tamamı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tamamı



Bedeutungen von dem Begriff "tamamı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tamamı out-and-outer n.
tamamı the absolute amount of n.
tamamı fullest extent n.
tamamı schmear n.
tamamı all adj.
tamamı in all adv.
tamamı in full adv.
tamamı surtout adv.
Colloquial
tamamı kaboodle n.
tamamı whole enchilada expr.
tamamı all the expr.
tamamı all the expr.
tamamı the whole thing expr.
Idioms
tamamı the length and breadth of n.
tamamı the whole ball of wax expr.
tamamı whole shooting match expr.
tamamı the a to z of expr.
tamamı the whole hog expr.
tamamı the whole enchilada expr.
tamamı whole ball of wax expr.
tamamı the alpha and omega expr.
tamamı the alpha and omega expr.
tamamı the whole jimbang expr.
tamamı the whole jingbang expr.
tamamı the whole schmear expr.
tamamı whole schmear expr.
Slang
tamamı schmeer n.

Bedeutungen, die der Begriff "tamamı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 136 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir şeyin tamamı gamut n.
resmin tamamı big picture n.
sürecin tamamı whole process n.
nüfusun tamamı entire population n.
içeriğin tamamı entire content n.
işlemin tamamı entire operation n.
operasyonun tamamı entire operation n.
vücudun tamamı entire body n.
vücudun tamamı whole body n.
gezegenin tamamı/bütünü whole planet n.
ülkenin tamamı the country as a whole n.
ülkenin tamamı the whole country n.
izleyicilerin tamamı entire audience n.
neslin tamamı whole generation n.
sürecin tamamı entire process n.
farklı, çeşitli şeylerin tamamı rainbow n.
bir kişiye ait kitapların tamamı library n.
bir şeyin tamamı whole hog n.
bir şeyin tamamı whole-hog n.
(sarkaç) izlediği yolun tamamı diadrom [obsolete] n.
tamamı rulo haline getirilerek toplanmış saç pomp n.
tamamı rulo halinde toplanmış saç pompadour n.
sözleşmenin tamamı four corners n.
belgenin tamamı four corners n.
bir şeyin tamamı solidum n.
(tamamı) satılmak be sold out v.
(mal) tamamı satılmak clear v.
(daire şeklinde) paketin tamamı a sleeve of adj.
neredeyse tamamı almost whole adj.
tamamı ödenmiş paid off adj.
tamamı mobilyalı fully-furnished adj.
-in tamamı whole of adj.
tamamı erkeklerden oluşan all-male adj.
yukarıdakilerin tamamı all of the above adj.
tamamı abd toprakları dahilinde olan all-american adj.
tamamı abd toprakları dahilinde olan all-america adj.
tamamı üzerinde imzası bulunan kişinin el yazısıyla yazılmış (belge) holographic adj.
tamamı üzerinde imzası bulunan kişinin el yazısıyla yazılmış (belge) holographical adj.
bir sınıfın veya grubun tamamı için geçerli generical adj.
(saç) tamamı rulo haline getirilerek toplanan pompadoured adj.
(faiz) yılın tamamı için ödenen curtate adj.
dişlerinin tamamı benzer olan isodontous adj.
kainatın tamamı ile ilgili pancosmic adj.
tamamı ödenmiş satisfied adj.
(kulüp üyeliği) tamamı ödenmiş financial [australia/new zealand] adj.
gelirinin bir kısmı veya tamamı hayırseverlik projelerine hibe edilen (posta pulu) semipostal adj.
tamamı tamamına completely adv.
neredeyse tamamı almost all adv.
tamamı ile completely adv.
(vurgulayarak) tamamı all the whole pron.
tamamı anlamına gelen ön ek pan- pref.
(sınıf, meslek) belirli bir grubun tamamı anlamı veren son ek -hood suf.
tamamı anlamı veren son ek -ome suf.
Phrases
(bir şeyin) neredeyse tamamı the best part of (something) n.
(bir şeyin) neredeyse tamamı the better/best part of something n.
hepsi/tamamı değilse de çoğu many if not all expr.
Colloquial
bir şeyin tamamı every inch a something n.
bir şeyin tamamı every inch the something n.
içinden çıkılmaz durumların tamamı omnishambles n.
(bir şeyin) tamamı every inch of (something) n.
tamamı çıkarılmamış unmilked adj.
neredeyse tamamı in good part expr.
neredeyse tamamı in large part expr.
(bir şeyin) hepsi/tamamı arasında among all expr.
(bir şeyin) hepsi/tamamı of all expr.
neredeyse tamamı best part of expr.
Idioms
birşeyin tamamı the whole shooting match n.
bir şeyin tamamı the whole bit n.
işin tamamı the whole shooting match n.
resmin tamamı the big picture n.
resmin tamamı the whole picture n.
tamamı kaç tane just how many n.
hikayenin tamamı big picture n.
(bir şeyin/bir yerin) tamamı the length and breadth of (something) n.
paylaşılması gereken bir sorumluluğun tamamı üstüne yıkılmak hold the bag v.
(bir şeyin) tamamı in the round expr.
bir şeyin tamamı the whole megillah expr.
Trade/Economic
bir şirket tarafından tamamı ödenmiş gibi çıkarılan fakat aslında tamamen ödenmemiş olan hisse senedi watered stock n.
sermayesinin tamamı şirketler grubuna ait ve amacı bu şirketler grubuna bankacılık hizmeti vermek olan banka captive bank n.
tamamı bitirilinceye kadar her yıl bir kısmı geriye ödenen tahvil serial bond n.
tesinin/fabrikanın tamamı entire complex n.
tesinin/fabrikanın tamamı whole plant n.
tesinin/fabrikanın tamamı entire plant n.
tesinin/fabrikanın tamamı whole complex n.
tutarın tamamı whole sum n.
tamamı ödenmeyen hisse senedi not fully paid stock n.
tamamı bitirilinceye kadar her yıl bir kısmı itfa edilen tahvil serial bond n.
tamamı ödenmiş hisse senetleri fully paid shares n.
yatırımın tamamı/bütünü the entire investment n.
yüklemenin tamamı full shipment n.
Law
belli bir borcu temin etmek için tamamı ipotek edilen gayrimenkul closed mortgage n.
bir konudaki yasaların tamamı law n.
Politics
hindu milliyetçiliğini teşvik etmek için kurulan, tamamı erkeklerden oluşan hint örgütü rashtriya swayamsevak sangh n.
hindistan hindularında milliyetçiliği teşvik etmek için kurulmuş olan ve tamamı erkeklerden oluşan bir örgüt national volunteers association n.
(belirli bir sürenin) tamamı boyunca hükmetmek outreign v.
Insurance
kaybolduğu takdirde primin tamamı full premium if lost n.
tamamı ödenmiş fully paid adj.
Tourism
tutarın tamamı whole amount n.
Advertising
hedef kitlenin tamamı universe n.
Technical
sistemin tamamı overall system n.
sistemin tamamı/bütünü entire system n.
sistemin tamamı/bütünü whole system n.
(kağıt veya levha) tamamı aynı kalitede üretilmiş plain adj.
Computer
alanın tamamı whole field n.
çalışma kitabının tamamı entire workbook n.
bilgisayar programının kullandığı kod, terim, anahtar gibi araçların tamamı dictionary n.
Textile
tamamı aynı renk kıyafetler dittoes [uk] n.
Architecture
tabanın tamamı yerde kalacak şekilde düzleştirilmiş üst kısım sunken arch n.
Aeronautic
seyahat süresince kullanılacak yakıtın tamamı trip fuel n.
Mining
madendeki kazı sisteminin tamamı working n.
tamamı cevherden elde edilmiş pik demiri mine pig n.
Medical
tıpta kullanılan araç ve gereçlerin tamamı armamentarium n.
hastalığın tedavi ve bakımını içeren sistemin tamamı management n.
kokular ve koku almaya ilişkin bilgilerin tamamı osphresiology n.
sağlığa zamanla etki eden faktörlerin tamamı exposome n.
Biology
melezin yavrularının tamamı arasında rekombinasyon gösteren yavru yüzdesi crossover value n.
bir melezin yavrularının tamamı arasında rekombinasyon gösteren yavru yüzdesi cov (crossover value) n.
Zoology
kuyruk teleklerinin bir kısmı veya tamamı uzun, ince, sivri uçlu olan wire-tailed adj.
(yürürken) ayağının tamamı ile basan palmigrade adj.
Botanic
tamamı su altında yaşayan bir ot cinsi zannichellia n.
tamamı su altında yaşayan bir ot cinsi genus zannichellia n.
Literature
tamamı aynı uyakla yazılmış dizeler monorhyme n.
tamamı aynı uyakla yazılmış dizeler monorime n.
History
(hanedanlık armaları) başı dışında vücudunun tamamı bakan kişiye dönük gardant adj.
Religious
roma kilisesinde tamamı rahibelerden oluşan, isa'nın dirilişi onuruna kurulan bir tarikat nuns of the word incarnate n.
Geography
kuzey amerika'da yer alan büyük göller'in üçüncü en büyüğü ve tamamı abd sınırları içinde kalan en büyük tatlı su gölü lake michigan n.
kuzey amerika'da yer alan büyük göller'in üçüncü en büyüğü ve tamamı abd sınırları içinde kalan en büyük tatlı su gölü michigan lake n.
Military
bir ülkenin askeri hava araçlarının tamamı aviation n.
kuvvetin tamamı yerine yalnızca bir kısmı için açılan destek ateşi direct supporting fire n.
Wagering
paranın tamamı üzerine yapılan bahis banco n.
Music
diatonik skalaya ait yedi notanın tamamı ile yazılan müzik pandiatonicism n.
Archaic
gemi pruvasının tamamı luff n.
Ornithology
ayak parmaklarının tamamı öne bakan hayvan pamprodactyl n.
ayak parmaklarının tamamı öne bakan pamprodactyl adj.
ayak parmaklarının tamamı öne bakan pamprodactylous adj.
Slang
tamamı/bütünü whole nine yards expr.