tanrı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tanrı



Bedeutungen von dem Begriff "tanrı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 59 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
tanrı god n.
General
tanrı dominus n.
tanrı supreme being n.
tanrı the deity n.
tanrı the lord n.
tanrı jehovah n.
tanrı deity n.
tanrı god n.
tanrı creator n.
tanrı the almighty n.
tanrı the eternal n.
tanrı the creator n.
tanrı the divinity n.
tanrı eternal n.
tanrı the godhead n.
tanrı being n.
tanrı the i infinite n.
tanrı providence n.
tanrı father n.
tanrı divinity n.
tanrı heaven n.
tanrı lord n.
tanrı goodness n.
tanrı cosmocrat n.
tanrı the divine n.
tanrı prime mover n.
tanrı principle n.
tanrı supreme n.
tanrı himself pron.
Colloquial
tanrı old man n.
tanrı pete n.
tanrı the infinite being n.
tanrı higher power n.
Idioms
tanrı the ancient of days n.
Literature
tanrı supreme power n.
Religious
tanrı the omnipotent n.
tanrı (the) everlasting n.
tanrı manitu n.
tanrı manitou n.
tanrı world spirit n.
tanrı mind n.
tanrı brahman n.
tanrı holy n.
tanrı holy one n.
tanrı one n.
tanrı omniety n.
tanrı omnipotence n.
tanrı omnipotency n.
tanrı omnipotent n.
tanrı omniscience n.
tanrı omniscient n.
tanrı potter n.
tanrı predestinator n.
Philosophy
tanrı first cause n.
Mythology
tanrı daemon n.
Latin
tanrı deus n.
Archaic
tanrı governor n.
tanrı od n.
Slang
tanrı the man upstairs expr.

Bedeutungen, die der Begriff "tanrı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yarı tanrı demigod n.
tanrı'nın lütfu blessing n.
tanrı'nın günahkarlara karşı öfkesini anlatan dualar commination n.
tanrı vergisi gift n.
tanrı`nın günü every blessed day n.
tanrı tarafından kulun cennete veya cehenneme gideceğini doğmadan önce tayin etmesi predestination n.
tanrı yemeği ambrosia n.
minyatür tanrı godling n.
tanrı vergisi talent n.
tanrı elçisi prophet n.
edebiyatta tanrı god in literature n.
tanrı'ya sunulan şey oblation n.
roma mitolojisinde bir tanrı lares n.
tanrı ile insan arasında bir rahibin aracı olarak bulunması gerektiğine inanan bir inanç sacerdotalism n.
tanrı günahlarımızı bağışlasın kyrie eleison n.
tanrı misafiri unexpected guest n.
üç tanrı inancı tritheism n.
üçlü tanrı anlayışını reddeden dini düşünce mensubu unitarian n.
tanrı yönetimi thearchy n.
tanrı korkusu theophobia n.
tanrı olma godhood n.
tanrı kelimesi word of god n.
tanrı bilimi divinity n.
tanrı'ya inanma theism n.
yarı tanrı semi-god n.
insanbiçimli tanrı nobodaddy n.
yüce tanrı the strong lord n.
tanrı'nın özel bir ismi jehovah n.
tanrı'nın çocukları god's children n.
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş armagedon n.
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş har-magedon n.
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş armageddon n.
tanrı'nın lanetlediği god-curst n.
eski ahit'te tanrı'nın özel adı jehovah n.
hinduizm'de tanrı veya ilahi varlık deva n.
saklı tanrı deus absconditus n.
gizli tanrı deus absconditus n.
insan aklıyla bilinemez/anlaşılamaz tanrı deus absconditus n.
(sanskritçe) song of god - tanrı'nın şarkısı isimli kutsal şiir bhagavadgita n.
tanrı kelamı word of god n.
tanrı sözü word of god n.
sahte tanrı false god n.
tanrı'nın direniş ordusu lord's resistance army n.
kendini tanrı'ya emanet etme hali state of grace n.
tanrı vergisi faculty n.
her şeyin sahibi (tanrı) the lord of hosts n.
baş tanrı chief god n.
töre ya da gök tanrı inancı tengrism n.
kişisel tanrı personal god n.
gök tanrı tengri n.
tanrı’nın planı god’s plan n.
tanrı'nın dünyadaki yönetiminin yöntemi economy n.
tanrı'nın iradesi god's will n.
tanrı'nın iradesi will of god n.
tanrı tarafından seçilmiş halka mensup kimse zionite n.
tanrı'nın bir kişiye yaptığı çağrı vocation n.
sahte tanrı mammet [obsolete] n.
sahte tanrı maumet [obsolete] n.
ölmüş ataların tanrı olarak tapınılan ruhları manes n.
temel dürtüsü tanrı'yı değil, insanları ve dünyayı memnun etmek olan kimse men-pleaser n.
hastalıkları dua ve tanrı inancı ile tedavi etme faithcure n.
insanın gerçeği sadece aklı temel alarak bilemeyeceğini ve gerçek ortaya çıksa dahi tümüyle anlayamayacağını ifade eden, tanrı tarafından tebliğ edilmiş dini öğreti mystery n.
hindu efsanesinde vişnu'nun atı olan yarı kuş yarı insan bir tanrı garuda n.
tanrı gibi tapılan kimse veya şey god n.
tanrı'nın katili deicide n.
tanrı'yı yok eden kimse deicide n.
tanrı haline gelme deification n.
çok iri cüsseli, insan ile tanrı arası efsanevi bir varlık giant n.
tanrı'nın insanlara verdiği güç grace n.
tanrı'nın öğretisi odism n.
tanrı kavramının incelenmesi odism n.
tanrı inancı odism n.
tanrı veya ruhun vücut bulduğu varlık incarnation n.
tanrı vergisi yetenek ingeny [obsolete] n.
(yemin ederken söylenen) tanrı cock [obsolete] n.
(yeminlerde söylenen) tanrı cox [obsolete] n.
tanrı mirası inheritance n.
(belirli bir bölgeye ait) tanrı potency n.
tanrı'nın iradesini yorumlayan kimse oracle n.
tanrı'nın kurtardığı kimse predestinate n.
tanrı tarafından seçilmiş kimse predestinate n.
dini törende resmen tanrı huzuruna çıkarılma presentation n.
tanrı'dan af dileme shrift n.
tanrı'nın ruhu pneuma n.
güneş-tanrı sun n.
güneş-tanrı inancında ilah sun-god n.
tanrı'ya dua eden kimse supplicant n.
(antik roma'da) tanrı'ya şükran kutlaması supplication [obsolete] n.
tanrı'ya dua eden kimse supplicator n.
mutlak tanrı supreme being n.
en üst düzey tanrı supreme being n.
ruhun tanrı ile bütünleşen özü synderesis n.
ruhun tanrı ile bütünleşen özü synteresis n.
(yunan mitolojisinde) tanrı odysseus'un karısı penelope n.
(tanrı) dünyayı ziyaret visitation n.
takdir etmek (tanrı) ordain v.
tanrı'yı oynamak play god v.
bağışlanması için tanrı'ya yalvarmak ask for god's forgiveness v.
tanrı'nın hizmetinde olmak do god's work v.
tanrı'ya inanmak believe in god v.
tanrı adına günahı affetmek absolve v.
tanrı görünümü vermek deify v.
tanrı'ya saygı göstermek deify v.
birini tanrı'nın adaletine havale etmek refer somebody to god's punishment v.
tanrı'ya havale etmek refer somebody to god's punishment v.
tanrı huzurunda adamak present v.
(birine) tanrı gibi davranmak semideify v.
tanrı'dan dilemek supplicate v.
tanrı gibi tapmak deify v.
(tanrı) buyurmak will v.
tanrı'ya ait holy adj.
tanrı'ya adanmış divine adj.
tanrı gibi godlike adj.
tanrı gibi jovian adj.
tanrı'ya inanan theist adj.
tanrı adını kapsayan theophoric adj.
tanrı vergisi given adj.
tanrı merkezci deo-centric adj.
tanrı merkezci god-centered adj.
tanrı'ya adanmamış undivine adj.
tanrı'ya ibadet ile ilgili latreutical adj.
tanrı'ya ibadet ile ilgili latreutic adj.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesine veya tanrı ile birlik içinde olmasına ait mystical adj.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesinden veya tanrı ile birlik içinde olmasından kaynaklanan mystical adj.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesini veya tanrı ile birlik içinde olmasını açıkça ortaya koyan mystical adj.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesi veya tanrı ile birlik içinde olması ile ilişkili mystical adj.
tanrı yolunda olan godward adj.
tanrı'dan bağımsız olarak dünyanın oluşumunda etkili olan (şekillendirme kuvveti) cosmoplastic adj.
(özellikle tanrı ile) uzlaşmayan irreconciled adj.
tanrı pan'e ait veya ilgili panic adj.
tanrı olan divine adj.
tanrı'ya özgü olan divine adj.
tanrı tarafından seçilmiş predestinate adj.
tanrı tarafından seçilmiş pre-elect adj.
(tanrı/tanrısal sembol olarak) güneşe ait veya ilişkin solar adj.
(tanrı/tanrısal sembol olarak) güneşe benzer solar adj.
(tanrı/tanrısal sembol olarak) güneş ile bağlantılı solar adj.
tanrı'dan gelen supernatural adj.
tanrı'yı yansıtan supernatural adj.
tanrı'nın izniyle dei gratia adv.
tanrı gibi almightily adv.
tanrı yolunda godwards adv.
tanrı'nın aracılığıyla divinely adv.
tanrı'nın etkisiyle divinely adv.
(Tanrı) adına by prep.
tanrı bizi korusun god save us interj.
tanrı aşkına for the sake of god interj.
tanrı aşkına! for god's sake! interj.
yüce tanrı god the lord interj.
tanrı kralı korusun god save the king interj.
tanrı aşkına for the love of god interj.
tanrı anlamına gelen ön ek theo pref.
tanrı anlamına gelen ön ek the- pref.
tanrı şahidim olsun ki depardieux [obsolete] expr.
tanrı ve benim hakkım dieu et mon droit expr.
Phrasals
(birinin üstüne) tanrı'nın gazabını yollamak call something down v.
(bir tanrı/din) adına vaaz vermek witness for (someone or something) v.
Phrases
tanrı şahit god's honest truth n.
sadece tanrı affeder only god forgives expr.
tanrı evrenle kumar/zar oynamaz god does not play dice with the universe expr.
tanrı benim yol gösterenimdir god is my shepherd expr.
tanrı britanya'yı korusun god save britain expr.
tanrı kraliçeyi korusun god save the queen expr.
yüce tanrı'nın ve büyük utah eyaletinin bana verdiği yetkiye dayanarak then by the power vested in me by almighty god in the great state of utah expr.
allah/tanrı kolaylık versin more power to your elbow expr.
allah/tanrı güç versin more power to your elbow expr.
allah/tanrı gücünü artırsın more power to your elbow expr.
tanrı ayrıntıda gizlidir god is in the detail expr.
tanrı ayrıntıda gizlidir god is in the details expr.
tanrı'nın işine akıl sır ermez the lord works in mysterious ways expr.
tanrı benim rehberimdir god is my shepherd expr.
Proverb
kendi işi için gayret edene tanrı yardım eder heaven helps those who help themselves n.
gayret edene tanrı da yardım eder heaven helps those who help themselves n.
tanrı çalışanı sever heaven helps those who help themselves n.
eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et put your trust in god and keep your powder dry
tanrı çocukları ve sarhoşları korur heaven protects children and drunken men
tanrı olmasaydı bile onu icat etmek gerekirdi if god did not exist it would be necessary to invent him
tanrı zamanı insan aceleyi (sabırsızlığı) yarattı god made time but man made haste
tanrı dişi olmayana ceviz verir the gods send nuts to those who have no teeth
tanrı cevizi dişi olmayana verir the gods send nuts to those who have no teeth
tanrı sevdiği kulunu yanına erken alır god takes soonest those he loveth best
tanrı boş duranı sevmez idle hands are the devil's playthings
tanrı çocukları, denizcileri ve sarhoşları kollar/gözetir heaven protects children, sailors, and drunken men
kiliseye ne kadar yakınsa, tanrı'dan o kadar uzak the nearer the church, the farther from god
tanrı eti, şeytansa aşçıları gönderir god sends meat and the devil sends cooks
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a/tanrı'ya ısmarla trust in god, but tie up your camel
eşeğini bağla, sonra allah'a/tanrı'ya emanet et trust in god, but tie up your camel
kiliseye yakın tanrı'dan uzak the nearer the church, the farther from god
kiliseye ne kadar yakın tanrı'dan o kadar uzak the nearer the church, the farther from god
tanrı iyilik şeytan kötülük verir god sends meat and the devil sends cooks
kendi işi için gayret edene tanrı yardım eder the lord helps those who help themselves
gayret edene tanrı da yardım eder the lord helps those who help themselves
tanrı çalışanı sever the lord helps those who help themselves
tanrı boş duranı sevmez idle brain is the devil's workshop
tanrı boş duranı sevmez idle hands are the devil's tools
tanrı boş duranı sevmez idle hands are the devil's workshop
eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et put your faith in god, and keep your powder dry
eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et put your faith in god, but keep your powder dry
eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et put your trust in god, but keep your powder dry
tanrı bir kapıyı kapatırsa başka bir kapı açar when god closes a door, he opens a window
eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et trust in god and keep your powder dry
eşeğini önce sağlam kazığa bağla sonra tanrı'ya emanet et trust in god, but keep your powder dry
Colloquial
tanrı'nın dokunuşu touch of god n.
çeşitli afrikalı topluluklarca tapınılan put veya tanrı mumbo jumbo n.
tanrı ve kutsal kitap adına by cock and pie adv.
tanrı senden razı olsun bless you interj.
tanrı iyiliğini versin bless you interj.
(örtmeceli olarak) tanrı goll interj.
sadece tanrı bilir lord only knows expr.
tanrı yolunu açık etsin godspeed expr.
tanrı aşkına for chrissake expr.
tanrı aşkına for chrissakes expr.
tanrı aşkına! for god's sake! expr.
tanrı aşkına! for christ's sake! expr.
tanrı aşkına! for pete's sake! expr.
tanrı aşkına by godfrey expr.
tanrı aşkına! for god's sakes! expr.
tanrı aşkına! for heaven's sake! expr.
tanrı seni tüm kötülüklerden korusun god protect you from all evil expr.
tanrı aşkına! for goodness' sake! expr.
tanrı şahidim olsun god as my witness expr.
tanrı aşkına! for gosh sake! expr.
tanrı şahidim olsun with god as my witnees expr.
tanrı şahidimdir ki so help me god expr.
tanrı şahidim olsun ki so help me god expr.
tanrı yardımcımız olsun god help us expr.
tanrı aşkına! for goodness sakes! expr.
tanrı aşkına! for christ sakes expr.
tanrı/allah aşkına! god love a duck! expr.
tanrı affetsin god forgive me expr.
tanrı'nın gücüne gitmesin god forgive me expr.
tanrı yardımcım olsun give me strength expr.
tanrı şahidim (my) right hand to god expr.
tanrı korusun god forfend expr.
tanrı aşkına in the name of heaven expr.
tanrı bilir in the name of heaven expr.
(sadece) tanrı/allah bilir lord (only) knows (what, where, why) expr.
(yalnızca) tanrı/allah bilir lord (only) knows (what, where, why) expr.
(ancak) tanrı/allah bilir lord (only) knows (what, where, why) expr.
tanrı bilir the dear only knows [dated] expr.
tanrı bilir (the) gods only know expr.
tanrı'ya şükür but for the grace of god expr.
tanrı bilir god knows expr.
tanrı bilir goodness knows expr.
tanrı bilir heaven knows expr.
tanrı bilir goddess knows expr.
tanrı bilir goddess only knows expr.
tanrı kralı korusun gstk (god save the king) expr.
tanrı kraliçeyi korusun gstq (god save the queen) expr.
tanrı (birinin) yardımcısı olsun heaven help (one) expr.
tanrı aşkına heavenly days expr.
tanrı aşkına in god's name expr.
tanrı aşkına in heaven's name expr.
tanrı aşkına in the name of heaven expr.
tanrı/allah bilir lord knows expr.
ne kadar uğraştığımı bir ben bir de tanrı bilir lord knows (that) I've tried expr.
ne kadar uğraştığımı tanrı biliyor lord knows (that) I've tried expr.
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de tanrı lord knows (that) I've tried expr.
tanrı/allah bilir ... lord knows… expr.
tanrı seni korusun may the gods bless you expr.
tanrı seni kutsasın may the gods bless you expr.
tanrı yardımcın olsun so help you (god) expr.
tanrı/allah şahidim by god exclam.
tanrı'dan/allah'tan gelen by god exclam.
tanrı/allah vergisi by god exclam.
tanrı/allah tarafından by god exclam.
Idioms
tanrı'nın erdemli kulu a paragon of virtue n.
eskiden sanıkların masum olup olmadığını anlamak için yakılarak yargılandığı (masumsa tanrı'nın onu kurtaracağı düşünülürdü) bir yöntem ordeal by fire n.
tanrı vergisi yetenek talent n.
tanrı vergisi yetenek gift n.
tapınılan tanrı heykeli a graven image n.
kendini tanrı sanan kimse a tin god n.
kendini tanrı sanan kimse a little tin god n.
allah'ın/tanrı'nın (birine/bir şeye) bir hediyesi/lütfu god's gift (to somebody/something) [ironic] n.
allah'ın/tanrı'nın (birine/bir şeye) bir armağanı god's gift (to somebody/something) [ironic] n.
tanrı'nın emrettiklerini yapmak do truth v.
tanrı'nın adını küfür ile ağzına almak take the name of god in vain v.
tanrı'yı bulmak find god v.
tanrı'nın/allah'ın yolunu bulmak find god v.
tanrı'yı/allah'ı keşfetmek find god v.
tanrı'ın gücüne gitmek make (the) baby jesus cry v.
tanrı'nın unuttuğu yerde olmak be at the end of nowhere v.
allah/tanrı dağına göre kar verir these things are sent to try us expr.
tanrı sana güç versin more power to someone's elbow expr.
tanrı sana güç versin all power to someone's elbow expr.
tanrı aşkına for crying out loud expr.
tanrı bir kapıyı kapatırsa başka bir kapıyı açar if god closes one door he opens a thousand new ones expr.
tanrı'ya şükür thank god expr.
tanrı sana güç versin all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
allah/tanrı gücünü artırsın all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
allah/tanrı kolaylık versin all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
tanrı sana güç versin all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
allah/tanrı gücünü artırsın all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
allah/tanrı kolaylık versin all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
tanrı'ın unuttuğu yer back of (the) beyond expr.
tanrı'ın unuttuğu yer back of beyond expr.
tanrı'ın unuttuğu yer back of the beyond expr.
tanrı (birini) nazardan saklasın bless (someone's) (little) cotton socks expr.
tanrı (birini) nazardan saklasın bless (someone's) heart expr.
tanrı'ın izniyle by the grace of god expr.
allah'ın/tanrı'nın lütfuyla by the grace of god expr.
(birine/bir şeye) tanrı güç versin more power to (someone or something) expr.
tanrı bilir the dear knows [dated] expr.
Speaking
(genellikle okul çağındaki çocuklar kullanır) tanrı div [uk] n.
allahtan başka tanrı yoktur there is no god but allah expr.
allah'tan başka tanrı yoktur there is no god but allah expr.
beni yalnızca tanrı yargılar only god can judge me expr.
beni sadece tanrı yargılayabilir only god can judge me expr.
beni yalnızca tanrı yargılayabilir only god can judge me expr.
ne kadar uğraştığımı bir ben bir de tanrı bilir lord knows I've tried expr.
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de tanrı lord knows I've tried expr.
ne diyorsun tanrı aşkına? what on earth do you mean? expr.
ne kadar uğraştığımı tanrı biliyor lord knows I've tried expr.
tanrı bilir heaven only knows expr.
tanrı sizi korusun may god protect you expr.
tanrı yardımcın olsun heaven help you expr.
tanrı herkesin aynı olmasını isteseydi if god wanted everybody to be the same expr.
tanrı aşkına biz burada ne yapıyoruz? what in heaven's name are we doing here? expr.
tanrı ömür verirse if god lets me live expr.
tanrı şahidim olsun I swear to god! expr.
tanrı aşkına neden bana bunu söyledin? why in god's name did you tell me this? expr.
tanrı yardımcın olsun god help you expr.
tanrı yardımcımız olsun heaven help us expr.
tanrı ondan razı olsun thank god for her expr.
tanrı yolunu açık etsin go with god expr.
tanrı seni kutsasın god bless you expr.
tanrı şahidim olsun may god be my witness expr.
tanrı'ya şükür thank god expr.
tanrı şahidimdir may god be my witness expr.
tanrı ruhuna merhamet etsin may god have mercy on your soul expr.
tanrı ondan razı olsun thank god for him expr.
tanrı sana güç versin may god give you strength expr.
tanrı üstüne yemin ederim I swear to god expr.
tanrı'ya inanırım I believe in god expr.
tanrı'nın üzerine yemin et you swear to god expr.
tanrı'nın huzurunda yalnızca gerçeği söyleyeceğinize yemin eder misiniz? do you swear to tell the truth the whole truth nothing but the truth so help you god? expr.
ve tanrı kadını yarattı and god created woman expr.
tanrı hepimizin yardımcısı olsun! god help us all! expr.
Politics
tanrı afrika'yı korusun nkosi sikelel' iafrika n.
tanrı'nın insanları yönetimine dayanan politik sistem thearchy n.
kralların yönetim yetkisini doğrudan tanrı'dan aldığını ve tebaalarına karşı sorumlu olmadıklarını öne süren bir doktrin divine right of kings n.
tanrı tarafından yönetilen theonomous adj.
tanrı'nın yönetimindeki theonomous adj.
tanrı ile insan ırkı arasındaki (akit) federal adj.
Psychology
kendini tanrı zannetme theomania n.
tanrı korkusu zeusophobia n.
Physics
tanrı parçacığı god particle n.
Social Sciences
beyaz adamın (güya tanrı tarafından kendilerine verilen) dünyayı uygarlaştırma görevi white man's burden n.
tanrı vergisi congruity n.
Literature
tanrı ya da doğaüstü varlıkların dramatik ya da edebi eserlere dahil edilmesi theotechny n.
hatibin tanrı'nın yardımını dilediği bir konuşma şekli obsecration n.
(gnostisizmde) mutlak tanrı tezahürlerinden oluşan çift syzygy n.
tanrı ya da doğaüstü varlıkların dramatik ya da edebi eserlere dahil edilmesiyle ilgili theotechnic adj.
tanrı ya da doğaüstü varlıkların dramatik ya da edebi eserlere dahil edilmesine ait theotechnic adj.
History
(babil) yarı tanrı adapa n.
keltlerin ibadet ettiği tanrı veya tanrıça celtic deity n.
eski roma'da tanrı dionysus onuruna düzenlenen festivalinde temsil edilen, üç trajedi ve bir satirik parçadan oluşan dörtlü grup tetralogy n.
tanrı'nın kuzey amerika'nın tamamını abd'ye tahsis ettiği inancı manifest destiny n.
tanrı lupercus'a adanan palatino tepesi'nde yer alan bir mağara lupercal n.
eskiden tanrı veya şairler için kullanılan bir unvan gi n.
tanrı'nın anıldığı festival panegyris [obsolete] n.
tanrı'nın anıldığı festival panegyry n.
antik romalıların tapındığı tanrı roman deity n.
tanrı apollo onuruna delphi'de dört yılda bir düzenlenen festival pythian games n.
tanrı nelere kadir anlamında 24 mayıs 1844 tarihinde samuel morse tarafından çekilen ilk telgraf mesajı what hath god wrought? expr.
Archaeology
güneş-tanrı inancında ilah sun god n.
Religious
hinduizmde bir tanrı aditi n.
musevilikte tanrı adonai n.
tanrı için soyunma adamitism n.
yeni ahit'te tanrı abba n.
yeni ahit'te tanrı abba n.
tanrı'nın sadece günümüzde her şeyi bildiğine dair dördüncü yüzyıl inancı agnoetism n.
tanrı kuzusu agnus n.
tanrı kuzusu agnus dei n.
yaradılış kitabında tanrı'nın ibrahim peygamberi test etmek amacıyla oğlu ishak'ı kurban etmesini istemesi akedah n.
tanrı'nın insanlara pozitif ve olumlu tanınması için yeterince ipucu gönderdiğine dair dini inanç cataphatism n.
tanrı’nın, insanların gereksinimlerine hizmet etmek için, kilise aracılığıyla mucizevi bir şekilde çalıştığını kabul eden Kutsal Ruh’la ilgili teoloji charismatic n.
tanrı’nın, insanların gereksinimlerine hizmet etmek için, kilise aracılığıyla mucizevi bir şekilde çalıştığını kabul eden Kutsal Ruh’la ilgili teoloji charismatic movement n.
tanrı'ya sunulan şey religious offering n.
tanrı ve onun niteliklerinin kanıtlarının doğa olaylarında kendini gösterdiği inancına dayanan din natural religious n.
yeni ve kutsal amaçlarla yönelebilmesi için tanrı'nın gücüyle değişmiş kalp veya karakter new heart n.
orta çağ'da müslümanların ibadet ettiğine inanılan efsanevi bir tanrı termagant n.
tanrı’nın içinde dört kişi bulunduğuna inanan kimse tetradite n.
incil'de tanrı yerine özel isim olarak kullanılan, genellikle latin alfabesine yhwh veya jhvh olarak çevrilen dört harfli ibranice kelime tetragrammaton n.
incil'de tanrı yerine özel isim olarak kullanılan, genellikle latin alfabesine yhwh veya jhvh olarak çevrilen dört harfli ibranice kelime tetragrammation n.
sina dağı'nda musa'ya tanrı tarafından verildiğine inanılan on emir the commandments n.
isa mesih'in hem tanrı hem de insan olduğu inancı the incarnation n.
(yahudi inancında) yahudileri kurtarması için tanrı tarafından gönderilecek kral the messiah n.
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı themistian n.
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı agnoete n.
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı agnoite n.
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı agnoetae n.
tefekkür halinde ruhun tanrı ile birleşmesi theocrasy n.
tefekkür halinde ruhun tanrı ile birleşmesi theocrasia n.
tefekkür halinde ruhun tanrı ile birleşmesi theokrasia n.
kötülüğün varlığını göz önünde tutarak, tanrı'nın iyiliğini ve her şeye kadir oluşunu savunmak theodicy n.
tanrı'yı ​​öven ilahi theody n.
tanrı'nın tek gerçeklik olduğunu savunan mistik doktrin theopantism n.
tanrı'nın isa mesih'e olan sevgisinden dolayı acı çektiğine inanan kimse theopaschite n.
hayvan şeklinde simgelenen tanrı theriomorph n.
insan özelliklerinin tanrı'ya atfedilmesi theanthropism n.
tanrı’nın insan olduğu inancı theanthropism n.
(hristiyan olmayan dinlerde) insan özelliklerinin tanrı'ya atfedilmesi theanthropy n.
tanrı'nın evrendeki bütün gerçeklerin merkezi olduğuna dair inanç theocentricity n.
tanrı'nın evrendeki bütün gerçeklerin merkezi olduğuna dair inanç theocentrism n.
tanrı'nın iyiliğini ve adaletini doğrulayan şey theodicy n.
hristiyan ahlakına göre doğal erdemler için bütünleyici olması için tanrı tarafından yaratılan üç erdemden (inanç, umut ve merhamet) biri theological virtue n.
hristiyan ahlakına göre doğal erdemler için bütünleyici olması için tanrı tarafından yaratılan üç erdemden (inanç, umut ve merhamet) biri supernatural virtue n.
hristiyan ahlakına göre doğal erdemler için bütünleyici olması için tanrı tarafından yaratılan üç erdem: inanç, umut ve merhamet theological virtues n.
tanrı'nın doktrini theology n.
insanların tanrı biçiminde tasviri theomorphism n.
tanrı'yı düşünmekten kaynaklanan dini duygu theopathy n.
tanrı'yı düşünmekten kaynaklanan heyecan theopathy n.
insanların ilahi hakikate ulaşmasını sağlayan, tanrı'nın ruhunun etkisi theopneusty n.
tanrı'nın ve ruhun doğasını mistik bir şekilde kavramaya olanak sağlayan inanç sistemi theosophy n.
(kelime anlamıyla) tanrı doğuran theotokos n.
insan özelliklerinin tanrı'ya atfedilmesi theanthropology n.
tanrı’nın insan olduğu inancı theanthropology n.
tanrı-adamı yeme eylemi theanthropophagy n.
tanrı şeklinde vücut bulmuş kimse theanthropos n.
tanrı olduğuna inanılan kimse theanthropos n.
tanrı şeklinde vücut bulmuş kimse god-man n.
tanrı olduğuna inanılan kimse god-man n.
(hristiyanlıkta tanrı için) üçleme şeklinde olma threeness n.
tanrı katı thrones n.
tanrı'nın evet-hayır sorularına cevabını bulmak için değerli taşlarla çektiği kura thummim n.
tanrı'nın evet-hayır sorularına cevabını bulmak için değerli taşlarla çektiği kura urim and thummim n.
hinduizm'de üçlü tanrı inancı trimurti n.
(hinduizm'de) tanrı siva'nın üç uçlu mızrak şeklindeki sembolü trisul n.
tanrı/tanrıça biçiminde vücut bulan mutlak gerçeklik truth n.
insanların kurtulacak olan tanrı'nın soyu ile kaybolacak olan şeytan'ın soyundan geldiğine inanan baptist mezhebi two-seed-in-the-spirit predestinarian baptist n.
tanrı'nın ezeli ve ebedi olması alpha and omega n.
manevi aydınlanma ve tanrı ile birlikte olmak için çabalayan 16. yüzyılda kurulmuş mistik ispanyol mezhebinin bir mensubu alombrado n.
manevi aydınlanma ve tanrı ile birlikte olmak için çabalayan 16. yüzyılda kurulmuş mistik ispanyol mezhebinin bir mensubu alumbrado n.
manevi aydınlanma ve tanrı ile birlikte olmak için çabalayan 16. yüzyılda kurulmuş mistik ispanyol mezhebinin bir mensubu perfectibilist n.
Kur'an-ı Kerim'de Tanrı'nın İbrahim Peygamber'i test etmek amacıyla oğlu İSMAİL'ı kurban etmesini istemesi binding of isaac n.
kötü bir durumda son çare olarak tanrı' ya yalvarma ya da sitem etme quicksand jesus n.
tanrı'nın ismi olan yehova'nın tetragrammaton olarak bilinen dört harfli ibranice orijinal karşılığı jhvh n.
tanrı katı heaven n.
yahudiler tarafından sahte tanrı olarak kabul edilen, eski sami halklarının inandığı çeşitli yerel bereket ve doğa tanrıları baal n.
yaradılış kitabında tanrı'nın ibrahim peygamberi test etmek amacıyla oğlu İshak'ı kurban etmesini istemesi binding of isaac n.
yüce tanrı most high n.
tanrı imgeleri ve görsellerine ibadet etmeyen kimse aniconist n.
bir insanı tanrı kabul edip ona ibadet etme anthropolatry n.
bir insanı tanrı kabul edip ona ibadet etme worship of man n.
tanrı inancına karşı olma antitheism n.
tanrı inancına karşı olan kimse antitheist n.
tanrı'nın bilinemeyeceği ve olumsuz terimlerle açıklanması gerektiği inancı apophatism n.
mesih'in tanrı'nın oğlu olmadığını savunan, ortodoksların sapkın olarak gördüğü bir doktrin arianism n.
isa mesih'in gerçekte tanrı olmadığı inancını savunan kimse arianist n.
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin athanasianism n.
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin homoiousianism n.
athanasius tarafından ortaya atılan, isa'nın tanrı ile aynı varlıktan geldiğini savunan teolojik doktrin homoousianism n.
(hinduizm'de) tanrı surya'ya mesaj götüren, atların çektiği ikiz savaş arabası asvins n.
(yahudilikte) bireyin tövbe ederek tanrı ile uzlaşması atonement n.
(hristiyanlıkta) tanrı'nın sıfatlarının insanda kendini göstermesi atonement n.
tanrı sevgisinden ötürü tövbe etme attrition n.
hz. isa'nın kendiliğinden var olan tanrı olduğu doktrini autotheism n.
kendinin tanrı olduğuna inanma autotheism n.
tanrı'nın dünyadaki yönetim ve faaliyet yöntemi economy n.
kendini tanrı olarak görme egotheism n.
ibranice kutsal kitap'ta tanrı için kullanılan ad elohim n.
eski ahit'te geçen ve yahudilerin tanrı için kullandığı isim yahve n.
eski ahit'te geçen ve yahudilerin tanrı için kullandığı isim yahveh n.
eski ahit'te geçen ve yahudilerin tanrı için kullandığı isim yahwe n.
eskiden yahudilerin tanrı için kullandığı isim yahweh n.
ikincil tanrı undergod n.
'-den sonra gelen tanrı undergod n.
'-den aşağı kalan tanrı undergod n.
hristiyanlıktaki teslis inanışının aksine tanrı'nın birliğini savunan hristiyan inanç sistemi unitarianism n.
tüm ruhların tanrı'nın merhametiyle eninde sonunda kurtuluşa ereceği inancındaki dini doktrin universalism n.
hinduizmde tanrı şiva'nın tezahürü bairava n.
tanrı krişna'nın ağabeyi balarama n.
tanrı vişnu'nun vücut bulmuş hali balarama n.
incil'de geçen bir tanrı ismi jah n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi jahvey n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi jahweh n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi wahvey n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi yahve n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi yahveh n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi yahwe n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi yahweh n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi yhvh n.
eski ahit'te geçen bir tanrı ismi yhwh n.
eski ahit'te tanrı'nın adı olarak yehova'nın kullanılması jahwism n.
sih inancında tanrı ile bir olma anlamını taşıyan çelik bilezik kara n.
tanrı'nın hizmetine adanan bir şeyin çalınması sacrilege n.
teslisin tanrı'nın üç farklı tarzı veya yönü olduğu inancı sabellianism n.
haiti ve abd'nin güneyinde vudu ayinlerindeki yılan tanrı zombi n.
haiti ve abd'nin güneyinde vudu ayinlerindeki yılan tanrı zombie n.
tanrı'nın oğlu jesus n.
tanrı'nın hüküm sürdüğü ruhani krallık kingdom of god n.
tanrı'nın hakim olduğu manevi alem kingdom of god n.
(eski ahit'te) israiloğullarına tanrı tarafından vadedilen bereketli topraklar land of milk and honey n.
(eski roma'da) ev halkını koruyan bir tanrı/ruh lar n.
(orta çağlarda) müslümanların tapındığı düşünülen tanrı mahound n.
tanrı vişnu'ya ibadet eden hinduizm mezhebi vaishnavism n.
tanrı vişnu'ya ibadet eden hinduizm mezhebi vaisnavism n.
(roma katolik kilisesi'nde) tanrı'nın veya isa'nın yeryüzündeki temsilcisi vicegerent n.
(hinduizm'de) çeşitli avatarlarla gökten dünyaya indiğine inanılan bir tanrı vishnu n.