| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | condemn to death v. | idama mahkum etmek | ||
|
In Iran last week, a woman was condemned to death by stoning for adultery. Geçtiğimiz hafta İran'da bir kadın zina yaptığı gerekçesiyle taşlanarak idama mahkum edildi. More Sentences |
||||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | condemn (someone) to (something) v. | (birini bir şeye) mahkum etmek | ||
|
This could result in them being condemned to long-term poverty and deprivation. Bu da onların uzun vadeli yoksulluk ve yoksunluğa mahkum edilmesiyle sonuçlanabilir. More Sentences |
||||
| Phrasals | condemn (someone) to (something) v. | (birini bir şeyle) cezalandırmak | ||
| Phrasals | condemn someone to something v. | birini bir şeye mahkum etmek | ||
| Phrasals | condemn someone to something v. | birini bir şeyle cezalandırmak | ||
| Phrasals | condemn to v. | -e mahkum etmek | ||
| Phrasals | condemn to v. | ile cezalandırmak | ||
| Law | ||||
| Law | condemn to death v. | idama mahkum etmek | ||
