uğratmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

uğratmak



Bedeutungen von dem Begriff "uğratmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
uğratmak inflict v.
uğratmak subject v.
uğratmak infer [obsolete] v.

Bedeutungen, die der Begriff "uğratmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bozguna uğratmak defeat v.
hayal kırıklığına uğratmak disappoint v.
General
hüsrana uğratmak let someone down v.
büyük bir yenilgiye uğratmak trounce v.
hayal kırıklığına uğratmak chagrin v.
hayal kırıklığına uğratmak disillusion v.
mağlubiyete uğratmak vanquish v.
hayal kırıklığına uğratmak frustrate v.
bozguna uğratmak rout v.
bozguna uğratmak put to rout v.
korozyona uğratmak corrode v.
sarsıntıya uğratmak traumatize v.
birini yavaş yavaş alıştırarak hayal kırıklığına uğratmak let someone down gently v.
hayal kırıklığına uğratmak disappoint v.
kazaya uğratmak cripple v.
bozguna uğratmak trounce v.
kazaya uğratmak wreck v.
bozguna uğratmak defeat v.
felçe uğratmak paralyze v.
birini hayal kırıklığına uğratmak dash someone's hopes v.
bozguna uğratmak whip v.
başarısızlığa uğratmak fall through v.
erozyona uğratmak wash v.
ağır yenilgiye uğratmak hammer v.
paniğe uğratmak panic v.
hayal kırıklığına uğratmak discourage v.
düş kırıklığına uğratmak dash v.
yenilgiye uğratmak checkmate v.
kötü bir şeye uğratmak inflict on v.
hezimete uğratmak rout v.
felce uğratmak paralyze v.
hüsrana uğratmak frustrate v.
yenilgiye uğratmak vanquish v.
hayal kırıklığına uğratmak let down v.
birini hayal kırıklığına uğratmak let somebody down v.
hayal kırıklığına uğratmak get down v.
büyük bir yenilgiye uğratmak thrash v.
felce uğratmak paralyse v.
bozguna uğratmak slaughter v.
hezimete uğratmak pulverize v.
hayal kırıklığına uğratmak let somebody down v.
hasara uğratmak damage v.
yıkıma uğratmak destroy v.
ağır bir yenilgiye uğratmak (büyük bir orduyla) overwhelm v.
felce uğratmak cripple v.
ezici bir yenilgiye uğratmak swamp v.
hayal kırıklığına uğratmak disenchant v.
bozguna uğratmak whup v.
hasara uğratmak wreck v.
felce uğratmak palsy v.
başarısızlığa uğratmak fail v.
dumura uğratmak atrophy v.
düş kırıklığına uğratmak disappoint v.
bozguna uğratmak beat somebody hollow v.
felce uğratmak paralyse something v.
zarara uğratmak damage v.
kayba uğratmak cause someone to lose v.
kayba uğratmak cause loss v.
felce uğratmak make immovable v.
felce uğratmak cause palsy v.
felce uğratmak immobilize v.
felce uğratmak bring to standstill v.
hayal kırıklığına uğratmak cause disappointment v.
felce uğratmak impalsy v.
sekteye uğratmak interrupt v.
sekteye uğratmak bring to a standstill v.
değişime uğratmak cause change v.
değişime uğratmak change v.
düş kırıklığına uğratmak disillusion v.
şoka uğratmak appal v.
zaafa uğratmak debilitate v.
erozyona uğratmak erode v.
korozyona uğratmak erode v.
düş kırıklığına uğratmak frustrate v.
hasara uğratmak batter v.
bozguna uğratmak checkmate v.
düş kırıklığına uğratmak let down v.
şaşkına uğratmak perturb v.
zaafa uğratmak drain v.
zaafa uğratmak enfeeble v.
sekteye uğratmak bring to a halt v.
itibar erozyonuna uğratmak discredit v.
erozyona uğratmak eat away v.
kesintiye uğratmak suspend v.
daha fazla zarara uğratmak damage further v.
daha fazla hasara uğratmak damage further v.
ülke ekonomisini zarara uğratmak damage the country's economy v.
mağlubiyete uğratmak defeat v.
birini başarısızlığa uğratmak cause someone to fail v.
hayal kırıklığına uğratmak dash v.
yenilgiye uğratmak drub v.
erozyona uğratmak denude v.
akamete uğratmak disrupt v.
şaşkına uğratmak awe v.
şoka uğratmak appall v.
felçe uğratmak paralyse v.
felce uğratmak immobilise v.
sarsıntıya uğratmak traumatise v.
hezimete uğratmak pulverise v.
ciddi oranda sekteye uğratmak seriously cripple v.
bozguna uğratmak teabag v.
hayal kırıklığına uğratmak tease v.
hasara uğratmak aggrieve v.
yeniden hasara uğratmak redamage v.
fiziksel değişime uğratmak change integrity v.
hayal kırıklığına uğratmak cheat v.
kesintiye uğratmak check v.
hezimete uğratmak thump v.
hezimete uğratmak trim v.
bozguna uğratmak tromp v.
hüsrana uğratmak anient [obsolete] v.
bozguna uğratmak upset v.
hasara uğratmak endamage v.
zarara uğratmak endamnify [obsolete] v.
sekteye uğratmak unhinge v.
sekteye uğratmak engarboil v.
sekteye uğratmak upheave v.
hezimete uğratmak bat v.
hezimete uğratmak whip v.
hayal kırıklığına uğratmak beguile [obsolete] v.
hayal kırıklığına uğratmak betray v.
büyük yenilgiye uğratmak whomp v.
bozguna uğratmak whomp v.
tamamen bozguna uğratmak wop v.
hasara uğratmak wrack v.
hezimete uğratmak bowl (out) [uk] v.
hezimete uğratmak bowl (down) [uk] v.
hasara uğratmak herry v.
hayal kırıklığına uğratmak mislippen [dialect] v.
hayal kırıklığına uğratmak lout [obsolete] v.
bozguna uğratmak mow v.
hezimete uğratmak muller v.
hayal kırıklığına uğratmak bum (out) v.
cezaya uğratmak give v.
genetik değişime uğratmak mutate v.
dilsel değişime uğratmak mutate v.
hayal kırıklığına uğratmak delude [obsolete] v.
birini hüsrana uğratmak dingo v.
hezimete uğratmak murder v.
(kendini) bozguna uğratmak overreach v.
bozguna uğratmak overwar v.
yenilgiye uğratmak overwar v.
bozguna uğratmak overwhelm v.
hayal kırıklığına uğratmak be disenamor (by) v.
hayal kırıklığına uğratmak be disenamored (with) v.
hayal kırıklığına uğratmak disillusionize v.
hayal kırıklığına uğratmak disillusionise v.
bozguna uğratmak dismay v.
hayal kırıklığına uğratmak disoblige [uk] v.
sekteye uğratmak dissolve v.
başarısızlığa uğratmak dynamite v.
hüsrana uğratmak infringe [obsolete] v.
sekteye uğratmak bauk v.
distorsiyona uğratmak distort v.
(savaşta) bozguna uğratmak distress [obsolete] v.
hezimete uğratmak distress [obsolete] v.
bir hal değişikliğine uğratmak drive v.
yenilgiye uğratmak paddywhack v.
zarara uğratmak injure v.
zarara uğratmak injury [obsolete] v.
yapısöküme uğratmak deconstruct v.
korozyona uğratmak corrodiate v.
hüsrana uğratmak foil v.
güçle yenilgiye uğratmak outpower v.
yenilgiye uğratmak scomfit [obsolete] v.
mutlak yenilgiye uğratmak shell v.
korozyona uğratmak fret v.
(kireci) havaya maruz bırakıp en azından bir kısmını karbonata dönüştürerek değişime uğratmak slack v.
hezimete uğratmak smash up v.
hezimete uğratmak smear v.
bozguna uğratmak smear v.
hüsrana uğratmak smear v.
bozguna uğratmak smite v.
yenilgiye uğratmak smite v.
yenilgiye uğratmak smother v.
bozguna uğratmak snooker v.
duygusal şoka uğratmak prostrate v.
(kelt dillerinde) ünsüz kaymasına uğratmak provect v.
bozguna uğratmak spreadeagle v.
bozguna uğratmak spread-eagle v.
bozguna uğratmak stick v.
hezimete uğratmak clobber v.
hezimete uğratmak clobber v.
kesintiye uğratmak interrupt v.
sekteye uğratmak sidetrack v.
Phrasals
hayal kırıklığına uğratmak fall down on v.
hayal kırıklığına uğratmak fall from [obsolete] v.
bozguna uğratmak sweep aside v.
bozguna uğratmak rack up v.
bozguna uğratmak clean up on v.
hezimete uğratmak romp on someone v.
hayal kırıklığına uğratmak let down v.
hezimete uğratmak romp all over someone v.
hezimete uğratmak clean up on v.
hezimete uğratmak blow somebody out v.
hüsrana uğratmak walk all over v.
hezimete uğratmak blow out somebody v.
hezimete uğratmak walk all over v.
ile hayal kırıklığına uğratmak disappoint someone with something v.
kesintiye uğratmak cut into v.
hayal kırıklığına uğratmak grind down v.
yıkıma uğratmak mow down v.
bozguna uğratmak mow down v.
bozguna uğratmak shoot down v.
hasara uğratmak batter up v.
hasara uğratmak batter someone or something up v.
başarısızlığa uğratmak bring down v.
bozguna uğratmak bring down v.
birini/bir şeyi başarısızlığa uğratmak pull someone or something under v.
erozyona uğratmak wash out v.
bir şeyi erozyona uğratmak wash something out v.
bir şeye uğratmak land in v.
'-i bozguna uğratmak pound on v.
bozguna uğratmak snow under v.
bozguna uğratmak take away v.
ciddi hasara uğratmak take out v.
(birini bir şeye) uğratmak visit (something) on (one) v.
(bir şeyi bir şeye) uğratmak visit (something) on (something) v.
birini bir şeye uğratmak visit something upon someone v.
birini bir şeye uğratmak visit something on someone v.
-i bir şeye uğratmak visit on v.
-i bir şeye uğratmak visit upon v.
(birini bir şeye) uğratmak visit (something) upon (one) v.
(birini bir şeye) uğratmak visit (something) upon (one) v.
(bir şeyi bir şeye) uğratmak visit (something) upon (something) v.
(birini/bir şeyi) bozguna uğratmak wail on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak wail on (someone or something) v.
hasara uğratmak mess up v.
birini bozguna uğratmak beat someone down v.
birini/bir şeyi bozguna uğratmak beat someone or something off v.
birini/bir şeyi hezimete uğratmak beat someone or something off v.
bozguna uğratmak beat off v.
hezimete uğratmak beat off v.
bozguna uğratmak beat up v.
hezimete uğratmak beat up v.
bir şeyi bozguna uğratmak bring something down v.
bozguna uğratmak burn up v.
hayal kırıklığına uğratmak bring down v.
birini biriyle/bir şeyle hayal kırıklığına uğratmak disappoint someone with someone or something v.
(bir şeyle birini/kendini) hayal kırıklığına uğratmak disappoint (someone or oneself) with (something) v.
(birini/kendini bir şeyle) hüsrana uğratmak disappoint (someone or oneself) with (something) v.
(birini zarara, belaya) uğratmak inflict (something) on (one) v.
(bir şey) istilasına uğratmak inundate with (something) v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak romp all over (someone or something) v.
-i hezimete uğratmak romp on v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak romp on (someone or something) v.
birini/bir şeyi hasara uğratmak screw someone or something up v.
hezimete uğratmak smack down v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak stomp on (someone or something) v.
birini/bir şeyi hezimete uğratmak take someone or something apart v.
birini/bir şeyi bozguna uğratmak take someone or something apart v.
(birini/bir şeyi) hezimete/bozguna uğratmak tear into (someone or something) v.
(birini) hezimete uğratmak walk over (someone) v.
Colloquial
düş/hayal kırıklığına uğratmak bum out v.
büyük düş kırıklığına uğratmak go down like a bomb v.
hezimete uğratmak take somebody to the cleaner's v.
yenilgiye uğratmak wipe the floor with v.
bozguna uğratmak dust v.
(birini) bozguna uğratmak give (one) a hammering v.
(birini) bozguna uğratmak give (one) a pasting v.
hezimete/bozguna uğratmak blow out v.
(birini) bozguna/hezimete uğratmak knock the starch out of (one) v.
(birini) bozguna uğratmak put it to (someone) v.
(birini) büyük yenilgiye uğratmak put it to (someone) v.
hayal kırıklığına uğratmak shut down v.
hasara/zarara uğratmak jack up v.
bozguna uğratmak whomp on v.
hezimete uğratmak whomp on v.
bozguna uğratmak marmalize v.
bozguna uğratmak marmalise v.
bozguna uğratmak hammer v.
tamamen bozguna uğratmak whoop v.
bozguna uğratmak blitz v.
(birini) yıkıma uğratmak do (someone) in v.
birini hezimete uğratmak stomp someone v.
(birini) hezimete uğratmak whip (one) v.
silsile halinde yıkıma uğratmak domino v.
rakibini hezimete uğratmak pan v.
bozguna uğratmak plaster v.
Idioms
yönetimin ele geçirilmesi tehlikesine karşı yönetim kurulunun piyasaya düşük fiyatlı hisseler sunarak yönetimi devralmak isteyen şirketi zarara uğratmak suretiyle uyguladığı bir savunma taktiği poison pill n.
sekteye uğratmak throw into disorder v.
birini hayal kırıklığına uğratmak give one the bag v.
kolayca bozguna/hezimete uğratmak beat (someone) hands down v.
kolayca bozguna/hezimete uğratmak win (something) hands down v.
bozguna/hezimete uğratmak knock the hell out of (one) v.
düş kırıklığına uğratmak pop (one's) bubble v.
düş kırıklığına uğratmak pop the bubble of (someone) v.
bozguna uğratmak beat the hell out of someone v.
bozguna uğratmak bring someone to his knees v.
bozguna uğratmak beat the stuffing out of someone v.
bozguna uğratmak beat somebody's socks off v.
bozguna uğratmak beat the living daylights out of someone v.
başarısızlığa uğratmak sound the death knell for v.
birini başarısızlığa uğratmak put the skids under someone v.
birini hayal kırıklığına uğratmak let someone down v.
birisini hezimete uğratmak beat the shit out of someone v.
bozguna uğratmak beat the pants off someone v.
bozguna uğratmak cut to ribbons v.
başarısızlığa uğratmak sound the death knell v.
birisini hezimete uğratmak beat the socks off (of) someone v.
birisini hezimete uğratmak beat the living daylights out of someone v.
birisini hezimete uğratmak beat the pants off (of) someone v.
birisini hezimete uğratmak beat the stuffing out of someone v.
bozguna uğratmak beat the socks off (of) someone v.
birisini hezimete uğratmak beat the hell out of someone v.
bozguna uğratmak beat the pants off (of) someone v.
başarısızlığa uğratmak toll the death knell v.
başarısızlığa uğratmak blow something wide open v.
birisini hezimete uğratmak beat the tar out of someone v.
bozguna uğratmak beat the tar out of somebody v.
bozguna uğratmak beat the shit out of someone v.
bozguna uğratmak beat the socks off someone v.
bozguna uğratmak cut to shreds v.
bozguna uğratmak beat the tar out of someone v.
bozguna uğratmak knock the tar out of somebody v.
bozguna uğratmak cut to pieces v.
bozguna uğratmak knock somebody's socks off v.
hezimete uğratmak beat the tar out of someone v.
hezimete/yenilgiye uğratmak mop somebody up v.
hezimete/yenilgiye uğratmak mop up somebody v.
hezimete uğratmak cut to ribbons v.
felce uğratmak bring to standstill v.
hezimete uğratmak cut to shreds v.
hayal kırıklığına uğratmak let down v.
hezimete uğratmak knock the tar out of somebody v.
hezimete uğratmak bring someone to his knees v.
hezimete uğratmak have someone for breakfast v.
hezimete uğratmak beat somebody's socks off v.
hezimete uğratmak beat the pants off someone v.
hezimete uğratmak will have someone for breakfast v.
hezimete uğratmak blow someone out of the water v.
hezimete uğratmak blow somebody away v.
hezimete uğratmak take someone to the cleaners v.
hezimete uğratmak blow away somebody v.
hezimete uğratmak beat the tar out of somebody v.
hezimete uğratmak beat the shit out of someone v.
hezimete uğratmak beat the stuffing out of someone v.
hezimete uğratmak cut to pieces v.
hezimete uğratmak beat hollow v.
hezimete uğratmak will eat someone for breakfast v.
hayal kırıklığına uğratmak bum someone out v.
hezimete uğratmak beat somebody hollow v.
hezimete uğratmak beat the hell out of someone v.
hezimete uğratmak beat the socks off someone v.
hezimete uğratmak knock somebody's socks off v.
hezimete uğratmak beat the living daylights out of someone v.
işleri sekteye uğratmak gum up the works v.
işini sekteye uğratmak queer someone's pitch v.
kolayca hezimete uğratmak make ring round v.
sekteye uğratmak queer someone's pitch v.
şaşkınlığa uğratmak strike all of a heap v.
ufak tefek masraflar çıkartarak zarara uğratmak nickel-and-dime v.
(birini) şaşkınlığa uğratmak şok etmek set (back) on his heels v.
(birini) ağır yenilgiye uğratmak pin back (one's) ears v.
(birini) hezimete uğratmak pin back (one's) ears v.
(birini) hezimete uğratmak pin back (one's) ears v.
(birini/bir şeyi) bozguna uğratmak knock the bejesus out of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak knock the bejesus out of (someone or something) v.
(birini) bozguna uğratmak knock the spots out of (one) v.
(birini) bozguna uğratmak whale the tar out of (one) v.
(birini) hezimete uğratmak whale the tar out of (one) v.
(birini) yenilgiye uğratmak put the boot to (one) v.
(birini) kolayca bozguna/hezimete uğratmak beat (one) hands down v.
(birini) bozguna uğratmak beat (one) hollow [uk/australia] v.
(birini) hezimete uğratmak beat (one) hollow [uk/australia] v.
(birini/bir şeyi) bozguna uğratmak beat (someone or something) all hollow [uk/australia] v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak beat (someone or something) all hollow [uk/australia] v.
birini bozguna uğratmak beat someone hollow [uk] v.
birini hezimete uğratmak beat someone hollow [uk] v.
(birini) bozguna uğratmak beat the (living) daylights out of (one) v.
(birini) hezimete uğratmak beat the (living) daylights out of (one) v.
(birini) bozguna uğratmak beat the hell out of (one) v.
(birini) hezimete uğratmak beat the hell out of (one) v.
bozguna uğratmak beat the pants off v.
hezimete uğratmak beat the pants off v.
birini bozguna uğratmak beat the pants off someone v.
birini hezimete uğratmak beat the pants off someone v.
birini bozguna uğratmak beat someone's pants off v.
birini hezimete uğratmak beat someone's pants off v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak blow (someone or something) out of the water v.
(birini/bir şeyi) bozguna uğratmak blow (someone or something) out of the water v.
hezimete uğratmak blow out of the water v.
bozguna uğratmak blow out of the water v.
birini hezimete uğratmak blow someone away v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak bring (someone or something) to (someone's or something's) knees v.
(birini/bir şeyi) sekteye uğratmak bring (someone or something) to a halt v.
(birini/bir şeyi) sekteye uğratmak bring (someone or something) to a standstill v.
birini hezimete uğratmak bring somebody to their knees v.
(bir şeyi) bozguna uğratmak bring something to its knees v.
bir şeyi sekteye uğratmak bring something to a standstill v.
birini bozguna uğratmak catch someone cold [uk] v.
(birinin) işini sekteye uğratmak chill (one's) action v.
işini sekteye uğratmak chill action v.
hayal kırıklığına uğratmak come up short v.
(birini) hezimete uğratmak cut (someone) to pieces v.
(birini) bozguna uğratmak cut (someone) to pieces v.
hayal kırıklığına uğratmak dash hopes v.
birini hayal kırıklığına uğratmak dash/shatter somebody's hopes v.
(birini) bozguna uğratmak give (one) a bloody nose v.
(birini/bir şeyi) bozguna uğratmak give (someone or something) a shellacking v.
birini bozguna uğratmak give somebody a hammering [uk] v.
birini bozguna uğratmak give somebody a pasting v.
birini hezimete uğratmak give somebody a pasting v.
birini bozguna uğratmak give someone a bloody nose [uk] v.
(birini/bir şeyi) hezimete uğratmak have (someone or something) for breakfast v.
birini hezimete uğratmak have someone for breakfast v.
birini hezimete uğratmak eat someone for breakfast v.
hezimete uğratmak have for breakfast v.
(birini) utanç verici bir hayal kırıklığına uğratmak kick (one) in the teeth v.
bozguna uğratmak knock socks off v.
hezimete uğratmak knock socks off v.
(birini) hezimete uğratmak knock the (living) daylights out of (one) v.
(birini) bozguna uğratmak knock the tar out of (someone) v.
(birini) hezimete uğratmak knock the tar out of (someone) v.
(birini) yavaş yavaş alıştırarak hayal kırıklığına uğratmak let (one) down gently v.
(birini) bozguna uğratmak make hamburger (out) of (one) v.
(birini) bozguna uğratmak make mincemeat (out) of (someone) v.
birini/bir şeyi bozguna uğratmak make mincemeat of somebody/something v.
birini bozguna uğratmak make mincemeat of someone v.
birini/bir şeyi bozguna uğratmak make mincemeat out of someone/something v.
(birini/bir şeyi) sekteye uğratmak play (merry) hell with (someone or something) v.
kesintiye uğratmak play (merry) hell with (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) sekteye uğratmak play hell with someone or something v.
kesintiye uğratmak play hell with someone or something v.
sekteye uğratmak play the devil with someone/something v.
kesintiye uğratmak play the devil with someone/something v.
işleri sekteye uğratmak put a (monkey) wrench in(to) the works [us] v.
işleri sekteye uğratmak put a spanner in the works v.
işleri sekteye uğratmak put a spanner into the works v.
başarısızlığa uğratmak put the skids under v.
(birini/bir şeyi) başarısızlığa uğratmak put the skids under (someone or something) v.
bir şeyi başarısızlığa uğratmak sound the death knell of something v.
(birini/bir şeyi) hasara uğratmak take a toll (on someone or something) v.
sekteye uğratmak throw into confusion v.
sekteye uğratmak throw into disarray v.
zarara uğratmak cut one's throat v.
büyük hezimete uğratmak pin one's ears back v.
Speaking
seni hayal kırıklığına uğratmak istemem I'd hate to disappoint you expr.
seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim I didn't want to let you down expr.
Trade/Economic
özellikle grevlerin yasak olduğu zamanlarda polislerin operasyonları kesintiye uğratmak için yakalandıklarını söyledikleri hayali/uydurma hastalık blue flu n.
Law
inkıtaya uğratmak interrupt v.
sekteye uğratmak disrupt v.
zarar ve ziyana uğratmak damnify v.
zarar ve ziyana uğratmak cause damage and loss v.
Politics
(bir seçimde) kazanması en muhtemel olan adayı yenilgiye uğratmak amacıyla, tuttulan partiye değil ikinci güçlü partiye oy verilmesi tactical voting n.
Technical
(aşındırıcı madde) korozyona uğratmak bite v.
(kireci) havaya maruz bırakıp değişime uğratmak slake v.
Computer
sarsıma uğratmak perturb v.
Marine
gemiyi kazaya uğratmak wreck v.
Medical
hemolize uğratmak haemolyse v.
Physiology
(kırmızı kan hücrelerini) hemolize uğratmak hemolyze v.
Physics
fisyona uğratmak fission v.
fotoredüksiyona uğratmak photoreduce v.
Chemistry
otokatalize uğratmak autocatalyse v.
otokatalize uğratmak autocatalyze v.
(bileşiği) siklizasyona uğratmak cyclise v.
fotolize uğratmak photolyse v.
ısıl dönüşüme uğratmak pyrolyse v.
ısıl dönüşüme uğratmak pyrolyze v.
Biology
yumurtayı dölleyecek şekilde fiziksel değişikliğe uğratmak (spermi) capacitate v.
mutasyona uğratmak mutate v.
(geni) amplifikasyona uğratmak amplify v.
(bakteri) mutasyona uğratmak dissociate v.
(bakteri) değişikliğe uğratmak dissociate v.
(hayvanı) ortam koşulları değişmeden adaptasyona uğratmak preadapt v.
segmentasyona uğratmak segment v.
Biochemistry
yıkıma uğratmak catabolise v.
yıkıma uğratmak catabolize v.
Linguistics
ses aktarımına uğratmak metathesize v.
göçüşmeye uğratmak metathesize v.
ses aktarımına uğratmak metathesise v.
göçüşmeye uğratmak metathesise v.
Military
bozguna uğratmak defeat completely v.
bozguna uğratmak rout completely v.
düşmanın harp gücünü zaafa uğratmak throw sand into enemy's war power v.
yenilgiye uğratmak inflict defeat v.
Card
mutlak yenilgiye uğratmak lurch v.
Archaic
hayal kırıklığına uğratmak deceive v.
zaafa uğratmak infeeble v.
yenilgiye uğratmak outray v.
şaşkına uğratmak strike v.
Slang
hezimete uğratmak take apart v.
ağır yenilgiye uğratmak tank v.
bozguna/hezimete uğratmak bust (one's) butt v.
hezimete uğratmak knock the socks off v.
hezimete uğratmak blow someone's socks off v.
hezimete uğratmak cream v.
hezimete uğratmak pwn v.
hezimete uğratmak knock someone's socks off v.
hezimete uğratmak blow the socks off v.
yenilgiye uğratmak blow away v.
(birini) bozguna uğratmak bust (one's) ass v.
(birini) hayal kırıklığına uğratmak bust (someone's) chops v.
(birini) yenilgiye uğratmak bust (someone's) chops v.
(birini) bozguna/hezimete uğratmak knock the shit out of (one) v.
(birini) bozguna uğratmak lick the pants off (someone) v.
(birini) hezimete uğratmak lick the pants off (someone) v.
birini mali zarara uğratmak wipe someone out v.
ağır fiziksel hasara uğratmak work over v.
(birini) yenmek/yenilgiye uğratmak kick ass on (one) v.