uzak tutmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

uzak tutmak



Bedeutungen von dem Begriff "uzak tutmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
uzak tutmak keep somebody out of v.
uzak tutmak shut off from v.
uzak tutmak keep off v.
uzak tutmak keep apart v.
uzak tutmak keep something out of v.
uzak tutmak keep somebody out v.
uzak tutmak keep something out v.
uzak tutmak keep out v.
uzak tutmak keep away v.
uzak tutmak hold off v.
uzak tutmak stand off v.
uzak tutmak hold at bay v.
uzak tutmak keep at bay v.
uzak tutmak curb v.
uzak tutmak turn v.
uzak tutmak fence v.
Phrasals
uzak tutmak get away from v.
uzak tutmak get something away from someone v.
uzak tutmak keep away v.
Technical
uzak tutmak keep away v.

Bedeutungen, die der Begriff "uzak tutmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 56 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
birini uzak tutmak keep someone away v.
kendini -den uzak tutmak keep oneself aloof from v.
kötülüklerden uzak tutmak keep someone out of harm's way v.
birisini (uyuşturucu vb gibi) kötü bir alışkanlıktan uzak tutmak wean someone off v.
birisini (uyuşturucu vb gibi) kötü bir alışkanlıktan uzak tutmak wean someone away v.
gözden uzak tutmak lose sight of v.
kalp hastalığını uzak tutmak keep heart disease at bay v.
insanlardan uzak tutmak dissocialize v.
insanlardan uzak tutmak dissocialise v.
(aslan) kendinden uzak tutmak dompt v.
bir yerde uzak tutmak seclude [obsolete] v.
Phrasals
(birini) tehlikeden uzak tutmak keep back v.
bir şeyi birinden uzak tutmak get away from v.
bir şeyi birinden uzak tutmak get something away from someone v.
(birini/bir şeyi) uzak tutmak için (bir şeyi) çitle çevirmek fence (someone or something) off from (something) v.
birini/bir şeyi bir yerden uzak tutmak force back v.
(birinden/bir şeyden) uzak tutmak keep away (from someone or something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyden) uzak tutmak hold (someone or something) out of (something) v.
(kendini birinden/bir şeyden) uzak tutmak absent (oneself) from (someone or something) v.
(gemiyi, tekneyi) bir tehlikeden/engelden uzak tutmak bear off from (something) v.
(bir şeyi birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak/uzak tutmak deflect (something) away from (someone or something) v.
birini/bir şeyi uzak tutmak fend someone or something off v.
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) uzak tutmak isolate (someone or something) from (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) uzak tutmak keep out (of something) v.
Colloquial
kendini uzak tutmak leave well alone v.
kendini uzak tutmak let well alone v.
Idioms
birini birinden uzak tutmak keep someone apart v.
elini uzak tutmak keep one's hands off v.
kendini uzak tutmak leave well enough alone v.
kendinden uzak tutmak hold at bay v.
kendini uzak tutmak let well enough alone v.
kendinden uzak tutmak keep at bay v.
sıkıntıları uzak tutmak keep the wolves at bay v.
sorunları uzak tutmak keep the wolves at bay v.
(birini/bir şeyi) uzak tutmak hold (someone or something) at bay v.
birini/bir şeyi uzak tutmak hold someone or something at bay v.
birini/bir şeyi uzak tutmak keep someone or something at bay v.
(birilerini/bir şeyleri) birbirinden ayrı/uzak tutmak keep (someone or something) apart v.
(birini/bir şeyi) uzak tutmak keep (someone or something) at a distance v.
(birini/bir şeyi) uzak tutmak keep (someone or something) at arm's length v.
(birini/bir şeyi) uzak tutmak keep (someone or something) at bay v.
(birini/bir şeyi/kendini) uzak tutmak keep (someone or something, or oneself) at a distance v.
elini uzak tutmak keep hands off v.
birini/bir şeyi uzak tutmak keep something/someone at bay v.
birini/bir şeyi uzak tutmak hold something/someone at bay
kendini uzak tutmak leave good (enough) alone
Politics
abd'de gücü göçmenlerin ve katoliklerin elinden uzak tutmak üzere 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi parti american party n.
abd'de gücü göçmenlerin ve katoliklerin elinden uzak tutmak üzere 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi parti know-nothing party n.
Technical
(kirleri milden uzak tutmak için) vagon tekeri yuvasının ucunda yer alan plaka cuttoo plate n.
antrenman sırasında atları pistteki çamurdan uzak tutmak için tırabzanlara yerleştirilen tahta engellerden her biri dog n.
(sır pişiriminde) birbirinden uzak tutmak dottle v.
Marine
(gemiyi) kerestelerle iskeleden uzak tutmak breast off v.
Military
mayın riskini gemilerden uzak tutmak için mayın tarlalarının sürekli süpürülmesi attrition sweeping n.
Sport
rakibi gol bölgesinden uzak tutmak üzere gönderilen yedek oyuncular penalty killers n.
yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla (sporcuyu) bir sezon müsabakalardan uzak tutmak redshirt v.
oyundan uzak tutmak bench v.