Verlauf

vermek (oy)

Bedeutungen von dem Begriff "vermek (oy)" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	vermek (oy)	cast v.

Bedeutungen, die der Begriff "vermek (oy)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 62 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	oy vermek	vote v.
2	Common Usage	oy vermek	ballot v.
General
3	General	oy vermek	cast one's vote v.
4	General	oy vermek	vote for v.
5	General	karşı oy vermek	pip v.
6	General	oy vermek	plump for v.
7	General	lehte oy vermek	cast an affirmative vote v.
8	General	aleyhde oy vermek	vote out v.
9	General	oy vermek	ballot v.
10	General	oy vermek	poll for v.
11	General	oy vermek	cast a vote v.
12	General	seçimde oy vermek	go to the poll v.
13	General	aleyhinde oy vermek	vote against v.
14	General	lehinde oy vermek	vote for v.
15	General	oy hakkı vermek	enfranchise v.
16	General	oy kullanma hakkı vermek	enfranchise v.
17	General	oy vermek	poll v.
18	General	oy vermek	vote v.
19	General	şahsen oy vermek	vote in person v.
20	General	oy çokluğu ile karar vermek	decide by majority of votes v.
21	General	vekaleten oy vermek	vote by proxy v.
22	General	demokratlara oy vermek	vote democrat v.
23	General	oy çoğunluğuyla karar vermek	decide by majority of votes v.
24	General	oy vermek	upvote v.
25	General	oy hakkı vermek	effranchise v.
26	General	(oy) vermek	deliver v.
27	General	karşı oy vermek	pill v.
28	General	oy vermek	suffragate v.
29	General	… ile oy vermek	suffragate v.
30	General	oy kullanmasına izin vermek	enfranchise v.
Phrasals
31	Phrasals	oy pusulasında ismi listelenmemiş bir adaya ismini boş bırakılan alana yazarak oy vermek	write in v.
32	Phrasals	adayın ismini pusulaya yazarak oy vermek	write in v.
33	Phrasals	oy pusulasında listelenmemiş birine oy vermek	write someone in (on something) v.
34	Phrasals	oy pusulasında listelenmemiş bir adayı boş bırakılan yere yazarak oy vermek	write someone in (on something) v.
35	Phrasals	(seçim sırasında) oy vermek	vote in v.
Idioms
36	Idioms	oy vermek	cast (one's) vote v.
37	Idioms	oy vermek	go to polls v.
38	Idioms	birden fazla partinin adayına farklı pozisyonla için oy vermek	split (one's) ticket v.
39	Idioms	farklı pozisyonlar için farklı partilerin adaylarına oy vermek	split (one's) ticket v.
40	Idioms	oy vermek	cast vote v.
41	Idioms	(söz almak, oy vermek için) elini kaldırmak	put up (one's) hand v.
42	Idioms	(söz almak, oy vermek için) el kaldırmak	put up (one's) hand v.
43	Idioms	farklı alanlarda farklı partilerden adaylara oy vermek	split the ticket v.
Trade/Economic
44	Trade/Economic	vekaleten oy vermek	vote by proxy v.
Law
45	Law	oy vermek	ballot v.
Politics
46	Politics	eskiden gizli oy vermek için kullanılan küçük bir top	ballot n.
47	Politics	oy vermek için rüşvet almadığına dair edilen yemin	bribery oath n.
48	Politics	ulusal parti kongresinde belirli bir adaya oy vermek üzere görevlendirilmiş delege	pledged delegate [us] n.
49	Politics	aleyhte oy vermek	negative v.
50	Politics	muhalif oy vermek	countervote v.
51	Politics	muhalif oy vermek	vote against v.
52	Politics	muhalif oy vermek	blackball v.
53	Politics	oy vermek	poll v.
54	Politics	şahsen oy vermek	vote in person v.
55	Politics	yeniden oy vermek	revote v.
56	Politics	oy vermek	chirotonize v.
57	Politics	oy vermek	chirotonise v.
58	Politics	kendi partisinin aleyhinde oy vermek	cross-vote v.
59	Politics	birden fazla adaya oy verilebilen seçimde tek bir adaya oy vermek	plump v.
60	Politics	(oy pusulasını) birden fazla adaya oy vermek için işaretlemek	scratch v.
Technical
61	Technical	oy vermek	vote v.
Archaic
62	Archaic	oy kullanma hakkı vermek	infranchise v.