yükseklik - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yükseklik



Bedeutungen von dem Begriff "yükseklik" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 39 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yükseklik elevation n.
yükseklik height n.
General
yükseklik highness n.
yükseklik extent n.
yükseklik rise n.
yükseklik swell n.
yükseklik level n.
yükseklik exaltation n.
yükseklik eminence n.
yükseklik loftiness n.
yükseklik steepness n.
yükseklik altitude n.
yükseklik height n.
yükseklik loudness n.
yükseklik highth n.
yükseklik pitch n.
yükseklik celsiture [obsolete] n.
yükseklik nubble n.
yükseklik mote n.
yükseklik mote hill n.
yükseklik rising n.
yükseklik swiftly adv.
yükseklik acro pref.
Technical
yükseklik altitude n.
yükseklik elevation n.
yükseklik head n.
yükseklik pitch n.
yükseklik height n.
Computer
yükseklik volume n.
Automotive
yükseklik altitude n.
yükseklik height n.
Math
yükseklik height n.
Linguistics
yükseklik pitch n.
yükseklik volume n.
Meteorology
yükseklik altitude n.
yükseklik height n.
Sport
yükseklik air n.
Abbreviation
yükseklik alt. n.
yükseklik hgt n.

Bedeutungen, die der Begriff "yükseklik" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 308 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sayısal yükseklik modeli digital elevation model n.
su yükseklik çizgisi watermark n.
yükseklik dairesi almucantar n.
doğal yükseklik natural elevation n.
ortalama yükseklik average height n.
yükseklik hastalığı altitude sickness n.
yükseklik korkusu acrophobia n.
ortalama yükseklik mean height n.
bir dağın zirvesi vb gibi harita üzerinde belirlenmiş bir yükseklik spot height n.
gerçek yükseklik corrected altitude n.
deniz seviyesinden yükseklik altitude above sea level n.
hudut (haritada) yükseklik çizgisi contour n.
deniz seviyesine oranla yükseklik elevation n.
yükseklik kazandırma levering n.
baş döndüren yükseklik dizzy height n.
yükseklik farkı height difference n.
yükseklik korkusu fear of heights n.
dikey yükseklik vertical height n.
yükseklik dairesi almacantar n.
yükseklik sınırı ceiling n.
en-boy-yükseklik width-length-height n.
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet tachymeter n.
(askeri) yükseklik farkı vertical interval n.
(askeri) belirli iki nokta veya konum arasındaki yükseklik farkı vertical interval n.
insan veya hayvan başına göre uzunluk veya yükseklik head n.
dik duran ağaçların çaplarının ölçüldüğü yükseklik breastheight n.
fırlayarak çıkılan yükseklik soar n.
(belirli bir yükseklik veya mesafede) atlamak clear v.
baş döndürücü (yükseklik veya dönme hareketi) giddy adj.
yükseklik/irtifa ile ilgili altitudinal adj.
yükseklik ayarlı height-adjusted adj.
yükseklik ile ilgili altitudinous adj.
yükseklik ile ilgili eminential adj.
yükseklik belirten ön ek acr- pref.
yükseklik anlamı veren ön ek hypso- pref.
Idioms
yükseklik korkusu olmamak have a head for heights v.
yükseklik korkusu olmamak have a (good) head for heights v.
Speaking
sana yükseklik korkum olduğunu söylemiş miydim? did I tell you I'm scared of heights? expr.
Technical
hız, yükseklik, ses vb. seviyesinin elektronik ölçüm cihazındaki değeri readout n.
hız, yükseklik veya ses seviyesinin elektronik ölçüm cihazındaki değeri read-out n.
uzaklık, yükseklik ve konum açısı ölçen alet range finder n.
açısal yükseklik angular height n.
açısal yükseklik co-altitude n.
ayarlanabilir yükseklik adjustable height n.
azaltılmış yükseklik reduced height n.
basınç ve yükseklik ölçer barometric altimeter n.
barometrik yükseklik barometric altitude n.
çok kanallı darbe yükseklik analizör multichannel pulse height analyzer n.
deniz seviyesinden yükseklik altitude above sea level n.
darbe yükseklik seçicisi pulse-height selector n.
darbe-yükseklik analizörü pulse-height analyzer n.
dinamik yükseklik pompası dynamic head pump n.
dinamik yükseklik dynamic height n.
dinamik yükseklik velocity head n.
doğru merkezli yükseklik eucentric height n.
dinamik yükseklik dynamic head n.
eşdeğer yükseklik equivalent height n.
etkin yükseklik effective head n.
etkili yükseklik effective height n.
faydalı yükseklik available head n.
faydalı yükseklik useful height n.
etkin yükseklik effective height n.
far yükseklik ayar headlamp leveling motor n.
görünür yükseklik virtual height n.
geometrik yükseklik geometric head n.
gökcismi yükseklik ve açıölçeri altazimuth n.
hedef yükseklik target height n.
izafi yükseklik relative height n.
kap iler yükseklik height of capillary rise n.
kapiler yükseklik capillary rise n.
kanca semeri yükseklik farkı headroom n.
kapalı yükseklik shut height n.
kapiler yükseklik capillary height n.
kapiler yükseklik height of capillary n.
kılcal yükseklik capillary rise n.
kılcal yükseklik capillary height n.
kritik yükseklik critical height n.
manometrik yükseklik manometric head n.
mutlak yükseklik absolute altitude n.
modeldeki yükseklik farkları height differences in the model n.
optimum yükseklik optimum height n.
net yükseklik net height n.
net düşü/yükseklik net head n.
piyezometrik yükseklik piezometric head n.
pozitif yükseklik positive lift n.
sepet yükseklik uzaması basket height extension n.
sayısal arazi yükseklik verisi digital terrain elevation data n.
serbest yükseklik clear headroom n.
sayısal yükseklik modeli digital elevation model n.
teorik yükseklik theoretical lift n.
tam yükseklik overall height n.
temiz yükseklik clear height n.
tüm yükseklik overall height n.
temiz yükseklik clear headroom n.
teorik yükseklik theoretical head n.
uçuş sırasındaki asgari yükseklik minimum enroute altitude n.
uçağın yarım luping yaptiktan sonra yarım tono yaparak yatay vazıyete gelerek yükseklik kazanması immelmann turn n.
yararlı yükseklik available head n.
yanal yükseklik apothem n.
yaklaşık yükseklik approximate height n.
yararlı yükseklik effective depth n.
yararlı yükseklik effective height n.
yükseklik kazancı height gain n.
yükseklik yazar altigraph n.
yükseklik ölçer altimeter n.
yükseklik göstergesi altimeter n.
yükseklik ayarı height control n.
yükseklik kaybı head loss n.
yükseklik ayarı düğmesi height control knob n.
(radar) menzil yükseklik göstergesi range height indicator n.
yükseklik ayarı height setting n.
yükseklik seviye pitch n.
yükseklik gecikmesi height delay n.
yükseklik ölçer pyrometer n.
yükseklik zammı height money n.
yükseklik başlangıç düzeyi height datum n.
yükseklik renk ıskalası layer tint n.
yerden yükseklik ground clearance n.
yükseklik ayarlayıcısı height adjuster n.
yükseklik ayarlayıcısı leveling valve n.
yükseklik kontrolü altitude control n.
yükseklik motoru altitude engine n.
yükseklik röperi altitude datum n.
yükseklik ayarı adjustment of height n.
yükseklik dairesi almucantar n.
yükseklik paraleli almucantar n.
bir fotoğrafın eğiklik ve yükseklik hatasının giderilmesi orthorectification n.
yükseklik renklendirme elevation tint n.
yükseklik kadranı quadrant of altitude n.
(yükseklik, mesafe tayini için) açı ölçümü yapan bir alet pantometer n.
darbe yükseklik analizörü pulse height analyser n.
yükseklik anlamı veren ön ek alti- pref.
uzaklık, yükseklik ve konum açısı ölçen alet rf (range finder) abrev.
Computer
en uygun yükseklik autofit n.
en fazla yükseklik max height n.
en fazla yükseklik maximum height n.
etkin yükseklik effective height n.
genişlik/yükseklik width/height n.
iç yükseklik inside height n.
satır yükseklik row height n.
standart yükseklik standard height n.
yeni yükseklik new height n.
yükseklik sınırı limit height n.
yükseklik kontrolü height control n.
yükseklik kazancı height gain n.
yükseklik değişimi pitch shift n.
yükseklik oranı height ratio n.
yükseklik belirt specify height expr.
Telecom
uydu yörüngesinin yere en yakın olduğu yükseklik altitude of the perigee n.
Electric
eşdeğer yükseklik equivalent height n.
Television
yükseklik ayarı height control n.
yükseklik ayarı düğmesi height control knob n.
Textile
ayak yükseklik ayarı presser regulating plate n.
arka yükseklik back height n.
Architecture
(bina) dikey yükseklik orthograph n.
kemer yükseklik açısı spring n.
kemer yükseklik açısı springing n.
kemer yükseklik açısı springing line n.
Construction
döşemeden tavana yükseklik floor-to-ceiling height n.
yükseklik zoningi height zoning n.
yükseklik bölgelemesi height zoning n.
yükseklik kısıtlayıcı bölgeleme height zoning n.
Automotive
aneroit yükseklik uyarlayıcı aneroid altitude compensator n.
debriyaj yükseklik ayarı clutch adjustment n.
direksiyon mili ileri geri (içe geçme) ve yükseklik alçaklık ayarı kontrolleri steering column tilt/telescope controls n.
direksiyon kolonu yükseklik ayarlayıcısı steering column height adjuster n.
emniyet kemeri yükseklik ayarlayıcı seat belt height adjuster n.
far yükseklik ayar düğmesi headlamp levelling switch n.
far yükseklik ayar tertibatı headlamp leveler n.
far yükseklik ayar düğmesi headlamp leveling switch n.
far yükseklik ayar motoru headlamp leveling motor n.
far yükseklik ayar motoru headlamp levelling motor n.
far yükseklik ayarı headlamp levelling n.
far yükseklik ayarı headlamp leveling n.
kaput yükseklik ayarı hood bump stop adjustment n.
ön koltuk yükseklik ayar motoru front seat height motor n.
otomatik yükseklik kontrolü automatic height control n.
ön far ayarlama/yükseklik ayarlama headlamp adjusting/leveling n.
serbest yükseklik free height n.
yükseklik ayar tertibatı ground clearance compensator n.
yükseklik ayar kolu tilt adjustment lever n.
yükseklik ayar mekanizması tilt mechanism n.
yükseklik ayarı altitude correction n.
yerden yükseklik ground clearance n.
yükseklik ayarı height regulator n.
yükseklik ayarlı koltuk height adjustable seat n.
yükseklik kontrolü ground clearance control n.
yükseklik sensörü ground clearance sensor n.
yükseklik sınırı height limit n.
yükseklik uyarlama düzeni altitude compensation system n.
yüksüz yükseklik free standing height n.
yerden yükseklik ground clearance n.
yükseklik ayar pimi height adjusting pin n.
Railway
serbest yükseklik free headroom n.
Aeronautic
altimetrede okunan yükseklik indicated altitude n.
barometrik yükseklik barometric altitude n.
deniz seviyesinden yükseklik altitude above sea level n.
dengeli yükseklik equilibrium height n.
elipsoit yükseklik ellipsoid height n.
elektronik yükseklik ve yön göstergesi electronic attitude and direction indicator n.
emniyetli yükseklik safe altitude n.
geodetik yükseklik geodetic height n.
havaalanı üzerinde yükseklik above aerodrome elevation n.
havaalanı seviyesinden yükseklik above aerodrome level n.
itibari yükseklik nominal altitude n.
kritik yükseklik critical height n.
manevra yapmaya elverişli yükseklik flying height n.
mutlak yükseklik absolute height n.
nominal yükseklik nominal altitude n.
ortometrik yükseklik orthometric height n.
salt yükseklik absolute height n.
rüzgarın yönünde veya hızında yükseklik artışıyla olan değişmenin miktarı wind shear n.
verili şartlarda bir uçağın uçabileceği azami yükseklik cap n.
10 bin metrenin üzeri yükseklik high altitude n.
uçağın yarım luping yaptıktan sonra yarım tono yaparak yatay vaziyete gelerek yükseklik kazanması immelmann turn n.
yükseklik kontrol elevation guidance n.
yükseklik değişikliğini gösteren alet variometer n.
yükseklik renk ıskalası altitude tint n.
yer seviyesinden yükseklik above ground level n.
yükseklik radarı height finder n.
yükseklik saati height indicator n.
yükseklik kontrolü altitude control n.
yükseklik motoru altitude engine n.
yükseklik ölçme bılimi altimetry n.
hava aracındaki yolcuyu sıfır yükseklik ve sıfır hızda fırlatabilen zero-zero adj.
Marine
tam yükseklik freeboard n.
(yükseklik için) açıölçer octant n.
(yükseklik için) açı ölçümünde kullanılan bir alet octant n.
geminin profil veya yan yükseklik çizimi sheer plan n.
Medical
kan şekerinde yükseklik elevated serum glucose level n.
toplam yükseklik total height n.
Psychology
yükseklik sevgisi acrophilia n.
yükseklik korkusu olan kimse acrophobe n.
görsel alanda yükseklik height in the visual field n.
yükseklik korkusu height fear n.
yükseklik korkusu altophobia n.
yükseklik fobisi hypsiphobia n.
yükseklik fobisi acrophobia n.
yükseklik korkusu batophobia n.
yükseklik korkusu height phobia n.
yükseklik fobisi height fear n.
yükseklik korkusu acrophobia n.
yükseklik korkusu hypsiphobia n.
yükseklik fobisi height phobia n.
yükseklik fobisi olan kimse hypsophobe n.
yükseklik korkusu olan kimse hypsophobe n.
yükseklik fobisi hypsophobia n.
yükseklik korkusu hypsophobia n.
yükseklik korkusu olan acrophobic adj.
Math
yükseklik ayakları üçgeni orthocentric triangle n.
yükseklik merkezi orthocentre n.
yükseklik merkezi orthocenter n.
yükseklik özeği orthocentre n.
yükseklik özeği orthocenter n.
tek boyutlu olup uzunluk, genişlik veya yükseklik gibi sadece doğrusal bilgisi bulunan one-dimensional adj.
Physics
darbe yükseklik analizörü pulse height analyser n.
akışkanın iki noktası arasındaki yükseklik farkı pressure head n.
Astronomy
açısal yükseklik zenith distance n.
doğal uydunun yörüngede kalabileceği en az yükseklik roche limit n.
yükseklik dairesi circle of altitude n.
yatay yükseklik dairesi parallel of altitude n.
Linguistics
ses yükseklik düzeyi pitch level n.
ses yükseklik düzeyi pitch range n.
History
yükseklik ve mesafeleri ölçen bir ortaçağ aleti jacob's staff n.
Environment
sabit yükseklik noktası bench mark n.
bir dalga serisinin üstüne binerek sahile farklı yükseklik ve açıyla çarpan ikincil dalga serisi secondary wave breaker system n.
Geography
denize çıkıntı yapan yükseklik noup [scottish] n.
bölgede tepe veya zirveler ile ovalar arasındaki yükseklik farkı relief n.
denizden yükseklik elevation from sea level n.
denize çıkıntı yapan yükseklik promontory n.
yükseklik noktası spot height n.
yükseklik ölçeği echelle altimetrique n.
deniz seviyesine göre yükseklik ölçümü hypsometry n.
deniz seviyesinin üstündeki yükseklik grade n.
deniz seviyesinin üstündeki yükseklik eşitliği isometry n.
denize çıkıntı yapan yükseklik snout n.
yükseklik, açı ve mesafelerin ölçülmesi ile ilgili topographometric adj.
yükseklik, açı ve mesafelerin ölçülmesi için tasarlanmış topographometric adj.
Meteorology
bulut yükseklik ölçeri celiometer n.
gerçek yükseklik corrected altitude n.
Geology
yükseklik-ölçer altimeter n.
arazi yüzeyindeki azami birkaç fit kadar yükseklik farkına sebebiyet veren ufak engebeler microrelief n.
Military
azami yükseklik göstergesi maximum elevation figure n.
ayarlanmış yükseklik adjusted elevation n.
en küçük yükseklik minimum elevation n.
eşit yükseklik dairesi circle of equal altitude n.
hakim yükseklik command altitude n.
hakim yükseklik predominant height n.
iniş noktasından olan yükseklik height above touchdown n.
meydandan olan yükseklik height above airport n.
mesafe yükseklik göstergesi range height indicator n.
zahiri yükseklik açısı apparent elevation n.
yükseklik çukuru height-hole n.
dost birliklerin üzerinden onları tehlikeye atmaksızın ateş açılabilecek asgari yükseklik elevation of security n.
fazla yükseklik açısından atılan atış vertical fire n.
yerden yükseklik command n.
görülen yükseklik seviyesi command n.
Hunting
silahtan ateşlenen merminin çıkabildiği maksimum yükseklik ceiling n.
gez yükseklik ayarı civatası rear sight elevation nut n.
Sport
zıplayarak çıkılan yükseklik air n.
snowboardcu, kaykaycı tarafından ulaşılan azami yükseklik amplitude n.
(bilardo gibi oyunlarda) ıstakayı topun yükseklik seviyesinin üzerine çıkarmaya yarayan destek spider n.
Football
topa yükseklik kazandırmak raise the ball v.
Printery
belirli bir yükseklik için alışılagelmiş genişlikten az olan (matbaa harfi) condensed adj.
Archaic
denize çıkıntı yapan yükseklik scaw n.
Engineering
alana karşı yükseklik veya derinlik ölçümü hypsography n.
yükseklik farklarını ölçmede kullanılan bir tür tesviye aleti y-level n.
yükseklik farklarını ölçmede kullanılan bir tür tesviye aleti wye level n.