yükseltilmiş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yükseltilmiş



Bedeutungen von dem Begriff "yükseltilmiş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yükseltilmiş heightened adj.
yükseltilmiş escalated adj.
yükseltilmiş ennobled adj.
yükseltilmiş raised adj.
yükseltilmiş elevated adj.
yükseltilmiş mountant adj.
yükseltilmiş elevate [obsolete] adj.
yükseltilmiş uplying adj.
yükseltilmiş high-raised adj.
Technical
yükseltilmiş elevated adj.
yükseltilmiş increased adj.
Zoology
yükseltilmiş amotus adj.
Archaic
yükseltilmiş sublime adj.

Bedeutungen, die der Begriff "yükseltilmiş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 136 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yükseltilmiş zemin estrade n.
alçak veya sulak kesimler yahut sığ sular üzerinden geçen yükseltilmiş yol causeway n.
ıslak zeminde yükseltilmiş yol causeway n.
yükseltilmiş yol causeway n.
farkındalık seviyesi yükseltilmiş heightened awareness n.
kolonun olukları arasındaki yükseltilmiş yüzey facette n.
kapı girişinde yer alan yükseltilmiş döşeme tahtası saddle n.
üçüncü dereceye yükseltilmiş mason master mason n.
yükseltilmiş yatak maori bunk [new zealand] n.
(büyük bir motorun etrafındaki) yükseltilmiş platform gallery n.
yükseltilmiş teras dais n.
yükseltilmiş yer imbenching [obsolete] n.
yakın mesafe efekti vermek için yükseltilmiş ses close-up n.
zeminin yükseltilmiş bölümü pace n.
yükseltilmiş alan scaffold n.
yükseltilmiş toprakla sarmak mound v.
yükseltilmiş bir mevkiye yerleştirmek mount v.
kriko ile yükseltilmiş jacked adj.
sesi yükseltilmiş amplified adj.
(kabartı yapılarak) yükseltilmiş upridged adj.
yapay bir şekilde yükseltilmiş bloated adj.
yükseltilmiş olarak exaltedly adv.
Technical
yükseltilmiş demir yolu L n.
kendiliğinden yükseltilmiş ışıma amplified spontaneous emission n.
kendiliğinden yükseltilmiş emisyon amplified spontaneous emission n.
ortam sıcaklığında yükseltilmiş yük elevated load at ambient temperature n.
yükseltilmiş yol elevated track n.
yükseltilmiş döşeme floor rack n.
yükseltilmiş raylar üzerinde giden tren el n.
yükseltilmiş depo elevated storage n.
yükseltilmiş yol elevated way n.
yükseltilmiş demiryolu elevated railway n.
yükseltilmiş demiryolu el n.
yükseltilmiş döşeme ayağı raised floor pedestal n.
yükseltilmiş tank elevated tank n.
yükseltilmiş eder increased price n.
yükseltilmiş fiyat increased price n.
yükseltilmiş akarsu yatağı batture n.
yükseltilmiş taşıyıcı exalted carrier n.
yükseltilmiş döşeme false floor n.
yükseltilmiş sıcaklıklarda yapılan deney test at elevated temperatures n.
yükseltilmiş geçit sistemi elevated causeway system n.
yükseltilmiş demiryolu elevated railroad n.
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti megafog n.
yükseltilmiş sesi frekans bantlarına bölerek hoparlör sisteminin uygun bileşenine dağıtan (devre, ağ) crossover adj.
Computer
sürümü yükseltilmiş yazılım programı upgrade n.
sürümü yükseltilmiş donanım cihazı upgrade n.
Electric
yükseltilmiş taşıyıcı exalted carrier n.
Architecture
roma bazilikalarının bir ucunda yer alan yükseltilmiş platform tribune [rare] n.
yükseltilmiş tezgah banquette n.
bir kolonun olukları arasındaki yükseltilmiş yüzey facet n.
malzemeleri depolamak için sütunlarla veya platformla yükseltilmiş bina whata n.
büyük bir odanın zeminindeki yükseltilmiş kısım hautpas n.
çatının yanlarında alçak pencereleri veya panjurları olup ışık ve hava girişi için kullanılan yükseltilmiş kısım monitor n.
yükseltilmiş çatı bölgesi over-story n.
yükseltilmiş platform pace n.
Construction
yükseltilmiş ızgara döşeme raised grid flooring n.
yükseltilmiş kanal elevated flume n.
yükseltilmiş tavan raised ceiling n.
yükseltilmiş yol elevated highway n.
yükseltilmiş hazne elevated reservoir n.
yükseltilmiş döşeme false floor n.
yükseltilmiş yol elevated road n.
yükseltilmiş döşeme raised floor n.
yükseltilmiş döşeme floor rack n.
yükseltilmiş döşeme sistemi raised flooring system n.
yükseltilmiş döşeme raised flooring n.
yükseltilmiş demiryolu elevated railway n.
yükseltilmiş kaldırım bankit n.
kaldırımı yoldan ayıran yükseltilmiş kenarı kerbing n.
yan destekler üzerinde yükseltilmiş çerçeve yapısı gantree n.
yükseltilmiş yol ile geçit sağlamak causeway v.
taşlarla döşenerek yükseltilmiş yolu olan causewayed adj.
yükseltilmiş yapılarla çevrelenmiş circumvallate adj.
Furniture
mobilya üzerindeki yükseltilmiş dışbükey süsleme null n.
Automotive
yükseltilmiş hava giriş takımı extended breather kit n.
yükseltilmiş yaya geçidi elevated pedestrian crossing n.
araba çatısının yan taraflarında alçak pencereleri olan yükseltilmiş kısmı monitor top n.
Transportation
yükseltilmiş yoldaki gemi kalkış alanı causeway launching area n.
yeraltı veya yükseltilmiş demiryolu taşıtlarını kullanan kentsel bir toplu taşıma sistemi mass rapid transit n.
atı arabada yükseltilmiş sürücü koltuğu box n.
Traffic
trafiği yönlendirmek için kavşağa konan aydınlatılmış ve yükseltilmiş kaldırım engeli turtleback n.
Railway
demiryolu vagonlarını boşaltmada kullanılan yükseltilmiş pist tip [brit] n.
tren istasyonlarında yolcuların binmesine ve inmesine yarayan yükseltilmiş alan platform n.
tren vagonlarında, pencere ve vantilatörlü, yükseltilmiş çatı bölmesi clerestory n.
tren vagonlarında, pencere ve vantilatörlü, yükseltilmiş çatı bölmesi clearstory n.
yükseltilmiş çatı bölmesi clerestorey n.
yükseltilmiş çatı bölmesi clearstorey n.
yükseltilmiş demiryolu high-level railroad n.
demiryolunun yükseltilmiş bölümünü ucuza inşa etmek için kullanılan dikdörtgen toprak yığını beam n.
Aeronautic
yükseltilmiş itme gücü augmented thrust n.
yükseltilmiş heliport elevated heliport n.
Marine
yükseltilmiş üst güverteye sahip bir gemi türü three island ship n.
yükseltilmiş kıç güverteli gemiler raised quarter-deck vessel n.
yükseltilmiş yol causeway n.
yükseltilmiş kamara kaporta ağzı booby hatch n.
Petrol
benzin istasyonlarında yakıt pompalarının bulunduğu yükseltilmiş platform island n.
Medical
yükseltilmiş artı labirent sıçan testi rat elevated t-maze test n.
Printing
mürekkebin yükseltilmiş baskı yüzeyinden kağıda aktarıldığı tipografik baskı işlemi relief n.
yazı tipi karakteri üzerinde yükseltilmiş eğim beard n.
yazı tipi karakteri üzerinde yükseltilmiş eğim neck n.
Botanic
damarcıkları çökük olup aralarındaki alan yükseltilmiş olan rugose adj.
Agriculture
yükseltilmiş sebze yatağı raised bed n.
yükseltilmiş sebze bahçesi raised bed n.
saksı bitkilerini ya da toprağı tutan yükseltilmiş platform bench n.
Breeding
koyun kırkma barakasında kırkma yapılan yükseltilmiş bölüm board [australia/new zealand] n.
telle çevrili yükseltilmiş havadar açık hava kümesi sun parlor n.
telle çevrili yükseltilmiş havadar açık hava kümesi sun porch n.
Archaeology
zerdüşt mezarlarında kullanılan yükseltilmiş dairesel yapı tower of silence n.
zerdüşt mezarlarında kullanılan yükseltilmiş dairesel yapı dakhma n.
Religious
sinagogda üzerinde okuma masası olan yükseltilmiş platform almemar n.
sinagogda üzerinde okuma masası olan yükseltilmiş platform bima n.
sinagogda üzerinde okuma masası olan yükseltilmiş platform bimah n.
sinagogda üzerinde okuma masası olan yükseltilmiş platform bema n.
Environment
yükseltilmiş fisyon silahı boosted fission weapon n.
Geography
yükseltilmiş geniş arazi table-land n.
yükseltilmiş bataklık raised bog n.
yükseltilmiş yüzey geanticline n.
yükseltilmiş geniş arazi tableland n.
Military
korkuluğun diğer tarafını cephe ateşinden korumak için yükseltilmiş tarafı bonnet n.
topun siper üzerinden ateşlenebileceği şekilde yükseltilmiş top arabası barbette carriage n.
Hunting
özel ayaklar üzerinde namlu dan yükseltilmiş bant ventilated rib n.
(hindistan'da) kaplan avlamak için kullanılan yükseltilmiş platform machan n.
falya etrafındaki düz yükseltilmiş yüzey vent field n.
Art
(balede) yükseltilmiş bacakla yapılan kamçılama benzeri hareketi fouetté n.
(kabartmada) yükseltilmiş repoussé adj.
Music
(akor) en düşük notası bir oktav yükseltilmiş inverted adj.
Theatre
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin ayarlanabildiği yükseltilmiş dar platform fly floor n.
sahne üzerinde asılı ekipmanı kontrol eden iplerin ayarlanabildiği yükseltilmiş dar platform fly gallery n.
Archaic
yükseltilmiş yol causey n.
savunma kalesinin ortasında bulunan yükseltilmiş ve tahkim edilmiş yapı mount n.
tohum serpmek için yükseltilmiş zemin şeridi list n.
Engineering
yükseltilmiş sinyal kaynaklı uğultu sesi feed-back n.
yükseltilmiş sinyal kaynaklı uğultu sesi feedback n.
rahatsız edecek derecede yükseltilmiş overamplified adj.
gürültüye sebep olacak seviyede yükseltilmiş overamplified adj.