Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
yalnız yaşayan
Bedeutungen von dem Begriff
"yalnız yaşayan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yalnız yaşayan
solitary
adj.
2
General
yalnız yaşayan
misanthropic
adj.
3
General
yalnız yaşayan
misanthropical
adj.
4
General
yalnız yaşayan
solitaire
adj.
5
General
yalnız yaşayan
solitaire
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"yalnız yaşayan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 25 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
yalnız yaşayan kimse
hermit
n.
2
General
başkalarıyla görüşmeden yalnız yaşayan kimse
recluse
n.
3
General
yalnız başına yaşayan kimse
hermit
n.
4
General
yalnız yaşayan kız
bachelor girl
n.
5
General
yalnız yaşayan kimse
crusoe
n.
6
General
yalnız yaşayan kimse
robinson crusoe
n.
7
General
yalnız başına yaşayan kimse
solitarian
n.
8
General
başkalarıyla görüşmeden yalnız yaşayan
recluse
adj.
Colloquial
9
Colloquial
yalnız yaşayan kimse
troglodyte
n.
10
Colloquial
kendince sebeplerle yalnız yaşayan tip
miller of dee [uk]
n.
Biology
11
Biology
yalnız yaşayan (hayvan, bitki)
nonsocial
adj.
12
Biology
(organizma) yalnız yaşayan
solitary
adj.
Marine Biology
13
Marine Biology
ılık denizlerin diplerinde yalnız yaşayan, çoğunluğu hani balığı familyasına ait balıklar
cherna
n.
Zoology
14
Zoology
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece ortaya çıkan bir yaban faresi
tree coney
n.
15
Zoology
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi
tree cony
n.
16
Zoology
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi
tree hyrax
n.
17
Zoology
afrika'ya özgü, genellikle ağaçta yalnız yaşayan ve gece meydana çıkan bir yaban faresi
tree dassie
n.
18
Zoology
yaprakla beslenen ve yalnız başına yaşayan arı
megachile bee
n.
19
Zoology
yaprakla beslenen ve yalnız başına yaşayan arı
leafcutter bee
n.
20
Zoology
yalnız yaşayan hayvan
loner
n.
Apiculture
21
Apiculture
yalnız yaşayan arı
solitary bee
n.
Religious
22
Religious
dine adanmış yaşam için izole yerde yalnız yaşayan hristiyan çileci
hermit
n.
Entomology
23
Entomology
toprağa çukur kazan yalnız yaşayan kısa dilli bir arı familyası
andrenidae
n.
24
Entomology
toprağa çukur kazan yalnız yaşayan kısa dilli bir arı familyası
family andrenidae
n.
25
Entomology
sertleşmiş çamur ve kumdan yuvalar inşa eden çeşitli yalnız yaşayan arılara verilen ad
mason
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yalnız yaşayan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy