yapamamak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yapamamak



Bedeutungen von dem Begriff "yapamamak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yapamamak be incapable of v.
yapamamak cannot v.
yapamamak fail v.
Archaic
yapamamak miss v.

Bedeutungen, die der Begriff "yapamamak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 56 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
uzun zamandan beri bir şeyi yapmadığı için onu iyi yapamamak be out of practice v.
yapamamak (bir işi) muff v.
(birisi) olmadan yapamamak/idare edememek can't manage without someone v.
idrar yapamamak be unable to void v.
Phrasals
bir düzenli ödemeyi/görevi vaktinde/zamanında yapamamak fall behind on (something) v.
bir düzenli ödemeyi/görevi vaktinde/zamanında yapamamak get behind on (something) v.
(birisi veya bir şey) olmadan yapamamak cannot carry on without someone or something v.
kararlaştırılan (bir şeyi) yapmamak/yapamamak/yerine getirememek welch on (something) v.
kararlaştırılan (bir şeyi) yapmamak/yapamamak/yerine getirememek welsh on (something) v.
Phrases
'-den başka bir şey yapamamak/kalmamak can but expr.
(bir şey) dışında hiçbir şey (yapamamak) can but expr.
Colloquial
hiç yapamamak can't do something for nuts v.
hayatta/ölse yapamamak can't do something to save your life v.
gidip de (bir şeyi) yapamamak can't very well (do something) v.
gidip de (bir şeyi) yapamamak couldn’t very well (do something) v.
çamur yüzünden yapamamak/devam edememek mud out v.
Idioms
on işi aynı anda yapamamak (one's) only got one pair of hands v.
iyi yapamamak make a poor fist of (something) v.
ölse bile yapamamak can't for the life of me v.
mümkün değil yapamamak can't for the life of me v.
kendini ne kadar zorlasa da yapamamak can't for the life of me v.
ne kadar uğraşırsa uğraşsın yapamamak can't for the life of me v.
fark etmeden yapamamak/geçememek can't help but notice (that) (something) v.
fark etmeden yapamamak/geçememek can't help noticing (that) (something) v.
hayatta yapamamak not have an earthly chance v.
dünyada yapamamak not have an earthly chance v.
hayatta yapamamak stand no earthly chance v.
dünyada yapamamak stand no earthly chance v.
hayatta yapamamak not stand an earthly chance v.
dünyada yapamamak not stand an earthly chance v.
doğru zamanda görevini yapamamak asleep at the wheel v.
işi yapamamak can't hack it v.
işi yapamamak not hack it v.
kolay görünen işi yapamamak hit the broad side of a barn v.
kolay görünen işi yapamamak hit the side of a barn v.
(bir şeyi) becerememek/yapamamak can’t do something for toffee v.
nokta atışı yapamamak not put your finger on something v.
on işi aynı anda yapamamak (one) only has one pair of hands v.
hayatta yapamamak not stand an earthly [uk] v.
dünyada yapamamak not stand an earthly [uk] v.
hayatta yapamamak not have an earthly [uk] v.
dünyada yapamamak not have an earthly [uk] v.
doğru zamanda görevini yapamamak be asleep at the wheel v.
seçim yapamamak be sitting on the fence v.
bir şeyi bir türlü yapamamak/başaramamak can't help something v.
payına düşeni layığıyla yapamamak give a bad account of yourself v.
bir şeyi becerememek/yapamamak not be able to do something for toffee v.
bir şeyi hayatta yapamamak not be able to do something for toffee v.
Aeronautic
uçak gemisine iniş yapamamak bolter v.
Medical
çocuk yapamamak (erkek için) be unable to impregnate v.
çocuk yapamamak (kadın için) be unable to conceive v.
Slang
en basit işi bile yapamamak not know one's arse from one's elbow v.
en basit işi bile yapamamak can't tell one's arse from one's v.
… bile yapamamak couldn't (do something) to save (one's) life v.
eskisi gibi yapamamak lose it v.
yorum bile yapamamak can't even expr.