yarım yarım - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yarım yarım



Bedeutungen von dem Begriff "yarım yarım" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yarım yarım half-and-half adv.
Idioms
yarım yarım fifty-fifty adj.

Bedeutungen, die der Begriff "yarım yarım" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yarım half adj.
General
yarım ton halftone n.
yarım çizme ankle boot n.
yarım parça stump n.
yarım kubbe apse n.
yarım kapı wicket n.
yarım düzine half a dozen n.
yarım peni halfpenny n.
yarım gözlük half glasses n.
yarım moiety n.
yarım kalmış iş loose end n.
yarım yamalak bilgi sciolism n.
yarım felç hemiplegia n.
yarım parça split n.
yarım nota half note n.
yarım sörf tahtası boogy board n.
yarım kabartma basrelief n.
sıvı ölçüsü (yarım litre) pint n.
yarım litrelik sıvı ölçü birimi pint n.
yarım kalmış işler backlog n.
yarım olma halfness n.
yarım pençe half sole n.
yarım ton semitone n.
yarım porsiyon half portion n.
yarım yamalak bilen kimse sciolist n.
yarım gün half time n.
yarım saat half hour n.
yarım kalmış işler loose ends n.
iberya yarım adasında bulunan en büyük nehir tagus n.
yarım bilet half fare n.
yarım mısra hemistich n.
yarım vole half volley n.
yarım felç paraplegia n.
yarım şişe içecek split n.
yarım saat half an hour n.
yarım daire hemicycle n.
batı yarım küre western hemisphere n.
yarım daire semicircle n.
yarım kubbe semidome n.
yarım yamalak bilen kimse smatterer n.
yarım kubbe concha n.
yarım bayt (bilgisayar) nibble n.
yarım bayt (bilgisayar) nybble n.
yarım altın half gold coin n.
yarım bardak a glass of half empty n.
yarım lambri wainscot n.
yarım peni değerinde ha'p'orth n.
yarım peni ha'penny n.
yarım peni halfpence n.
yarım bot ankle boot n.
yarım azman half timber n.
yarım sözcük halfword n.
yarım mertek half principal n.
yarım yuvarlak half round n.
yarım kesit half section n.
yarım koni half cone n.
madeni yarım aküplöman heating coupling n.
okulu yarım bırakan öğrenci dropout n.
yarım kabartma bas-relief n.
yarım gün çalışmalı hafta half-term week n.
yarım dolar half-a-dollar n.
yarım düğüm half-hitch n.
yarım camlı kapı half-glass door n.
yarım adam half-man n.
yarım dolarlık madeni para half-a-dollar n.
yarım pansiyon half-board n.
yarım halve n.
okulu yarım bırakan kimse dropout n.
yarım günlük tatil half holiday n.
yarım pansiyon half pension n.
yarım bilet half fare ticket n.
otoriter rejimden demokrasiye (yarım yamalak) geçiş electoralism n.
yarım semi n.
yarım kadeh şarap half glass of wine n.
yarım inç half an inch n.
yarım kilo et (453.59 gram) pound of meat n.
yarım kalmış iş unfinished business n.
yarım bırakılmış iş unfinished business n.
yarım bırakılmış iş loose end n.
yarım kalmış/bitmemiş şarkı unfinished song n.
yarım yamalak half measure n.
yarım (soter) raport half-drop-match n.
yarım yüzyıl half century n.
yarım kafiye assonant n.
yarım kafiye assonance n.
yarım kompartıman coupe n.
yarım çerçeve gözlük half-frame glasses n.
yarım asır half century n.
yarım parmak (bale) relevé n.
yarım bardak su half a cup of water n.
yarım çay kaşığı half teaspoon n.
yarım tişört half shirt n.
yarım çorap half socks n.
yarım ağız gülme half smile n.
yarım tur yüzük half eternity ring n.
yarım çark hareketi (binicilik) caracole n.
(binicilikte) yarım dönüş hareketi caracol n.
yarım dönüş hareketi yapan at caracoler n.
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi cattie n.
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi catty n.
kabın kenarındaki kapağı kaldırmayı kolaylaştıran yarım daire şeklinde delik thumbhole n.
yarım daire biçiminde tente desteği bail n.
18. yüzyılın başlarında, irlanda'da dolaşımda olan sahte yarım peni rap n.
yarım bırakma unfinishing n.
yarım kalma unfinishing n.
yarım daire şeklindeki tutamak bail n.
yarım peni baubee [scotland] n.
yarım peni bawbee [scotland] n.
yarım küre şeklinde kültive bir inci mabe n.
yarım küre şeklinde kültive bir inci mabe pearl n.
yarım peni mag [dialect] [uk] n.
yarım peni make [dialect] [uk] n.
bahiste yarım veya tam açılış leg n.
yarım peni ha’pence n.
yarım yıl half [obsolete] n.
yarım pint half n.
yarım kron half n.
yarım dolar half n.
yarım pansiyoner half boarder n.
yarım kapı half door n.
yarım millik yarış half mile n.
yarım pint half pint n.
yarım libre half pound n.
yarım şişe half-bottle n.
yarım daire şeklindeki şey half-circle n.
yarım galon half-gallon n.
yarım inç half-inch n.
yarım gümüş peni halfling [scotland] n.
yarım mil half-mile n.
yarım millik yarış half-mile n.
yarım dakika half-minute n.
yarım matem dönemi kıyafetleri half-mourning n.
yarım peni değerindeki meblağ halfpence n.
yarım peni değerindeki meblağ halfpenny n.
yarım saniye half-second n.
yarım kılıç half-sword n.
yarım dönüş half-turn n.
mont veya ceket gibi giysilerin arkasına yerleştirilen ve biraz gevşek duran yarım kemer veya bağcık martingale n.
yarım akıllı kimse wittol n.
yarım peni değerinde meblağ ha'penny n.
yarım peni meg [uk] n.
yarım hauf n.
(kadın ve çocukların giydiği) yarım bot bottine n.
yarım çizme brodekin n.
yarım akıllı kimse mopoke [australia] n.
yarım akıllı kimse morepork [australia] n.
yarım akıllı kimse morepoke [australia] n.
kum saatini veya yarım saatlik kum saatini boşaltmak için gereken zaman glass n.
yarım litrenin biraz azına eşdeğer bir iskoç sıvı ölçü birimi mutchkin [scotland] n.
kiler ve koridor arasındaki yarım kapı buttery hatch n.
yarım pint gill [english] [dialect] n.
yarım yamalak iş clatch [scotland] n.
yarım ay şeklinde obje demilune n.
yarım ay şeklinde yapı demilune n.
yarım volt demivolt n.
atın ön bacaklarını yarım yükselttiği bir pozisyon demivolt n.
atılmış veya yarım bırakılmış yiyecekleri yiyen kimse opportunivore n.
(kuzey yarım küre kışında kutlanan) noel'e benzer bir kutlama ozmas n.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay n.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay pump n.
yarım bot cocker [dialect] [uk] n.
yarım tayt cocker [dialect] [uk] n.
yarım bot cogger n.
yarım tayt cogger n.
yarım maske domino n.
yarım maskeli kimse domino n.
yarım litrelik içki pint [uk] n.
yarım litrelik süt pint [uk] n.
yarım litrelik süt pinta [uk] n.
başkasının yarım kalan işini yapan kimse continuator n.
yaklaşık yarım metrekarelik kesiti olan yığında bulunan odun miktarı fathom [uk] n.
yaklaşık yarım galona eşdeğer bir ölçü flagon n.
roma tiyatrosunda seçkin kişilerin oturduğu yarım daire biçimli boşluk orchestra n.
yarım daire semi circumference n.
yarım çember semi circumference n.
yarım daire semicircumference n.
yarım çember semicircumference n.
yarım açı semiangle n.
yarım daire biçimli dizilim semicircle n.
yarım daire şeklinde şey semicirque n.
yarım sütun semicolumn n.
yarım yamalak şekil semiform n.
yarım ay şeklinde şey semilune n.
(şiirde) yarım ayak semiped n.
(şiir vezninde) yarım ölçü semiped n.
yarım ses semisoun n.
(kıyafette) yarım kol short sleeve n.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slipsole n.
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı slip tap n.
yarım daire biçimli alan sphendone n.
(reçetelerde) yarım ss n.
iki ucunda yarım top yer alan çubuklu bir mermi stang ball n.
bir konuda yarım yamalak bilgisi olan kimse superficialist n.
yarım kanatlı böceklerde ağız hortumu syringe n.
yarım kalmak be left half finished v.
yarım yamalak yapmak fudge v.
yarım kalmak mire down v.
yarım bırakmak leave unfinished v.
yarım bırakmak leave something incomplete v.
bir işi yarım bırakmak abort v.
yarım pençe vurmak half-sole v.
ayakkabıya yarım pençe vurmak half-sole v.
yarım pençe vurmak (ayakkabıya) half-sole v.
(ilacı) yarım almak take half v.
işten yarım gün izin almak take a half day off from work v.
yarım gün izin almak take a half day off v.
yarım gün izin kullanmak take a half day off v.
yarım yamalak yapmak take half measures v.
(binicilikte) yarım dönüş hareketi yapmak caracol v.
(binicilikte) yarım dönüş hareketi yapmak caracole v.
yarım yamalak yapmak clatch [scotland] v.
yarım bırakmak drop v.
yarım kısırlaştırmak semicastrate v.
yarım daire şeklini vermek semicircle v.
yarım daire içine almak semicircle v.
yarım daire ile çevrelemek semicircle v.
yarım daire şeklinde çevrelemek semicircle v.
yarım daire olmak semicircle v.
yarım daire halini almak semicircle v.
yarım daire içine girmek semicircle v.
bir şeyi yarım yamalak yapmak shuffle v.
yarım yamalak yapmak siwash v.
yarım yamalak yapmak slim [dialect] v.
yarım unfinished adj.
yarım dairesel semicircular adj.
yarım yamalak sketchy adj.
yarım yamalak sloppy adj.
yarım tonlu halftoned adj.
yarım yamalak loose adj.
yarım kalmış unfinished adj.
yarım yamalak perfunctory adj.
yarım yamalak slipshod adj.
yarım kalan incomplete adj.
yarım yamalak defective adj.
yarım half adj.
yarım peni değerinde halfpennyworth adj.
yarım boy half size adj.
yarım ağızla yapılan tongue in cheek adj.
yarım boy half-length adj.
yarım okunmuş half-read adj.
yarım günlük half-time adj.
yarım saatlik half-hour adj.
yarım yamalak half-way adj.
yarım günlük (iş/çalışma) half-time adj.
yarım half-done adj.
yarım gün part-time adj.
yarım günlük part-time adj.
yarım düzine half-dozen adj.
yarım gün süren semidiurnal adj.
yarım yamalak patchy adj.
yarım yamalak superficial adj.
yarım kalan uncompleted adj.
yarım sesli semivocal adj.
yarım yamalak botchy adj.
yarım bırakılmış cagmag adj.
yetkileri alınarak yarım veya tam maaş ile emekli edilmiş (subay) reformed [obsolete] adj.
yarım ağızla söylenen tongue-in-cheek adj.
yarım yamalak tousy [scottish] adj.
yarım akıllı dough-baked [dialect] [uk] adj.
yarım yamalak half adj.
yarım millik half mile adj.
yarım zamanlı half-time adj.
yarım yüz half-faced adj.
yarım galonluk half-gallon adj.
yarım yamalak öğrenilmiş half-learned adj.
yarım millik half-mile adj.
yarım peni değerinde halfpenny adj.
yarım yamalak anımsanan half-remembered adj.
yarım zamanlı half-time adj.
yarım akıllı wittolly adj.
yarım ay şekline benzer meniscate adj.
yarım ay şekline benzer meniscoid adj.
yarım mezzo adj.
yarım kabuk şeklinde half-shell adj.
yarım ay şeklinde demilune adj.
yarım dairesel başlı roundheaded adj.
yarım dairesel bölümlü roundheaded adj.
yarım yamalak infelicitous adj.
yarım yamalak (bilgi) sciolistic adj.
yarım yamalak bilen kimse ile ilgili sciolistic adj.
yarım yamalak bilen sciolistic adj.
yarım yamalak bilgisi olan sciolous adj.
yarım daire şeklinde olan semiannular adj.
yarım çember şeklinde olan semiannular adj.
yarım daire oluşturan semiannular adj.
yarım çember oluşturan semiannular adj.
yarım dairesel semicircled adj.
(kemer) yarım daire biçimli semicircled adj.
(kemer) yarım daire biçimli semicircular adj.
yarım sütuna benzer semicolumnar adj.
yarım silindirik semicylindrical adj.
yarım günde bir meydana gelen semidiurnal adj.
her yarım günde bir gelişen semidiurnal adj.
yarım yamalak kuruyan semidrying adj.
yarım yamalak semiformed adj.
yarım saatte bir gelişen semihoral adj.
yarım ay şeklinde olan semilunary adj.
yarım ay şeklinde olan semilunate adj.
yarım küre şeklinde semiorbicular adj.
yarım yuvarlak olan semioval adj.
yarım oval olan semioval adj.
yarım oval semiovate adj.
yarım küre şeklinde semispheric adj.
yarım tonlara ait semitonic adj.
yarım tonlar ile ilişkili semitonic adj.
yarım tonlardan oluşan semitonic adj.
yarım bırakan stickit adj.
yarım stickit [scotland] adj.
yarım synsemantic adj.
yarım yamalak inadequately adv.
tetiği yarım çekilmiş halde at half cock adv.
yarım süratle at half speed adv.
yarım ağız halfheartedly adv.
yarım yamalak incompletely adv.
yarım halde in half adv.
yarım ağızla halfheartedly adv.
yarım saatte bir half-hourly adv.
yarım ağızla half-heartedly adv.
bir yarım saat daha for another 30 minutes adv.
bir yarım saat daha for another half hour adv.
en az bir yarım saat daha at least for another half-hour adv.
ilk pusula noktasından yarım puan ötede half adv.
ilk pusula noktasından yarım yön ötede half adv.
yarım saatten az half [uk/ireland] adv.
yarım saat sonra half [uk] adv.
yarım halfendeal adv.
yarım yamalak roughly adv.
yarım ağızla so so adv.
yarım ağızla so-so adv.
yarım yamalak subtotally adv.
yarım demi- pref.
yarım semi- pref.
yarım- half- pref.
yarım anlamı veren ön ek hem- pref.
(armacılık) yarım tasvirli anlamına gelen bir ön ek demi- pref.
yarım kubbe anlamını veren bir ön ek conch- pref.
yarım kubbe anlamını veren bir ön ek concha- pref.
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek selen- pref.
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek seleni- pref.
yarım ay şeklinde anlamına gelen ön ek seleno- pref.
yarım anlamına gelen ön ek semei- pref.
yarım hf. (half) abrev.
Phrasals
(yarım kalmış veya gecikmeli bir yarışmayı) tamamlamak play off v.
yarım yamalak/baştan savma yapmak/hazırlamak bungle up v.
yarım yamalak/baştan savma yapmak/hazırlamak bungle something up v.
(yarım olan bardağı/içkisini) doldurmak/fullemek top up v.
yarım yamalak toparlamak string together v.
yarım yamalak toparlayıp oluşturmak string together v.
yarım yamalak bir araya getirmek/birleştirmek cobble together v.
yarım yamalak bir araya getirmek/birleştirmek cobble up v.
yarım yamalak yapmak dial in v.
(bir şeyi) yarım yamalak yapmak do (something) by halves v.
(bir şeyi) gönülsüzce/yarım yamalak yapmak play at (doing something) v.
Phrases
yarım hamile olamazsın you can't be half pregnant expr.
canla başla çalışmak lazım öyle yarım ağızla/gönülle iş yapılmaz you can't be a little bit pregnant expr.
gebelik yarım olmaz you can't be a little bit pregnant expr.
canla başla çalışmak lazım öyle yarım ağızla/gönülle iş yapılmaz you can't be half pregnant expr.
gebelik yarım olmaz you can't be half pregnant expr.
iki kadın yarım kadın too many cooks in the kitchen [us] expr.
yarım ağızla with (one's) tongue in one's cheek expr.
yarım milyonda bir one in half a million expr.
Colloquial
yarım sörf tahtası boogie-board n.
fındık/yarım akıllı beetlebrain n.
yarım akıllı kişi bubblehead n.
horoz/yarım akıllı dim bulb n.
yarım/kısa çizme high-button shoes n.
yarım pound ten bob n.
yarım dakika half a minute n.
yarım millik yarış half-miler n.
yarım peni half-p n.
yarım pint siyah bira medium n.
yarım sörf tahtasıyla sörf yapmak boogie board v.
yarım sörf tahtasıyla sörf yapmak boogie-board v.
bir şeyi yarım yamalak yapmak phone it in v.
yarım yamalak down and dirty adj.
yarım yamalak hazırlanmış halfcocked adj.
son yarım saattir for the last half-an-hour expr.
son yarım saattir for the last half-hour expr.
yarım saat önce half an hour ago expr.
yarım saatten fazla more than half an hour expr.
yarım saattir for half an hour expr.
yarım düzine half a dozen expr.
yarım saniye half a second expr.
Idioms
yarım dünya black-silk barge n.
yarım tebessüm half smile n.
yarım akıllı a half-wit n.
yarım gülüş half smile n.
yarım kalan ayrıntılar the loose ends/threads n.
yarım yamalak konuşma monkey talk n.
bebeğe yarım/hızlı duş aldırma top and tail [uk] n.
elinden yarım yamalak her iş gelen kimse a jack of all trades n.
yarım kalmış/bitirilmemiş kısımlar some loose ends n.
(silah) tetik yarım çekilmişken patlamak go off half-cocked v.
yarım kalmak hang by the eyelids v.
(bir işi) yapabilecekken yarım yamalak yapmak bring it weak v.
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak work (one's) way through (school) v.
birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek take up the slack v.
birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek pick up the slack v.
eksik veya yarım bırakmak go off half-cocked v.
hiçbir işi yarım bırakmamak not do things by halves v.
hiçbir işi yarım bırakmamak not do anything by halves v.
eksik veya yarım bırakmak go off at half cocked v.
yarım yamalak yapmak do by halves v.
yarım kalmış/bitirilmemiş kısımları bulunmak have some loose ends v.
yarım akıllı olmak have enough sense to pound salt v.
(bazı) yarım kalmış işleri tamamlamak send (one) to glory v.
(birkaç) yarım kalmış işi tamamlamak send (one) to glory v.
bir işi yarım yamalak yapmak fudge the issue v.
(birini/bir şeyi) yarım dinlemek listen (to someone or something) with half an ear v.
(birini/bir şeyi) yarım kulak dinlemek listen (to someone or something) with half an ear v.
(birini/bir şeyi) yarım yarım dinlemek listen (to someone or something) with half an ear v.
yarım dinlemek listen with half an ear v.
yarım kulak dinlemek listen with half an ear v.
yarım yarım dinlemek listen with half an ear v.
bebeğe yarım/hızlı duş aldırmak top and tail [uk] v.
hiçbir işi yarım bırakmamak do nothing by halves v.
hiçbir işi yarım yamalak/üstünkörü yapmamak do nothing by halves v.
hiçbir işi yarım bırakmamak not do anything by halves v.
hiçbir işi yarım yamalak/üstünkörü yapmamak not do anything by halves v.
(birinin) işini/durumunu yarım bırakmak keep (one) hanging (in midair) v.
hiçbir işi yarım bırakma never do things by halves v.
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak work (one's) way through (something) v.
okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak work your way through college v.
yarım yamalak half-baked adj.
yarım yamalak rough and ready adj.
aklı yarım not the full shilling adj.
yarım yamalak yapılan catch as catch can adj.
yarım yamalak after a sort adv.
yarım ağızla over the left shoulder adv.
yarım saatten fazla the better part of an hour expr.
yarım yamalak after a fashion expr.
yarım saatten fazla the best part of an hour expr.
yarım ağızla with one's tongue in one's cheek expr.
yarım akıllı no more than ninepence in the shilling [obsolete] [uk] expr.
yarım ağızla (with) tongue in cheek expr.
yarım yamalak by halves expr.
yarım kalmış/tamamlanmamış halde in rough expr.
yarım ağızla tic (tongue in cheek) expr.
Formal
yarım gün half-day n.
Speaking
diğer yarım my other half expr.
dün konuşmamız yarım kalmıştı we didn't finish our conversation yesterday expr.
en fazla yarım saate dönerim I'll be back in 30 minutes tops expr.
Trade/Economic
yarım gün çalışma halftime work n.
yarım günlük tatil half holiday n.
yarım maaş half pay n.
yarım gün çalışma part time n.
yarım günlük seminer half-day seminar n.
yarım reklam afişi gösterimi half showing n.
yarım maaş halfpay n.
yarım gün çalışma ücreti part-time rate n.
yarım kalmış işler loose ends n.
yarım günlük kapanış early closing n.
eski bir yarım peni maik [scotland] n.
eski bir yarım peni meck n.
yarım peni half n.
yarım dolar half dollar n.
yarım kron half-crown n.
yarım dolar half-dollar n.
yarım dolar değerinde madeni para half-dollar n.
gümüş yarım peni portcullis n.
yarım semi pref.
Politics
batı yarım küresi bölümü western hemisphere department n.
Tourism
yarım pansiyon half board n.
yarım pansiyon demi pension n.
yarım pansiyon half pension n.
yarım pansiyon demi-pension n.
Media
televizyonda yayınlanan ve yarım saate yakın süregiden reklamlar infomercial n.
Technical
(yarım daire şeklinde) tiriz reeding n.
alt yarım karter crankcase bottom half n.
diferansiyel yarım kovanı differential halfcasing n.
dingil başı yarım pimi swivel pin n.
filtre edici yarım maske filtering half mask n.
gazlara ve partiküllere karşı koruyucu valflı filtreli yarım maskeler valved filtering half masks to protect against gases and particles n.
ince cidarlı yarım yatak thin-walled half bearing n.
iki yarım güvenirlik katsayısı split-half reliability coefficient n.
ince cidarlı yarım yatak thin-walled bearing n.
iki yarım kürre arasındaki yapılar diencephalon n.
partiküllere karşı filtre edici yarım maskeler filtering half masks to protect against particles n.
parçacıklara karşı koruma amaçlı filtreli yarım maske filtering half mask to protect against particles n.
yarım döngü hemicycle n.
valflı filtreli yarım maske valved filtering half mask n.
uç uca yarım kertmeli ek end lap joint n.
uçağın yarım luping yaptiktan sonra yarım tono yaparak yatay vazıyete gelerek yükseklik kazanması immelmann turn n.
yarım vites anahtarı/mandalı splitter switch n.
üst yarım karter crankcase half n.
yarım dalga doğrultması half-wave rectification n.
yarım litre half-liter n.
yarım amortisör ağırlığı damperweight half n.
yarım görünüş half elevation n.
yarım köprü half bridge n.
yarım elips semiellipse n.
yarım yuvarlak ağaç törpüsü half round wood rasp n.
yarım ay flanş split support ring n.
yarım vites anahtarı splitter switch n.
yarım dalga vibratör half-wave vibrator n.
yarım yuvarlak başlı perçin round-head rivet n.
yarım palet half trestle n.
yarım yatak yuvası bearing housing half n.
yarım gaz half-throttle n.
yarım oktav half octave n.