yardım etmek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yardım etmek



Bedeutungen von dem Begriff "yardım etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 90 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yardım etmek aid v.
yardım etmek assist v.
yardım etmek help v.
General
yardım etmek lend oneself to v.
yardım etmek relieve v.
yardım etmek back v.
yardım etmek lend help to v.
yardım etmek bear out v.
yardım etmek lend assistance v.
yardım etmek conduce v.
yardım etmek advance v.
yardım etmek further v.
yardım etmek afford assistance v.
yardım etmek give a leg up v.
yardım etmek comfort v.
yardım etmek give a hand v.
yardım etmek assist v.
yardım etmek be of use v.
yardım etmek hand v.
yardım etmek see through v.
yardım etmek conduce to v.
yardım etmek bear a hand v.
yardım etmek service v.
yardım etmek bear up v.
yardım etmek lend a hand v.
yardım etmek succor v.
yardım etmek tide over v.
yardım etmek pull through v.
yardım etmek befriend v.
yardım etmek second v.
yardım etmek support v.
yardım etmek succour v.
yardım etmek help v.
yardım etmek give help v.
yardım etmek bear somebody out v.
yardım etmek give somebody a lift v.
yardım etmek facilitate v.
yardım etmek abet v.
yardım etmek contribute v.
yardım etmek corroborate v.
yardım etmek give helps v.
yardım etmek abet in v.
yardım etmek patronize v.
yardım etmek come to someone's rescue v.
yardım etmek lend a helping hand to v.
yardım etmek lend a hand to v.
yardım etmek minister v.
yardım etmek patronise v.
yardım etmek recruit v.
yardım etmek adminiculate v.
yardım etmek vail v.
yardım etmek lend v.
yardım etmek aid and abet v.
yardım etmek aid and abet v.
yardım etmek hold with v.
yardım etmek lubricate v.
yardım etmek lubricitate v.
yardım etmek spot v.
yardım etmek subscribe v.
yardım etmek subserve v.
yardım etmek promote v.
Phrasals
yardım etmek stand by v.
yardım etmek stand for v.
yardım etmek stand up for v.
yardım etmek lead by v.
yardım etmek pitch in with v.
yardım etmek see through v.
yardım etmek ease along v.
Colloquial
yardım etmek save someone's neck v.
yardım etmek be at one's back v.
yardım etmek save someone's skin v.
yardım etmek save someone's bacon v.
Idioms
yardım etmek go to bat for someone v.
yardım etmek give someone a back v.
yardım etmek have (got) one's back v.
yardım etmek get one on one's feet v.
yardım etmek put one on one's feet v.
yardım etmek come to someone's assistance v.
yardım etmek lend support to (something) v.
yardım etmek come to rescue v.
yardım etmek have got back v.
yardım etmek save skin v.
Trade/Economic
yardım etmek assist v.
yardım etmek boost v.
Law
yardım etmek assist v.
yardım etmek contribute v.
yardım etmek help v.
Technical
yardım etmek serve v.
yardım etmek help v.
Archaic
yardım etmek bestead v.

Bedeutungen, die der Begriff "yardım etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 290 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
insanlara yardım etmek isteyen kimse humanitarian n.
budiznm inanışına göre diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen kişi bodhisattva n.
budiznm inanışına göre diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen kişi bodhisatta n.
yürümekte zorluk çeken kimselere yardım etmek amacıyla üretilen dört ayaklı bir yürüme desteği sistemi (ticari marka) zimmer n.
kız izci birliğine yardım ve danışmanlık etmek üzere kurulmuş bir grup ebeveyn ve diğer ilgili yetişkinlerden oluşan komite troop committee n.
fakirlere yardım için arkadaşlarını fakir birinin evinde içkiye davet etmek bidale n.
muhtaçlara yardım etmek için zenginleri soyan kimse robin hood n.
para ile yardım etmek subsidize v.
zor durumdaki birine yardım etmek go to bat for someone v.
yardım talep etmek request for help v.
birinin iş hayatına atılmasına yardım etmek start someone in business v.
yüzmesine yardım etmek swim v.
birine yardım etmek give someone a hand v.
çok yardım etmek do yeoman service v.
parayla yardım etmek subsidize v.
etmek (iyilik/hizmet/yardım/teşekkür) render v.
telefon bağlantısı sağlamasına yardım etmek get someone through v.
sınavı geçmesine yardım etmek get someone through v.
yardım talep etmek ask for help v.
utangaçlıktan kurtulmasına yardım etmek disinhibit v.
bayana yardım etmek help the lady v.
ilerlemesine yardım etmek further v.
-e yardım etmek be of service to v.
-e yardım etmek accommodate v.
-e yardım etmek give a hand to v.
-e yardım etmek lend oneself to v.
-e yardım etmek lend a hand to v.
-e yardım etmek oblige v.
-e yardım etmek minister to v.
gelişmesine yardım etmek nourish v.
-e yardım etmek back v.
para ile yardım etmek subsidise v.
parayla yardım etmek subsidise v.
birisine bir şeyde yardım etmek aid someone in doing something v.
birine yardım etmek için tüm imkanlarıyla seferber olmak use every means available to help someone v.
karısına ev işlerinde yardım etmek help his wife with the chores v.
ev işlerine yardım etmek help around the house v.
golf oyuncusuna yardım etmek caddy v.
yardım talep etmek pray aid v.
yardım talep etmek pray in aid v.
gizlice yardım etmek underaid v.
(birinin emri altında) yardım etmek underminister v.
doğurmasına yardım etmek birth v.
birine yardım etmek aid and abet someone [cliché] v.
birine yardım etmek aid and abet someone [cliché] v.
suçlamaya yardım etmek impeach v.
birisine bir şeyin her alanında yardım etmek support someone in all aspects of something v.
birlikte yardım etmek coassist v.
ortak hedefe ulaşılmasına yardım etmek concur v.
senaryo yazımına yardım etmek coscript v.
(birine) yardım etmek serve v.
(yardım amacıyla) bir kimseye eşlik etmek support v.
insanlara yardım etmek isteyen humanitarian adj.
-e yardım etmek için toward prep.
-e yardım etmek için towards prep.
Phrasals
bir işte (birine) sonuna kadar yardım etmek see (one) through v.
vakit geçirmeye yardım etmek help off v.
(birine) yardım etmek assist (one) at v.
(bir işte/görevde) yardım etmek/destek çıkmak assist with v.
(birine) iyilik/yardım etmek oblige (one) by (doing something) v.
(birine) iyilik/yardım etmek oblige someone by something v.
(yardım etmek için) öne atılmak come forward v.
(yardım etmek için) gönüllü olmak come forward v.
(yardım etmek için) öne atılmak come forward v.
(yardım etmek için) gönüllü olmak come forward v.
birisine yardım etmek aid someone in doing something v.
birine bir konuda yardım etmek assist somebody in something v.
birisini tedavi etmek (özellikle ilk yardım) doctor someone up v.
birinin bir şeyi (palto/mont vb) giymesine yardım etmek help someone on with something v.
birinin bir yerden inmesine yardım etmek help someone down from something v.
birinin bir şeyi (palto/mont vb) çıkarmasına yardım etmek help someone off with something v.
birinin bir yere girmesine yardım etmek help someone in to something v.
birinin bir şeyden (at/araba vb) inmesine yardım etmek help someone off of something v.
birinin bulunduğu kötü bir durumdan çıkmasına yardım etmek raise someone from something v.
(tıbbi bir işlemde) yardım etmek assist (one) at v.
(tıbbi bir işlemde) yardım etmek assist (someone) at something v.
çıkmasına yardım etmek lead up v.
tırmanmasına yardım etmek lead up v.
(birine/bir şeye bir şeyle) yardım etmek put (something) behind (someone or something) v.
(birinin bir yerden) firar etmesine/kaçmasına yardım etmek spring (one) (from some place) v.
(birinin bir yerden) çıkmasına/kurtulmasına yardım etmek spring (one) (from some place) v.
(birinin bir yerden) serbest bırakılmasına yardım etmek spring (one) (from some place) v.
(bir şeyin içinden araçla) geçmesine yardım etmek steer through (something) v.
(zor, karmaşık bir durumun) içinden çıkabilmesi için rehberlik/yardım etmek steer through (something) v.
birine karmaşık, tehlikeli bir durumu halledebilmesi/geçebilmesi için yardım etmek steer someone or something through something v.
(birinin bir durumda) ayakta kalmasına yardım etmek sustain (one) in (something) v.
(birinin bir durumda) devam etmesine yardım etmek sustain (one) in (something) v.
birinin bir durumda ayakta kalmasına yardım etmek sustain someone in something v.
birinin bir durumda devam etmesine yardım etmek sustain someone in something v.
birinin bir sorunu atlatmasına yardım etmek sustain someone in something v.
(birine bir şeyde) yardım etmek take (one) through (something) v.
(birinin bir şeyi anlamasına/bitirmesine) yardım etmek take (one) through (something) v.
üzerinde kalmasına yardım etmek keep on v.
birinin bir şeyin üzerinde kalmasına yardım etmek keep someone on (something) v.
(birine ya da bir şeye) yardım etmek ease (someone or something) along v.
birine ya da bir şeye yardım etmek ease someone or something along v.
birine bir şeyde yardım etmek abet someone in something v.
(birine) yardım etmek abet (someone) in v.
(birine bir şeyde) yardım etmek aid (someone) in (something) v.
-de yardım etmek aid in v.
-i yapmakta yardım etmek aid in doing v.
(birine bir şeyde) yardım etmek aid (someone) in (something) v.
-de yardım etmek aid in v.
-i yapmakta yardım etmek aid in doing v.
bir şeyde yardım etmek assist in something v.
birinin birini/bir şeyi kaldırmasına yardım etmek assist someone with someone or something v.
birinin birini/bir şeyi taşımasına yardım etmek assist someone with someone or something v.
birinin biriyle/bir şeyle baş etmesine yardım etmek assist someone with someone or something v.
(birine) kısa süre için yardım etmek help out v.
(birinin bir şeyi) aşmasına yardım etmek/destek olmak bring (one) through (something) v.
(birinin bir şeyi) atlatmasına yardım etmek/destek olmak bring (one) through (something) v.
(birinin bir şeyden) kurtulmasına yardım etmek/destek olmak bring (one) through (something) v.
birinin bir şeyi aşmasına yardım etmek/destek olmak bring someone through something v.
birinin bir şeyi atlatmasına yardım etmek/destek olmak bring someone through something v.
birinin bir şeyden kurtulmasına yardım etmek bring someone through something v.
birinin bir şeye dayanmasına yardım etmek/destek olmak bring someone through something v.
birinin bir şeyi geride bırakmasına yardım etmek/geride bırakmasını sağlamak bring someone through something v.
(bir yerden) kaçmasına yardım etmek bust out (of some place) v.
(bir yerden) firar etmesine yardım etmek bust out (of some place) v.
birinin bir yerden kaçmasına yardım etmek bust someone out of somewhere v.
birinin bir yerden firar etmesine yardım etmek bust someone out of somewhere v.
devam etmesine/atlatmasına/üstesinden gelmesine yardım etmek carry through v.
(birine/bir şeye) yardım etmek cater to (someone or something) v.
birine bir şeyi anlaması için yardım etmek familiarize someone with something v.
birinin bir şeyden/yerden geçmesine yardım etmek get someone through something v.
birinin bir şeyi atlatmasına yardım etmek get someone through something v.
birinin/bir şeyin (bir şeyi) geçmesine yardım etmek guide someone or something across (something) v.
(birinin/bir şeyin) karşıya geçmesine yardım etmek guide (someone or something) across v.
birinin (bir yere) dönmesine yardım etmek help someone back (to something) v.
birine (bir yere) dönüş yolunda yardım etmek help someone back (to something) v.
birinin (bir yere) dönmesine yardım etmek help (someone) back (to some place) v.
birine (bir yere) dönüş yolunda yardım etmek help (someone) back (to some place) v.
(birinin bir yerde/şeyde) sağlam yer edinmesine yardım etmek help (someone) get a foothold in (something) v.
(birinin bir şeyde) yer edinmesine yardım etmek help (someone) get a foothold in (something) v.
(birinin bir şeydeki) yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek help (someone) get a foothold in (something) v.
(birinin bir yere) girmesine yardım etmek help (someone) in v.
(birinin bir yere) girmesine yardım etmek help (someone) into (something) v.
(birinin bir şeyden) inmesine yardım etmek help (someone) off v.
(birinin bir şeyi) giymesine yardım etmek help (someone) on v.
(birinin bir şeyden) kalkmasına yardım etmek help (someone) up (from something) v.
(birinin bir şeyden) ayağa kalkması için yardım etmek help (someone) up (from something) v.
geri dönmesine yardım etmek help back v.
dönmesine yardım etmek help back v.
inmesine yardım etmek help down v.
girmesine yardım etmek help in v.
inmesine yardım etmek help off v.
-i üstünden çıkarmasına yardım etmek help off with v.
-i üstüne giymesine yardım etmek help on with v.
(birinin/bir hayvanın bir şeyden/yerden) çıkmasına yardım etmek help someone (or an animal) out (of something) v.
(birinin/bir hayvanın üstündeki bir şeyi) çıkarmasına yardım etmek help someone (or an animal) out (of something) v.
(birinin/bir hayvanın zor bir durumdan) kurtulmasına yardım etmek help someone (or an animal) out (of something) v.
(bir şey) konusunda yardım etmek help out with v.
(bir şeyle) ilgili yardım etmek help out with v.
(bir ev işinde) yardım etmek help out (with something) v.
(birine/bir şeyine) yardım etmek help out with (someone or something) v.
çıkmasına yardım etmek help up v.
kalkmasına yardım etmek help up v.
konusunda yardım etmek help with v.
ile ilgili yardım etmek help with v.
(birine/bir şeyine) yardım etmek help with (someone or something) v.
inmesine yardım/rehberlik etmek lead down v.
(birine) yardım etmek minister to (one) v.
(bir durumda) devam etmesine yardım etmek sustain in v.
(birinin) üstesinden gelmesine yardım etmek tide (one) over v.
Proverb
karşılık beklemeden yardım etmek cast one's bread upon the waters
Colloquial
bir müzikal icrada birine yardım etmek comp v.
birisini tedavi etmek (ilk yardım vb) doctor someone up v.
birinin engeli aşmasına yardım etmek get past (someone or something) v.
atlatmasına/üstesinden gelmesine yardım etmek get past v.
geçirmesine/aşmasına yardım etmek get past v.
birine yardım etmek save somebody's bacon v.
(birine) yardım etmek do (one) a favor v.
Idioms
sinema veya edebiyatta sadece beyaz karakterlere yardım etmek için bulunan standart karakter saintly black character n.
yardım etmek yerine eleştirip durma the tune the old cow died of n.
muhtaçlara yardım etmek serve tables v.
ayakları üzerinde durmasına yardım etmek put one on one's feet v.
ayakları üzerinde durmasına yardım etmek get one on one's feet v.
birine yardım etmek see somebody right v.
birine yardım etmek give someone a leg up v.
bir konuda yardım etmek get a hand with something v.
bir konuda yardım etmek give a hand with something v.
bir konuda birine yardım etmek lend someone a hand with something v.
kimseden yardım almadan hareket etmek plough a lonely furrow v.
kimseden yardım almadan hareket etmek plough a lone furrow v.
yiyecek sağlayarak halka yardım etmek cater for v.
zorda olan birine yardım etmek help a lame dog over a stile v.
(yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek set one on one's feet again v.
(yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek set one back on one's feet v.
yükselirken yardım aldığı kişileri inkar etmek kick someone down the ladder v.
birinin zararına olacak kadar yardım etmek be spoon-fed v.
birine gereğinden fazla yardım etmek be spoon-fed v.
(birinin) zor bir durumdan çıkmasına yardım etmek dig (someone) out of a hole v.
(birinin) sıkıntılı bir durumdan kurtulmasına yardım etmek dig (someone) out of a hole v.
(birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek get (one) on one's feet v.
(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek get (one) on one's feet v.
(birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek get (one) on one's feet v.
(birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek get (one) on one's feet v.
(birinin) normale dönmesine yardım etmek get (one) on one's feet v.
(birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek get (one) on one's feet v.
(birinin) iyileşmesine yardım etmek get (one) on one's feet v.
(birinin) ayağa kalkmasına yardım etmek put one on one's feet v.
(birinin) yerinden kalkmasına yardım etmek put one on one's feet v.
(birinin) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek put one on one's feet v.
(birinin finansal, sağlık açısından, zihnen) kendini toparlamasına yardım etmek put one on one's feet v.
(birinin) normale dönmesine yardım etmek put one on one's feet v.
(birinin) normal hayatına dönmesine yardım etmek put one on one's feet v.
(birinin) iyileşmesine yardım etmek put one on one's feet v.
birine borçlarını ödemesi için yardım etmek get out of hock v.
birinin yer edinmesine yardım etmek help someone get a foothold v.
birinin sağlam yer edinmesine yardım etmek help someone get a foothold v.
birinin yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek help someone get a foothold v.
(birinin bir durum) hakkında iyice bilgi sahibi olması için yardım etmek give (one) the feel of (something) v.
(birine) neyi nasıl yapacağını iyice anlaması için yardım etmek give (one) the feel of (something) v.
(birinin bir durum) hakkında iyice bilgi sahibi olması için yardım etmek give (one) a feel of (something) v.
(birine) neyi nasıl yapacağını iyice anlaması için yardım etmek give (one) a feel of (something) v.
(bir şeye) yardım etmek give wing to (something) v.
gereksiz yere yardım/iyilik talep etmek have (one's) hand out v.
(birine) yardım etmek take (one) in tow v.
zorda olan birine yardım etmek bail someone out of jail v.
zorda olan birine yardım etmek bail someone out v.
birine yardım etmek aid and abet someone [cliché] v.
karşılık beklemeden yardım etmek cast bread upon the waters v.
(birine) yardım etmek come to (one's) assistance v.
(birine/bir şeye) yardım etmek come to (someone's or something's) rescue v.
(birine) yardım etmek do (one) a service v.
(birine) yardım etmek give (one) a leg up v.
(birinin arabasını) çalıştırmasına yardım etmek give (one) a start v.
(birinin bir şeyi) öğrenmesine yardım etmek give (one) a feel of (something) v.
(birinin bir şeye) alışmasına yardım etmek give (one) a feel of (something) v.
(birinin bir şeyi) öğrenmesine yardım etmek give (one) the feel of (something) v.
(birinin bir şeye) alışmasına yardım etmek give (one) the feel of (something) v.
(birine) yardım etmek give (someone) a hand v.
birine (bir şeyde) yardım etmek give somebody a hand (with something) v.
birine (bir konuda) yardım etmek give somebody a hand (with something) v.
birine (bir şey yapması için) yardım etmek give somebody a hand (with something) v.
birine yardım etmek give somebody a hand v.
(birinin) bir yere tırmanmasına/çıkmasına yardım etmek give somebody a leg-up [uk] v.
(birine) yardım etmek give somebody a leg-up v.
birine yardım etmek give someone five v.
(birine) yardım etmek go to bat for (one) v.
birine yardım etmek go to bat for someone v.
birine yardım etmek go in to bat for someone [us] v.
birine yardım etmek go to bat for somebody [us] v.
(birine) yardım etmek have got (someone's) back v.
(birine/bir şeye) yardım etmek have a hand for (someone or something) v.
(birinin) zor/sıkıntılı bir durumdan kaçmasına/kurtulmasına yardım etmek help (someone) out of a fix v.
(birinin) çıkmazdan/güç bir durumdan çıkmasına yardım etmek help (someone) out of a fix v.
sağlam yer edinmesine yardım etmek help get a foothold v.
yer edinmesine yardım etmek help get a foothold v.
yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek help get a foothold v.
(elini tutup) yardım etmek hold somebody's hand v.
(birine) yardım etmek lend (one) a hand v.
(birine) yardım etmek lend a hand to (one) v.
(bir konuda) yardım etmek lend a hand with v.
ile ilgili yardım etmek lend a hand with v.
(bir konuda) yardım etmek lend a hand with (something) v.
(bir şey) ile ilgili yardım etmek lend a hand with (something) v.
birinin ayakları üzerinde durmasına yardım etmek set one on feet v.
Speaking
burada sana yardım etmek için bulunuyorum I'm here to help you expr.
sana yardım etmek isterim I'd like to help you expr.
sana yardım etmek istiyorum I want to help you expr.
yardım etmek için buradayız we're here to help expr.
Trade/Economic
bir işin gelişmesine yardım etmek promote v.
Law
suçun işlenmesine yardım ve yataklık etmek aid and abet v.
yardım ve yataklık etmek aid and abet v.
yardım ve yataklık etmek aid and abet v.
yardım talep etmek move v.
Politics
ikinci dünya savaşından sona eski askerlere yardım etmek amacıyla kurulmuş bir rehabilitasyon dairesi rehabilitation department [new zealand] n.
(düşmana) gizlice yardım etmek give aid and comfort v.
Tourism
gezginlerin ziyaret ettikleri yerlerdeki topluluklara ve çevreye yardım etmek için gönüllü olarak çalışması voluntourism n.
Technical
yardım etmek desteklemek assist v.
Marine
çabucak yardım etmek bear a hand v.
Agriculture
çimlenmeye yardım etmek için tohumun dış tabakalarına zarar vermek chit [dialect] v.
Literature
(shakespeare'in fırtına isimli oyununda) prospero'ya yardım etmek için sihrini kullanması gereken bir ruh ariel n.
Religious
(budizm'de) diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen, genellikle merhamet tanrıçası olarak anılan kadın kuan yin n.
(budizm'de) diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen, genellikle merhamet tanrıçası olarak anılan kadın kwan yin n.
(budizm'de) diğerlerine yardım etmek için kendi aydınlanmasını erteleyen, genellikle merhamet tanrıçası olarak anılan kadın kwan-yin n.
dini ayin liderine yardım etmek serve v.
(papaza) ayin sırasında yardım etmek serve v.
Military
ingiltere'de ordu mensuplarına yardım etmek amacıyla kurulmuş fon poppy appeal n.
ingiltere'de ordu mensuplarına yardım etmek amacıyla kurulmuş fon the royal british legion n.
Sport
(jimnastikte yaralanmayı önlemek için) sporcuyu izleyip yardım etmek spot v.
Music
(evlenecek çifte destek amaçlı) yardım toplama dansında dans etmek shag v.
Slang
birine yardım etmek give someone a leg up v.
hapisten kaçmasına yardım etmek bust someone out of some place v.
hapisten kaçmasına yardım etmek bust someone out v.
firar etmesine yardım etmek bust out v.
birinin hapisten kaçmasına/firar etmesine yardım etmek bust someone out of some place v.
birinin hapisten kaçmasına/firar etmesine yardım etmek bust someone out v.
(birine) yardım etmek do (one) a solid v.