yasal olarak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yasal olarak



Bedeutungen von dem Begriff "yasal olarak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yasal olarak legally adv.
yasal olarak constitutionally adv.
yasal olarak validly adv.
Phrases
yasal olarak within the law n.
Idioms
yasal olarak in the eyes of the law expr.
Trade/Economic
yasal olarak legally adv.

Bedeutungen, die der Begriff "yasal olarak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 98 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yasal olarak kurulmuş legally established n.
yasal olarak müsaade edilen legally allowed n.
yasal olarak bağlı olma obligation n.
çiftin yasal olarak evlenmeksizin bağlılıklarını ilan ettikleri tören commitment ceremony n.
bir sigorta firmasına ilişkin yasal yükümlülüğün gönüllü olarak kaldırılması surrender n.
yasal olarak devretmek dispone v.
parayı yasal olarak kullanma yetkisi vermek monetize v.
yasal olarak sorumlu olmak be legally responsible for v.
parayı yasal olarak kullanma yetkisi vermek monetise v.
yasal olarak ehliyetsiz kılmak disable v.
yasal olarak bağlamak bind v.
yasal olarak bağlamak bind legally v.
yasal olarak ayrılmak separate legally v.
yasal olarak önceden belirlenen bir tarihte sona ermek sunset v.
yasal olarak gerekli legally necessary adj.
kişinin ölümünden sonra soyundan gelen kişilere yasal olarak verilen (unvan, rütbe veya hak) hereditary adj.
yasal olarak kabul edilen zaman bölümlerine uygun olan civil adj.
yasal olarak kabul edilen zaman bölümleriyle ilgili civil adj.
yasal olarak hayır işlerinde kullanılan pious adj.
yasal olarak şart koşulmuş provided adj.
meşru/yasal olarak rightfully adv.
Phrasals
yasal olarak bağlanmak bind to v.
(birini/bir şeyi) yasal olarak (bir şeyin/bir yerin) sorumluluğuna vermek remand (someone or something) to (something or some place) v.
(birini/bir şeyi) yasal olarak (bir şeyin/bir yerin) himayesine/korumasına/nezaretine vermek remand (someone or something) to (something or some place) v.
Phrases
kanuni/yasal olarak as of right adv.
Idioms
(belli bir tür hayvanın) serbest/yasal olarak avlanabildiği dönem open season (on something) v.
Trade/Economic
güven fonuna yasal olarak para yatırılabilen yüksek nitelikli hisse senedi trustee stock n.
işçilerle ilgili alınacak kararlara yasal olarak işçilerin de katılımının sağlanması industrial democracy n.
üyelerin yasal olarak yaptıkları hisse senedi işlemi insider transaction n.
yasal olarak mecbur kalınan/zorunlu kılınan açıklama legally compelled disclosure n.
yasal olarak vergiden kaçınma yolları tax loopholes n.
yasal olarak yapılan ciro proper indorsement n.
yasal olarak kontrol edilen ölçü aleti legally controlled measuring instrument n.
yasal hak olarak mahsup legal right of set-off n.
yasal olarak tescillenmemiş işletme unincorporated business n.
genellikle tek sahibi olan ve yasal olarak tescillenmemiş işletme unincorporated business n.
tanınmış bir makam tarafından yasal olarak basılan bir madeni para veya kıymetli evrak money n.
(iskoçya'da) yasal olarak sabitlenen mısır fiyatları fiars n.
borçları yasal olarak tahsil etmek whitewash [uk] v.
Law
birinin yasal olarak hakkı olan bir şeyi alıkoyma recoupe n.
yasal olarak uygulanabilir olmayan bir vaade dayalı, tek taraflı sözleşme nudum pactum n.
amerika'da yasal olarak bulunma hakkı olmayan kimseye yardım etme veya bu kişiyi saklama alien harboring n.
davalının yasal olarak belli bir süre içerisinde mahkemeye teşrif etmesi seasonable appearance n.
mülk devrinin yasal olarak belgelendirilmesi malcipation n.
temsil edilen şahsın hareketlerinden yorumlanarak yasal olarak varlığı farz olunan temsil yetkisi agency by estoppel n.
veri tabanlarının yasal olarak korunması legal protection of databases n.
yasal olarak sahibi olmasa da ilgili mülkten yararlanan şahsın sahip olduğu yararlanma hakları equitable interests n.
yasal olarak reşit olma sıfatına erişmiş kimselerin kendi üzerine olan malları devralmaları ouster le main n.
zamanaşımının yasal olarak kesilmesi legal tolling n.
eşlerin yasal olarak boşanmadan ayrı yaşamaları divorce from bed and board n.
mülkleri inceleyip raporlamak için yasal olarak atanmış kimse viewer n.
eseri yasal olarak yayımlama izni rights n.
eseri yasal olarak çoğaltma izni rights n.
barların yasal olarak alkol satışı yapmaya başladığı saat opening time [uk] n.
yasal olarak korunan çıkarların dengelenmesi balancing of legally protected interests n.
yasal olarak belirlenmiş yargı bölgesi circuit n.
işlemlerin yasal olarak yapılamadığı gün dies non n.
işlemlerin yasal olarak yapılamadığı gün diesnon n.
ilk evliliğin yasal olarak son bulmasından sonra yapılan ikinci yasal evlilik digamism n.
yasal olarak içki satın alma yaşı drinking age n.
(roma'da) esir alınanların hür bireyler olarak öldüğünü varsayan yasal bir ilke postliminium n.
(roma'da) düşman tarafından esir alınan kimselerin hür bireyler olarak öldüğünü varsayan yasal bir ilke postliminy n.
yasal olarak doğrulanmayan bir borç için yapılan ödeme preference n.
yasal olarak bağlayıcı anlaşma shake n.
sahibi ölmüş olan mülke yasal varisinden önce girip kanunsuz olarak sahip çıkma rebatement v.
yasal olarak geçerli kılmak legitimize v.
(yasal olarak) kazanılmak vest v.
(yasal olarak) elde edilmek vest v.
(davada veya yasal işlemde) taraf olarak yer almak implead v.
(davaya veya yasal işleme) taraf olarak dahil edilmek implead v.
yasal olarak haktan mahrum etmek forejudge v.
yasal olarak uygulatılabilir enforceable adj.
yasal olarak bağlayıcı legally-binding adj.
yasal olarak kısıtlanmayan open adj.
yasal olarak bağlayıcı legally binding adj.
yasal olarak icra edilemez imperfect adj.
yasal olarak kısıtlı incapable adj.
yasal olarak diskalifiye edilmiş disabled adj.
Politics
güney afrika cumhuriyeti'nde 1994 yılına kadar yürürlükte olan ve beyaz olmayan ırklar arasında yasal olarak bir ayrımı öngören politika apartheid n.
yasal olarak öyle olmadığı halde öyleymiş gibi kabul etme legal fiction n.
abd savunma bakanlığı'nın yasal bir görev olarak genelkurmay başkanına her yıl gönderdiği, acil durum planlaması için izlenecek politikaları içeren yazılı kılavuz contingency planning guidance n.
abd savunma bakanlığı'nın yasal bir görev olarak genelkurmay başkanına her yıl gönderdiği, acil durum planlaması için izlenecek politikaları içeren yazılı kılavuz cpg (contingency planning guidance) n.
seçmenin yasal olarak yetersiz olduğunu savunmak challenge v.
Technical
madeni paralarda yasal olarak izin verilen ağırlık veya incelik sapması remedy n.
madeni paralarda yasal olarak izin verilen ağırlık veya incelik sapması remedy of the mint n.
Traffic
yasal olarak yolu kullanamayan roadless adj.
yasal olarak yolu kullanması yasaklanmış roadless adj.
Railway
üzerinde iki ya da daha fazla trenin seyahatine yasal olarak izin verilen hat bloğu cautionary block n.
Optics
yasal olarak kör legally blind n.
History
rus yahudilerinin çariçe katerina döneminden itibaren yasal olarak yaşamaya zorlandığı bölge pale of settlement n.
yasal faaliyetlerin meşru olarak yürütülebileceği günleri gösteren eski roma takvimi fasti n.
eski ingiliz yasalarına göre krala ait olan ve denizde yasal ödül olarak alınan ticari malın payı prisage n.
eski ingiliz yasalarına göre krala ait olan ve denizde yasal ödül olarak alınan ticari malın payı prise n.
Religious
yasal olarak anglikan şapeli'ne hizmet için verilmiş bölge chapelry n.
Sport
yasal olarak avlanılabilir open adj.
Latin
yasal olarak evli olan kadın ux n.
yasal olarak evli olan kadın uxor n.
Archaic
bir sigorta firmasına ilişkin yasal yükümlülüğün gönüllü olarak kaldırılması surrendry n.