yer altı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yer altı



Bedeutungen von dem Begriff "yer altı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yer altı subterranean adj.
General
yer altı underworld n.
yer altı subterranity n.
yer altı subterrene n.
yer altı mediterraneous [obsolete] adj.
yer altı below ground adv.
Aeronautic
yer altı underground n.
Geography
yer altı subterranean adj.
Geology
yer altı subterrain n.
yer altı subterrane n.

Bedeutungen, die der Begriff "yer altı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 105 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çubukla yer altı suyu arayan kimse dowser n.
özellikle romalılarda, yer altı mezarlığı veya yeraltında kemiklerin toplandığı yer catacomb n.
çubukla yer altı suyu arama dowsing n.
yer altı mezarı burial vault n.
çubukla yer altı suyu dowser n.
yer altı su kanalı kanat n.
dizin konulduğu yer (masa altı vb) kneehole n.
yer altı ısıtma tertibatı hypocaust n.
yer altı kaynağı underground source n.
yer altı zenginlikleri underground treasures n.
yer altı tüneli underground tunnel n.
yer altı zenginlikleri underground wealth n.
yer altı dünyasına yolculuk etme katabasis n.
yer altı mezarı monument [obsolete] n.
yer altı mezarı repository n.
yer altı geçidi cuniculus n.
antik roma'dan kalmış yer altı kanalı cuniculus n.
yer altı dünyası shades n.
yer altı kurtarma ekibi proto team [south africa] n.
Trade/Economic
yer altı ve yer üstü düzenleri underground and overland plants n.
yer altı ve yerüstü düzenleri underground and overland plants n.
Industry
maden ocağındaki yer üstü ve yer altı taşıma faaliyetlerini yönetip kaydeden kimse dispatcher n.
Technical
basınçsız yer altı drenaj ve pis su non-pressure underground drainage and sewerage n.
basınçlı yer altı drenaj ve kanalizasyon sistemleri underground drainage and sewerage systems n.
montaj kiti yer altı koruması mount kit underrun guard n.
yer altı yapıları underground structures n.
yer altı koruması underrun guard n.
yer altı don seviyesi frost table n.
yer altı drenaj ve kanalizasyon sistemi underground drainage and sewerage system n.
yer altı suyu groundwater n.
yer altı maden makinesi underground mining machine n.
yer altı toprak altı metro underground n.
yan yer altı koruması side underrun guard n.
yer altı sıcak su şebekeleri underground hot water networks n.
infiltrasyon yöntemli yer altı geçidi filter gallery n.
Telecom
yer altı göz uzunluğu duct eye length n.
yer altı kanal sistemi duct system n.
Construction
tünel ve yer altı yapılarının yapımı construction of tunnels and underground structures n.
yer altı tankı underground tank n.
yer altı basınçsız drenaj ve pis su hatlarının yenilenmesi renovation of underground non-pressure drainage and sewerage networks n.
Automotive
yer altı garajı basement garage n.
Traffic
yer altı istasyon tesisleri underground station facilities n.
yer altı istasyon tesisleri subway station facilities n.
Railway
yer altı demiryolu underground railway n.
yer altı raylı sistemi subway n.
Petrol
yer altı emniyet vanası sistemi subsurface safety valve system n.
Mining
delik açma (yer altı madeninde} seam drilling n.
yer altı madenciliğinde madenin çökmesini engelleyen topuk ya da sütun pillar n.
yer altı çalışmalarında meydana gelen ani toprak hareketi crump n.
yer altı çalışmalarında meydana gelen ani toprak hareketi bump n.
Zoology
(sürüngene ait kemik) arka frontal kemiğin altı veya arkasında yer alan postorbital adj.
Botanic
yer fıstığı çiçeğinin yer altı gövdesini oluşturan hipantiyum peg n.
Agriculture
yer altı sular ground water n.
tarlaların suyunu tahliye etmek için kullanılan topraktan yapılmış yer altı borusu field drain n.
Forestry
yer altı biyokütle below-ground biomass n.
Archaeology
yer altı şehri underground city n.
cornwall'da bulunan bir yer altı yapısı fogou n.
(roma imparatorluğu'nda) yer altı mezarı cubiculum n.
Religious
mitraizm ritüellerini gerçekleştirmek için kullanılan mağaraya benzer yer altı odası mithraeum n.
Environment
kirlenmiş sahalardaki yer altı suyundan numune alma sampling of groundwater at contaminated sites n.
kaya katmanları arasında sıkışıp kalmış yer altı suyu confined aquifer n.
yer altı suyuna tuzlu su bulaşması salt water intrusion n.
yer altı krateri true crater n.
yer altı suyu gözlem programları groundwater observation programmes n.
yer altı suları ground waters n.
yer altı suyu groundwater n.
yer altı suyu kirliliği groundwater pollution n.
yer altı suyu zenginleşmesi groundwater recharge n.
Geography
yer altı suları groundwaters n.
su erozyonu sonucu oluşmuş yer altı kanalı katabothron n.
su erozyonu sonucu oluşmuş yer altı kanalı katavothron n.
yer altı suyuyla ilgili phreatic adj.
yer altı suyuna ait phreatic adj.
Geology
yer altı kuvvetlerinin basınç altında gösterdiği etki plutonic action n.
Military
atomik yer altı infilakı atomic underground burst n.
toprak üstü ve yer altı suyu surface and ground water n.
yer altı faaliyeti underground activity n.
yer altı nükleer infilak nuclear underground burst n.
yer altı sığınağı dugout shelter n.
yer altı sığınaklarını hedef alan bomba bunker buster n.
yer altı sığınağı bunker n.
yer altı buzu underground ice n.
yer altı paralanma oyuğu camouflet n.
yer altı gerillası underground guerrilla n.
yer altı sığınağı dugout n.
yer altı patlaması underground burst n.
(düşmanın) yer altı operasyonlarını etkisiz hale getirmek için önlemler almak countermine v.
Music
yer altı treni, çatı katı gibi alışılagelmedik mekanlarda gerçekleştirilen doğaçlama müzik performansı guerrilla gig n.
Mythology
(yunan) yer altı tanrısı aides n.
(yunan) yer altı tanrısı aidoneus n.
zeus ve demeter'in yer altı dünyası kraliçesi olan kızları persepone n.
(yunan mitolojisi) yer altı tanrısı pluto n.
perilerin yaşadığı yer altı kalesi sidhe n.
perilerin yaşadığı yer altı kalesi shee n.
Entomology
cylindrachetidae familyasına mensup yer altı böceği sandgroper n.
Slang
altı üstüne gelmiş yer pigpen n.
Star Wars
begamore yer altı begamore underworld n.
akiva yer altı mezarları catacombs of akiva n.
coruscant yer altı coruscant underworld n.
gwongdeenian yer altı gastropodu gwongdeenian sub-subterranean gastropod n.
yer altı sığınağı subterranean refuge n.
yer altı lav nehri underground lava river n.
zygerria yer altı dövüş sirki underground zygerrian fighting circuit n.
yer altı (milvayne) underworld (milvayne) n.
yer altı portalı underworld portal n.