Verlauf

yer etmek

Bedeutungen von dem Begriff "yer etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	yer etmek	make an impression v.
2	General	yer etmek	strike v.
3	General	yer etmek	etch v.
4	General	yer etmek	leave a mark v.
5	General	yer etmek	enflesh [obsolete] v.
Idioms
6	Idioms	yer etmek	strike root v.
7	Idioms	yer etmek	leave its mark v.
8	Idioms	yer etmek	make its mark v.
Technical
9	Technical	yer etmek	ingrain v.

Bedeutungen, die der Begriff "yer etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 81 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	yaşayacak yer temin etmek	accommodate v.
General
2	General	işgal etmek (yer/zaman)	take up v.
3	General	aklında yer etmek	become a part of one's store of ideas v.
4	General	aklında yer etmek	(for an idea) to find a niche in one's mind v.
5	General	işgal etmek (yer)	occupy v.
6	General	yer işgal etmek	occupy a place v.
7	General	aklında yer etmek	stick in one's mind v.
8	General	zihninde yer etmek	be imprinted on one's mind v.
9	General	zihninde yer etmek	stick in one's mind v.
10	General	belleğinde yer etmek	be at the back of someone's mind v.
11	General	misafir edecek yer temin etmek	fix up v.
12	General	yer/koltuk tahsis etmek	assign a seat v.
13	General	akılda yer etmek	engrave v.
14	General	kalacak yer tahsis etmek	billet v.
15	General	kalması için yanlış yer temin etmek	mislodge v.
16	General	(zarfta yer alan) posta pulunu önceden iptal etmek	precancel v.
17	General	yer tahsis etmek	stall [obsolete] v.
18	General	kalacak yer temin etmek	succor [us] v.
19	General	kalacak yer temin etmek	succour [uk] v.
Phrasals
20	Phrasals	(bir yer) boyunca çabucak seyahat etmek	cruise through (something) v.
21	Phrasals	bir yer boyunca çabucak seyahat etmek	cruise through v.
22	Phrasals	(bir yeri başka bir yer) için terk etmek	desert (someone or something) for (someone or something) v.
23	Phrasals	(bir yeri başka bir yer) için terk etmek	desert (someone or something) to (someone or something) v.
24	Phrasals	iki yer/şey arasında araçla seyahat etmek	drive between v.
25	Phrasals	iki yer/şey arasında araçla seyahat etmek	drive between v.
26	Phrasals	(iki veya daha fazla şey/kişi) arasında yer işgal etmek	split between (two or more people or things) v.
27	Phrasals	(bir yer veya şey) için mücadele etmek	battle for v.
28	Phrasals	birine kötü bir yer tahsis etmek	relegate someone to something v.
29	Phrasals	(birinin) hafızasında yer etmek	stick with (someone) v.
30	Phrasals	hafızasında yer etmek	stick with v.
31	Phrasals	hafızada yer etmek	soak in v.
32	Phrasals	(birini/bir şeyi) başka kıyafetler, bir yer, bir alan içerisinde düşünmek/hayal etmek	picture (someone or something) inside of (something) v.
33	Phrasals	(birini/bir şeyi) başka kıyafetler, bir yer, bir alan içerisinde düşünmek/hayal etmek	picture (someone or something) in (something) v.
34	Phrasals	birini/bir şeyi başka bir şey, bir yer, bir alan içerisinde düşünmek/hayal etmek	picture someone in something v.
35	Phrasals	(bir şey/yer) boyunca hızla hareket etmek	swarm through (something or some place) v.
36	Phrasals	(birine/kendine) (bir ulaşım aracında) bir yer rezerve etmek	book (one) on (something) v.
37	Phrasals	-de yer rezerve etmek	book on v.
38	Phrasals	yer rezerve etmek	book up v.
39	Phrasals	yer işgal etmek	move in v.
40	Phrasals	birine/bir şeye (bir şey/yer) boyunca eşlik etmek	guide someone or something across (something) v.
41	Phrasals	birine/bir şeye (bir şey/yer) boyunca rehberlik etmek	guide someone or something across (something) v.
42	Phrasals	(birinin bir yerde/şeyde) sağlam yer edinmesine yardım etmek	help (someone) get a foothold in (something) v.
43	Phrasals	(birinin bir şeyde) yer edinmesine yardım etmek	help (someone) get a foothold in (something) v.
44	Phrasals	(iki yer/iki şey) arasında sürekli göç etmek	migrate between (some place or something) and (some place or something else) v.
45	Phrasals	(bir şeye bir yer/bir şey boyunca) kılavuzluk/pilotluk/kaptanlık etmek	pilot (something) through (something or some place) v.
46	Phrasals	(bir şey/bir yer) boyunca seyahat etmek	travel across (something or some place) v.
47	Phrasals	(bir şey/bir yer) boyunca seyahat etmek	travel through (something or some place) v.
48	Phrasals	(bir şey/bir yer) boyunca yürüyerek seyahat etmek	trek across (something or some place) v.
49	Phrasals	(bir şey/bir yer) boyunca yürüyerek seyahat etmek	trek through (something or some place) v.
Idioms
50	Idioms	(biri veya bir şey) aklında yer etmek	be struck by (someone or something) v.
51	Idioms	ayağını yer etmek	get a toe in the door v.
52	Idioms	akılda yer etmek	sticks in the/your mind v.
53	Idioms	(kafasında)...olarak yer etmek	have someone pegged as something v.
54	Idioms	(kafasında)...olarak yer etmek	peg someone as something v.
55	Idioms	(birinin) kafasında boşuna yer işgal etmek	live in (one's) head rent-free v.
56	Idioms	(birinin) kafasında boşuna yer işgal etmek	live rent-free in (one's) head v.
57	Idioms	birinin yer edinmesine yardım etmek	help someone get a foothold v.
58	Idioms	birinin sağlam yer edinmesine yardım etmek	help someone get a foothold v.
59	Idioms	yüreğinde yer etmek	be engraved in (one's) mind v.
60	Idioms	yüreğinde yer etmek	be engraved on/in your heart/memory/mind v.
61	Idioms	yüreğinde yer etmek	be engraved on (one's) heart v.
62	Idioms	yüreğinde yer etmek	be engraved in (one's) memory v.
63	Idioms	yüreğinde yer etmek	be etched on (one's) heart v.
64	Idioms	yüreğinde yer etmek	be etched on your heart v.
65	Idioms	yüreğinde yer etmek	be etched on your memory/mind v.
66	Idioms	yüreğinde yer etmek	be etched on (one's) mind v.
67	Idioms	bir şey aklında olumlu bir yer etmek	mark something with a white stone v.
68	Idioms	(birinin) hafızasında yer etmek/iz bırakmak	be etched on (one's) memory v.
69	Idioms	kalbinde/hafızanda/zihninde yer etmek/iz bırakmak	be etched on your heart/memory/mind v.
70	Idioms	(biri) kafasında (bir şey) olarak yer etmek	have (got) (one) pegged as (something) v.
71	Idioms	(biri) kafasında (bir şekilde) yer etmek	have (got) (one) pegged as (something) v.
72	Idioms	sağlam yer edinmesine yardım etmek	help get a foothold v.
73	Idioms	yer edinmesine yardım etmek	help get a foothold v.
74	Idioms	akılda yer etmek	stick in mind v.
75	Idioms	zihninde yer etmek	stick in mind v.
76	Idioms	aklında yer etmek	stick in your mind v.
77	Idioms	zihninde yer etmek	stick in your mind v.
Law
78	Law	yer sözleşmesiyle azat etmek	locate v.
Politics
79	Politics	kalacak yer temin etmek	accommodate v.
Traffic
80	Traffic	park etmek yasak olan yer	towaway zone n.
Agriculture
81	Agriculture	tarlaların suyunu tahliye etmek için kullanılan topraktan yapılmış yer altı borusu	field drain n.