Verlauf

yetiştirmek

Bedeutungen von dem Begriff "yetiştirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 59 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	yetiştirmek	raise v.
General
2	General	yetiştirmek	bring up v.
3	General	yetiştirmek	throw up v.
4	General	yetiştirmek	rush v.
5	General	yetiştirmek	farm v.
6	General	yetiştirmek	manage v.
7	General	yetiştirmek	produce v.
8	General	yetiştirmek	teach v.
9	General	yetiştirmek	educate v.
10	General	yetiştirmek	wean v.
11	General	yetiştirmek	cultivate v.
12	General	yetiştirmek	groom v.
13	General	yetiştirmek	discipline v.
14	General	yetiştirmek	make do v.
15	General	yetiştirmek	coach v.
16	General	yetiştirmek	nurture v.
17	General	yetiştirmek	guide v.
18	General	yetiştirmek	bring somebody up v.
19	General	yetiştirmek	school v.
20	General	yetiştirmek	grow v.
21	General	yetiştirmek	breed v.
22	General	yetiştirmek	train v.
23	General	yetiştirmek	rear v.
24	General	yetiştirmek	raise v.
25	General	yetiştirmek	upbring v.
26	General	yetiştirmek	cradle v.
27	General	yetiştirmek	nurstle [obsolete] v.
28	General	yetiştirmek	nuzzle [obsolete] v.
29	General	yetiştirmek	educate v.
30	General	yetiştirmek	keep v.
31	General	yetiştirmek	upbreed v.
32	General	yetiştirmek	uptrain v.
33	General	yetiştirmek	reyse v.
34	General	yetiştirmek	inform [obsolete] v.
35	General	yetiştirmek	father v.
36	General	yetiştirmek	spain v.
37	General	yetiştirmek	spane v.
38	General	yetiştirmek	start v.
39	General	yetiştirmek	mold v.
40	General	yetiştirmek	mould v.
Phrasals
41	Phrasals	yetiştirmek	do up v.
42	Phrasals	yetiştirmek	fetch up [dialect] v.
43	Phrasals	yetiştirmek	blab something around v.
44	Phrasals	yetiştirmek	train up v.
45	Phrasals	yetiştirmek	breed in v.
46	Phrasals	yetiştirmek	breed to v.
47	Phrasals	yetiştirmek	fetch up v.
Technical
48	Technical	yetiştirmek	cement v.
49	Technical	yetiştirmek	train v.
50	Technical	yetiştirmek	catch v.
Automotive
51	Automotive	yetiştirmek	coach v.
Marine Biology
52	Marine Biology	yetiştirmek	rear v.
Agriculture
53	Agriculture	yetiştirmek	tend v.
54	Agriculture	yetiştirmek	cultivate v.
Apiculture
55	Apiculture	yetiştirmek	rear n.
56	Apiculture	yetiştirmek	raise v.
Education
57	Education	yetiştirmek	educate v.
Archaic
58	Archaic	yetiştirmek	noursle v.
59	Archaic	yetiştirmek	nursle v.

Bedeutungen, die der Begriff "yetiştirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 162 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	çocuk yetiştirmek	raise a child v.
General
2	General	dağ çiçekleri yetiştirmek için düzenlenen kayalık bahçe	rock garden n.
3	General	genelde ev yapımında ve yakıt olarak kullanılacak ağaç yetiştirmek için ayrılan alan	woodlot n.
4	General	iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap	vivarium n.
5	General	iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap	terrarium n.
6	General	iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı bir kap	vivary n.
7	General	(bahçecilikte) üzerinde bitki yetiştirmek için toprak parçası kiralayan kimse	lotter n.
8	General	çırak yetiştirmek	train apprentices v.
9	General	çocuk yetiştirmek	bring up children v.
10	General	sırayla farklı ekinler yetiştirmek	rotate crops v.
11	General	çocuk yetiştirmek	bring up v.
12	General	yetiştirmek (özenle)	nurture v.
13	General	yetiştirmek (bitki/sebze/meyve)	grow v.
14	General	şerbetçiotu yetiştirmek	hop v.
15	General	yetiştirmek (hayvan/ekin)	raise v.
16	General	belirli bir amaç için yetiştirmek	cultivation v.
17	General	laf yetiştirmek	gossip v.
18	General	çiçek yetiştirmek	grow flower v.
19	General	aynı alanda farklı tarım ürünleri yetiştirmek	intercrop v.
20	General	arpa yetiştirmek	grow barley v.
21	General	balık yetiştirmek	farm fish v.
22	General	balık yetiştirmek	breed fish v.
23	General	balık yetiştirmek	keep fish v.
24	General	balık yetiştirmek	grow fish v.
25	General	balık yetiştirmek	raise fish v.
26	General	buğday yetiştirmek	grow grain v.
27	General	koyun yetiştirmek	farm sheep v.
28	General	koyun yetiştirmek	keep sheep v.
29	General	koyun yetiştirmek	rear sheep v.
30	General	koyun yetiştirmek	raise sheep v.
31	General	sebze yetiştirmek	grow vegetable v.
32	General	aynı tarlada farklı bitkileri yetiştirmek	intercrop v.
33	General	lider yetiştirmek	raise a leader v.
34	General	kendini yetiştirmek	improve oneself v.
35	General	turfanda yetiştirmek	force v.
36	General	bitki yetiştirmek	grow plant v.
37	General	çocuk yetiştirmek	care for v.
38	General	çocuk yetiştirmek	bring up a child v.
39	General	meyve yetiştirmek	grow fruit v.
40	General	kuşaklar yetiştirmek	raise generations v.
41	General	nesiller yetiştirmek	raise generations v.
42	General	birini hastaneye yetiştirmek	rush someone to the hospital v.
43	General	öğrenci yetiştirmek	train students v.
44	General	ağaç yetiştirmek	grow a tree v.
45	General	birey yetiştirmek	raise individual(s) v.
46	General	işi vaktinde yetiştirmek	complete/finish the job in time/before the deadline v.
47	General	işi vaktinde yetiştirmek	get the job done before the deadline v.
48	General	öğrenci yetiştirmek	educate students v.
49	General	tavuk yetiştirmek	raise chicken v.
50	General	çocuk yetiştirmek	raise children v.
51	General	(bir yere) yetiştirmek	rave v.
52	General	toprak veya bitki olarak yetiştirmek	tame v.
53	General	(bitkiyi) özenle yetiştirmek	nurse v.
54	General	(çocuk veya hayvan) yetiştirmek	educate [obsolete] v.
55	General	haşarat yetiştirmek	verminate v.
56	General	yanlış şekilde yetiştirmek	misnurture v.
57	General	(çocuğu) kötü ve disiplinsiz yetiştirmek	drag up v.
58	General	(hayvan) yetiştirmek	dress v.
59	General	(ıslah etmek için) hayvan yetiştirmek	fancy v.
60	General	mahsul yetiştirmek	culture v.
61	General	bitki yetiştirmek	pitch v.
62	General	birlikte yetiştirmek	coculture v.
63	General	ortaklaşa yetiştirmek	coculture v.
64	General	çuha çiçeği yetiştirmek	primrose v.
65	General	(teslim tarihinden) önceye yetiştirmek	beat v.
Phrasals
66	Phrasals	birisini bir şeye (yarışma vb) hazırlamak/bir şey için (yarışma vb) yetiştirmek	coach someone for something v.
67	Phrasals	baskıya yetiştirmek	rush something into print v.
68	Phrasals	birine bir şey yetiştirmek	rush something off to someone v.
69	Phrasals	çocuk yetiştirmek	bring up v.
70	Phrasals	için eğitmek/yetiştirmek	train (someone or an animal) for something v.
71	Phrasals	olarak eğitmek/yetiştirmek	train (someone or an animal) as something v.
72	Phrasals	(bir alanda) eğitmek/yetiştirmek	train someone in something v.
73	Phrasals	tohumdan, soğandan yetiştirmek	grow something from something v.
74	Phrasals	(birini/bir şeyi) alıp yetiştirmek/büyütmek	raise (someone or something) from (some state) v.
75	Phrasals	(birini/bir şeyi) belli bir yaştan/dönemden itibaren yetiştirmek	raise (someone or something) from (some state) v.
76	Phrasals	(birini/bir şeyi) belli bir dönemden itibaren yetiştirmek	raise (someone or an animal) from something v.
77	Phrasals	bir şeyle yetiştirmek	raise on v.
78	Phrasals	belli bir eğitim, eğlence anlayışıyla yetiştirmek	raise on v.
79	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) yetiştirmek	raise with (someone or something) v.
80	Phrasals	(belli bir yaklaşımla, zihniyetle, ahlaki değerle, davranışla) yetiştirmek	raise with (someone or something) v.
81	Phrasals	(belli bir yaklaşım, zihniyet, ahlaki değer, davranış) sahibi olarak yetiştirmek	raise with (someone or something) v.
82	Phrasals	üstünde (bir şey) yetiştirmek	plant (something) on v.
83	Phrasals	'-de (bir şey) yetiştirmek	plant (something) on v.
84	Phrasals	olarak yetiştirmek	qualify as v.
85	Phrasals	birini/bir şeyi yetiştirmek	bring someone or something up v.
86	Phrasals	bir alışkanlıkla yetiştirmek	bring up on v.
87	Phrasals	belli bir şekilde yetiştirmek	bring up on v.
88	Phrasals	için yetiştirmek	coach for v.
89	Phrasals	(yarışmaya) hazırlamak/yetiştirmek/çalıştırmak	coach for v.
90	Phrasals	'-i yetiştirmek	coach up v.
91	Phrasals	(birini/bir şeyi) aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek	hurry (someone or something) in(to some place) v.
92	Phrasals	(birini/bir şeyi) çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak	hurry (someone or something) in(to some place) v.
93	Phrasals	aceleyle/hızlıca (bir yere) sokmak/yetiştirmek	hurry in v.
94	Phrasals	çabucak (bir yere) yetiştirmek/sokmak	hurry in v.
95	Phrasals	(bir şeyi) aceleyle baskıya yetiştirmek	rush (something) to print v.
96	Phrasals	(birine/bir şeye) yetiştirmek	rush to (someone or something) v.
97	Phrasals	-de yetiştirmek	school in v.
98	Phrasals	-de özel olarak eğitmek/yetiştirmek	school in v.
99	Phrasals	(bir şey) olarak yetiştirmek	train as (something) v.
100	Phrasals	(bir şey) için yetiştirmek/eğitmek	train for (something) v.
Proverb
101	Proverb	bir çocuk yetiştirmek için bir köy gerekir	it takes a village to raise a child
Colloquial
102	Colloquial	saygısızca cevap yetiştirmek	sass back v.
103	Colloquial	ucu ucuna yetiştirmek	barely make it v.
104	Colloquial	laf yetiştirmek	blabbermouth v.
105	Colloquial	birini özel olarak eğitmek/yetiştirmek	school someone v.
Idioms
106	Idioms	laf yetiştirmek	sell bargains v.
107	Idioms	(bir lafı) yetiştirmek	open (one's) big mouth v.
108	Idioms	çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek	bring (one) up on (something) v.
109	Idioms	bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek	bring (one) up on (something) v.
110	Idioms	çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek	bring someone up on something v.
111	Idioms	bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek	bring someone up on something v.
112	Idioms	birini bir iş için yetiştirmek	break someone in v.
113	Idioms	birini bir iş yapabilmesi için özel olarak yetiştirmek	school someone in something v.
114	Idioms	ucu ucuna yetiştirmek	barely make it on time v.
115	Idioms	(bir şeyi) aceleyle baskıya yetiştirmek	rush (something) into print v.
116	Idioms	laf yetiştirmek	big mouth v.
117	Idioms	hastaneye yetiştirmek	rush to the hospital v.
Trade/Economic
118	Trade/Economic	adam yetiştirmek	train personnel v.
119	Trade/Economic	eleman yetiştirmek	train personnel v.
Biology
120	Biology	soy içi türetilmiş ebeveynlerin melezlenmesi yoluyla hayvan yetiştirmek	incrossbreed v.
Botanic
121	Botanic	kabuklu bit yetiştirmek amacıyla nopal kaktüsü dikimi	nopalry n.
122	Botanic	yeniden yetiştirmek	regrow v.
123	Botanic	çekirdekten yetiştirmek	establish v.
124	Botanic	çivit otu yetiştirmek	woad v.
125	Botanic	koru oluşturacak şekilde yetiştirmek	sprout v.
Agriculture
126	Agriculture	özellikle üzüm yetiştirmek için kullanılan arazi	vineland n.
127	Agriculture	drenaj deliği olmayan kaplarda bitki soğanı yetiştirmek için kullanılan özel bir kompost	bulb fiber n.
128	Agriculture	istiridye yetiştirmek için arazi tahsisi	designation n.
129	Agriculture	yeniden yetiştirmek	recultivate v.
130	Agriculture	melez olarak yetiştirmek	hybridize v.
131	Agriculture	melez olarak yetiştirmek	hybridise v.
132	Agriculture	küçük saksı ya da kaplarda ürün yetiştirmek	microgreen v.
133	Agriculture	sebze yetiştirmek	grow vegetables v.
134	Agriculture	patates yetiştirmek	grow the potato v.
135	Agriculture	ürün yetiştirmek	grow crops v.
136	Agriculture	(mahsul) yetiştirmek	make v.
137	Agriculture	yelpaze biçiminde yetiştirmek	espalier v.
138	Agriculture	saman yapmak için ot yetiştirmek	hays v.
139	Agriculture	ot yetiştirmek	herbarize v.
140	Agriculture	bitki yetiştirmek	herbarize v.
141	Agriculture	ot yetiştirmek	herbarise v.
142	Agriculture	bitki yetiştirmek	herbarise v.
143	Agriculture	bitki yetiştirmek	herborize v.
144	Agriculture	ot yetiştirmek	herborize v.
145	Agriculture	bitki yetiştirmek	herborise v.
146	Agriculture	ot yetiştirmek	herborise v.
147	Agriculture	tek ürün türü yetiştirmek	monocrop v.
148	Agriculture	tek bitki çeşidi yetiştirmek	monocrop v.
149	Agriculture	(mahsul) yetiştirmek	rotate v.
150	Agriculture	aynı alanda farklı tarım ürünleri yetiştirmek	intertill v.
151	Agriculture	(toprak, arazi) mahsul yetiştirmek için kullanılan	cropped adj.
Breeding
152	Breeding	belirli bir yere alıştırıp yetiştirmek üzere hayvan getirme	planting n.
153	Breeding	sığır yetiştirmek	raise cattle v.
154	Breeding	(damızlık atı) yetiştirmek	stand v.
Fishery
155	Fishery	kontrollü koşullarda balık veya kabuklu deniz ürünleri yetiştirmek	aquafarm v.
Education
156	Education	kötü yetiştirmek	miseducate v.
Archaic
157	Archaic	(bitki) yetiştirmek	nourish v.
158	Archaic	beyaz ekinler yetiştirmek için uygun olan (toprak)	white adj.
Slang
159	Slang	topraksız marihuana/esrar yetiştirmek	hydro v.
160	Slang	hidroponik yöntemle marihuana/esrar yetiştirmek	hydro v.
161	Slang	herkese yetiştirmek	take it to the street v.
162	Slang	(birine) saygısızca cevap yetiştirmek	give (one) static v.