yokuş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yokuş



Bedeutungen von dem Begriff "yokuş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
yokuş slope n.
General
yokuş descent n.
yokuş incline n.
yokuş inclination n.
yokuş devexity n.
yokuş downgrade n.
yokuş hill n.
yokuş dip n.
yokuş declination n.
yokuş glacis n.
yokuş climb n.
yokuş rise n.
yokuş raise n.
yokuş ramp n.
yokuş acclivity n.
yokuş bank n.
yokuş lamping n.
yokuş ups and downs n.
yokuş upgrade n.
yokuş ascent n.
yokuş gradient n.
yokuş grade n.
yokuş indine n.
yokuş upgang [uk] n.
yokuş devex n.
yokuş sideling [dialect] n.
Technical
yokuş gradient
Traffic
yokuş upgrade n.
Tobacco
yokuş slopes

Bedeutungen, die der Begriff "yokuş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 109 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iniş yokuş ups and downs n.
yokuş aşağı descent n.
tepe (yokuş/dalga için) crest n.
sert ve kayalı yokuş escarpment n.
yukarı yokuş acclivity n.
bir teleferiğin ya da bir tesisteki teleferiklerin tümünün bir saatte yokuş yukarı taşıyabileceği kapasitesi uplift capacity n.
yokuş (uçak) pitch n.
kızak için uygun yokuş coast n.
dik yokuş steep n.
kayakçıları yokuş yukarı taşımaya yarayan aygıtların genel adı ski lift n.
yokuş aşağı yol downgrade n.
kayak yapılmaya hazırlanmış eğimli arazi veya yokuş ski-run n.
yokuş aşağı downgrade n.
yokuş aşağı koyverme coasting n.
çok dik yokuş toboggan n.
tırmanılması zor yokuş toboggan n.
yokuş aşağı gitme katabasis n.
dik yokuş brow [dialect] [uk] n.
yokuş aşağı giden kimse downhiller n.
sarp yokuş drop n.
yokuş kenarı scug [scotland] n.
güç kullanmadan yokuş aşağı giden motorlu taşıt freewheeler n.
dik yokuş sprunt n.
yokuş aşağı kaymak veya inmek (kayak veya bisikletle) coast v.
yokuş aşağı salıvermek coast v.
yokuş aşağı kaymak ski downhill v.
yokuş yapmak hamper v.
yokuş yapmak make difficulties v.
yokuş yapmak make things difficult v.
yokuş yapmak raise difficulties v.
yokuş yapmak make trouble v.
yokuş aşağı inmek go down v.
yokuş yukarı çıkmak go up v.
yokuş çıkmak go up the hill v.
yokuş yukarı çıkmak go up the hill v.
yokuş inmek go down v.
yokuş inmek go down the hill v.
yokuş aşağı inmek go down the hill v.
yokuş çıkmak go up v.
en yüksek mesafeyi kat etmek için yokuş aşağı inerken vitesi boşa almak gibi sürüş tekniklerini kullanmak hypermile v.
yokuş yukarı gitmek rise v.
(yokuş aşağı) mekanik güç kullanmadan gitmek freewheel v.
(motorcu) yokuş aşağı güç harcamadan inmek freewheel v.
vitesi boşa alıp yokuş aşağı inmek freewheel v.
yokuş yukarı giden uphill adj.
yokuş aşağı prone adj.
meyli çok az (yokuş) gentle adj.
yokuş aşağı giden downhill adj.
(yokuş) dik rapid adj.
yokuş yukarı giden yönde uphillward adj.
yokuş aşağı giden downgrade adj.
yokuş yukarı uphill adv.
yokuş yukarı upslope adv.
yokuş aşağı downhill adv.
yokuş yukarı upgrade adv.
yokuş yukarı ve yokuş aşağı up and downhill adv.
yokuş aşağı downgrade adv.
yokuş aşağı downslope adv.
Phrasals
yokuş aşağı gitmek/yuvarlanmak roll down v.
yokuş aşağı itmek/yuvarlamak roll down v.
yokuş aşağı uzanmak slope away v.
(bir şeyden) yokuş aşağı uzatmak slope away from (something) v.
yokuş aşağı uzanmak slope toward v.
(bir şeye) doğru yokuş aşağı uzanmak slope toward (something) v.
(bir şeye) doğru yokuş aşağı uzatmak slope toward (something) v.
yokuş aşağı inmek climb down
Colloquial
boş vitesle yokuş aşağı inme angel gear [australia] n.
bundan sonrası hep yokuş (it's) all uphill from here expr.
Idioms
yokuş aşağı boşta gitme mexican overdrive n.
boş viteste yokuş aşağı gitme mexican overdrive n.
arabayı boşta/boşa alıp yokuş aşağı vurma mexican overdrive n.
yakıt tasarrufu veya hızlı gitmek amaçlı arabayı yokuş aşağı boş viteste sürme mexican overdrive n.
boş viteste yokuş aşağı hızlanma mexican overdrive n.
vitesi boşa alıp yokuş aşağı hızlanma mexican overdrive n.
yokuş aşağı giderken vitesi boşa alma mexican overdrive n.
vitesi boşa alıp arabayı yokuş aşağı sallama mexican overdrive n.
birine yokuş yapmak give somebody a rough time v.
buradan itibaren yokuş aşağı all downhill from here expr.
(buradan/oradan) sonrası hep yokuş aşağı it's all downhill (from here/there) expr.
(bu noktadan/o noktadan) sonrası hep yokuş aşağı it's all downhill (from here/there) expr.
Speaking
suyu yokuş yukarı akıtamazsınız you can not make water flow up hill expr.
Technical
birim yokuş unit ramp n.
Computer
yokuş web sitesi ascent web site
yokuş künyesi ascent masthead
Automotive
güç kullanmadan yokuş aşağı giden freewheeling adj.
yokuş aşağı motor frensiz iniş freewheel
yokuş yukarı duruşlarda fren sistemi basıncının düşmesini önleyen ünite brake anti-roll device
yokuş yukarı kalkış yardımı hill holder
yokuş yukarı kalkış yardımı automatic climb lock
yokuş yukarı kalkış yardımı hill-holder
yokuş yukarı kalkış yardımı hillholder
yokuş aşağı downgrade
yokuş kalkış desteği hill start assist
yokuş yukarı upgrade
Traffic
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması push starting n.
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması bump starting n.
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması pop starting n.
yokuş yukarı giden uphill
yokuş yukarı uphill
Physics
yokuş aşağı inmek coast down
Military
yokuş yukarı kristiyanya basic christy
yokuş mesnedi sprag
Sport
yokuş aşağı kayılarak slalom yapılan bir kayak yarışı alpine combined n.
norveç'in telemark yöresinde 1860'larda keşfedilmiş olan yokuş aşağı kayakçılığın orijinal yöntemi telemark skiing n.
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış climber n.
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış creeper n.
kayakçıları yokuş yukarı çekmede kullanılan halat konveyörü rope tow n.
Modern Slang
tamamen yokuş aşağı all down hill expr.
hep yokuş aşağı all down hill expr.