Verlauf

yürekten

Bedeutungen von dem Begriff "yürekten" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 34 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	yürekten	intimate adj.
2	General	yürekten	hearty adj.
3	General	yürekten	cordial adj.
4	General	yürekten	heartfelt adj.
5	General	yürekten	devout adj.
6	General	yürekten	sincere adj.
7	General	yürekten	deep adj.
8	General	yürekten	deep-felt adj.
9	General	yürekten	kind adj.
10	General	yürekten	whole-hearted adj.
11	General	yürekten	veracious adj.
12	General	yürekten	hertely [obsolete] adj.
13	General	yürekten	single adj.
14	General	yürekten	devoutly adv.
15	General	yürekten	sincerely adv.
16	General	yürekten	cordially adv.
17	General	yürekten	from one's heart adv.
18	General	yürekten	within adv.
19	General	yürekten	heartily adv.
20	General	yürekten	with all one's heart adv.
21	General	yürekten	withinforth adv.
22	General	yürekten	heartly adv.
23	General	yürekten	seriously adv.
Colloquial
24	Colloquial	yürekten	ftbomh (from the bottom of my heart) expr.
Idioms
25	Idioms	yürekten	bone-deep adj.
26	Idioms	yürekten	heart to heart adv.
27	Idioms	yürekten	at the bottom of one's heart expr.
28	Idioms	yürekten	from the bottom of one's hearts expr.
29	Idioms	yürekten	from the bottom of one's heart expr.
30	Idioms	yürekten	in a serious spirit expr.
31	Idioms	yürekten	from the depths of (one's) heart expr.
32	Idioms	yürekten	with all heart expr.
33	Idioms	yürekten	with all your heart expr.
34	Idioms	yürekten	with all your whole heart expr.

Bedeutungen, die der Begriff "yürekten" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	yürekten bağlı olmak	be bond with somebody at heart v.
2	General	yürekten bağlı olmak	be bonded at the heart v.
3	General	birine yürekten bağlı olmak	be bond with somebody at heart v.
4	General	yürekten inanmak	believe wholeheartedly v.
5	General	yürekten desteklemek	support wholeheartedly v.
6	General	yürekten katılmak	say amen to v.
7	General	yürekten istemek	emplore v.
8	General	yürekten isteyen	craving adj.
Idioms
9	Idioms	canı yürekten yapılan savunma	a cry from the heart n.
10	Idioms	canı yürekten yapılan savunma	cry from the heart n.
11	Idioms	yürekten yemin	bird in (one's) bosom n.
12	Idioms	yürekten yemin etme	bird in (one's) bosom [obsolete] n.
13	Idioms	(bir fikre/burçlara/fala) yürekten/çok inanan kişi	true believer n.
14	Idioms	yürekten arzu/istek	yearning desire n.
15	Idioms	candan/yürekten bir sohbet	heart-to-heart talk n.
16	Idioms	yürekten desteklemek	(all) for someone or something v.
17	Idioms	yürekten arzulamak	have at heart v.
18	Idioms	canı yürekten gelmek/gitmek/hazır bulunmak	be there with bells on v.
19	Idioms	canı yürekten işe sarılmak	put one's heart and soul into v.
20	Idioms	yürekten istemek	set one's heart on v.
21	Idioms	(bir şeyi) yürekten istemek/arzulamak	have (something) at heart v.
22	Idioms	(birinin) üzüntüsünü yürekten hissetmek	(one's) heart goes out to (someone) v.
23	Idioms	birinin üzüntüsünü yürekten hissetmek	your heart goes out to somebody v.
24	Idioms	üzüntüsünü yürekten hissetmek	one's heart goes out to v.
25	Idioms	(bir şeyi) yürekten yapmak	put (one's) heart (and soul) into (something) v.
26	Idioms	-i yürekten istemek	set heart on v.