certainty - English Turkish Sentences
The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

English Turkish
certainty kesinlik n.
  • We knew with absolute certainty that the teacher would say no.
  • Öğretmenin hayır diyeceğini kesin olarak biliyorduk.
  • Let me start by saying that the agreement offers more certainties than are currently laid down formally.
  • Anlaşmanın şu anda resmi olarak belirlenmiş olandan daha fazla kesinlik sunduğunu söyleyerek başlayayım.
  • This new directive gives consumers certainty.
  • Bu yeni direktif tüketicilere kesinlik kazandırıyor.
Show More (23)
certainty kesin olan şey n.
  • He was smiling with the certainty of winning.
  • Kazanmanın kesinliğiyle gülümsüyordu.
  • What is, unfortunately, certain is that there will certainly be another outbreak of foot and mouth disease.
  • Ne yazık ki kesin olan şey, bir başka şap hastalığı salgınının yaşanacağıdır.
  • Faith is certainty without evidence.
  • İnanç kanıt olmadan kesin olan şeydir.
Show More (0)
certainty kesin olma n.
  • It is not a certainty that he will take up the position.
  • O pozisyona geleceği tam olarak kesin değil.
Show More (-2)