History

hold something

Meanings of "hold something" with other terms in English Turkish Dictionary : 329 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	hold something in detestation v.	iğrenmek
2	General	hold something back v.	zapt etmek
3	General	hold something in detestation v.	nefret etmek
4	General	get hold of somebody/something v.	nüfuz altına almak
5	General	hold something high above v.	yüksekte tutmak
6	General	hold somebody responsible for something v.	birisini bir şeyden sorumlu tutmak
7	General	hold off from doing something v.	bir şeyi yapmayı ertelemek
8	General	hold off from doing something v.	bir şeyi yapmaktan çekinmek
9	General	hold something dear v.	baş tacı etmek
10	General	hold something dear v.	bir şeye çok değer vermek
Phrasals
11	Phrasals	hold someone up to something v.	birini bir yere (pencereye vb) kaldırmak
12	Phrasals	hold something for someone v.	bir şeyi birisi için tutmak/saklamak/emanet almak
13	Phrasals	hold something over somebody v.	birine karşı (olumsuz) bir şeyi (koz olarak) kullanmak
14	Phrasals	hold something for someone v.	müşteri için (ürünü vb) saklamak
15	Phrasals	hold someone or something at something v.	birini veya bir şeyi belli bir uzaklıkta tutmak
16	Phrasals	hold up to (something) v.	incelemeyi/denetlemeyi (sorunsuz) geçmek
17	Phrasals	hold up to (something) v.	bir zorluk karşısında direnmek/tutunmak
18	Phrasals	hold (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyin) dışında tutmak
19	Phrasals	hold (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyden) korumak
20	Phrasals	hold (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyden) uzak tutmak
21	Phrasals	hold something against someone or something v.	bir şeyi bir şeye/yere tutmak
22	Phrasals	hold something against someone or something v.	bir şeyi bir şeye/yere basmak
23	Phrasals	hold something against someone or something v.	bir şeyi bir şeye/yere bastırmak
24	Phrasals	hold something against someone or something v.	bir şeyi bir şeyin üstüne bastırmak/tutmak
25	Phrasals	hold something against someone or something v.	birine/bir şeye karşı kin tutmak
26	Phrasals	hold something against someone or something v.	birine/bir şeye karşı kızgınlığı devam etmek
27	Phrasals	hold something against someone or something v.	birine/bir şeye karşı siniri geçmemek
28	Phrasals	hold something against someone or something v.	biriyle/bir şeyle ilgili mutsuzluğu devam etmek
29	Phrasals	hold something against someone or something v.	birinin/bir şeyin yüzüne vurmak
30	Phrasals	hold something against someone or something v.	birinin/bir şeyin aleyhinde kullanmak
31	Phrasals	hold something against someone or something v.	birine/bir şeye karşı kullanmak
32	Phrasals	hold something in v.	bir şeyi içine atmak
33	Phrasals	hold something in v.	bir şeyi dışa vurmamak
34	Phrasals	hold something in v.	bir şeyi belli etmemek
35	Phrasals	hold something in v.	göbeğini/karnını içine çekmek
36	Phrasals	hold something in v.	göbeğini/karnını toplamak
37	Phrasals	hold something in v.	göbeğini/karnını içinde tutmak
38	Phrasals	hold someone or something together v.	birilerini/bir şeyleri bir arada tutmak
39	Phrasals	hold someone or something together v.	birini/bir şeyi ayakta tutmak
40	Phrasals	hold someone or something together v.	birilerinin/bir şeyin dağılmasını önlemek
41	Phrasals	hold something together v.	bir şeyi bir arada tutmak
42	Phrasals	hold something together v.	bir şeyin dağılmasını önlemek
43	Phrasals	hold back (on something) v.	(bir şeyden) ayırmak
44	Phrasals	hold back (on something) v.	(bir şeyden) saklamak
45	Phrasals	hold back (on something) v.	(bir şeyden) az almak/vermek
46	Phrasals	hold someone or something by something v.	birini/bir şeyi bir yerinden tutmak
47	Phrasals	hold by (something) v.	(bir yerinden) tutmak/yakalamak
48	Phrasals	hold forth (on someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında nutuk atmak
49	Phrasals	hold forth (on someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) nutuk çekmek
50	Phrasals	hold forth (on someone or something) v.	(biri/bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşmak
51	Phrasals	hold someone or something off v.	birini/bir şeyi uzaklaştırmak
52	Phrasals	hold someone or something off v.	birini/bir şeyi defetmek
53	Phrasals	hold someone or something off v.	birini/ bir şeyi savuşturmak
54	Phrasals	hold someone or something off v.	birini/bir şeyi bertaraf etmek
55	Phrasals	hold someone or something off v.	birini/bir şeyi bekletmek
56	Phrasals	hold off (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) bekletmek
57	Phrasals	hold off (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) ertelemek
58	Phrasals	hold off (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sonraya bırakmak
59	Phrasals	hold onto (something) v.	(bir şeyi) sıkı sıkı tutmak
60	Phrasals	hold onto (something) v.	(bir şeyi) kavramak/yakalamak
61	Phrasals	hold onto (something) v.	(bir şeye) sahip çıkmak
62	Phrasals	hold onto (something) v.	(bir şeyi) tutmak/saklamak
63	Phrasals	hold onto (something) v.	(bir şeyi) atmamak
64	Phrasals	hold onto (something) v.	(bir şeye/şeyde) tutunmak
65	Phrasals	hold onto (something) v.	(bir şeyi) sürdürmek
66	Phrasals	hold something out (to someone) v.	(birine) bir şey sunmak
67	Phrasals	hold something out (to someone) v.	(birine) bir şey önermek/teklif etmek
68	Phrasals	hold something out (to someone) v.	(birine) bir şey uzatmak
69	Phrasals	hold something out (to someone) v.	(birine) bir şey vermek
70	Phrasals	hold out for (someone or something) v.	(daha iyi biri/bir şey) için bir teklifi reddetmek
71	Phrasals	hold out on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) para, bilgi saklamak/gizlemek
72	Phrasals	hold (something) out on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden para, bilgi) saklamak/gizlemek
73	Phrasals	hold (something) out on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden bir şey) saklamak/gizlemek
74	Phrasals	hold something over someone v.	birinin eskiden yaptığı bir şeyi ona karşı kullanmak
75	Phrasals	hold something over someone v.	birinin eskiden yaptığı bir hatayı yüzüne vurmak
76	Phrasals	hold someone to something v.	birinin bir anlaşmaya sadık kalmasını sağlamak
77	Phrasals	hold someone to something v.	birine verdiği sözü tutturmak
78	Phrasals	hold someone to something v.	birini sözünü tutmak zorunda bırakmak
79	Phrasals	hold someone to something v.	birinin sözünü tutmasını/anlaşmaya uymasını ummak/beklemek
80	Phrasals	hold to (something) v.	(sözünü tutmasını) beklemek/ummak
81	Phrasals	hold to (something) v.	(bir şeye sadık kalmasını, sözünde durmasını) beklemek/ummak
82	Phrasals	hold to (something) v.	(bir şeye) tutunmak/sadık kalmak
83	Phrasals	hold to (something) v.	(bir şeyi) değiştirmemek/muhafaza etmek
84	Phrasals	hold to (something) v.	(bir şeyi) sürdürmek/savunmak
85	Phrasals	hold up to (something) v.	(bir şeyin) hizasına/seviyesine kaldırmak
86	Phrasals	hold with (something) v.	(bir şeyle) uyuşmak
87	Phrasals	hold with (something) v.	(bir şeyle) örtüşmek
Colloquial
88	Colloquial	hold still for (someone or something) v.	bir şeyin yapılabilmesi için sabit durmak
89	Colloquial	hold still for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için sabit durmak
90	Colloquial	hold still for (someone or something) v.	bir şeyin yapılabilmesi için hareketsiz durmak
91	Colloquial	hold out little hope (of something/that...) expr.	pek umudu olmamak
92	Colloquial	hold out little hope (of something/that...) expr.	az umudu olmak
Idioms
93	Idioms	hold of (someone or something) n.	(birini/bir şeyi) yakalama
94	Idioms	hold of (someone or something) n.	(birini/bir şeyi) tutma
95	Idioms	hold of (someone or something) n.	(birine/bir şeye) tutunma
96	Idioms	hold of someone or something n.	(birine/bir şeye) ulaşma
97	Idioms	hold of someone or something n.	(birini/bir şeyi) bulma
98	Idioms	hold of someone or something n.	(biriyle/bir grupla) telefonda görüşme
99	Idioms	hold of someone or something n.	(biriyle/bir grupla) telefon aracılığıyla bağlantı/iletişim kurma
100	Idioms	hold of someone or something n.	(birine/bir gruba) telefonla ulaşma
101	Idioms	hold (someone or something) up as an example v.	örnek/model olarak göstermek
102	Idioms	cop hold of (someone or something) v.	(birini ya da bir şeyi) yakalamak
103	Idioms	cop hold of (someone or something) v.	(birini ya da bir şeyi) ele geçirmek
104	Idioms	cop hold of (someone or something) v.	(birini ya da bir şeyi) enselemek
105	Idioms	cop hold of (someone or something) v.	(birini ya da bir şeyi) kıstırmak
106	Idioms	have hold of (someone or something) v.	(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak
107	Idioms	have hold of (someone or something) v.	(birine veya bir şeye) hakim olmak
108	Idioms	put a hold on something v.	askıya almak
109	Idioms	hold forth on something v.	bir şey hakkında uzun uzun konuşmak
110	Idioms	put a hold on something v.	bloke etmek
111	Idioms	hold something in abeyance v.	bir şeyi ertelemek
112	Idioms	hold still for something v.	bir şeye dayanmak
113	Idioms	hold by something v.	bir şeye (sözleşme vb) bağlı kalmak
114	Idioms	hold still for something v.	bir şeye katlanmak
115	Idioms	put a hold on something v.	kullanıma kapatmak
116	Idioms	hold something inside of oneself v.	kendi içinde tutmak
117	Idioms	hold something back v.	saklı/gizli tutmak
118	Idioms	hold back something v.	saklı/gizli tutmak
119	Idioms	hold the line on something v.	sabitlemek
120	Idioms	hold something back for a rainy day v.	zor günler için saklamak
121	Idioms	hold someone responsible for something v.	(bir şeyden) birini sorumlu tutmak
122	Idioms	hold something back for a rainy day v.	(zor günler için) bir kenara koymak
123	Idioms	hold something in reserve v.	yedek olarak saklamak
124	Idioms	hold something inside of oneself v.	(hislerini/duygularını) içinde tutmak
125	Idioms	hold something in reserve v.	yedekte tutmak
126	Idioms	hold something in reserve v.	yedekte bulundurmak
127	Idioms	hold someone accountable for something v.	(bir şeyden) birini sorumlu tutmak
128	Idioms	hold something in v.	(hislerini/duygularını) içinde tutmak
129	Idioms	catch hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
130	Idioms	catch hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
131	Idioms	get hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
132	Idioms	get hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
133	Idioms	grab hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
134	Idioms	grab hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
135	Idioms	take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
136	Idioms	take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
137	Idioms	not hold with (something) v.	bir fikri kabul etmemek
138	Idioms	hold (someone or something) in contempt v.	(birini/bir şeyi) hakir görmek
139	Idioms	hold (someone or something) in contempt v.	(birini/bir şeyi) küçümsemek
140	Idioms	hold (someone or something) in contempt v.	(birini/bir şeyi) hor görmek
141	Idioms	hold (someone or something) in contempt v.	(birini/bir şeyi) aşağılamak
142	Idioms	hold (someone or something) in contempt v.	(birine/bir şeye) tepeden bakmak
143	Idioms	hold (someone or something) in contempt v.	(birini/bir şeyi) hafife almak
144	Idioms	hold (someone or something) in contempt v.	(birini/bir şeyi) saymamak
145	Idioms	hold (something) in store (for one) v.	(biri için bir şeyi) bekletmek
146	Idioms	hold (something) in store (for one) v.	(biri için bir şeyi) hazır bulundurmak
147	Idioms	hold something in store v.	bir şeyi hazır bekletmek
148	Idioms	hold something in store v.	yedekte bulundurmak
149	Idioms	hold something in store v.	elinde bulundurmak
150	Idioms	relinquish (one's) hold on (something) (to someone or something) v.	(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) kaptırmak
151	Idioms	relinquish (one's) hold on (something) (to someone or something) v.	(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) kaybetmek
152	Idioms	relinquish (one's) hold on (something) (to someone or something) v.	(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) devretmek
153	Idioms	relinquish (one's) hold on (something) (to someone or something) v.	(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) bırakmak
154	Idioms	relinquish (one's) hold over (something) (to someone or something) v.	(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) kaptırmak
155	Idioms	relinquish (one's) hold over (something) (to someone or something) v.	(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) kaybetmek
156	Idioms	relinquish (one's) hold over (something) (to someone or something) v.	(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) devretmek
157	Idioms	relinquish (one's) hold over (something) (to someone or something) v.	(bir şeyin) kontrolünü (birine/bir şeye) bırakmak
158	Idioms	hold something inside of oneself v.	bir şeyi içine atmak
159	Idioms	hold something inside of oneself v.	bir şeyi dışa vurmamak
160	Idioms	hold something inside of oneself v.	bir şeyi belli etmemek
161	Idioms	lay hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
162	Idioms	lay hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sıkı sıkı tutmak
163	Idioms	lay hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sıkıca kavramak/yakalamak
164	Idioms	lay hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kontrol etmek
165	Idioms	lay hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yakalamak
166	Idioms	lay hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) ele geçirmek
167	Idioms	lay hold of (something) v.	(bir şeyi) kavramak
168	Idioms	lay hold of (something) v.	(bir şeyi) anlamak
169	Idioms	lay hold of (something) v.	(bir şeyi) idrak etmek
170	Idioms	not hold still for (something) v.	(bir şeye) katlanmamak
171	Idioms	not hold still for (something) v.	(bir şeyi) tolere etmemek
172	Idioms	not hold still for (something) v.	(bir şeye) dayanmamak
173	Idioms	not hold still for (something) v.	(bir şeyi) kabul etmemek
174	Idioms	not hold still for (something) v.	(bir şeye) tahammül etmemek
175	Idioms	not hold still for (something) v.	(bir şeyi) sineye çekmemek
176	Idioms	can't hold a candle to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) eline su dökemez
177	Idioms	can't hold a candle to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yanına bile yaklaşamaz
178	Idioms	can't hold a candle to (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) mukayese bile edilemez
179	Idioms	can't hold a candle to someone/something v.	birinin/bir şeyin eline su dökemez
180	Idioms	can't hold a candle to someone/something v.	birinin/bir şeyin yanına bile yaklaşamaz
181	Idioms	can't hold a candle to someone/something v.	biriyle/bir şeyle mukayese bile edilemez
182	Idioms	catch hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tutmak
183	Idioms	catch hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yakalamak
184	Idioms	catch hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kavramak
185	Idioms	catch/get/grab/take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
186	Idioms	catch/get/grab/take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
187	Idioms	catch/get/grab/take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi kavramak
188	Idioms	catch/get/grab/take a hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
189	Idioms	catch/get/grab/take a hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
190	Idioms	catch/get/grab/take a hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi kavramak
191	Idioms	catch/get/grab/take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
192	Idioms	catch/get/grab/take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
193	Idioms	catch/get/grab/take a hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
194	Idioms	catch/get/grab/take a hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
195	Idioms	catch/get/grab/take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi tutmak
196	Idioms	catch/get/grab/take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi yakalamak
197	Idioms	catch/get/grab/take hold of somebody/something v.	birini/bir şeyi kavramak
198	Idioms	catch hold of someone or something v.	birini/bir şeyi tutmak
199	Idioms	catch hold of someone or something v.	birini/bir şeyi yakalamak
200	Idioms	catch hold of someone or something v.	birini/bir şeyi kavramak
201	Idioms	hold on (someone or something) like grim death v.	(birine/bir şeye) asılmak
202	Idioms	hold on (someone or something) like grim death v.	(birinin/bir şeyin) sıkıca elinden tutmak
203	Idioms	hold on (someone or something) like grim death v.	(birine/bir şeye) sımsıkı tutunmak
204	Idioms	hold on (someone or something) like grim death v.	(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak
205	Idioms	hold on (someone or something) like grim death v.	(birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
206	Idioms	hold (someone or something) at bay v.	(birini/bir şeyi) belli bir mesafede tutmak
207	Idioms	hold (someone or something) at bay v.	(biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
208	Idioms	hold (someone or something) at bay v.	(biriyle/bir şeyle) arasına belli bir mesafe koymak
209	Idioms	hold (someone or something) at bay v.	(birini/bir şeyi) uygun bir mesafede tutmak
210	Idioms	hold (someone or something) at bay v.	(birini/bir şeyi) yaklaştırmamak
211	Idioms	hold (someone or something) at bay v.	(birini/bir şeyi) uzak tutmak
212	Idioms	hold (someone or something) cheap v.	(birini/bir şeyi) hafife almak
213	Idioms	hold (someone or something) cheap v.	(birini/bir şeyi) küçümsemek/önemsememek
214	Idioms	hold (someone or something) cheap v.	(birine/bir şeye) saygı duymamak/değer vermemek
215	Idioms	hold (someone or something) dear v.	(birine/bir şeye) değer/önem vermek
216	Idioms	hold (someone or something) dear v.	(birine/bir şeye) düşkün olmak
217	Idioms	hold (someone or something) dear v.	(birinin/bir şeyin) meraklısı olmak
218	Idioms	hold (someone or something) in check v.	(birini/bir şeyi) alıkoymak
219	Idioms	hold (someone or something) in check v.	(birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
220	Idioms	hold (someone or something) in check v.	(birini/bir şeyi) sınırlamak
221	Idioms	hold (someone or something) in check v.	(birini/bir şeyi) dizginlemek
222	Idioms	hold (someone or something) in check v.	(birini/bir şeyi) bastırmak
223	Idioms	hold (someone or something) in check v.	(birini/bir şeyi) frenlemek
224	Idioms	hold (someone or something) in check v.	(birini/bir şeyi) zapt etmek
225	Idioms	hold (someone or something) in low regard v.	(birini/bir şeyi) ciddiye almamak
226	Idioms	hold (someone or something) in low regard v.	(birine/bir şeye) saygı duymamak
227	Idioms	hold (someone or something) in low regard v.	(birini/bir şeyi) beğenmemek
228	Idioms	hold (someone or something) up to ridicule v.	(birini/bir şeyi) alay konusu etmek
229	Idioms	hold (someone or something) up to ridicule v.	(birini/bir şeyi) taşlamak
230	Idioms	hold (someone or something) up to ridicule v.	(birini/bir şeyi) yermek
231	Idioms	hold (someone or something) up to ridicule v.	(biriyle/bir şeyle) alay etmek
232	Idioms	hold (someone or something) up to scorn v.	(birini/bir şeyi) alay konusu etmek
233	Idioms	hold (someone or something) up to scorn v.	(birini/bir şeyi) taşlamak
234	Idioms	hold (someone or something) up to scorn v.	(birini/bir şeyi) yermek
235	Idioms	hold (someone or something) up to scorn v.	(biriyle/bir şeyle) alay etmek
236	Idioms	hold (someone or something) up to scorn v.	(birini/bir şeyi) yadsımak
237	Idioms	hold (someone or something) up to scorn v.	(birini/bir şeyi) geri çevirmek/istememek
238	Idioms	hold (something) close to (one's) vest v.	(bir şeyi) sır olarak tutmak
239	Idioms	hold (something) close to (one's) vest v.	(bir şeyi) gizli tutmak
240	Idioms	hold (something) close to the vest v.	sır olarak tutmak
241	Idioms	hold (something) close to the vest v.	gizli tutmak
242	Idioms	hold fast to something v.	bir şeye tutunmak/sarılmak
243	Idioms	hold fast to something v.	bir teoriye, prensibe, dine bağlı kalmak
244	Idioms	hold fast to something v.	bir şeye sıkı sıkı bağlı olmak
245	Idioms	hold firm (to something) v.	(bir şeye) tutunmak/sarılmak
246	Idioms	hold firm (to something) v.	(bir teoriye, prensibe, dine) bağlı kalmak
247	Idioms	hold firm (to something) v.	(bir şeye) sıkı sıkı bağlı olmak
248	Idioms	hold good for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için geçerli olmak
249	Idioms	hold good for (someone or something) v.	(biri/bir şey) için geçerliliğini sürdürmek
250	Idioms	hold no brief for somebody/something v.	birinin/bir şeyin savunucusu olmamak
251	Idioms	hold no brief for somebody/something v.	birini/bir şeyi desteklememek
252	Idioms	hold no brief for somebody/something v.	birini/bir şeyi hoş görmemek
253	Idioms	hold no brief for somebody/something v.	birinden/bir şeyden hiç haz etmemek
254	Idioms	hold on to (someone or something) like grim death v.	(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak
255	Idioms	hold on to (someone or something) like grim death v.	(birine/bir şeye) yapışmak
256	Idioms	hold on to (someone or something) like grim death v.	düşmemek için (birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
257	Idioms	hold out little hope (of something/that...) v.	(bir şey için) küçük bir umut vermek
258	Idioms	hold something over someone's head v.	birinin eskiden yaptığı bir şeyi ona karşı kullanmak
259	Idioms	hold something over someone's head v.	birinin eskiden yaptığı bir hatayı yüzüne vurmak
260	Idioms	hold somebody/something dear v.	birine/bir şeye değer/önem vermek
261	Idioms	hold somebody/something dear v.	birine/bir şeye düşkün olmak
262	Idioms	hold somebody/something dear v.	birinin/bir şeyin çok önemli/değerli olduğunu düşünmek
263	Idioms	hold someone or something at bay v.	birini/bir şeyi belli bir mesafede tutmak
264	Idioms	hold someone or something at bay v.	biriyle/bir şeyle mesafeyi korumak
265	Idioms	hold someone or something at bay v.	biriyle/bir şeyle arasına belli bir mesafe koymak
266	Idioms	hold someone or something at bay v.	birini/bir şeyi uygun bir mesafede tutmak
267	Idioms	hold someone or something at bay v.	birini/bir şeyi yaklaştırmamak
268	Idioms	hold someone or something at bay v.	birini/bir şeyi uzak tutmak
269	Idioms	hold someone or something to ransom v.	fidye için rehin (rehine olarak) tutmak/alıkoymak
270	Idioms	hold someone or something to ransom v.	(birini/bir şeyi) tehditle alıkoymak
271	Idioms	hold someone or something to ransom v.	(birine) tehdit ederek bir şey yaptırmak
272	Idioms	hold the line at (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) ilgili taviz vermemek
273	Idioms	hold the line at (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) sınırlamak
274	Idioms	hold the line at (someone or something) v.	(biri/bir şey) sınırını korumak
275	Idioms	hold the line at (someone or something) v.	(biri/bir şey) noktasında sınır koymak
276	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şey) olarak düzgün/efektif/etkili çalışmak
277	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şey) olarak düzgün/efektif/etkili işlemek
278	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şey) olarak düzgün/efektif/etkili iş görmek
279	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şeye) olarak örnek/model göstermek
280	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şeye) iyi bir örnek olmaya devam etmek
281	Idioms	hold up as (something) v.	(bir şeye) iyi bir örnek olmayı sürdürmek
282	Idioms	hold up as (something) v.	hala (bir şeye) iyi bir örnek olmak
283	Idioms	hold up as (something) v.	hala iyi (bir şey) örneği olmayı sürdürmek
284	Idioms	hold somebody/something in check v.	birini/bir şeyi kontrol altında tutmak/altına almak
285	Idioms	lose (one's) hold on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) bırakmak
286	Idioms	lose (one's) hold on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tutmayı bırakmak
287	Idioms	lose (one's) hold on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) eli kaymak/kurtulmak
288	Idioms	lose (one's) hold on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) tutunamamak
289	Idioms	lose (one's) hold on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tutamamak
290	Idioms	lose (one's) hold on (something) v.	(bir şeyi) anlayamaz/ayırt edemez hale gelmek
291	Idioms	lose (one's) hold on (something) v.	(bir şey) algısını kaybetmek
292	Idioms	lose (one's) hold over (someone or something) v.	(biri) üzerindeki hakimiyetini kaybetmek
293	Idioms	lose (one's) hold over (someone or something) v.	(biri) üzerindeki otoritesini yitirmek
294	Idioms	not fit to hold a candle to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) eline su dökememek
295	Idioms	not fit to hold a candle to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) tırnağı bile olamamak
296	Idioms	not fit to hold a candle to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yanından bile geçememek
297	Idioms	not hold a candle to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) eline su dökememek
298	Idioms	not hold a candle to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) tırnağı bile olamamak
299	Idioms	not hold a candle to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yanından bile geçememek
300	Idioms	not hold a stick to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) eline su dökememek
301	Idioms	not hold a stick to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) tırnağı bile olamamak
302	Idioms	not hold a stick to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yanından bile geçememek
303	Idioms	put (something) on hold v.	(bir şeyi) duraklatmak
304	Idioms	put (something) on hold v.	(bir şeye) ara vermek
305	Idioms	put (something) on hold v.	(bir şeyi) durdurmak
306	Idioms	put (something) on hold v.	(bir şeyi) ertelemek
307	Idioms	put (something) on hold v.	(bir şeyi) askıya almak
308	Idioms	relax (one's) hold on (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) gevşek bırakmak
309	Idioms	relax (one's) hold on (someone or something) v.	(biri/bir şey) üzerindeki baskısını gevşetmek
310	Idioms	relax (one's) hold on (someone or something) v.	(biri/bir şey) üzerindeki kontrolünü gevşetmek/azaltmak
311	Idioms	take hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tutmak
312	Idioms	take hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yakalamak
313	Idioms	take hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kavramak
314	Idioms	take hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) sarmak
315	Idioms	take hold of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) iyice yerleşmek
316	Idioms	take hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) kontrolü altına almak
317	Idioms	take hold of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) ele geçirmek
318	Idioms	cannot hold a candle to somebody/something expr.	birinin/bir şeyin eline su dökemez
319	Idioms	cannot hold a candle to somebody/something expr.	birinin/bir şeyin yanına bile yaklaşamaz
320	Idioms	cannot hold a candle to somebody/something expr.	biriyle/bir şeyle mukayese bile edilemez
321	Idioms	doesn't hold a candle (to someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) eline su dökemez
322	Idioms	doesn't hold a candle (to someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) yanına bile yaklaşamaz
323	Idioms	doesn't hold a candle (to someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) yanından bile geçemez
324	Idioms	hold something/someone at bay	birini/bir şeyi uzak tutmak
325	Idioms	hold something/someone at bay	birinden/bir şeyden kaçınmak
326	Idioms	hold something/someone at bay	birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek
327	Idioms	hold something/someone at bay	birini/ bir şeyi yaklaştırmamak
php
328	php	hold someone or something over v.	birini/bir şeyi alıkoymak
329	php	hold someone or something over v.	birini/bir şeyi bir süre daha sürdürmek/devam ettirmek