çok yumuşak - Turkish English Dictionary
History

çok yumuşak



Meanings of "çok yumuşak" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

Turkish English
General
çok yumuşak supersoft n.
çok yumuşak extra mild n.
çok yumuşak too soft adj.
çok yumuşak supersmooth adj.
çok yumuşak supersoft adj.
Idioms
çok yumuşak silky smooth adj.
Speaking
çok yumuşak would not harm a fly expr.
çok yumuşak would not hurt a fly expr.

Meanings of "çok yumuşak" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
General
içine bu tür biber katılmış çok yumuşak bir peynir pimento cheese n.
(mesane) az çok kasılabilen çeşitli organların duvarlarında bulunan yumuşak kas tabakası muscularis n.
(kurşun kalem) çok yumuşak uçlu bb [uk] adj.
Phrasals
(birine/bir şeye) çok yumuşak/nazik davranmak handle (someone or something) with gloves v.
Technical
çok yumuşak çelik dead-mild steel n.
Textile
çok hafif, yumuşak ve ince (iplik, kumaş) zephyr adj.
Automotive
frene çok yumuşak basma feathering on the brake n.
gazı çok yumuşak kullanma feathering the accelerator n.
Gastronomy
çok yumuşak kremalı bir fransız peyniri camembert n.
Chemistry
en çok boksitte bulunan gümüş renkli yumuşak metalik bir element aluminum n.
en çok boksitte bulunan gümüş renkli yumuşak metalik bir element aluminium n.
Zoology
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan bir keseli bir etobur tapoa tafa (phascogale penicillata) n.
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan bir keseli bir etobur brush-tailed phascogale n.
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan keseli bir etobur tuan (phascogale tapoatafa) n.
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan keseli bir etobur phascogale n.
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan keseli bir etobur wambenger n.
uzun, yumuşak tüyleri ve çok uzun kuyruğu olan keseli bir etobur phascogale penicillata n.
Botanic
içi yumuşak ve dışı sert olan çok çekirdekli meyve amphisarca n.
Geology
çok sayıda fosil içeren, genellikle ince detaylarına kadar korunmuş ve yumuşak vücut parçalarının göründüğü bir kaya yatağı lagerstätte n.
çok ufalanabilir yumuşak silis yataklarından oluşan bir toprak tripoli n.
çok ufalanabilir yumuşak silis yataklarından oluşan bir toprak tripolite n.
Music
(müzik) çok yumuşak çalınan pianississimo adj.
(müzik) çok yumuşak çalınan pianississimo adv.