çıkış noktası

Meanings of "çıkış noktası" in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	çıkış noktası	outlet n.
The large tourist industry of the Canary Islands is an important outlet for these products. Kanarya Adaları'nın büyük turizm endüstrisi bu ürünler için önemli bir çıkış noktasıdır. More Sentences
Trade/Economic
2	Trade/Economic	çıkış noktası	springboard n.
The document provided a springboard for a lot of useful discussions. Belge pek çok yararlı tartışmanın da çıkış noktası oldu. More Sentences
Computer
3	Computer	çıkış noktası	outlet n.
This would be a useful outlet for European solidarity. Bu, Avrupa dayanışması için faydalı bir çıkış noktası olacaktır. More Sentences
Telecom
4	Telecom	çıkış noktası	outlet n.
Moreover, we must look for outlets for our waste. Dahası, atıklarımız için çıkış noktaları aramalıyız. More Sentences
Automotive
5	Automotive	çıkış noktası	exit n.
Emphasis was put, and is being put in the World Health Organisation, on departure controls at exit points. Dünya Sağlık Örgütü'nde çıkış noktalarında kalkış kontrollerine vurgu yapılmıştır ve yapılmaktadır. More Sentences
Military
6	Military	çıkış noktası	departure point n.
The White Paper is a departure point. Beyaz Kitap bir çıkış noktasıdır. More Sentences
General
7	General	çıkış noktası	starting point n.
8	General	çıkış noktası	payoff n.
9	General	çıkış noktası	base n.
10	General	çıkış noktası	base n.
11	General	çıkış noktası	matrix n.
12	General	çıkış noktası	hive n.
13	General	çıkış noktası	ord [dialect] [uk] n.
14	General	çıkış noktası	fountain heead n.
15	General	çıkış noktası	stepping-off place n.
16	General	çıkış noktası	fundamental n.
Idioms
17	Idioms	çıkış noktası	fountain head n.
18	Idioms	çıkış noktası	a point of departure n.
Trade/Economic
19	Trade/Economic	çıkış noktası	point of origin n.
20	Trade/Economic	çıkış noktası	point of exit n.
21	Trade/Economic	çıkış noktası	exit option n.
Automotive
22	Automotive	çıkış noktası	track-out point n.
Linguistics
23	Linguistics	çıkış noktası	place of articulation n.
Military
24	Military	çıkış noktası	point of origin n.

Meanings of "çıkış noktası" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	bir nehir veya gölün bataklıklı kolu veya çıkış noktası	bayou n.
2	General	giriş-çıkış noktası	point of entry-point of exit n.
3	General	yangının çıkış noktası	seat n.
4	General	mal giriş-çıkış noktası	servant's entrance n.
5	General	mal giriş-çıkış noktası	service entrance n.
6	General	başlangıç/çıkış/ilk adım noktası olarak	as a threshold matter adv.
Phrasals
7	Phrasals	(bir şeyi) çıkış/başlangıç noktası olarak almak	build on (something) v.
Colloquial
8	Colloquial	yola çıkış noktası	a point of departure n.
Idioms
9	Idioms	bir eserin/kültürel bir olgunun çıkış noktası	urtext n.
Trade/Economic
10	Trade/Economic	altın çıkış noktası	gold export point n.
Technical
11	Technical	elektrik yükü çıkış noktası	electric power load shedding n.
12	Technical	döküm kalıbına ait ek çıkış noktası	spray n.
13	Technical	belirli bir çıkış noktası olmayan	nonpoint adj.
Informatics
14	Informatics	mesajın çıkış noktası	originating point n.
Electric
15	Electric	akım çıkış noktası	collector n.
16	Electric	elektrik yükü çıkış noktası	electric power load shedding n.
17	Electric	bir elektrostatik makinenin akım çıkış noktası	comb n.
Aeronautic
18	Aeronautic	azaltılmış dikey ayırma minimali çıkış noktası	reduced vertical separation minima exit point n.
Medical
19	Medical	lanset çıkış noktası	lancet exit point n.
Military
20	Military	yürüyüş çıkış noktası	starting point n.
21	Military	giriş-çıkış noktası	point of entry/exit n.
Entomology
22	Entomology	böceklerde palpusun çıkış noktası olan dudak bölümü	palpifer n.
23	Entomology	böceklerde palpusun çıkış noktası olan dudak bölümü	palpiger n.