çıta - Turkish English Dictionary
History

çıta



Meanings of "çıta" in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

Turkish English
Common Usage
çıta lath n.
General
çıta slat n.
çıta stick n.
çıta screed n.
çıta bar n.
çıta slip n.
çıta welt n.
çıta stave n.
çıta laths n.
çıta board n.
çıta bead n.
çıta batten n.
çıta bar n.
çıta sloat n.
çıta slot [dialect] [uk] n.
Technical
çıta molding n.
çıta strip n.
çıta slat n.
çıta stock n.
çıta moulding n.
çıta lath n.
çıta sliver n.
çıta spale n.
Construction
çıta moulding n.
çıta lath n.
çıta partition joint n.
çıta molding n.
Automotive
çıta molding n.
Medical
çıta epithesis n.
Sport
çıta cross bar n.
çıta bar n.

Meanings of "çıta" with other terms in English Turkish Dictionary : 76 result(s)

Turkish English
General
uçurtmalarda ortaya dik olarak gelen çıta cross spar n.
uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıta leading edge spar n.
uçurtmanın ön kısımdaki çıtayı gergin tutmak için kullanılan çıta spreader n.
zikzak çıta chevron n.
inşaatta döşeme malzemesi veya çıta olarak kullanılan tahta şerit batton n.
yelpazenin çatısını oluşturan çıta mount n.
izcilikte çıta ve iple yapılar inşa etme becerisi pioneering n.
4x4 çıta four-by-four n.
çıta toplayan kimse sticker n.
çıta ile kaplamak lath v.
(fıçı) çıta uçlarını pahlamak chime v.
çıta gibi lathy adj.
Colloquial
çıta daha da yükselmeye devam ediyor the bar keeps moving higher expr.
Technical
bağdadi çıta plaster board n.
çıta tutucusu moulding retainer n.
çıta rendesi reglet plane n.
çıta keseri lathing hammer n.
çıta işi lathing n.
iç kılavuz çıta inside stop n.
koruyucu çıta protecting moulding n.
kordon çıta bolection molding n.
lastik çıta kiti rubber suspense kit n.
lastik çıta rubber suspension n.
lastik çıta rubber moulding n.
oluklu çıta chamfer strip n.
oluklu çıta grooved lath n.
pahlı çıta bevel strip n.
profilli çıta profile strip n.
plastik köpük çıta foam plast moulding n.
yuvarlak kesitli çıta dowel n.
çıta yapan kimse lather n.
sıva tabanı veya yangın yalıtım malzemesi olarak çıta döşeyen kimse lather n.
bir alandaki çıta sayısı lathing n.
çıta olarak kullanılan malzeme lathing n.
gemi başı süsünün arkasındaki çıta hair bracket n.
çıta işi louver work n.
odanın süpürgeliği ile zemini arasındaki dirseğe yerleştirilen küçük silme veya çıta shoe n.
çıta tutma pensesi span dog n.
bölerek (levha, çıta) yapmak rive v.
(çıta) bir araya getirip yığmak shook v.
Textile
çırçır makinesinin silindirinin üzerindeki zincire yerleştirilip ipliğin taraklanmasını kolaylaştıran dişli çıta flat n.
Architecture
kordon çıta bilection n.
kordon çıta bolection n.
zikzak çıta diagonal molding n.
s biçimli çıta şeklinde dış hattı olan ogee adj.
s biçimli (çıta) ogeed adj.
Construction
bağdadi çıta lath n.
çıta destek batten cleat n.
çıta demeti lath n.
döşeme kirişini desteklemek için direklik kirişlere yatay olarak yerleştirilen çıta ledger board n.
döşeme kirişini desteklemek için direklik kirişlere yatay olarak yerleştirilen çıta ribbon strip n.
çapraz yerleştirilmiş çıtalara destek için iki kiriş arasına uzunlamasına yerleştirilen çıta counterlath n.
iki çıta arasındaki çıta counterlath n.
sac levhayı yükseltmek için kerestelere çivilenen çıta dizisi counterlath n.
bir yanı kapalı ve bitmiş duvarın diğer yanını hazırlamada kullanılan çıta counterlath n.
çıta kaplama firring n.
4x2 çıta four-by-two [australia/new zealand] n.
Woodworking
ahşap çıta wood lath n.
çıta kesmek için kullanılan küçük alet chit n.
Automotive
çıta klipsi molding clips n.
pencere çıta kaması window trim tool n.
yan çıta side moulding n.
yapışkan çıta bandı adhesive trim tape n.
Mining
gevşek zeminde kotu arttırırken ana kirişin önüne yatay olarak yerleştirilen kalın çıta veya direkler spill n.
Printing
harf dizgi işleminde paragraflar arasında boşluk bırakmaya yarayan ahşap çıta reglet n.
Tobacco
tütün yaprak veya saplarının kurutulmak üzere asıldığı çıta tobacco stick n.
tütün yaprak veya saplarının kurutulmak üzere asıldığı çıta tobacco lath n.
tütün yaprak veya saplarının kurutulmak üzere asıldığı çıta lath n.
Religious
aborijinlerin dini ritüellerde veya oyuncak olarak kullandığı tahta çıta thunderstick n.
aborijinlerin dini ritüellerde veya oyuncak olarak kullandığı tahta çıta bull-roarer n.
aborjinlerin dini ritüellerde kullandığı bir tahta çıta whizzer n.
dini ritüellerle bağdaştırılan, hızla döndürüldüğünde kükreme sesi meydana getiren bir tür ahşap çıta rhombos n.
aborijinlerin dini ritüellerde veya oyuncak olarak kullandığı tahta çıta bullroarer n.
Geology
çıta gibi uzun ve ince olan (volkanik taş kesiti) lath-shaped adj.
piroksen kristallerine gömülü çıta gibi uzun ve ince plajioklaz feldispat kristallerinden oluşan ophitic adj.
Printery
harf dizgi işleminde paragraflar arasında boşluk bırakmaya yarayan ahşap çıta riglet n.