çarpan - Turkish English Dictionary
History

çarpan



Meanings of "çarpan" in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

Turkish English
General
çarpan smasher n.
çarpan multiplier n.
çarpan factor n.
çarpan striking adj.
çarpan heady adj.
çarpan pulsating adj.
çarpan pulsatile adj.
çarpan pulsative adj.
çarpan scudding adj.
Trade/Economic
çarpan multiplier n.
Technical
çarpan pulsator n.
çarpan multiplicity n.
Computer
çarpan multiplier n.
Food Engineering
çarpan factor n.
Math
çarpan multiplier n.
çarpan factor n.
Marine Biology
çarpan atlantic torpedo n.
çarpan marbled spinefoot n.
çarpan spotted torpedo n.
çarpan dusky spinefoot n.

Meanings of "çarpan" with other terms in English Turkish Dictionary : 223 result(s)

Turkish English
Common Usage
göze çarpan salient adj.
göze çarpan outstanding adj.
göze çarpan remarkable adj.
göze çarpan notable adj.
General
çarpan balığı wiver n.
sahile çarpan dalga roller n.
göze çarpan özellik striking feature n.
asal çarpan prime factor n.
birbirine çarpan madeni şeylerin çıkardığı ses clash n.
üstünlüğünden dolayı göze çarpan standout n.
hızla çarpan kimse (kapı vb) slammer n.
göze çarpan şey prominence n.
çarpan etkisi multiplier effect n.
bir şeyin göze çarpan tarafı feature n.
göze çarpan olma markedness n.
kapıyı çarpan door-slammer n.
göze çarpan bir yer a prominent place n.
çarpan rüzgarın pervaneyi çevirmesi windmilling n.
kalbi çarpan kimse throbber n.
göze çarpan yüksek tepe beacon [uk] n.
çarpan şey whacker n.
göze çarpan duruş high-profile n.
göze çarpan iyi tutum high-profile n.
belirli alanda göze çarpan veya baskın kimse light n.
yarığa dik açıda olan ve yarıktan daha az göze çarpan kaya yarılma yönü grain n.
kırbacın çarpan ucu cracker n.
göze çarpan özellik salience n.
göze çarpan özellik saliency n.
göze çarpan görüntü firework n.
göze çarpan görüntü fireworks n.
göze çarpan konum foreground n.
başka bir şeye çarpan şey percutient n.
çarpan şey plunker n.
çarpan kimse plunker n.
göze çarpan unsur show-stopper n.
hızla çarpan şey slam n.
göze çarpan kimse snifter [australia] n.
göze çarpan kimse sockdolager n.
göze çarpan kimse socdolager n.
göze çarpan kimse sockdologer n.
göze çarpan kimse sogdologer n.
göze çarpan kimse sogdolager n.
göze çarpan kimse sogdoliger n.
göze çarpan örnek beauty n.
göze çarpan şey snorter n.
göze çarpan kimse stickout n.
yüzün göze çarpan kısımları feature n.
donatmak (göze çarpan bir şeyle) blazon v.
ilan etmek (göze çarpan bir şekilde) blazon v.
kaplamak (göze çarpan bir şeyle) blazon v.
göze çarpan özelliği olmak feature v.
(göze çarpan bir özellik olarak) içermek feature v.
-in göze çarpan özelliği olmak feature v.
(bir şeyin) içinde en göze çarpan olmak highlight v.
göze çarpan noticeable adj.
çok göze çarpan glaring adj.
aşırı davranışlarından dolayı göze çarpan flamboyant adj.
göze çarpan emphatic adj.
göze çarpan apparent adj.
göze çarpan flashy adj.
göze çarpan crying adj.
göze çarpan ostensible adj.
göze çarpan striking adj.
göze çarpan staring adj.
göze çarpan bold adj.
göze çarpan broad adj.
göze çarpan (renk) flamboyant adj.
göze çarpan conspicuous adj.
göze çarpan demonstrative adj.
göze çarpan signal adj.
göze çarpan visible adj.
göze çarpan arresting adj.
göze çarpan sharp adj.
en göze çarpan sharpest adj.
göze çarpan especial adj.
göze çarpan marked adj.
aşırı davranışlarından dolayı göze çarpan (kimse) glitzy adj.
yürürken dizleri birbirine çarpan knock-kneed adj.
göze çarpan pronounced adj.
göze çarpan prominent adj.
göze çarpan grabby adj.
göze çarpan kenspeckle adj.
göze çarpan raging adj.
asaletiyle göze çarpan nobilitate adj.
kolyesi ile göze çarpan necklaced adj.
göze çarpan thick adj.
küt küt çarpan throbbing adj.
zor göze çarpan underlying adj.
göze çarpan eminent adj.
göze çarpan unsubtle adj.
göze çarpan up-front adj.
göze çarpan extant adj.
öfkeliliği ile göze çarpan mad–brained adj.
makyajı ile göze çarpan made up adj.
göze çarpan major-league adj.
bermuda arma ile göze çarpan marconi adj.
ne kadar göze çarpan what adj.
göze çarpan blinding adj.
göze çarpan handsome adj.
göze çarpan hot adj.
göze çarpan loud adj.
göze çarpan gifted adj.
üzerine çarpan impingent adj.
(özellikle ışık ışınları) yüzeye çarpan incident adj.
göze çarpan insistent adj.
göze çarpan distinct [obsolete] adj.
göze çarpan distingué adj.
göze çarpan distinguishable [obsolete] adj.
(dalga) çarpan, vuran plangent [rare] adj.
göze çarpan saliant adj.
göze çarpan fine adj.
göze çarpan fleshy adj.
göze çarpan precise adj.
göze çarpan precisive adj.
göze çarpan premiere adj.
göze çarpan seemly adj.
göze çarpan sightly [obsolete] adj.
göze çarpan spotted adj.
göze çarpan standout adj.
göze çarpan (aksesuar) statement adj.
göze çarpan saliently adv.
Phrasals
göze çarpan bir özelliği olmak go in for v.
Phrases
çarpan etkisiyle with multiplier effect expr.
gözünüze (en çok) çarpan what strikes you expr.
Colloquial
göze çarpan kimse stand-out n.
göze çarpan çorap deliği potato [uk] n.
göze çarpan şey shiny n.
göze çarpan stand-out adj.
göze çarpan shiny adj.
Idioms
büyük ve göze çarpan big and bold adj.
göze çarpan herhangi bir şey (yok) not anything to boast about expr.
Speaking
göze çarpan bir yere koy put it in a prominent place n.
gözüme çarpan/takılan what caught my eye expr.
Trade/Economic
çarpan katsayısı multiplier coefficient n.
çarpan etkisi multiplier effect n.
çarpan formülü multiplier formula n.
çarpan etkisi effet multiplicateur(fr) n.
çarpan etkisi yapan etkinlik multiplier event n.
çarpan etkisi yapması amacıyla düzenlenen etkinlik multiplier event n.
çarpan belirsizliği multiplier uncertainty n.
çarpan mekanizması multiplier mechanism n.
dinamik çarpan dynamic multiplier n.
hızlandıran-çarpan modeli accelerator-multiplier model n.
uluslararası çarpan international multipuer n.
yatırımın çarpan hızlandıran teorisi multiplier-accelerator theory of investment n.
göze çarpan marked adj.
Politics
göze çarpan prominent adj.
Media
göze çarpan fotoğraf feature n.
Advertising
göze çarpan ve şık yazı tipleri veya grafikler kullanılarak dikkat çekmesi amaçlanan reklam display advertisement n.
Technical
belirgin çarpan characteristic parameter n.
bir yüzeye çarpan ışın incident ray n.
çarpan yazmacı multiplier register n.
çarpan hava etkisi ram air effect n.
hidrostatik çarpan hyrostatic modulus n.
ortak çarpan common factor n.
ortak çarpan common multiple n.
Computer
çarpan yazmacı multiplier register n.
Informatics
sağ çarpan right factor n.
sol çarpan left factor n.
Electric
bir yüzeye çarpan ışın incident ray n.
Lighting
göze çarpan ışık pharos n.
Aeronautic
çarpan akımlı enjektör impinging-stream injector n.
Marine
kıyıya çarpan dalgalar swash waves n.
Psychology
bir rüyanın göze çarpan unsurlarına ait manifest adj.
bir rüyanın göze çarpan unsurları ile ilişkili manifest adj.
Gastronomy
çene çarpan çorbası soup made with flour, eggs milk and lemon n.
Math
asal çarpan prime factor n.
çarpan ağacı factor tree n.
çarpan çizgesine eşdeğer markov rasgele alanı üstüdeki kanı yayılma algoritması the sum-product algorithm n.
çarpan teoremi factor theorem n.
çarpan çizgesine eşdeğer markov rasgele alanı üstüdeki kanı yayılma algoritması belief propagation n.
çarpan analizi multiplier analysis n.
çarpan savı factor theorem n.
en küçük ortak çarpan lowest common multiple n.
en büyük tekterımli çarpan greatest monomial factor n.
ortak çarpan common factor n.
ortak çarpan common denominator n.
sağ çarpan right factor n.
sıfır çarpan kuralı null factor law n.
en büyük ortak çarpan gcf (greatest common factor) abrev.
Statistics
sonlu çarpan finite multiplier n.
Physics
onluk çarpan dex n.
küre yüzeyine çarpan parçacık sayısının kürenin kesit alanına bölümü fluence n.
(ışık ışını veya partikül) yüzeye çarpan incident adj.
Chemistry
göze çarpan salient adj.
Marine Biology
çarpan balığı greater weever n.
çarpan balığı marbled spinefoot n.
çarpan balığı sting-fish n.
çarpan balığı trachinus horridus n.
çarpan balığı starry weever n.
çarpan balığı trachinus vipera n.
çarpan balığı lesser weever n.
çarpan, uyuşturan elektrik balığı common torpedo n.
çarpan balığı weever n.
çarpan balığı lesser weever fish n.
çarpan balık electrical fish n.
meksika körfezi'nde yaşayan, dil kökündeki parlak yeşil ve mavi renkle göze çarpan bir balık emerald fish (gobionellus oceanicus) n.
meksika körfezi'nde yaşayan, dil kökündeki parlak yeşil ve mavi renkle göze çarpan bir balık esmeralda n.
çarpan balığı etter pike (tranchinus vipera) n.
çarpan balığı varsam n.
çarpan balığı weaver n.
çarpan balığı weaverfish n.
çarpan balığa ait trachinoid adj.
çarpan balıkla ilgili trachinoid adj.
çarpan balığa benzeyen trachinoid adj.
Zoology
çarpan balık trachinus n.
göze çarpan (hayvan) flashy adj.
Agriculture
değirmen hunisine çarpan ahşap veya metal parça clapper n.
Religious
yıldırım çarpan kutsal yer bidental n.
Environment
bir dalga serisinin üstüne binerek sahile farklı yükseklik ve açıyla çarpan ikincil dalga serisi secondary wave breaker system n.
Geography
bileme taşının göze çarpan çıkıntısı neb n.
(güney afrika'da) etrafı düzlük olup göze çarpan tepe kop n.
nispeten düz bir ülkede göze çarpan yükselti hill n.
Geology
eş çarpan cofactor n.
Military
çarpan gemileri patlatarak imha eden mayın marine mine n.
Sport
(krikette) yere değmeden önce kaleye çarpan bir top volley n.
çarpan kriket topu bumper n.
turnuvanın en göze çarpan oyuncusu seeded player n.
Baseball
atıldıktan sonra hemen yere çarpan top grounder n.
Music
(orgda) borunun ağzına çarpan ince ve düz basınçlı hava akımı sheet n.
Slang
çarpan esrar chronic n.
üstünlüğü göze çarpan kimse screamer n.
göze çarpan hellacious adj.