çift çift - Turkish English Dictionary
History

çift çift



Meanings of "çift çift" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
çift çift doubly adv.
çift çift in pairs adv.

Meanings of "çift çift" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
çift pair n.
çift couple n.
çift double n.
(sayı) çift even adj.
çift double adj.
General
çift kabuklu yumuşakça bivalve n.
çift dikiş repeating a year at school n.
çift koni double cone n.
çift yatak twin beds n.
çift couple n.
çift anlamlılık doubleness n.
iki çift laf just a couple of words n.
çift duple n.
çift fren duplex brake n.
çift brace n.
bir çift ayakkabı a pair of shoes n.
çift dirsek double bend n.
teras veya bahçeye açılan camlı ve çift kanatlı kapının kanatları french windows n.
çift duet n.
çift kabuklular bivalves n.
çift anlam equivoke n.
çift başlı yılan two headed snake n.
çift duo n.
çift cinsiyetlilik bisexuality n.
çift kapı double door n.
ağzı dar, çift kulplu yuvarlak şişe (eski roma'da) ampulla n.
çift yönlü yol divided highway n.
davalının arazisinin yarısı ile çift hayvanları dışında tüm menkullerinin davacının yedine teslimi estate by elegit n.
çift kutup double pole n.
uzun kuyruklu çift long tail pair n.
birbirleri için yaratılmış çift soul mates n.
çift cinsiyetlilik androgyny n.
çift ateşleme double ignition n.
bir çift a pair n.
çift etki double action n.
çift team n.
çift yoke n.
tek mi çift mi oyunu odd or even n.
çift kişilik yatak french bed n.
çift odaklı gözlük camı bifocal n.
çift sütun double column n.
iki çift laf word n.
çift yönlü yol dual carriageway n.
çift tüylü yaprak bipinnate leaf n.
çift taban double floor n.
çift yıldız binary star n.
uterusun çift oluşu dimetria n.
çift katlı otobüs double decker n.
çift dyad n.
çift opsiyon işlemi straddle n.
çift duad n.
çift twin n.
çift katlı otobüs doubledecker n.
boyundurukla bağlanmış bir çift hayvan yoke of n.
serbest bir eksenle bağlanmış çift halka swivel n.
çift olma gemination n.
bir direğin ucuna uzun bir iple bağlı olan bir top ile oynanan çift kişilik bir oyun tetherball n.
çift pencere double window n.
çift hat double line n.
iki çift söz a word or two n.
çift kazan double boiler n.
çift yapma gemination n.
camlı ve çift kanatlı kapının kanatları french doors n.
yalın çift lone pair n.
bir çift çorap a pair of socks n.
çift dikişçi repeater n.
çift silahlar binary weapons n.
çift lokomotifli katar doubleheader n.
otelde çift yataklı oda double room n.
çift rakam even number n.
çift kanatlı uçak biplane n.
çift giriş double entry n.
çift anlam equivoque n.
çift zarla oynanan bir oyun craps n.
çift plaka double plate n.
çift direkli hollanda balıkçı gemisi dogger n.
çift koza doubled cocoon n.
çift motor twin engine n.
çift yol double track n.
çift kör yöntemi double blind method n.
çift etaplı öğrenme double loop learning n.
iki çift laf a word or two n.
tek mi çift mi odd or even n.
birbirleri için yaratılmış çift natural and compatible mates n.
çift kodlama dual coding n.
çift kariyerli dual career n.
çift delik double holes n.
bir çift geyik boynuzu rack n.
çift kulplu ve ayaklı bir tür bardak scyphus n.
evli çift married couple n.
birbirine bağlı yaşlı evli çift darby and joan n.
uyumlu yaşlı çift darby and joan n.
çift pair n.
vücuduna sarılı çift iple dağdan inen dağcı abseiler n.
çift kişilik nevresim takımı double duvet cover set n.
çift kişilik nevresim double duvet cover n.
çift porsiyon double portion n.
iki çift söz a few words n.
iki çift laf a few words n.
bir çift arasındaki mükemmel uyum perfect match n.
çift mercek doublet n.
çift fonksiyon double function n.
uyumlu çift best match n.
çift kanatlı sürme kapı biparting door n.
çift tırnaklı ayak cleft foot n.
çift çatal double branch n.
çift kesme double break n.
çift imza double signature n.
çift kopya duplicate n.
çift sayılar even numbers n.
çift cam double-glass n.
çift anlamlılık double-entendre n.
çift camlı pencere double-glazed window n.
çift çapraz diyagonaller criss-cross diagonals n.
çift etaplı öğrenme double-loop learning n.
çift debriyaj double-declutch n.
çift döngülü öğrenme double-loop learning n.
çift katlı otobüs double-decker n.
çift cam double-glazing n.
çift yönlü iletişim two-way communication n.
çift meclis sistemi two-chamber system n.
yeni evli çift newly-wed couple n.
çift odaklı gözlük bifocals n.
uygun çift matched-pair n.
iki çift two pairs n.
çift pilaster paired pilasters n.
genç çift young couple n.
çift taraflı kuşatma double envelopment n.
mutlu çift the happy couple n.
çift katlı otobüs two-layered bus n.
çift katlı otobüs double decker bus n.
f çift bemol f double flat n.
çift kanatlı kapı double door n.
çift kanatlı kapı double-leaf door n.
çift haftalar even weeks n.
binlerce çift ayakkabı thousands of pairs of shoes n.
bir çift zar a pair of dice n.
bir çift eldiven a pair of gloves n.
çift eldiven double glove n.
çift vuruş double tap n.
çift taraflı kazanç win-win n.
bir çift ağır/büyük ayakkabı a pair of heavy shoes n.
çift üniteli mobil/taşınabilir ev double-wide mobile home n.
çift üniteli mobil/taşınabilir ev doublewide mobile home n.
gay çift gay couple n.
bir çift yeni ayakkabı a pair of new shoes n.
her sayfayı çift sütun olarak düzenleme two-column layout n.
çift kişilik yatak double bed n.
çift mısra couplet n.
çift çenekli bitki dicotyledon n.
çift olma (durumu/hali) coupledom n.
yatık çift motor flat-twin engine n.
tek gün çift gün odd day even day n.
bir çift gözlük a pair of glasses n.
yaşlı çift elderly couple n.
yaşlı çift old couple n.
çift taraflı bant double-sided tape n.
çift kişilik çarşaf double bed sheet n.
birbirini tamamlayan ya da birbirine uyan bir çift şeyden her biri companion n.
çift kapaklı güneş gözlüğü flip-up sunglasses n.
çift-para atma oyunu two-up n.
eşcinsel çift gay couple n.
çift şans double chance n.
çift imza yetkisi dual signature authority n.
yakında evlenecek çift soon-to-wed couple n.
her bir çift each pair n.
çift eğilimlilik ambitendency n.
çift yönlü ok double headed arrow n.
bir çift laf a couple of words n.
bir çift söz a couple of words n.
belli bir kaynağa erişimin herhangi bir günde nüfusun yarısına kısıtlanması şeklinde uygulanan tayınlama (trafiğe çıkışta tek/çift plaka uygulaması gibi) odd-even rationing n.
belli bir kaynağa erişimin tek çift uygulaması even odd rationing n.
belli bir kaynağa erişimin tek çift uygulaması odd-even rationing n.
belli bir kaynağa erişimin herhangi bir günde nüfusun yarısına kısıtlanması şeklinde uygulanan tayınlama (trafiğe çıkışta tek/çift plaka uygulaması gibi) even odd rationing n.
şahincinin tek seferde saldığı bir çift şahin cast n.
çift olan şeyin her biri neighbor n.
çift olan şeyin her biri neighbour n.
çift hale gelme twinning n.
çift hale getirme twinning n.
çift olma durumu twoness n.
çift ellilik ambidextrousness n.
çift tam sayı even integer n.
bir çift zar bale of dice n.
bir çift plastik halkadan oluşan kelepçe zip cuffs n.
yeni evlenen çift için tencere tavayla yapılan gürültülü kutlama belling n.
uygun çift match n.
çift odacıklı yazı bicameral script n.
çift boynuzlu bir hayvan bicorne n.
çift formluluk biformity n.
çift katlılık biplicity n.
çift potansiyellik bipotentiality n.
ambalajlamak için ayakkabıları veya çorapları çift halinde düzenleyen işçi mater n.
(genellikle köpekler için kullanılır) çift brace n.
bir çift av kuşu brace n.
çift pedro high-five n.
alın borusunun tepesinden başlayıp arka aksa doğru uzanan bir çift küçük yan borudan oluşan bir bisiklet kasası mixte n.
1920'lerin sonunda ortaya çıkmış, çift olarak yapılan canlı bir caz dansı lindy n.
1920'lerin sonunda ortaya çıkmış, çift olarak yapılan canlı bir caz dansı lindy hop n.
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot muckluck n.
genellikle ördek derisinden yapılan yumuşak deri tabanlı ve birkaç çift çorap üzerine giyilen mukluk benzeri bir bot mucluc n.
çift kanatlı uçağın üst ve alt kanat düzlemleri arasındaki en kısa mesafe gap n.
hanedan armalarında yan yana kullanılan bir çift şerit gemel n.
ayrı ayrı üflenip daha sonradan birleştirilen bir çift şişe gemel n.
hanedan armalarında yan yana kullanılan bir çift şerit gemmel n.
ayrı ayrı üflenip daha sonradan birleştirilen bir çift şişe gemmel n.
hanedan armalarında yan yana kullanılan bir çift şerit gemel bar n.
hanedan armalarında yan yana kullanılan bir çift şerit gemelle n.
hanedan armalarında yan yana kullanılan bir çift şerit gemell n.
(hanedan armalarında) bir çift paralel şerit gemels n.
çift geminy [obsolete] n.
çift nokta mutation n.
atla çekilen çift tekerli hafif araba gig n.
çift görüntü ghost n.
çift başlı bir tür kazma gurlet n.
evli olmayıp çift gibi yaşayan iki kişiden her biri companion n.
çift taraflı elyaf halı ingrain carpet n.
çift kanatlı kapının kanatlarından her biri batwing n.
çift mesai double day n.
çift haneli tam sayı double digit n.
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit cost n.
deri, seramik veya tahtadan yapılan çift saplı bardak costrel [dialect] [uk] n.
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit cotise n.
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit cottise n.
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit cotice n.
eskiden silah olarak kullanılan çift taraflı, büyük bir bıçak couteau n.
çift renklilik dichromism n.
farklı uzunluklarda iki çift halinde olma (erkek organı) didynamy n.
çift haneli sayı double digits [us] n.
çift haneli yüzde double digits [us] n.
iki sayfaya yazılıp çift posta ücreti gerektiren mektup double letter n.
çift olumsuzlama double negative n.
atılan zarın çift gelmesi doublet n.
çift terapisi couples therapy n.
çift terapisi couples counseling n.
çift couplet n.
çift haline getirme coupling n.
çift cinsiyetlilik intersex n.
çift cinsiyetli birey intersexual n.
yüksek kariyerli, başarılı ve birbirini tamamlayan çift power couple n.
birbirine zıt olan bir çift şeyden her biri contrary n.
güvenliği sağlamak amacıyla çift halatla sekiz rakamı şeklinde atılan dağcılık düğümü figure of eight n.
içi çift çıkan yemiş ile oynanan lades oyununda verilen hediye fillipeen n.
parmaklarla yapılan çift tırnak işareti finger quotes n.
derin olmayan çift saplı uzun sepet flasket [dialect] [uk] n.
çift silindirli baskı makinesi perfecter n.
(kağıt yapımında) ıslak kağıt tomarının nemini alıp sıkıştırmak için arasından geçirildiği bir çift silindir press n.
üzerinde sirk gösterilerinin sergilenmesi için yükseğe asılan bir çift uzun ipek çarşaf silks n.
muggins oyununda oynanan ilk çift taş sniff n.
çift kavisli şekil s-shape n.
(on üç yaş altı kız çocukları için tasarlanan) çift sayılı giyim bedeni grubu subteen n.
çift syzygy n.
çift item n.
çift koşmak harness to the plough v.
çift yapmak duplicate v.
iki çift laf etmek have a word or two v.
çift sıra olmak make double line v.
çift olmak pair v.
çift nüsha olarak hazırlamak indent v.
çift dikiş yapmak repeat a year v.
çift sürmek plough v.
çift görmek see double v.
çift hale getirmek geminate v.
çift yapmak geminate v.
çift aralıkla yazmak double space v.
çift oluşturmak pair up v.
çift çift düzenlemek pair v.
çift kopya çoğaltmak duplicate v.
çift aralıkla yazmak double-space v.
çift debriyaj yapmak double-clutch v.
iki çift laf etmek have an idle chit-chat v.
çift aralıkla yazmak (daktiloda/bilgisayarda) double-space v.
çift oluşturmak partner off with v.
çift olmak partner off with v.
çok güzel bir çift olmak make such a beautiful couple v.
tekrar çift olmak recouple v.
çift olmak pair (off/up) v.
bir çift ayakkabı almak buy a pair of shoes v.
bir çift ayakkabı satın almak buy a pair of shoes v.
çift sürmek plow v.
çift olmak become a pair v.
(evlenen çift) hediye listesi hazırlamak register v.
çift sürerken karıklar arasında bozulmamış alanlar bırakmak rib land v.
bir çift söz etmek give a piece of one's mind to v.
çift olarak katılmak mate v.
uygunsuz çift olmak mismarry v.
çift randevuya çıkmak double-date v.
(armacılıkta) kenarlara çift halinde dar şerit eklemek cotise v.
çift kuvvet getirmek double-team v.
(genellikle çift nesneyle kullanılır) resmi olarak kabul etmek crown v.
çift katlı hale gelmek fold v.
çift couple of adj.
çift olmayan azygous adj.
çift taraflı double edged adj.
çift karineli double keeled adj.
çift başlı janus headed adj.
çift cinsiyetli hermaphrodite adj.
çift porsiyon double adj.
çift katlı duplex adj.
çift ekran double screen adj.
çift taraflı bipartite adj.
çift taraflı two way adj.
çift duplicate adj.
çift pair of adj.
çift satır double spaced adj.
çift twosome adj.
çift geminate adj.
çift taraflı reciprocal adj.
çift (sayı) even adj.
çift geminous adj.
çift even adj.
çift conjugate adj.
çift kanatlı dipterous adj.
tek veya çift single or dual adj.
bir çift one couple of adj.
çift yönlü dual adj.
çift meclisli bicameral adj.
çift telli bifilar adj.
çift tüylü bipinnate adj.
çift göğüslü double breasted adj.
çift katlı doubledeck adj.
çift binary adj.
çift şekilli dimorphous adj.
çift couples of adj.
çift başlı janusheaded adj.
çift fazlı diphase adj.
çift cinsiyetli bisexual adj.
çift,iki two adj.
çift cinsiyetli androgynous adj.
bir çift a couple adj.
çift sayılı even numbered adj.
çift olan conjugate adj.
çift dual adj.
çift double adj.
çift toynaklı (hayvan) split hoove adj.
çift renk two-color adj.
çift kutuplu bipolar adj.
çift yönlü bidirectional adj.
çift yönlü bivium adj.
çift taraflı bivious adj.
çift yönlü bivious adj.
yarı çift yönlü half duplex adj.
çift hale gelmiş reduplicated adj.
çift renkli bicolour adj.
çift renkli bichrome adj.
çift renkli bicolored adj.
çift renkli bicolor adj.
çift renkli bicoloured adj.
çift renkli dichromatic adj.
çift olmuş geminate adj.
çift yönlü bi-directional adj.
çift aralıklı (yazı) double-spaced adj.
çift taraflı double-faced adj.
çift camlı double-glazed adj.
çift etkili double-acting adj.
çift başlı janus-headed adj.
çift yüzlü double-faced adj.
çift ağızlı double-edged adj.
çift başlı double-headed adj.
çift akımlı double-current adj.
çift düğmeli double-breasted adj.
çift haneli double-digit adj.
çift amaçlı dual-purpose adj.
çift rakamlı double-digit adj.
çift kollu double-armed adj.
çift katlı double-deck adj.
çift yataklı double-bedded adj.
çift kapılı two-door adj.
çift tekerlekli two-wheeled adj.
çift taraflı two-sided adj.
çift motorlu twin-engined adj.
çift yönlü two-way adj.
çift yüzlü two-sided adj.
çift partili bipartisan adj.
çift duplex adj.
iki çift quad adj.
çift öğeli tandem adj.
çift çatılı double-roof adj.
çift yönlü/cepheli double-fronted adj.
iki çift two pairs adj.
çift anlamlı double-barreled adj.
çift namlulu double-barreled adj.
çift anlamlı double-barrelled adj.
çift namlulu double-barrelled adj.
çift parçadan oluşan doubled adj.
çift motorlu bimotored adj.
çift hece disyllable adj.
çift biçimli dimorphous adj.
çift nesneli ditransitive adj.
çift nesne alan ditransitive adj.
bir çift a couple of adj.
bir çift a pair of adj.
çift çenekli dicotyledonous adj.
iki yönlü/çift yönlü twofold adj.
çift bıçaklı double bladed adj.
çift taraflı reciprocous [obsolete] adj.
çift taraflı reciprok adj.
çift taraflı reciproque [obsolete] adj.
çift twifold [obsolete] adj.
çift şekilli twi-formed adj.
çift gövdeli twi-formed adj.
çift şekilli twi-form adj.
çift gövdeli twi-form adj.
çift el gerektiren two-hand adj.
çift taraflı two-part adj.
çift yönlü two-part adj.
çift two-double adj.
çift renkli two-tone adj.
çift renkli two-toned adj.
eşi olmayan (çift, çorap) unmated adj.
çift yüzlü janiform adj.
çift başlı bicipital adj.
çift uçlu bicipital adj.
çift başlı bicipitous adj.
çift boynuzlu bicorn adj.
çift boynuzlu bicornate adj.
çift boynuzlu bicornuate adj.
hilal gibi çift boynuzlu bicorned adj.
hilal gibi çift boynuzlu bicornous adj.
çift vücutlu bicorporal adj.
çift vücutlu bicorporate adj.
çift hilal şeklinde bicrescentic adj.
çift döngülü bicyclic adj.
çift yüzlü biface adj.
çift cepheli biface adj.
çift hedefli bifocal adj.
çift odak noktalı bifocal adj.
çift halinde görülen bigeminal adj.
çift saçaklı bilaciniate adj.
çift taraflı toplantı bilateral adj.
çift katlı biplicate adj.
çift ışınlı biradiate adj.
çift gagalı birostrate adj.
tek ve çift sayıda farklı cinsiyetleri olan heterogeneous adj.
çift uyruklu hyphenated [us] adj.
(hanedan armalarında yer alan çift sayıdaki hayvanlarda) ön ayakları havada olup farklı yönleri gösteren repassant adj.
çift taraflı reversible adj.
çift çenekli bir bitki familyasıyla ilgili gourd adj.
uyuşmayan (çift) odd adj.
(işlemciler arasına) çift operatör yerleştirilen infix adj.
çift hanelere varan double-digit adj.
çift kabuklu canlıların tek kabuğunun biçiminde olan conchate adj.
çift kabuklu canlıların tek kabuğunun biçiminde olan conchiform adj.
çift rakamlı double figure [uk] adj.
çift haneli double figure [uk] adj.
çift yönlü dualistic adj.
çift duple adj.
(hanedan armaları) birbirini takip eden renklerde küçük kare çift sıralarından oluşan countercompony adj.
çift cinsiyetliliğe ait intersex adj.
çift cinsiyetlilikle ilgili intersex adj.
çift cinsiyetli intersex adj.
çift çenekli bitki familyasına özgü spurge adj.
çift olarak anlaşamayan unsuited adj.
çift cinsiyetli olarak bisexually adv.
çift taraflı olarak bipartitely adv.
çift telli olarak bifilarly adv.
çift olarak conjugately adv.
çift yönlü olarak dually adv.
çift tüylü olarak bipinnately adv.
çift yönlü olarak bidirectionally adv.
çift kulaklı olarak dichotically adv.
çift eksenli olarak biaxially adv.
çift nüsha halinde in duplicate adv.
çift olarak in pairs adv.
çift boyutlu olarak bidimensionally adv.
çift taraflı bir şekilde bilaterally adv.
çift ışınsal şekilde biradially adv.
çift olarak double adv.
(sayı) çift even adv.
çift di pref.
çift bi- pref.
çift twi- pref.
çift ambi pref.
çift amphi pref.
çift diplo pref.
çift dipl pref.
çift anlamı veren ön ek zygo- pref.
çift anlamı veren ön ek bis- pref.
çift anlamını veren bir ön ek diplo- pref.
çift anlamına gelen ön ek diss- pref.
çift anlamına gelen ön ek disso- pref.
çift bi pref.
bir çift a brace of expr.
çift cinsiyetli herm (hermaphrodite) abrev.
çift prs (pairs) abrev.
Phrasals
yanına yerleştirecek bir kişi, çift, grup bulmak place with v.
ile ilgilenecek bir kişi, çift, grup bulmak place with v.
'-e bakacak bir kişi, çift, grup bulmak place with v.
birinin (biriyle) çift/birlikte olmasına önayak olmak match someone (up) (with someone) v.
birinin (biriyle) çift/birlikte olmasına önayak olmak and match something (up) (with something) v.
çift oluşturmak partner up (with someone or something) v.
çift oluşturmak partner up v.
(biriyle) çift oluşturmak/olmak buddy up (with someone) v.
birini biriyle çift yapmak couple someone with someone v.
bir şeyi bir şeyle çift yapmak couple something with something v.
(biriyle) çift olmak couple up (with someone) v.
(birine bir şey hakkında) iki çift laf etmek exchange words (with somebody) (about something) [uk] v.
(birine bir şey hakkında) iki çift laf etmek have words (with somebody) (about something) [uk] v.
(birine) iki çift laf etmek exchange words (with someone) v.
(biriyle) çift olmak pair off with (someone) v.
Colloquial
düzgün bir ilişki yaşayan çift thing n.