History

ödünç vermek

Meanings of "ödünç vermek" in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	ödünç vermek	lend v.
General
2	General	ödünç vermek	lend v.
3	General	ödünç vermek	put out to loan v.
4	General	ödünç vermek	loan v.
5	General	ödünç vermek	make a loan v.
6	General	ödünç vermek	grant a loan v.
7	General	ödünç vermek	borrow [dialect] v.
8	General	ödünç vermek	oblige v.
9	General	ödünç vermek	prest [obsolete] v.
Phrasals
10	Phrasals	ödünç vermek	loan out v.
11	Phrasals	ödünç vermek	lend out v.
Trade/Economic
12	Trade/Economic	ödünç vermek	lend v.
13	Trade/Economic	ödünç vermek	loan v.
Archaic
14	Archaic	ödünç vermek	imprest v.
Slang
15	Slang	ödünç vermek	spot v.

Meanings of "ödünç vermek" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	özellikle faiz karşılığında ödünç para vermek	loan v.
2	General	tekrar ödünç vermek	relend v.
3	General	birine bir şeyi ödünç vermek	lend something to someone v.
4	General	birine bir şeyi ödünç vermek	lend something out to someone v.
5	General	kitap ödünç vermek	lend a book v.
6	General	yeniden ödünç para vermek	reloan v.
Phrasals
7	Phrasals	ödünç alındığı gibi geri vermek	bring back v.
8	Phrasals	borç/ödünç vermek	loan something to someone v.
9	Phrasals	birine bir şeyi emanet/ödünç vermek	entrust someone with someone or something v.
10	Phrasals	(birine bir şey) ödünç vermek	stake (one) to (something) v.
11	Phrasals	birine bir şey ödünç vermek	stake someone to something v.
12	Phrasals	(bir şeyi birine) ödünç vermek	loan (something) out (to one) v.
13	Phrasals	(birine bir şeyi) ödünç vermek	lend (something) out (to one) v.
14	Phrasals	(birine bir şeyi) ödünç vermek	lend (something) to (one) v.
15	Phrasals	(bir şeyi birine) ödünç vermek	loan (something) to (one) [us] v.
16	Phrasals	-e ödünç vermek	loan to v.
17	Phrasals	-e ödünç/hediye vermek	stake to v.
Colloquial
18	Colloquial	(birine bir miktar para) ödünç vermek	spot (one) (some amount of money) v.
19	Colloquial	birine ödünç bir şey vermek	spot someone  (something) v.
20	Colloquial	birine (bir şey) ödünç vermek	spot someone (something) v.
21	Colloquial	(birine bir şeyi) ödünç vermek	lend (one) (something) v.
Military
22	Military	(personeli) başka birliğe ödünç vermek	second [uk] v.
Librarianship
23	Librarianship	(kütüphane) diğer kütüphanelere materyal ödünç vermek	interlend v.