önemli - Turkish English Dictionary
History

önemli



Meanings of "önemli" in English Turkish Dictionary : 103 result(s)

Turkish English
Common Usage
önemli substantial adj.
önemli important adj.
önemli significant adj.
General
önemli outstanding adj.
önemli essential adj.
önemli big adj.
önemli prime adj.
önemli weighty adj.
önemli great adj.
önemli notable adj.
önemli worthy adj.
önemli urgent adj.
önemli consequential adj.
önemli cardinal adj.
önemli grand adj.
önemli noteworthy adj.
önemli circumspect adj.
önemli heavy adj.
önemli of note adj.
önemli substantive adj.
önemli fateful adj.
önemli smart adj.
önemli high adj.
önemli material adj.
önemli vital adj.
önemli crucial adj.
önemli momentous adj.
önemli grave adj.
önemli eventful adj.
önemli leading adj.
önemli respectable adj.
önemli healthy adj.
önemli emphatical adj.
önemli fundamental adj.
önemli capital adj.
önemli of weight adj.
önemli emphatic adj.
önemli of importance adj.
önemli gut adj.
önemli historic adj.
önemli solemn adj.
önemli especial adj.
önemli considerable adj.
önemli important adj.
önemli major adj.
önemli hotshot adj.
önemli burning adj.
önemli chief adj.
önemli big-time adj.
önemli top-line adj.
önemli cautious adj.
önemli prominent adj.
önemli significant adj.
önemli go-to adj.
önemli mouthful adj.
önemli lead adj.
önemli noticeable adj.
önemli unfrivolous adj.
önemli key adj.
önemli king-size adj.
önemli main [obsolete] adj.
önemli valiant adj.
önemli meaningful adj.
önemli live adj.
önemli bigtime adj.
önemli matterful adj.
önemli mentionable adj.
önemli high-profile adj.
önemli momental [obsolete] adj.
önemli revealing adj.
önemli much adj.
önemli rich adj.
önemli heavy-duty adj.
önemli operative adj.
önemli condign [obsolete] adj.
önemli innuent [obsolete] adj.
önemli core adj.
önemli corollary adj.
önemli four-star adj.
önemli solempne adj.
önemli square adj.
önemli substant adj.
önemli weightily adv.
önemli significantly adv.
Colloquial
önemli major-league adj.
önemli big-league adj.
önemli crunch adj.
Idioms
önemli of consequence adj.
önemli bricks and mortar adj.
önemli big-name adj.
Speaking
önemli that's important expr.
Trade/Economic
önemli substantial adj.
önemli outstanding adj.
önemli cardinal adj.
Technical
önemli significant adj.
önemli serious adj.
önemli considerable adj.
önemli prominent adj.
Computer
önemli critical adj.
Food Engineering
önemli significant adj.
Archaic
önemli sufficient adj.
Slang
önemli biggy adj.
önemli biggie adj.

Meanings of "önemli" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
önemli olmak matter v.
çok önemli crucial adj.
çok önemli vital adj.
önemli değil you're welcome interj.
General
çok önemli a matter of life or death n.
önemli insan vip n.
önemli kimse worthy n.
önemli destekçi pillar n.
kısa fakat önemli bir haber flash n.
geçmişte önemli veya ünlü oluşundan dolayı ilgi çekici kabul edilen atraksiyon historical attraction n.
günün önemli sorunu a live issue n.
en önemli kişi pillar n.
önemli kişi personage n.
en önemli nokta cruces n.
önemli biri person of note n.
önemli bir atılım quantum leap n.
önemli kanıt cogent evidence n.
önemli şey much n.
önemli kimse heavyweight n.
önemli kimse topliner n.
en önemli rol star role n.
önemli olma notableness n.
en önemli nokta pivot n.
önemli kimse big gun n.
önemli madde (politika) plank n.
önemli karşılaşma derby n.
taoizmin kurucusu kabul edilen önemli bir çin filozofudur laotze n.
çok önemli big deal n.
önemli olma noteworthiness n.
istatistik alanında kullanılan önemli bir yazılım sas n.
önemli kişi personality n.
önemli olay highlight n.
bir şirket grubundaki en önemli şirket flagship n.
önemli adam mogul n.
bir anlatının en önemli noktası punch line n.
önemli kimse big bug n.
önemli kimse vip n.
önemli olma essentialness n.
önemli bir olay milestone n.
önemli şahıs personage n.
önemli kimse linchpin n.
önemli an juncture n.
ikinci derecede önemli olma subsidiarity n.
çok önemli a matter of life and death n.
en önemli kişi kingpin n.
çok önemli kişi very important person n.
sonucu şüpheli olan önemli ve zor iş enterprize n.
önemli kimse headliner n.
önemli yandaş pillar n.
önemli miktar size n.
ticari açıdan önemli kişi cip n.
önemli özellik virtue n.
önemli bir sovyet gazetesi izvestia n.
bir anlatının en önemli noktası punchline n.
önemli şahsiyet vip n.
en önemli destek backbone n.
en önemli nokta cruxes n.
önemli konular real things n.
önemli yer key position n.
önemli kimse person of rank n.
önemli kişi high muck a muck n.
önemli kimse a big gun n.
önemli mesaj flash message n.
önemli olay watershed n.
en önemli bölüm highlight n.
önemli üye pillar n.
önemli kimse cordon blue n.
önemli kimse important person n.
çok önemli durum key position n.
önemli olayların gelişmesindeki kritik bir an juncture n.
en önemli kimse kingpin n.
en önemli tanık key witness n.
en önemli şey piece de resistance n.
en önemli olan piece de resistance n.
en önemli eser piece de resistance n.
görünüşte önemli değersiz buluş mare's nest n.
önemli haber newsflash n.
önemli oranda a considerable extent n.
önemli oranda a considerable amount n.
önemli sayıda a considerable amount n.
önemli ölçüde a considerable extent n.
1920'lerin en önemli abd'li golfçüsü sarazen n.
önemli rol important role n.
önemli bir rol an important role n.
önemli albümler important albums n.
önemli aktör key actor n.
önemli gelişme important development n.
önemli gelişme radical development n.
önemli gelişme major development n.
önemli gelişme remarkable development n.
önemli gelişme significant development n.
en önemli figür key figure n.
önemli günler important days n.
önemli durum important situation n.
önemli sorun important problem n.
önemli risk significant risk n.
önemli problem important problem n.
önemli problem serious problem n.
önemli kimse big shot n.
en önemli kısım bulk n.
sorunun en önemli noktası crux n.
önemli mesele important matter n.
önemli konular weighty matters n.
önemli konular heavy matters n.
önemli konu weighty matter n.
önemli kimse big-timer n.
önemli gün d-day n.
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan jack-in-office n.
çok önemli olmayan ve üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gerekmeyen no-brainer n.
bir şeyin en önemli kısmının dışı non-core n.
çok önemli iş adamı baron n.
en önemli noktası crux n.
önemli şahsın yanındakiler entourage n.
en önemli kent capital n.
en önemli terim leading term n.
önemli konu meat n.
önemli gün occasion n.
ünlü ya da önemli kimse personage n.
önemli değişiklik substantial alteration n.
önemli haber big news n.
en önemli nokta chief point n.
önemli kimse person of note n.
önemli değişiklik noticeable change n.
önemli toplantı important meeting n.
önemli engel significant obstruction n.
en önemli öğe centrepiece n.
en önemli öğe centerpiece n.
en önemli parça centerpiece n.
en önemli parça centrepiece n.
önemli adım important step n.
önemli bir adım an important step n.
önemli not critical note n.
önemli not important note n.
önemli kararlar important decisions n.
önemli bir rol a fundamental role n.
önemli bir rol a primary role n.
önemli bir rol a major role n.
önemli bir rol a key role n.
önemli bir rol a prominent role n.
önemli bir rol a vital role n.
önemli bir rol a leading role n.
önemli bir rol an essential role n.
önemli bir rol a significant role n.
önemli bir rol a pivotal role n.
önemli bir sorun/problem an important problem n.
en önemli özellik the most important feature n.
önemli parametreler key parameters n.
önemli gelişmeler important developments n.
önemli gelişmeler crucial developments n.
önemli yerler important places n.
önemli bir sağlık sorunu an important health problem n.
önemli bir sağlık sorunu a major health problem n.
önemli müşteri big customer n.
önemli müşteri major customer n.
önemli müşteri major client n.
çok önemli bir gelişme a very important improvement/development n.
önemli hata important mistake n.
konuşmanın en önemli kısmı sound byte n.
konuşmanın en önemli kısmı sound bite n.
konuşmanın en önemli kısmı soundbite n.
konuşmanın en önemli kısmı soundbyte n.
kayda değer/hatırı sayılır/önemli gelişme considerable development n.
önemli etki material impact n.
önemli etki important effect n.
önemli gerçekler key facts n.
çok önemli konuma sahip front and center n.
önemli kimse bashaw n.
önemli kimse bigwig n.
önemli yorumlar important comments n.
önemli konular grave matters n.
önemli konular important matters n.
önemli misafir important guest n.
önemli konuk important guest n.
önemli bir büyüme a considerable growth n.
en önemli mesele top issue n.
kendini çok önemli biriymiş gibi gören kimse chocolate soldier n.
önemli sorunlar key issues n.
önemli konular key issues n.
önemli husus important issue n.
önemli husus important matter n.
önemli rakamlar key figures n.
önemli bilgi important information n.
önemli bilgiler important information n.
önemli şehirler important cities n.
konuda geçen önemli nokta landmark n.
mali yönden önemli proje financially significant project n.
mali açıdan önemli proje financially significant project n.
önemli artış considerable increase n.
önemli artış substantial increase n.
önemli değişim significant alteration n.
önemli kişiler notable personages n.
önemli müşteri key customer n.
önemli kelimeler important words n.
bir öğenin önemli unsurlarından biri cornerstone n.
önemli bölün significant portion n.
genç insanların etkisinden veya eyleminden kaynaklanan önemli kültürel, siyasi veya sosyal değişim youthquake n.
bir konuda önemli bilgiler veren dergi veya gazete bible n.
önemli bir olayın 150. yıl dönümü sesquicentenary n.
önemli başarılar important achievements n.
önemli belgeler important documents n.
önemli durum critical situation n.
ekonomisinin önemli bir bölümü yasadışı uyuşturucu ticaretinden oluşan ülke narco-state n.
önemli görev important task n.
önemli görev crucial task n.
en yetkili/önemli kimse top n.
en önemli kimse top drawer n.
en önemli kişi tongue of the trump [scottish] n.
önemli bir kısmı a good part of n.
çok önemli şey earthshaker n.
önemli nokta emphasis n.
en önemli nitelik end n.
önemli veya gizemli biriymiş gibi davranan kimse autothaumaturgist n.
konuşmaktan çekinilen önemli sorun eight-hundred-pound gorilla n.
en önemli şey quick n.
önemli an zero hour n.
önemli bir sanatçının halefi epigone n.
bir devri başlatan önemli olay epoch n.
(tarihte) yeni ve önemli bir devrin başlangıcı epoch n.
bir şeyin en önemli noktası essence n.
önemli kimse bassa [rare] n.
işvereni tarafından önemli bir pozisyon için yedek olarak belirlenmiş çalışan key employee n.
kuram ya da argümanın en önemli noktası kingpin n.
güney büyük ovalar'da yaşayıp kiowa kabilesinin önemli bir kısmını oluşturan ve bu kabileden farklı olarak bir atabask dili konuşan amerikan yerlilerine mensup kimse kiowa apache n.
önemli değişikliklere neden olan şey leaven n.
bir nesnenin en önemli veya belirgin yüzü face n.
önemli biriyle yapılan kısa görüşme face time n.
önemli veya nüfuzlu kimse (ironik) macher n.
önemli kimse magnifico n.
vücudun önemli bir uzvunun kaybına veya kullanılmaz hale gelmesine yol açan sakatlanma maim n.
büyük veya önemli müzik, film şirketi major n.
bir şeyin önemli parçaları vitals n.
kendini önemli sanan boş kimse bladder n.
usta bir kimse tarafından mimarlık, edebiyat gibi alanlarda ortaya konmuş en önemli eser master work n.
önemli bir kişinin yataktan kalkınca yaptığı ağırlama levee n.
saygı uyandıran veya önemli karakter rolü mantle n.
görünüşte önemli değersiz buluş mare’s-nest n.
görünüşte önemli değersiz buluş mares-nest n.
önemli bölüm half n.
önemli kısım half n.
topluluk, sektör, meslek gibi bir grupta bulunan önemli veya nüfuzlu kimseler whos who n.
önemli kimse wig n.
neredeyse kare prizma şeklindeki önemli parça block n.
daha az önemli olan şey handmaiden n.
ilginç, eğlenceli veya önemli şey happening n.
en önemli veya esasi kısım meat and potatoes n.
eğlence sektöründe herkesçe tanınan önemli kimse megastar n.
bir bestedeki en önemli kısım veya nağme melody n.
yapının, makinenin veya cihazın önemli parçası member n.
en önemli uç head n.
önemli haber headline n.
en önemli kişi headpin n.
en önemli kısım heart n.
önemli kimse bug n.
önemli insanlara duyulan büyük saygı hero worship n.
en önemli kadın heroess [obsolete] n.
en önemli kadın karakter heroin n.
en önemli kadın karakter heroine n.
önemli olay high spot n.
önemli olaylar highlights n.
önemli kimse high-muck-a-muck n.
önemli amaç holy grail n.
önemli kimse honcho n.
önemli kimse honor n.
önemli mevkideki kimse honor n.
önemli kimse honour n.
önemli mevkideki kimse honour n.
adımların diğer hareketlerden daha önemli olduğu dans hoofing n.
daha önemli şey more n.
önemli ve meşakkatli işler yapan kimse yeoman n.
en önemli kısım yolk [obsolete] n.
ünlü veya önemli insanlardan oluşan bir topluluk galaxy n.
bir şehirde veya ülkede görülmesi gereken en önemli yerler lion n.
çok önemli kimse muck–a–muck n.
isa'nın hayatındaki önemli olaylar üzerine yapılan on beş tefekkür mystery n.
bir şeyin yapılma veya düşünülme şeklini önemli ölçüde değiştiren şey game-changer n.
eşit öneme sahip olmayan yan yana gelmiş iki ünlüden az önemli olanı glide n.
gerçekleşen önemli şey occurrence n.
devletin diplomasi veya askeri yetkilisi tarafından genellikle şifreli olarak gönderilen önemli mesaj dispatch [us] n.
devletin diplomasi veya askeri yetkilisi tarafından genellikle şifreli olarak gönderilen önemli mesaj despatch [uk] n.
önemli eylem geste n.
önemli veya olağanüstü bir deneyimden geçen kimse graduate n.
gösteriş yaparak etkileyici veya önemli görünme grandiosity n.
önemli statü grandness n.
siyaset ve ekonomi açısından önemli bir grubu oluşturan ve bağımsız bir oy kaynağı teşkil eden kırsal bölge halkı grass roots n.
iki şey arasındaki keskin veya önemli ayrım noktası great divide n.
önemli ayrım great divide n.
önemli fark great divide n.
önemli kimse great mogul n.
en önemli yer heartland n.
önemli kimse heavy weight n.
daha önemli bir şeye sokma hedging [obsolete] n.
bir konuyu yeterince anlamak için tarihi farkındalığın önemli olduğunu savunan görüş historicism n.
en önemli özellikleri öne çıkarma idealisation n.
en önemli özellikleri öne çıkarma idealization n.
en önemli ösellikleri öne çıkarma idealisation n.
önemli fark odds [uk] n.
önemli ifade one-liner n.
hayvan popülasyonunun avcılıkla veya öldürerek yok edilmesi veya önemli oranda azaltılması overkill n.
önemli tavır importance n.
önemli hareket importance n.
önemli şey importancy [obsolete] n.
önemli kişileri taklit eden kimse impressionist n.
daha büyük veya önemli bir şeye bağlı olan şey incident n.
daha büyük veya önemli bir şeyin sonucu olan durum incident n.
daha önemli bir şeyin sonucu olarak meydana gelen durum incident n.
sergilenen önemli hizmet karşılığı atfedilen bir madalya türü distinguished service medal n.
(britanya hindistanı'nda) bir şehre ait en önemli idari birim district n.
önemli bir gelişme aşamasına gelinen an coming of age n.
önemli kadın domina [obsolete] n.
önemli miktar packet n.
en önemli mesele paramount issue n.
en önemli sorun paramount issue n.
önemli an pinch n.
ahlaken önemli husus ponderable n.
önemli derece considerable n.
eserin incelenmesi veya tasarlanmasında bağlamın önemli olduğunu vurgulayan teori contextualism n.
önemli olay page n.
önemli kimse panjandrum n.
çok önemli şey pivotal n.
önemli kimse planet n.
önemli kimse pot n.
önemli birinin evinde verdiği sosyetik davet saloon n.
bir yerdeki önemli alanların hızlı ve üstünkörü gezilmesi cooks tour n.
en önemli grup core n.
en önemli grup core group n.
önemli gün day n.
en önemli adam first gentleman n.
önemli miktarda harcanabilir geliri bulunan sırt çantalı gezgin flashpacker n.
daha önemli bir gazete makalesi ile ilişkili olup genellikle ona ek olarak basılan gazete makalesi follow n.
en önemli konum forefront n.
en önemli bölüm forehand [obsolete] n.
totaliter rejim veya hiyerarşide birinin emrinde olup önemli konumu olan siyasi görevli gauleiter n.
çerçeveyi oluşturan en önemli parça principal n.
en önemli unsur principal n.
önemli özellik pregnancy n.
önemli şeylere delalet eden olay preindication n.
önemli şeyleri işaret eden olay preindication n.
önemli olma preponderancy n.
önemli şey serious n.
önemli kimse shakes n.
önemli yapı show place n.
önemli olma signality n.
önemli adam man of consequence n.
önemli durum crunch n.
kendini önemli gösterme pretensions n.
londra'da önemli ingiliz şairlerinin anıtlarının yer aldığı bir köşe poets' corner n.
tartışmanın en önemli noktası point n.
önemli kimse point person n.
önemli sosyal etkinliklerin düzenlendiği sezon social season n.
(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) önemli ilke stamen [obsolete] n.
önemli şey substantial n.
belirli bir zaman için önemli olan şey substantial n.
önemli madde substantial n.
önemli hususlar substantials n.
önemli heyet superboard n.
önemli bürokrat superbureaucrat n.
önemli toplum superclub n.
cehenneme ait en önemli altı şeytan superior spirits of hell n.
önemli başarı biggie n.
çok önemli olmak be of capital importance v.
için önemli sayılmak be noted for v.
bir şeyin önemli bir öğesi olmak be a part and parcel of v.
önemli olmak count v.
önemli haberleri özet halinde vermek give a roundup of the news v.
önemli bir yeri olmak loom large in v.
daha önemli olmak override v.
önemsiz bir şeyi mesele yapıp önemli bir şeye hiç aldırmamak strain at a gnat and swallow a camel v.
en önemli destekçileri getirmek bring up one's big guns v.
önemli olmak bulk v.
çamur atmak (önemli birine) muckrake v.
çok önemli olmak be of prime importance v.
olduğundan daha önemli saymak overrate v.
daha önemli saymak (birini/bir şeyi başkasından) subordinate to v.
yerinden etmek (önemli bir yerde olan birini) unseat v.
önemli olmak be important v.
için önemli sayılmak be notable for v.
daha az önemli saymak subordinate v.
tayin etmek (önemli bir yerden önemsiz bir yere/makama) shunt v.
önemli kısımları çıkararak bozmak mutilate v.
önemli biri çıkmak (bir yerden/aileden) throw up v.
en önemli dayanakları ileri sürmek bring up one's big guns v.
bir şeyde önemli bir rolü olmak feature v.
önemli yer tutmak take an important place v.
önemli başarılara imza atmak put one's signature under important successes v.
önemli bulmak think something significant v.
önemli görmek think something significant v.
önemli hale gelmek become significant v.
önemli saymak view something as significant v.
önemli saymak regard something as significant v.
önemli saymak deem something significant v.
önemli görmek regard something as significant v.
önemli bulmak consider something as significant v.
önemli bulmak view something as significant v.
önemli görmek deem something significant v.
önemli bulmak consider something significant v.
önemli görmek consider something significant v.
önemli görmek view something as significant v.
önemli hale gelmek become important v.
önemli görmek consider something as significant v.
önemli saymak think something significant v.
önemli bulmak deem something significant v.
önemli saymak consider something as significant v.
önemli bulmak regard something as significant v.
önemli saymak consider something significant v.
-de önemli bir rolü olmak feature in v.
(bir şeyin) önemli bir öğesi olmak feature in v.
önemli ölçüde değişmek change dramatically v.
önemli kılmak make something important v.
önemli oranda artmak increase considerably v.
önemli oranda artmak increase dramatically v.
önemli oranda artmak increase enormously v.
önemli oranda artmak increase substantially v.
önemli oranda artmak increase significantly v.
önemli bir başarıya imza atmak grab a slice of history v.
önemli rol oynamak play an important role v.
önemli rol oynamak play a fundamental role v.
önemli rol oynamak play a crucial role v.
önemli rol oynamak play a significant role v.
önemli bir rol oynamak play a significant role v.
önemli bir rol oynamak play a fundamental role v.
önemli bir rol oynamak play an essential role v.
önemli bir rol oynamak play an important role v.
önemli bir rol oynamak play a crucial role v.
önemli rol oynamak play an essential role v.
daha önemli olmak take precedence of v.
-den daha az önemli olmak be subordinate to v.
-de önemli rolü olmak feature in v.
-den daha önemli olmak outweigh v.
önemli bir öğesi olmak feature v.
önemli noktaları yinelemek recapitulate v.
önemli bir yere sahip olmak have an important position v.
önemli bir yere sahip olmak occupy an important position v.
önemli bir yere sahip olmak occupy an important place v.
önemli bir yere sahip olmak have an important place v.
önemli hale getirmek make something important v.
önemli bir hal almak become critical v.
önemli bir rol oynamak play a key role v.
son derece önemli bulmak find it very/extremely important v.
önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya başlamak become a serious health concern v.
önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmek become a serious health concern v.
hayatı önemli kılmak make life important v.
önemli noktaları vurgulamak highlight key points v.
önemli bir noktaya temas etmek mention an important point v.
önemli bir noktaya temas etmek touch on an important matter v.
önemli bir noktaya temas etmek point out an important matter v.
önemli adımlar atmak take considerable steps v.
önemli adımlar atmak take important steps v.
önemli bir çığır açmak achieve a significant breakthrough in v.
büyük/önemli bir atılım gerçekleştirmek make a breakthrough v.
hafızasında önemli bir yer tutmak still linger strongly in one's memory v.
önemli bir yeri olmak have an important role v.
önemli bölüme geçmek get to the important part v.
önemli ölçüde azaltmak decimate v.
-de önemli adımlar atmak take remarkable steps in v.
önemli noktaları yakalamak catch the main points v.
çok önemli bir amaca hizmet etmek serve a very important purpose v.
önemli olmak be of significance v.
(ciddi/önemli) saymak take v.
kendini önemli göstermek için ünlülerle yakınlığından bahsederek büyüklük taslamak veya böbürlenmek namedrop v.
önemli ölçüde destek vermek lend considerable support v.
en önemli unsur olmak key v.
en önemli kısmını çıkarmak eviscerate v.
önemli olmak mean v.
projeyi bir dizi önemli adımla planlamak milestone v.
(bir şeyi) daha büyük veya önemli bir şeye bağlamak bootstrap v.
önemli olmak mister [obsolete] v.
araştırma sırasında önemli yerleri taşlarla işaretlemek monument v.
önemli olmak bulk v.
en önemli kısımlarını alıp sunmak gist v.
(kitabın) önemli bölümlerini çıkarmak gut v.
daha önemli bir şeye sokmak hedge [obsolete] v.
önemli özelliklerini ortaya çıkarmak heighten v.
meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek overgeneralize v.
meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek overgeneralize v.
meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek overgeneralise v.
meseleyi çok genel ifadelerle tartışıp önemli detay veya nüansları göz ardı etmek overgeneralise v.
daha önemli görünmek overshade v.
daha önemli olmak overshadow v.
önemli olmak import v.
önemli hale getirmek consecrate v.
önemli biri gibi giydirmek clothe v.
önemli bir imtihanı başaramamak clutch v.
önemli olmak concern [obsolete] v.
önemli olmak cut v.
daha büyük veya önemli bir şeyle birlikte kurup çalıştırmak piggyback v.
(önemli biri) yaşadığı dönemde yıldızı parlamak floruit v.
önemli bir yer kazanmak preempt v.
önemli konuma gelmek preempt v.
önemli olmak skill v.
önemli hale getirmek solemnize [us] v.
önemli hale getirmek solemnise [uk] v.
çok önemli olmak mean v.
birinci derece önemli fundamental adj.
her şeyden önemli olan (neden/amaç) overriding adj.
çok önemli world shaking adj.
daha az önemli lesser adj.
en önemli prime adj.
en önemli chief adj.
daha az önemli olan (başka bir şeye göre) subordinate adj.
en önemli number one adj.