Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | önemli konu | weighty matter n. |
General | önemli konu | meat n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çok önemli (konu/karar) | weighty adj. |
Colloquial | ||
Colloquial | en önemli konu | the big enchilada [usa] n. |
Idioms | ||
Idioms | önemli konu/sorun/mesele | the burning question n. |
Idioms | ilgilenecek daha önemli bir konu | other fish to fry n. |
Idioms | bir defada birçok şeyle birden uğraşmak yerine, odaklanacak tek bir önemli konu seçmek | pick one's battles v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | projenin her etabında göz önünde bulundurulması gereken çok önemli konu | cross-cutting issue n. |
Law | ||
Law | ikinci derecede önemli konu | collateral issue n. |
Politics | ||
Politics | önemli bir konu hakkında hazırlanmış güvenilir rapor | white paper n. |
Literature | ||
Literature | orta çağ'da düz yazı şeklinde yazılmış, izlandalı veya norveçli önemli kimselerin, ailelerin başarılarını ve başlarından geçen olayları konu alan anlatı | saga n. |