ünlü - Turkish English Dictionary
History

ünlü



Meanings of "ünlü" in English Turkish Dictionary : 54 result(s)

Turkish English
Common Usage
ünlü vowel n.
ünlü renowned adj.
ünlü famous adj.
General
ünlü celebrity n.
ünlü star n.
ünlü celeb n.
ünlü megastar n.
ünlü hero n.
ünlü famous adj.
ünlü well known adj.
ünlü glorious adj.
ünlü reputed adj.
ünlü prominent adj.
ünlü distinguished adj.
ünlü eminent adj.
ünlü great adj.
ünlü famed adj.
ünlü illustrious adj.
ünlü proverbial adj.
ünlü celebrated adj.
ünlü noted adj.
ünlü well-known adj.
ünlü reputable adj.
ünlü known adj.
ünlü long-familiar adj.
ünlü of good reputation adj.
ünlü well-recognized adj.
ünlü adagial adj.
ünlü celebrious [obsolete] adj.
ünlü name adj.
ünlü fabled adj.
ünlü legendary adj.
ünlü big-name adj.
ünlü brilliant adj.
ünlü broadcast adj.
ünlü renowmed adj.
ünlü lustrous adj.
ünlü grand [obsolete] adj.
ünlü illustrate [obsolete] adj.
ünlü public adj.
ünlü famously adv.
ünlü fam (famous) abrev.
Colloquial
ünlü identity [australia] n.
ünlü big-name adj.
ünlü rooting-tooting adj.
Idioms
ünlü a household word n.
ünlü a household name n.
ünlü big-name adj.
ünlü in the public eye expr.
Linguistics
ünlü vowel n.
ünlü vocalic adj.
ünlü vocoid adj.
Abbreviation
ünlü celeb n.
Archaic
ünlü famoused adj.

Meanings of "ünlü" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
ünlü kişi celebrity n.
General
ünlü olma celebratedness n.
ünlü kişi lion n.
ağızsıl ünlü pure vowel n.
geçmişte önemli veya ünlü oluşundan dolayı ilgi çekici kabul edilen atraksiyon historical attraction n.
edwardın metresi olması ve güzelliğiyle ünlü ingiliz aktris langtry n.
ünlü söz tag n.
amerika'nın en ünlü süpermarket zincirlerinden birisi safeway n.
ünlü kimse name n.
ünlü kimse notable n.
ikili ünlü diphthong n.
ünlü ingiliz şarkıcı john lennon lennon n.
ünlü olmak dışında kaydedeğer herhangi bir meziyeti olmayan ünlü professional celebrity n.
ünlü kimse celebrity n.
bir zamanlar ünlü kimse has-been n.
vurgusuz ünlü ses shwa n.
zengin ve ünlü insanların arasına karışıp onlarla arkadaşlık eden kimse social climber n.
(ünlü) birinin imzası autograph n.
ünlü kişi celebrity n.
1820 -1910 tarihleri arasında yaşamış ünlü bir ingiliz hemşire florence nightingale n.
konuşmasında veya yazısında ünlü isimlerden bahsedip kendine paye çıkarma name-dropping n.
ünlü yahudi-avrupalı banker aile rothschild n.
ünlü insanları tanıyormuş gibi yaparak çevresinde prim yapmaya çalışan kimse name-dropper n.
ünlü insanları tanıyormuş gibi hava atan name-dropper n.
ünlü kişi name n.
ünlü ya da önemli kimse personage n.
bir kişinin bir kereliğine ünlü kişilerle tanışması brush with greatness n.
(1903-1969) ünlü alman sosyolog ve filozof theodor adorno n.
ünlü bir üye a well-known member n.
yerel ünlü local celebrity n.
ünlü son sözler famous last words n.
psikoaktif ilaçlar alanında çalışmalar yapmış ünlü bir psikolog leary n.
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak wobbler n.
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak bobblehead doll n.
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak bobbing head doll n.
genelde ünlü kişilerin bire bir kopyası olan başı vücudundan büyük ve kafası yayla sallanan oyuncak nodder n.
tarihteki en ünlü çete the most famous gang in history n.
en ünlü karnavallardan biri one of the most famous carnivals n.
ünlü birinden imza almanın peşinde olan (kimse) autograph seeker n.
dünyaca ünlü şarkıcı world famous singer n.
dünyaca ünlü şarkıcı world renowned singer n.
aşık olunan ünlü celebrity crush n.
yeni ünlü olmaya başlamış kişi celebutante n.
ünlü şehir famous city n.
ünlü dedikodusu celebrity gossip n.
ünlü ses vowel sound n.
ünlü şairler famous poets n.
amerika'da kurulmuş ünlü bir thrash metal grubu megadeth n.
londra'da bulunan ünlü bir cadde cheapside n.
ünlü bir bilim adamının hayatı the life of a famous scientist n.
ünlü aktris famous actress n.
favori ünlü favorite celebrity n.
en sevilen ünlü favorite celebrity n.
ünlü yerler famous places n.
ünlü olmanın dezavantajları disadvantages of being famous n.
ünlü yazar famous author n.
ünlü caz sanatçısı louis armstrong'un lakabı satch n.
ünlü caz sanatçısı louis armstrong'un lakabı satchmo n.
yedi ünlü kişi veya şeyden oluşan grup pleiad n.
topu çok uzağa atabilmesiyle ünlü olan amerikalı profesyonel beyzbol oyuncusu babe ruth n.
ünlü marka name brand n.
ünlü olmayan kimse noncelebrity n.
ünlü ve sansasyonel kimse news n.
new york şehrindeki dünyaca ünlü tiyatro bölgesi broadway n.
dikkat çeken, ünlü kişi a man of mark n.
saçmalıklarını hayranlarına kolayca affettirebilen ünlü sacred monster n.
(ünlü kimse veya şeylerden oluşan) yıldızlar geçidi galaxy n.
en değerli, yetenekli veya ünlü kimseler best n.
sert vurmasıyla ünlü sporcu biffer n.
ünlü kişilere ait hatıraların bulunduğu bina hall of fame n.
ünlü veya çizgi film karakteri şeklindeki büyük kafalı oyuncak bebek bobblehead n.
çok ünlü veya başarılı olan tanınmış kimse megastar n.
küçük çapta ünlü kimse microcelebrity n.
az ünlü kimse microcelebrity n.
tek bir isimle tanınacak kadar ünlü kimse mononym n.
ayağını güneşlik olarak kullanan tek ayaklı etiyopyalı ünlü yaratık monopode n.
ünlü şey renown n.
ünlü veya önemli insanlardan oluşan bir topluluk galaxy n.
ünlü kimse luminary n.
M.Ö. 4. yüzyılda sirakuza'da hükümdar olan dionysios'un sarayında yaşamış ve dünyaca ünlü damokles'in kılıcı deyiminin zamanımıza kadar gelmesine sebep olmuş kişi damocles n.
ilham veren ünlü guiding light n.
yakışıklı ve ünlü kimse heartthrob n.
çocuk ünlü child star n.
savaştaki cesaretiyle ünlü birlikler immortals n.
ünlü kimse famous person n.
bir ulustan çıkmış ünlü kişi adına yapılan anıt binası pantheon n.
dergiden, radyo programından, ünlü birinden alınan posta postbag n.
çok ünlü erkek şarkıcı divo n.
ünlü kimse public figure n.
kadınlarla başarılı ilişkiler kurmasıyla ünlü erkek romeo n.
ünlü bir deniz yaratığı sea wolf [obsolete] n.
belirli türden kimseler ile ünlü yer seminary n.
ünlü kimse sleb n.
ünlü yapıt famous work n.
ünlü eser famous work n.
Ünlü heykel famous statue n.
rağbet gören ünlü social lion n.
ünlü yıldız star n.
ünlü muamelesi yapmak make a lion of v.
ünlü muamelesi yapmak lionize v.
ünlü yapmak popularize v.
ünlü etmek popularize v.
daha ünlü olmak become more popular v.
daha ünlü olmak be more popular v.
ünlü olmak catch on v.
ünlü muamelesi yapmak lionise v.
konuşmasında veya yazısında ünlü isimlerden bahsedip kendine paye çıkarmak name-drop v.
ünlü kaynamak be packed with celebrities v.
tanınan/tanınmış/ünlü biri olmak become a celebrity figure v.
ünlü olmak become a celebrity v.
ünlü olmak become famous v.
ünlü etmek popularise v.
ünlü yapmak popularise v.
ünlü arkadaşlar edinmek make famous friends v.
ünlü yapmak brighten v.
daha ünlü olmak outname [obsolete] v.
dünyaca ünlü worldwide known adj.
ile ünlü celebrated for adj.
ünlü (kişi) eminent adj.
kötü ünlü disreputable adj.
dünyaca ünlü world wide known adj.
dünyaca ünlü globally known adj.
tüm zamanların en ünlü all time favorite adj.
tüm zamanların en ünlü all time favourite adj.
dünyaca ünlü world-famous adj.
dünyaca ünlü world-renowned adj.
ünlü kişilerin özel yaşamlarına dair backstage adj.
dünyaca ünlü renowned worldwide adj.
ünlü olmayan uncelebrated adj.
ünlü olmayan unfamous adj.
önemli ve ünlü olmayan unhistoric adj.
plajlarıyla ünlü beachy adj.
ünlü isimler içeren big-name adj.
ünlü isimlere ait big-name adj.
ünlü bir ürün içeren big-name adj.
ünlü bir örgütü kapsayan big-name adj.
ünlü bir örgüte ait big-name adj.
ünlü bir ürüne ait big-name adj.
ünlü olmayan little-known adj.
tarihte ünlü olan historic adj.
tarihsel açıdan ünlü historical adj.
tarihte ünlü olan historical adj.
çok ünlü olmuş hit. adj.
(ünlü) özel hayatla ilgili offstage adj.
(ünlü) özel hayata ait offstage adj.
aşırı ünlü overfamiliar adj.
ünlü olmayan illegitimate adj.
ünlü olmayan irrenowned [obsolete] adj.
ünlü olmaya çalışan publicity-seeking adj.
ünlü gibi starlike adj.
ön sesteki ünlü düşercesine aphetically adv.
Phrasals
(bir seyircileri) başka bir (daha sonra çıkacak olan ünlü) gruba hazırlamak warm someone up v.
ünlü olmak get around v.
Phrases
çok ünlü the stuff of legend n.
Colloquial
maaşı yüksek veya ünlü kimse tall poppy [australia] n.
ünlü olmak için ne kadar aşağılayıcı veya küçük düşürücü olduğuna bakılmaksızın, bir şeyi yapmaya istekli olan kişi fame whore n.
ünlü suçlu veya hırsız big juice n.
aniden ünlü olma overnight sensation n.
çok ünlü kimse a-lister n.
ünlü gazeteci bigfoot n.
ünlü ve çok kazanan futbolcu galactico n.
ünlü bir sihirbaz ve zincirden kurtulma şovu sunan sanatçı (harry houdini) houdini n.
(ünlü kişilerin/sporcuların) karıları ve kız arkadaşları wags (wives and girlfriends) n.
bir zamanlar ünlü olup sonrasında tamamen unutulmuş kimse ozymandias n.
şımarık ünlü superbrat n.
bir şeyi ile ünlü olmak be famous for v.
(şirket, ünlü biri için) imaj yaratmak image v.
dünyaca ünlü world famous adj.
dünyaca ünlü world-renowned adj.
15 dakikalığına ünlü (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade) famous for 15 minutes adj.
sırf medyada yer alarak ünlü famous for being famous adj.
ailesinden/yaşantısından dolayı ünlü famous for being famous adj.
neden ünlü olduğu belli olmayan famous for being famous adj.
ün getirecek bir yeteneği olmadığı halde medyada boy göstererek ünlü olan famous for being famous adj.
15 dakikalığına ünlü (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade) famous for fifteen minutes adj.
çok ünlü hot adj.
ünlü isim big-name adj.
ünlü isimlere ait big-name adj.
ünlü isimleri içeren big-name adj.
ailesi veya ilişkileri nedeniyle ünlü olan kişi famous for being famous expr.
15 dakikalığına ünlülük (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade) 15 minutes of fame expr.
birinin en ünlü döneminde in somebody’s day/time expr.
en ünlü/önemli kişilerin buluştuğu toplantı who's who expr.
Idioms
ünlü birisini küçük bir rolde oynatma stunt casting n.
bir gösteriye/etkinliğe çok sayıda seyirci toplayan ünlü a drawing card n.
çok ünlü kişi big name n.
eskiden ünlü olup artık popülerliğini yitirmiş kimse a has-been n.
sadece tek bir şarkı ile ünlü olmuş sonradan unutulmuş kimse a one-hit wonder n.
ünlü olmasının gerekçesi someone's claim to fame n.
ünlü son sözler famous last words n.
zengin ve ünlü insanların arasına karışıp onlarla arkadaşlık eden kimse a social climber n.
en ünlü kişiler anyone who is anybody n.
ünlü akademisyen public intellectual n.
ünlü aydın public intellectual n.
ünlü olma nedeni a claim to fame n.
birini ünlü yapan şey a claim to fame n.
ünlü bir isim a household name n.
ünlü bir isim a household word n.
ünlü kimse a legend in their own lifetime n.
özellikle 20. yüzyıl başlarında zamanının çoğunu popüler mekanlarda geçiren zengin ve ünlü kesim café society n.
ünlü olmasının gerekçesi claim to fame n.
ünlü olma nedeni claim to fame n.
birini ünlü yapan şey claim to fame n.
birinin ünlü olmasının gerekçesi one's claim to fame n.
birinin ünlü olma nedeni one's claim to fame n.
birini ünlü yapan şey one's claim to fame n.
konuşmasında veya yazısında ünlü isimlerden bahsedip kendine paye çıkarma name dropping n.
ünlü kişileri tanıyormuş gibi yapma name dropping n.
bir gecede ünlü olmuş kimse overnight success n.
çok hızlı başarıya ulaşmış/ünlü olmuş kişi overnight success n.
geceden sabaha ünlü/başarılı olmuş kişi overnight success n.
domates bazlı soslu geleneksel italyan makarnasıyla ünlü bir italyan-amerikan restoranı red-sauce parlor n.
meşhur/ünlü olma hayalleri kurmak have stars in one's eyes v.
meşhur/ünlü olma hayalleri kurmak get stars in one's eyes v.
tanımadığı halde ünlü birinin adını vererek prim yapmaya çalışmak throw someone's name around v.
ünlü etmek bring into prominence v.
(özellikle ünlü birisiyle olan) ilişkisini açıklamak kiss and tell v.
ünlü birinin ismini vererek etiket yapmak throw someone's name around v.
ünlü olmak be in the public eye v.
ünlü insanların ismini sanki kendi arkadaşıymış gibi vermek drop names v.
ünlü olmak be on the map v.
ünlü insanların isimlerini kendi arkadaşıymış gibi zikretmek drop someone's name v.
-ile ünlemek/ünlü olmak get a reputation for something v.
ünlü insanların ismini sanki kendi arkadaşıymış gibi vermek drop someone's name v.
ünlü olmak make one's mark v.
ünlü olmak have one's name in lights v.
ünlü insanların isimlerini kendi arkadaşıymış gibi zikretmek drop names v.
-ile ünlemek/ünlü olmak have a reputation for something v.
ünlü olmak see one's name in lights v.
çok ünlü olmak set the woods on fire v.
çok ünlü olmak set the heather on fire v.
ünlü birinin yakını olduğu için tanınır olmak bathe in reflected glory v.
ünlü birinin yakını olduğu için tanınır olmak bask in reflected glory v.
bir alanda başarılı/ünlü olmak take the high ground v.
ünlü ve başarılı olmak make it v.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanmak toss (one's) name around v.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresini etkilemeye çalışmak toss (one's) name around v.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresine hava atmaya çalışmak toss (one's) name around v.
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak toss (one's) name around v.
ünlü/başarılı birinin yakını olduğu için tanınır olmak bathe in reflected glory v.
ünlü/başarılı birinin yakını olduğu için tanınır olmak bask in reflected glory v.
ünlü olmamak be off the radar v.
(birini/bir şeyi) ünlü etmek bring (someone or something) into prominence v.
birden ünlü olmak/ün kazanmak burst on the scene v.
birden ünlü olmak/ün kazanmak burst upon the scene v.
ünlü olmak have your name in lights v.
tanımadığı halde ünlü (birinin) adını vererek prim yapmaya çalışmak throw around (one's) name v.
ünlü (birinin) ismini vererek etiket yapmak throw around (one's) name v.
tanımadığı halde ünlü birinin adını vererek prim yapmaya çalışmak throw name around v.
ünlü birinin ismini vererek etiket yapmak throw name around v.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanmak toss around (one's) name v.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresini etkilemeye çalışmak toss around (one's) name v.
tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak çevresine hava atmaya çalışmak toss around (one's) name v.
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak toss around (one's) name v.
ünlü insanlar arasına to the stars adv.
en ünlü/önemli kişiler everybody who is anybody expr.
en ünlü/önemli kişiler everyone who is anyone expr.
ünlü olma yolunda on the road to stardom expr.
Speaking
ilk görüşte aşık olduğun ünlü kim? who is your celebrity crush? expr.
ünlü olmak nasıl bir duygu? how does it feel to be famous? expr.
ünlü olmak nasıl bir duygu? how does it feel to be a celebrity? expr.
ünlü olmak istiyorum I want to be famous expr.
Trade/Economic
(ünlü bir) tasarımcı etiketi taşıyan pahalı ürün designer label n.
(ünlü bir) tasarımcının etiketini taşıyan pahalı ürün designer label n.
ünlü kişiye bir etkinliğe katılması karşılığında organizatörün ödediği para appearance money n.
hizmeti ve müşterileriyle ünlü köklü bir işletmeye ait white-shoe adj.
hizmeti ve müşterileriyle ünlü köklü bir işletmeyle ilgili white-shoe adj.
Law
bilinen ve ünlü olaylar facts of general notoriety n.
Tourism
ünlü cazibe merkezleri famous sights n.
istiridyeleri ile ünlü restoran oyster bar n.
Media
dikkat çekici konu hakkında renk getirmesi için bir gazete tarafından işe alınan yazar, ünlü veya uzman kimse trained seal n.
bilgi toplamak için ünlü birinin bilgisayarını ele geçiren kimse hackerazzi n.
(ünlü kimse) aşırı tanınma overexposure n.
(ünlü kimse) aşırı yayınlanma overexposure n.
(ünlü kimse) haber edilme overexposure n.
Computer
"easy recovery" gibi dosya kurtarma yazılımları ile ünlü bir software firması ontrack n.
Textile
ünlü bir moda tasarımcısının kaliteli mağazalarda satılmak üzere yaptığı giysiler diffusion line n.
Marine
ünlü gemicilik şirketlerinin gemileri liner n.
Printing
klasik latincede çift ünlü olarak telaffuz edilen æ ve œ seslerinden her biri diphthong n.
Gastronomy
ispanya’nın ünlü kurutulmuş domuz budu pastırması jamon n.
Botanic
meksika'nın 2000 yıllık en ünlü ağacı tule tree n.
meksika'nın 2000 yıllık en ünlü ağacı ahuehuete n.
çiçeklerinin güzelliği ile ünlü bir bitki horse vetch (hippocrepis comosa) n.
Breeding
ingiltere'ye özgü, uzun yünüyle ünlü bir koyun ırkı cotswold n.
ingiltere'ye özgü, uzun yünüyle ünlü bir koyun ırkı cotswold sheep n.
Social Sciences
ebeveynlerinin ününü kullanan ünlü ailelerin çocukları nepo baby n.
ebeveynlerinin ününü kullanan ünlü ailelerin çocukları nepotism baby n.
ebeveynlerinin şöhreti sayesinde ünlü/başarılı olmuş kişi nepo baby n.
ebeveynlerinin şöhreti sayesinde ünlü/başarılı olmuş kişi nepotism bab n.
Literature
raghu hanedanı konulu ünlü bir sanskritçe şiir raghuvansa n.
ünlü bir sanskritçe şiir raghuvansa n.
kısa öyküleriyle ünlü arjantinli yazar borges n.
ünlü yinelemesi vowel rhyme n.
uzun ünlü ile ilgili long adj.
(klasik şiir) sonunda ünsüz grubu bulunan ünlü ses ile ilgili long adj.
Linguistics
kalın ünlü back vowel n.
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü oluşan eş zamanlı r sesi r-color n.
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü r sesi çıkması r-coloring n.
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü oluşan eş zamanlı r sesi r-colour n.
ünlü harfin telaffuzunda dilin geriye kıvrılmasından ötürü r sesi çıkması r-colouring n.
ünlü harften sonra gelen r sesinin ğ gibi telaffuz edilmesi r-dropping n.
ünsüzleri ve az sayıdaki ünlü ses sistemleriyle bilinen kafkas dağları dilleri northwest caucasian n.
belirsiz ve kesin olmayan nitelikleri olan ünlü neutral vowel n.
(ünlü harf) dilin dinlenme pozisyonunda üretilme neutralness n.
alçak ünlü low vowel n.
alçak/kalın ünlü low vowel n.
alçak-kalın ünlü low vowel n.
alçalan ikil ünlü descending diphtong n.
ara ünlü intermediate vowel n.
ara ünlü abnormal vowel n.
art ünlü dark vowel n.
art ünlü back vowel n.
asal ünlü cardinal vowel n.
baştaki yarı ünlü initial glide n.
büyük ünlü uyumu backness harmony n.
büyük ünlü uyumu palatal harmony n.
çift ünlü double vowel n.
dar ünlü narrow vowel n.
dar ünlü close vowel n.
düz ünlü unrounded vowel n.
doğal ünlü neutral vowel n.
doğal ünlü schwa n.
engelli ünlü checked vowel n.
engelsiz ünlü free vowel n.
engelli ünlü blocked vowel n.
fısıltılı ünlü whispered vowel n.
gevşek ünlü slack vowel n.
geniş ünlü wide vowel n.
genizsi ünlü nasal vowel n.
ikil ünlü diphtong n.
ikiz ünlü diphthong n.
ince ünlü olma durumu frontness n.
ince ünlü front vowel n.
ingilizce büyük ünlü kayması great english vowel shift n.
iç ünlü katımı anaptyxis n.
ikiz ünlü (bazen üçüz ünlü) gliding vowel n.
ikili ünlü diphthong n.
ilk ünlü düşmesi aphoristic n.
kapalı ünlü closed vowel n.
kapalı ünlü close vowel n.
kayan ünlü diphthong n.
kayan ünlü gliding vowel n.
küçük ünlü uyumu labial assimilation n.
küçük ünlü uyumu labial harmony n.
küçük ünlü uyumu flatness harmony n.
orta ünlü mid vowel n.
orta ünlü central vowel n.
ön ünlü slender vowel n.
ön ünlü front vowel n.
süreksiz ünlü surd n.
tek sesli ünlü monophthong n.
tek ünlü monophthong n.
tek ünlü pure vowel n.
temel ünlü cardinal vowel n.
ünlü almaşması vowel gradation n.
ünlü atlaması metaphony n.
ünlü yinelemesi assonance n.
uzun ünlü long vowel n.
ünlü türemesi epenthesis n.
ünlü edinim aşaması lallation n.
ünlü almaşması apophony n.
ünlü boşluğu hiatus n.
ünlü dörtgeni vowel quadrilateral n.
ünlü düşmesi haplology n.
ünlü harf vowel n.
ünlü kısalması vowel shortening n.
uzun ünlü belirtkesi macron n.
ünlü almaşması vocalic alternation n.
ünsüz-ünlü-ünsüz dizisi cvc n.
ünlü değişimi vowel mutation n.
ünlü kayması introflexion n.
ünlü göçüşmesi crasis n.
ünlü kümesi vowel cluster n.
ünlü uyumu vowel harmony n.
ünlü çatışması synaeresis n.
ünlü azaltımı vowel reduction n.
ünlü çatışması syneresis n.
ünlü yuvarlaklaşması rounding n.
ünlü uzunluğu vowel length n.
ünlü kayması vowel shift n.
ünlü almaşması ablaut n.
üst ünlü archi vowel n.
ünsüz-ünlü uyumu consonant-vowel harmony n.
ünlü ses uzunluğu chroneme n.
ünlü harf üzerine konan çift nokta umlaut n.
ünlü değişimi vowel change n.
ünlü kaynaşması apophony n.
ünlü kaynaşması blending n.
yarı kapalı ünlü half close vowel n.
yarı-ünlü semi vowel n.
yalın ünlü simple vowel n.
yarı ünlü off glide n.
yayvan ünlü broad vowel n.
yarı ünlü glide n.
vurgusuz ünlü (ses) schwa n.
yaygın söylenişli ünlü spread vowel n.
yarı ünlü semi vowel n.
yuvarlak ünlü rounded vowel n.
yüksek ünlü high vowel n.
ünlü bir kişinin adı ile başka birisini isimlendirme antonomasia n.
ünlü bir kişinin adı ile başka birisini isimlendirme antonomasy n.
yunanca ve hintçe fiillerin geçmiş zaman halinde ilk ünlü harfin uzatılması temporal augment n.
ünlü uyumu echoism n.
genizsi ünlülerin, genizsi ünlü olmayan dillere geçtiğinde ünlü ve genizsi ünsüzlere ayrılması unpacking n.
genizsi ünlü olmayan diller, genizsi ünlü olan dillerden kelime aldığında gerçekleşen ayrılma unpacking n.
slav dillerindeki çok kısa veya daraltılmış bir ünlü harf jer n.
ünlü uzunluğu işareti vowel length mark n.
ünlü harfin kısa son ek kısmı vanish n.
ünlü olma vocality n.
ünlü harfin çift ünlüye dönüşmesi vowel fracture n.
yan yana gelerek tek bir sesi temsil eden iki ünlü harf monophthong n.
yarı ünlü y sesi yod n.
yarı ünlü y sesi yodh n.
ünlü harf değişimi içeren bir kelimenin ortografik gösterimi mutate n.
pes perdeden ötümsüz ünlü harf murmur n.
pes perdeden ötümsüz ünlü harf murmur vowel n.
pes perdeden ötümsüz ünlü harf vocal fry n.
sesin hemen akabinde gelen yarı ünlü harf on-glide n.
(antik yunancada) /h/ sesi ile başlayarak sesli harf veya ikili ünlü ile devam eden sözcük rough breathing n.
ünlü digrafı improper diphthong n.
parsiyel ünlü kayması improper diphthong n.
omega harfinin temsil ettiği ünlü ses omega n.
ünlü harfin "i" olarak telaffuz edilmesi iotacism n.
yarı ünlü semivowel n.
i şeklinde hatalı telaffuzdan kaynaklı ünlü kayması itacism n.
sami dillerinde bir dizi ilişkili kelimede çeşitli ünlü dizileri ve eklerle yinelenen ünsüz dizileri root n.
ə sembolü ile temsil edilen vurgusuz daraltılmış ünlü harf schwa n.
ilk hecesinde uzun ünlü ikinci hecesinde kısa segol işareti olan ibranice sözcük segholate n.
yarı ünlü harf semiconsonant n.
(antik yunanca) h sesinin takip etmediği ilk ikili ünlü harf smooth breathing n.
ünlü düşmesi synaeresis n.
ünlü düşmesi synalepha n.
ünlü düşmesi synaloepha n.
(ünlü sesi) tek ünlüleştirmek monophthongize v.
(ünlü sesi) tek sesli ünlüye dönüştürmek monophthongize v.
(ünlü sesi) tek ünlüleştirmek monophthongise v.
(ünlü sesi) tek sesli ünlüye dönüştürmek monophthongise v.
ünlü harf artiküle etmek lower v.
(dil) yarı ünlü sesi telaffuz ederken yer değiştirmek glide v.
çift ünlü olarak telaffuz etmek diphthongalize v.
çift ünlü olarak telaffuz etmek diphthongalise v.
(sesli harf) ses değişimi veya ünlü almaşması ile değiştirmek grade v.
(ünlü harfi) ünsüz harfe dönüştürmek devocalize v.
(ünlü harfi) ünsüz harfe dönüştürmek devocalise v.
(ünlü sesi) tek sesli ünlüye dönüştürmek smooth v.
(ünlü sesi) tek seslileştirmek smooth v.
telaffuzunda dilin geriye kıvrılışından ötürü üzerine r sesi eklenmiş (ünlü harf) r-coloured adj.
dilin orta ünlü konumuna kayması ile telaffuz edilen (çift ünlü) centering adj.
ağız boşluğunun tam ortasından telaffuz edilen (ünlü) central adj.
hecedeki başka bir ünlüden daha az belirgin olan (ünlü harf) nonsyllabic adj.
bir ünlü harfle aynı hecede olan (ünsüz harf) nonsyllabic adj.
vurgulanmayan (ünlü veya hece) nontonic adj.
çift ünlü diphtong adj.
çift ünlü diphthong adj.
iç ünlü katımlı anaptyctic adj.
yarı ünlü semi-vowel adj.
ünlü olmayan non-vocalic adj.
tek bir ünlü harfi olan univocal adj.
ünlü harfi olmayan unvoweled adj.
ünlü harfe benzer vowellike adj.
ünlü harfler ile belirtilen vowelly adj.
(ünlü harf) açık broad adj.
(ünlü harf) kalın broad adj.
(arapçada çoğul isim) tekil halinden ünlü seslerindeki farklılıkla ayırt edilen broken adj.
ağız boşluğunun tam ortasından telaffuz edilen (ünlü) mixed adj.
tek sesli ünlü ile ilişkili monophthongal adj.
tek bir ünlü ses olarak telaffuz edilen (ünlü) monophthongal adj.
bitişiğindeki r sesinden etkilenen (ünlü) rhotic adj.
tek veya iki ünlü harfle biten open adj.
dudaklar geniş aralıklı şekilde söylenen (ünlü harf) open adj.
telaffuzu kolaylaştırmak için bir dizi ünsüz şeklinde türemiş (ünlü) disjunctive adj.
(ünlü harf) dil damağa yakın bir şekilde söylenen close adj.
(ünlü) kapalı closed adj.
(ünlü) kapalı narrow adj.
(l sesi) ince ünlü tınısı olan clear adj.
hemen bitişiğinde ünlü harf olan intervocalic adj.
hemen bitişiğinde ünlü harf olan intervocal adj.
(bazı kelt dillerinde ünlü harf) ön slender adj.
(sesbirimcik) ön ünlü ile telaffuz edilen slender adj.
ünlü seslerle/hecelerle vocally adv.
History
köpekleriyle ünlü antik epir'in bir bölgesi olan molossis'in yerlisi olan kimse molossian n.
köpekleriyle ünlü antik epir'in bir bölgesi olan molossis'te yaşayan kimse molossian n.
savaştaki cesaretiyle ünlü birlikler immortal n.
antik dönemde anadolu'da yaşamış, demir işçilikleri ile ünlü haldia halkı ile ilgili chalybean adj.
Archaeology
hükümdar alexander severus'un mezarında bulunan ünlü bir vazo portland vase n.
Religious
ünlü sihlerin adının önüne konulan bir unvan veya hitap şekli bhai n.
mahşer gününü anlatan ünlü bir latince ilahi dies irae n.
Environment
ünlü yapı monument n.
ünlü sit alanı monument n.
Geography
londra'da bankalarıyla ünlü bir sokak threadneedle street n.
new york'ta bulunan dünyaca ünlü konser salonu carnegie hall n.
tokyo'nun kuzey batı'sında, merhamet tanrıçası heykeliyle ünlü, ipek üretimi yapılan bir şehir takasaki n.
almanya'da frankfurt'un kuzeyinde yer alan ünlü spa ve tatil şehri bad homburg n.
ispanya'nın güneybatısındaki şerileri ile ünlü bir şehir jerez de la frontera n.
kaliforniya'da dev sekoya ağaçları, alpin gölleri ve buzulları ile ünlü bir ulusal park kings canyon national park n.
venezüella'da ünlü bir şelale kukenaam n.
venezüella'da ünlü bir şelale cuquenan n.
venezüella'da ünlü bir şelale cuquenan falls n.
venezüella'da ünlü bir şelale kukenaam falls n.
new orleans'ta ünlü bir mahalle ve eğlence bölgesi vieux carré n.