History

(karşı) koymak

Meanings of "(karşı) koymak" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	(karşı) koymak	offer v.

Meanings of "(karşı) koymak" with other terms in English Turkish Dictionary : 110 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	karşı koymak	oppose v.
2	Common Usage	karşı koymak	withstand v.
3	Common Usage	karşı koymak	resist v.
General
4	General	karşı koymak	face v.
5	General	cesurca karşı koymak	outbrave v.
6	General	karşı koymak	counter v.
7	General	karşı koymak	stand out v.
8	General	karşı koymak	bear against v.
9	General	karşı koymak	stand v.
10	General	eşit kuvvetle karşı koymak	countervail v.
11	General	karşı koymak	oppugn v.
12	General	karşı koymak	offer resistance v.
13	General	karşı koymak	fend v.
14	General	karşı koymak	stick up to v.
15	General	karşı koymak	defy v.
16	General	karşı koymak	stand up to v.
17	General	karşı koymak	confront v.
18	General	karşı koymak	go against v.
19	General	karşı koymak	counterwork v.
20	General	cesaretle karşı koymak	brave v.
21	General	karşı koymak	demur v.
22	General	karşı koymak	stand out against v.
23	General	karşı koymak	fight back v.
24	General	karşı koymak	dispute v.
25	General	karşı koymak	dissent v.
26	General	karşı koymak	set against v.
27	General	karşı koymak	refuse v.
28	General	karşı koymak	contest v.
29	General	karşı koymak	withstand v.
30	General	karşı koymak	oppose v.
31	General	aynı kuvvetle karşı koymak	countervail v.
32	General	karşı koymak	stand up v.
33	General	karşı koymak	repugnate v.
34	General	yayılmasına karşı koymak	resist the spread of v.
35	General	eşit güçle karşı koymak	equiponderate v.
36	General	eşit güçle karşı koymak	counterbalance v.
37	General	başka bir kimsenin meydan okumasına karşı koymak	take a dare v.
38	General	karşı koymak	affront [obsolete] v.
39	General	karşı koymak	againstand v.
40	General	yeniden karşı koymak	redefy v.
41	General	karşı koymak	refragate v.
42	General	karşı koymak	negative v.
43	General	karşı koymak	be on the defensive v.
44	General	karşı koymak	wither [obsolete] v.
45	General	karşı koymak	withset v.
46	General	karşı koymak	meet v.
47	General	(rakip takımın) çabalarına veya ilerlemesine karşı koymak	hold v.
48	General	karşı koymak	gainstand [scotland] v.
49	General	karşı koymak	gainstrive [obsolete] v.
50	General	engellere karşı koymak	obstacle v.
51	General	karşı koymak	obtend [obsolete] v.
52	General	karşı koymak	obviate [obsolete] v.
53	General	(bir şeyin) etkisine karşı koymak	detoxify v.
54	General	karşı koymak	oppone v.
55	General	karşı koymak	overfront [obsolete] v.
56	General	karşı koymak	countervail v.
57	General	karşı koymak	play (off) v.
58	General	karşı koymak	disassent [obsolete] v.
59	General	açıkça karşı koymak	outstand v.
Phrasals
60	Phrasals	karşı koymak	hold off v.
61	Phrasals	karşı koymak	stand against v.
62	Phrasals	karşı koymak	stand under v.
63	Phrasals	karşı koymak	buck against v.
64	Phrasals	karşı koymak	stand up to v.
65	Phrasals	karşı koymak	face up to v.
66	Phrasals	karşı çıkmak/koymak	push back v.
67	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı olduğunu ortaya koymak	come out against (someone or something) v.
68	Phrasals	(birine/bir şeye) bıçakla karşı koymak	cut away at (someone or something) v.
69	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı koymak	fight back (at someone or something) v.
70	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı koymak	fight back at (someone or something) v.
71	Phrasals	karşı koymak	fight down v.
72	Phrasals	birine/bir şeye bir şeyle karşı koymak	fight someone or something with something v.
73	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı koymak	go up against (someone or something) v.
74	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı (bir şey) uygulamaya koymak	institute (something) against (someone or something) v.
75	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı koymak	rebel against (someone or something) v.
76	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı koymak	rebel at (someone or something) v.
77	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı koymak	stand against (someone or something) v.
78	Phrasals	(bir şeye) karşı koymak	stand out against (something) v.
79	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı koymak	stand up to (someone or something) v.
Colloquial
80	Colloquial	kurulu düzene karşı koymak	stick it to the man v.
81	Colloquial	karşı gelmek/koymak	buck v.
Idioms
82	Idioms	cesaretle karşı koymak	fly in the face of v.
83	Idioms	karşı koymak	bid defiance v.
84	Idioms	karşı koymak	bid defiance v.
85	Idioms	her güçlüğe yılmadan karşı koymak	face up to v.
86	Idioms	karşı koymak	go up against someone v.
87	Idioms	karşı olduğunu ortaya koymak	come out against v.
88	Idioms	karşı koymak	set one's face against v.
89	Idioms	karşı koymak	go toe to toe with someone v.
90	Idioms	karşı koymak	bid defiance v.
91	Idioms	(birine) karşı koymak	take (someone) to the mat v.
92	Idioms	(birine/bir şeye) acımasızca girişmek/karşı koymak	fight (someone or something) tooth and claw v.
93	Idioms	karşı koymak/çıkmak	mount resistance v.
94	Idioms	(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak	raise a voice against (someone or something) v.
95	Idioms	(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak	raise one's voice against (someone or something) v.
96	Idioms	(bir şeye) karşı koymak	set (one's) face against (something) v.
97	Idioms	karşı koymak	set your face against v.
98	Idioms	bir şeye karşı koymak	set your face against something [uk] v.
99	Idioms	(bir şeye) karşı koymak	stare (something) in the face v.
Law
100	Law	karşı koymak	interpose v.
Politics
101	Politics	tüketimci kapitalizmin antisosyal etkilerine karşı koymak için insanların doğrudan sosyal etkileşim kurması gerektiğini savunan bir siyasi felsefe	immediatism n.
102	Politics	stalinist politika ve uygulamalara karşı koymak	destalinize [us] v.
103	Politics	stalinist politika ve uygulamalara karşı koymak	destalinise [uk] v.
Technical
104	Technical	eşit kuvvetle karşı koymak	counterbalance v.
105	Technical	karşı koymak	counteract v.
106	Technical	karşı koymak	withstand v.
107	Technical	karşı koymak	oppose v.
108	Technical	karşı koymak	resist v.
Military
109	Military	eşit kuvvetle karşı koymak	breech counter balance v.
110	Military	karşı koymak	dissent v.