History

açık vermek

Meanings of "açık vermek" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	açık vermek	be unable to hide something v.
2	General	açık vermek	have a deficit v.
Idioms
3	Idioms	açık vermek	be wide open to (something) v.
4	Idioms	açık vermek	give something away v.
5	Idioms	açık vermek	give one or oneself away v.
6	Idioms	açık vermek	give the game away v.
Trade/Economic
7	Trade/Economic	açık vermek	be short v.
8	Trade/Economic	açık vermek	(a budget) have a deficit v.

Meanings of "açık vermek" with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	açık çek vermek	vest someone with authority v.
2	General	açık kart vermek	give complete authority to someone v.
3	General	açık artırmada daha fazla fiyat vermek	outbid v.
4	General	açık kart vermek	give carte blanche v.
5	General	açık çek vermek	give someone carte blanche v.
6	General	açık bono vermek	give somebody a carte blanche v.
7	General	açık çek vermek	give someone a blank check v.
8	General	açık bono vermek	give someone a blank check v.
9	General	kapısı herkese açık davet vermek	keep open house v.
10	General	gayet açık bir mesaj vermek	give a very clear message v.
11	General	(bir kimseye veya şeye) açık bir zarar vermek	bloody v.
12	General	herkese açık alanda söylev vermek	praelect v.
Phrasals
13	Phrasals	(birine veya bir şeye kendi/biri/bir şey) hakkında özel bir bilgiyi açık etmek/ele vermek	expose (someone, something, or oneself) to (someone or something) v.
14	Phrasals	açık artırmada bir şey için (bir fiyat) vermek	bid (something) for something v.
15	Phrasals	açık artırmada bir şey için (bir fiyat) vermek	bid (something) on something v.
16	Phrasals	açık artırmada (bir şey) için (bir fiyat) vermek	bid (some amount) for (something) v.
17	Phrasals	açık artırmada (bir şey) için (bir fiyat) vermek	bid (some amount) on (something) v.
18	Phrasals	birinin gizli bir program hakkındaki herkese açık olmayan bilgilere erişimine izin vermek	read into (something) v.
19	Phrasals	(bir şeye bir şeyle) açık bir ton vermek	tinge (something) with (something) v.
Colloquial
20	Colloquial	kapısı herkese açık davet vermek	have open house v.
21	Colloquial	yanlışlıkla bir sırrı açık etmek/açığa vurmak/ele vermek	let it drop v.
Idioms
22	Idioms	açık çek vermek	give someone a carte blanche v.
23	Idioms	birisine açık çek vermek	give a blank check to someone v.
24	Idioms	birisine açık çek vermek	give someone a blank check v.
25	Idioms	rakibine açık vermek	play into the hands of somebody v.
26	Idioms	rakibine açık vermek	play into someone's hands v.
27	Idioms	rakibine açık vermek	play into somebody's hands v.
28	Idioms	(eleştiriye vb) açık vermek	leave oneself wide open for something v.
29	Idioms	(eleştiriye vb) açık vermek	leave oneself wide open to something v.
30	Idioms	dolaylı veya açık bir şekilde gerekli/istenen mesajı vermek	send the right message v.
31	Idioms	(birine) açık çek vermek	give (one) a blank check v.
32	Idioms	(birine) açık çek vermek	give (one) a free hand v.
33	Idioms	(birine) açık çek vermek	give (one) carte blanche v.
34	Idioms	(birine) açık çek vermek	give (one) free rein v.
35	Idioms	(birine) açık çek vermek	give (one) full rein v.
36	Idioms	(birine) eksik/açık olmayan bilgiler vermek	give (one) the runaround v.
37	Idioms	açık çek vermek	give a blank check v.
38	Idioms	açık bono vermek	give a blank check v.
39	Idioms	(birine) açık çek vermek	give a blank check to (one) v.
40	Idioms	(birine) açık çek vermek	give free rein to (one) v.
41	Idioms	(birine) açık çek vermek	give full rein to (one) v.
42	Idioms	(birine/bir şeye) açık çek vermek	give rein to (someone or something) v.
43	Idioms	birine/bir şeye açık çek vermek	give/allow somebody/something free/full rein v.
44	Idioms	birine/bir şeye açık çek vermek	give/allow free/full rein to somebody/something v.
45	Idioms	yanlışlıkla bir sırrı açık etmek/açığa vurmak/ele vermek	let drop v.
46	Idioms	yanlışlıkla bir sırrı açık etmek/açığa vurmak/ele vermek	let fall v.
47	Idioms	rakibine açık vermek	play (right) into (one's) hands v.
48	Idioms	rakibine açık vermek	play (right) into the hands of (one) v.
Trade/Economic
49	Trade/Economic	açık artırmada başkalarından fazla fiyat vermek	overbid v.
50	Trade/Economic	bütçe açık vermek	have a deficit in the budget v.
51	Trade/Economic	daha fazla fiyat vermek (açık artırmada)	outbid v.
52	Trade/Economic	açık artırma öncesi teklif vermek	prebid v.
Petrol
53	Petrol	su altı araştırmalarında kullanılan uzaktan kumandalı mini denizaltılara ve açık deniz platform ve su altı yapılara dalış yaparak tamir bakım işlerini yapan dalgıçlara hizmet vermek için açılan su altı deliği	moonpool n.