Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
açık yer
Meanings of
"açık yer"
in English Turkish Dictionary : 6 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
açık yer
gap
n.
2
General
açık yer
opening
n.
3
General
açık yer
the open
n.
4
General
açık yer
vacancy
n.
5
General
açık yer
blank
n.
Marine
6
Marine
açık yer
open space
n.
Meanings of
"açık yer"
with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yalnız bir ucu açık oyuk yer
caecum
n.
2
General
umuma açık olan yer
public place
n.
3
General
umuma açık yer
public place
n.
4
General
halka açık yer
common
n.
5
General
açık ve belirsizliğe yer vermeyen tanım
clear and unambiguous definition
n.
6
General
yalnız bir ucu açık oyuk yer
cecum
n.
7
General
yer yer açık bulut topluluğu
cloudrack [obsolete]
n.
8
General
manastırda yer alan açık alan
paradise
n.
9
General
halka açık yer
public
n.
10
General
kamuya açık yer
public
n.
11
General
(abd devlet mühründe yer alan) kanatları açık kartal sembolü
spread eagle
n.
12
General
(abd devlet mühründe yer alan) kanatları açık kartal sembolü
spread-eagle
n.
13
General
umuma açık yer
open to the public
adj.
14
General
halka açık yer
open to the public
adj.
Idioms
15
Idioms
anlam karmaşasına yer vermeyecek şekilde açık bir sekilde belirtmek
get clear on
v.
16
Idioms
hiçbir şüpheye yer bırakmayacak derecede açık
as clear as black and white
adv.
Trade/Economic
17
Trade/Economic
açık artırma ile satış yapılan yer
saleroom
n.
Law
18
Law
saksonların açık havada halka açık toplantılar veya mahkemeler düzenlediği yüksek yer
mute-hill [scotland]
n.
Tourism
19
Tourism
umuma açık yer
public place
n.
Technical
20
Technical
saldırıya açık yer
weak part
n.
Marine
21
Marine
(yolcu gemisinde) köprünün üzerinde yer alıp genellikle yedek seyir ekipmanı bulunduran açık güverte
flying bridge
n.
Botanic
22
Botanic
turpgiller familyasından, yuvarlak geniş yaprakları ve açık sarı çiçekleri olan yer örtücü bir bitki
madwort (aurinia saxatilis)
n.
23
Botanic
turpgiller familyasından, yuvarlak geniş yaprakları ve açık sarı çiçekleri olan yer örtücü bir bitki
madwort (alyssum saxatille)
n.
Agriculture
24
Agriculture
atların ve besi hayvanlarının sergilenip açık arttırmayla satıldığı yuvarlak çevrili yer
ring
n.
Social Sciences
25
Social Sciences
maori kabilelerinin veya ailelerinin kültürel ve kutsal toplanma mekanlarının önünde yer alan, misafirlerin resmi kabullerinin ve diğer resmi faaliyetlerin yapıldığı açık alan
marae
n.
Meteorology
26
Meteorology
yer yer açık bulut
broken cloud
n.
Art
27
Art
açık ile koyu arasında yer alan ara ton
demitint
n.
28
Art
açık ile koyu arasında yer alan ara ton
half tint
n.
Archaic
29
Archaic
açık ile koyu arasında yer alan ara ton
mezzotint
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of açık yer
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy