afflict with - Turkish English Dictionary
History

afflict with

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "afflict with" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
General
afflict with v. başına dert olmak
afflict with v. canını sıkmak
afflict with v. başını ağrıtmak

Meanings of "afflict with" with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

English Turkish
Phrasals
afflict someone with someone v. biriyle birinin canını sıkmak
afflict someone with someone v. biriyle birine sıkıntı vermek
afflict someone with someone v. birini birine yük etmek
afflict someone with someone v. birini birinin başına sarmak
afflict someone with something v. birine bir şeyle ıstırap vermek
afflict someone with something v. birine bir şeyle acı vermek
afflict someone with something v. birini bir şeyle sarsmak
afflict someone with something v. birine bir şeyle yük olmak
afflict someone with something v. birine bir şeyle sıkıntı vermek
afflict someone with something v. birine bir şeyle kaygı vermek
afflict (one) with (something) v. (birine bir şey) bulaştırmak
afflict (one) with (something) v. (birine) hastalık bulaştırmak
afflict (one) with (something) v. (birine bir şey/ hastalık) geçirmek
afflict (one) with (something) v. (birine) bir zorluk yaşatmak/vermek
afflict (one) with (something) v. (birine) sıkıntı yaşatmak/vermek
afflict (one) with (someone) v. (birini birinin) başına sarmak
afflict (one) with (someone) v. (birini birinin) başına dert/bela etmek
afflict someone with someone v. biriyle birinin canını sıkmak
afflict someone with someone v. biriyle birine sıkıntı vermek
afflict someone with someone v. birini birine yük etmek
afflict someone with someone v. birini birinin başına sarmak
afflict someone with something v. birine bir şeyle ıstırap vermek
afflict someone with something v. birine bir şeyle acı vermek
afflict someone with something v. birini bir şeyle sarsmak
afflict someone with something v. birine bir şeyle yük olmak
afflict someone with something v. birine bir şeyle sıkıntı vermek
afflict someone with something v. birine bir şeyle kaygı vermek
afflict (one) with (something) v. (birine bir şey) bulaştırmak
afflict (one) with (something) v. (birine) hastalık bulaştırmak
afflict (one) with (something) v. (birine bir şey/ hastalık) geçirmek
afflict (one) with (something) v. (birine) bir zorluk yaşatmak/vermek
afflict (one) with (something) v. (birine) sıkıntı yaşatmak/vermek
afflict (one) with (someone) v. (birini birinin) başına sarmak
afflict (one) with (someone) v. (birini birinin) başına dert/bela etmek