akıllıca - Turkish English Dictionary
History

akıllıca



Meanings of "akıllıca" in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
Common Usage
akıllıca cleverly adv.
akıllıca wisely adv.
akıllıca intelligently adv.
General
akıllıca judicious adj.
akıllıca politic adj.
akıllıca sane adj.
akıllıca wise adj.
akıllıca reasonable adj.
akıllıca sensible adj.
akıllıca advisable adj.
akıllıca philosophical adj.
akıllıca shrewd adj.
akıllıca shrewdest adj.
akıllıca noninsane adj.
akıllıca no-nonsense adj.
akıllıca philosophic adj.
akıllıca well-advised adj.
akıllıca earthy adj.
akıllıca right-minded adj.
akıllıca cleverish adj.
akıllıca neat adj.
akıllıca advisedly adv.
akıllıca judiciously adv.
akıllıca luminously adv.
akıllıca sapiently adv.
akıllıca discerningly adv.
akıllıca sagaciously adv.
akıllıca sanely adv.
akıllıca sagely adv.
akıllıca cannily adv.
akıllıca neatly adv.
akıllıca resourcefully adv.
akıllıca slick adv.
akıllıca smart adv.
akıllıca snack adv.
akıllıca spruntly adv.
Idioms
akıllıca fair enough expr.
Law
akıllıca judicious adj.
Archaic
akıllıca tricksy adj.
akıllıca wise adv.

Meanings of "akıllıca" with other terms in English Turkish Dictionary : 64 result(s)

Turkish English
General
akıllıca yanıtlama comeback n.
akıllıca bir seçim a wise choice n.
(bencil amaçlar gözeterek) akıllıca alınan tedbir calculation n.
akıllıca söz atticism n.
akıllıca düşünülmüş olma unsimplicity n.
akıllıca düşünmeyen kimse unthinker n.
akıllıca bakış açısı wisdom n.
akıllıca plan wisdom n.
akıllıca hareket wisdom n.
bir sonuca ulaşmak için araçların akıllıca kullanımı management n.
akıllıca fikir wrinkle n.
deneyimle desteklenmeyen akıllıca konuşma lip wisdom n.
akıllıca numara liripoop n.
akıllıca taktik liripoop n.
akıllıca üstesinden gelmek jockey v.
akıllıca planlayarak düzenlemek orchestrate v.
akıllıca davranmayan unwise adj.
akıllıca (davranış) sound adj.
çok akıllıca perceptive adj.
çok akıllıca perspicacious adj.
akıllıca düşünülmüş artful adj.
en akıllıca wiseliest adj.
daha akıllıca shrewder adj.
akıllıca olmayan half-mad adj.
akıllıca düşünülmüş clever adj.
çok akıllıca perspicaciously adv.
akıllıca olmadan unwittily adv.
çok akıllıca overwisely adv.
Phrases
daha çok değil daha akıllıca çalış work smarter, not harder expr.
çok çalışmaktansa akıllıca çalışmak yeğdir work smarter, not harder expr.
akıllıca olmadığını bile bile against your better judgement [uk] expr.
akıllıca olmadığını bile bile against your better judgment [us] expr.
akıllıca olmadığını bile bile against your better judgement [uk] expr.
akıllıca olmadığını bile bile against your better judgment [us] expr.
Proverb
alaycılık akıllıca yapılmış gibi görünse de aslında zekanın en etkisiz örneğidir sarcasm is the lowest form of wit
Colloquial
akıllıca olacaktır would be wise n.
akıllıca bir hareket fancy footwork n.
akıllıca kurulmuş bir strateji fancy footwork n.
hızlı ve akıllıca düşünme fast footwork n.
akıllıca bir fikir a bright idea n.
akıllıca olmak be (just) as well v.
(bir şeyi yapmak) akıllıca olmak be (just) as well (to do something) v.
akıllıca olmak be as well v.
bir şeyi yapmak akıllıca olmak do well to do something v.
akıllıca/güzel ama tuhaf weird and wonderful adj.
akıllıca bir şey söyle say something smart expr.
akıllıca bir hareket/hamle/espri well played expr.
Idioms
akıllıca yatırım yapılmış/değerlendirilen para smart money n.
akıllıca yatırım yapanların parası smart money n.
akıllıca yapılan yatırım the smart money n.
mücadele alanını/kapsamını akıllıca seçmek choose (one's) battles (wisely) v.
pek akıllıca olmayan bir seçim için söylenen şaka yollu uyarı be (someone's) funeral v.
zekice/akıllıca düşünmüş olmak have the right idea v.
zekice/akıllıca bir şey yapmış olmak have the right idea v.
(birine) akıllıca düşünmesi için yol göstermek talk some sense into (someone's) head v.
akıllıca/ustaca hareket etmek be boxing clever [uk] v.
akıllıca/zekice/dikkatlice hamle yapmak be boxing clever [uk] v.
ustaca/zekice/akıllıca davranmak box clever [uk] v.
akıllıca konuşmak speak sense v.
akıllıca/zarif bir şekilde/ustalıkla ifade etmek turn a phrase v.
Trade/Economic
akıllıca yapılan yatırım smart n.
Informatics
bilgi işlem kaynaklarının daha akıllıca tahsis edilmesi ile daha az kaynak kullanma/satın alma thin provisioning n.
Environment
doğal ürünün verimli ve akıllıca kullanımı conservation n.
Modern Slang
kısa, öz ve akıllıca bir ifadenin akla sonradan/iş işten geçtikten sonra gelmesi afterism n.