Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
anında
Meanings of
"anında"
in English Turkish Dictionary : 36 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
anında
instantly
adv.
General
2
General
anında
immediate
adj.
3
General
anında
simultaneous
adj.
4
General
anında
spontaneously
adv.
5
General
anında
right away
adv.
6
General
anında
on the spur of the moment
adv.
7
General
anında
outright
adv.
8
General
anında
off hand
adv.
9
General
anında
so readily
adv.
10
General
anında
almost immediately
adv.
11
General
anında
live
adv.
12
General
anında
in an instant
adv.
13
General
anında
right off
adv.
14
General
anında
first off
adv.
15
General
anında
soonest
adv.
Phrases
16
Phrases
anında
upon the place [obsolete]
adv.
17
Phrases
anında
on the instant
expr.
Colloquial
18
Colloquial
anında
ftasb (faster than a speeding bullet)
expr.
Idioms
19
Idioms
anında
a new york minute
n.
20
Idioms
anında
at a steady clip [us]
adv.
21
Idioms
anında
at a good clip [us]
adv.
22
Idioms
anında
at a fast clip [us]
adv.
23
Idioms
anında
on the fly
expr.
24
Idioms
anında
in a heartbeat
expr.
25
Idioms
anında
at the high port
expr.
26
Idioms
anında
on the jump
expr.
27
Idioms
anında
on a sixpence [uk]
expr.
28
Idioms
anında
on a tickey [south africa]
expr.
29
Idioms
anında
(right) from the off
expr.
30
Idioms
anında
at a fast clip [us]
expr.
31
Idioms
anında
at a good clip [us]
expr.
32
Idioms
anında
brace of shakes
expr.
Informatics
33
Informatics
anında
instantaneous
adj.
Archaic
34
Archaic
anında
momentarily
adv.
35
Archaic
anında
incessantly
adv.
36
Archaic
anında
but
conj.
Meanings of
"anında"
with other terms in English Turkish Dictionary : 276 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
anında yapılma
spontaneity
n.
2
General
anında verilen haber
running account
n.
3
General
suç anında başka yerde olduğu iddiası
alibi
n.
4
General
anında çeviri
simultaneous translation
n.
5
General
anında yapılabilirlik
extemporaneousness
n.
6
General
olay anında
time of incident
n.
7
General
anında erişim
instant access
n.
8
General
anında oturma
immediate settlement
n.
9
General
umulan yaşam süresi (doğum anında)
life expectancy at birth
n.
10
General
teslim anında ödeme
pay for on delivery
n.
11
General
teslim anında ödeme
pay on delivery
n.
12
General
ölüm anında kişinin hayatının gözünün önünden geçmesi
life review
n.
13
General
anında uydurulan teknoloji
improvised technology
n.
14
General
herhangi bir korku anında ani zıplama
jumpscare
n.
15
General
deprem anında yapılması gerekenler
things to do during an earthquake
n.
16
General
deprem anında yapılacaklar
things to do during an earthquake
n.
17
General
deprem anında yapılması gereken şeyler
things to do during an earthquake
n.
18
General
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi
deadline
n.
19
General
denize atmak (tehlike anında gemiyi hafifletmek için yükü)
jettison
v.
20
General
anında uydurmak
improvise
v.
21
General
birine anında bağlanmak
become instantly attached to someone
v.
22
General
anında uydurmak
improvisatise [obsolete]
v.
23
General
anında uydurmak
improvisatize [obsolete]
v.
24
General
anında yapılan
spontaneous
adj.
25
General
anında yapılan
extempore
adj.
26
General
anında yapılan
improviso
adj.
27
General
ölüm anında olan
in articulo mortis (at the point of death)
adj.
28
General
ihtiyaç anında kullanıma hazır
shadow
adj.
29
General
hiddet anında
in a fit of anger
adv.
30
General
hemen anında
readily
adv.
31
General
anında bir şekilde
outrightly
adv.
32
General
olay anında
at the time of incident
adv.
33
General
ihtiyaç anında
in the time of need
adv.
34
General
ölüm anında
at the point of death
adv.
35
General
ölüm anında
in extremis
adv.
36
General
ihtiyaç anında
in times of need
adv.
37
General
hemen anında
glib
adv.
38
General
hemen anında
glibly
adv.
39
General
eylem anında
on the fly
adv.
40
General
anında karar vermek durumunda
on the spot
adv.
41
General
ölüm anında
in articulo mortis
adv.
42
General
anında tanınabilen
instantly recognisable as
prep.
43
General
anında üretilme anlamı veren ön ek
insta-
pref.
44
General
ölüm anında
in the article of death
expr.
Phrasals
45
Phrasals
anında ödemek
pay down
v.
46
Phrasals
(tehlike anında vb) eğilmek
keep down
v.
47
Phrasals
(tehlike anında vb) eğilmek
remain down
v.
48
Phrasals
(tehlike anında vb) eğilmek
stay down
v.
49
Phrasals
anında yolundan dönmek
veer away from (someone or something)
v.
50
Phrasals
(birini) zayıf anında yakalamak
jump on (someone)
v.
51
Phrasals
anında (bir moda) girmek
snap into (something)
v.
52
Phrasals
anında (bir vaziyet) almak
snap into (something)
v.
53
Phrasals
anında (bir moda) girmesini sağlamak
snap into (something)
v.
54
Phrasals
anında (bir vaziyet) aldırmak
snap into (something)
v.
55
Phrasals
anında/o anda uydurmak
vamp up
v.
56
Phrasals
(birini) boş bir anında yakalamak
catch one off
v.
57
Phrasals
(bir şeyden) hızla/anında kalkmak/ayrılmak
tear off of (something)
v.
Phrases
58
Phrases
bir pişmanlık anında
in a fit of remorse
expr.
59
Phrases
tehlike anında
in case of danger
expr.
60
Phrases
zayıf bir anında
in one's weak moment
expr.
61
Phrases
zayıf bir anında
in a weak moment
expr.
62
Phrases
hemen/anında kullanılabilir
close to hand
expr.
63
Phrases
olumsuzluk anında
in the face of adversity
expr.
Colloquial
64
Colloquial
garsonun çalışma anında aynı anda birden fazla kişiye servis yapması
in the weeds
n.
65
Colloquial
düşünmeden anında piyasaya sürülen görüş veya analiz
hot take
n.
66
Colloquial
anında tekrar oynatma
instant replay
n.
67
Colloquial
anında yapıştırılan cevap
static
n.
68
Colloquial
bir şeyi anında bilmek
get something in one
v.
69
Colloquial
anında öldürmek
kill outright
v.
70
Colloquial
anında reddetmek
poopoo
v.
71
Colloquial
ihtiyaç anında başkasının yerine geçmek
pinch-hit
v.
72
Colloquial
(hemen) oracıkta (anında) ölmüş/can vermiş
killed outright
adj.
73
Colloquial
her yere her an anında teslim
instant delivery anywhere anytime
expr.
74
Colloquial
zayıf bir anında
in a moment of weakness
expr.
75
Colloquial
bir zayıflık anında
in a moment of weakness
expr.
76
Colloquial
bir şuursuzluk anında
in a moment of weakness
expr.
77
Colloquial
şuursuz bir anında
in a moment of weakness
expr.
78
Colloquial
güçsüz bir anında
in a moment of weakness
expr.
79
Colloquial
güçsüzlük anında
in a moment of weakness
expr.
Idioms
80
Idioms
anında uygulamaya geçen kişi
a man/woman/person of action
n.
81
Idioms
her zamanki gibi anında tepki verme
knee-jerk reaction
n.
82
Idioms
olay anında düşünememiş/aklına gelmemiş olma
l'esprit de l'escalier (the wit of staircase)
n.
83
Idioms
yarışın son anında arkadan gelip birinciyi geçme
garrison finish
n.
84
Idioms
anında nakit olarak ödeme
cash on the barrel
n.
85
Idioms
anında uygulamaya geçen adam
man of action
n.
86
Idioms
anında ödeme
cash on the nail
n.
87
Idioms
(bir şeye karşı) düşünmeden/anında verilen tepki/cevap
gut reaction (to something)
n.
88
Idioms
anında can ciğer kuzu sarması olmak
get on like a house afire
v.
89
Idioms
birbirine anında kanı kaynamak
get on like a house afire
v.
90
Idioms
anında (bir şeye) adapte olmak/olabilmek
adjust on the fly
v.
91
Idioms
boş bir anında yakalamak
catch one off one's guard
v.
92
Idioms
boş anında yakalamak
catch on the hop
v.
93
Idioms
boş bir anında yakalamak
catch someone on the hop
v.
94
Idioms
boş bir anında yakalamak
catch someone off guard
v.
95
Idioms
bir karara (değerlendirmeden) anında onay vermek
rubber-stamp a decision
v.
96
Idioms
ihtiyaç anında yardım etmeye ve harekete geçmeye hazır olmak
be standing by
v.
97
Idioms
(olumlu anlamda) hızlı düşünüp anında tepki vermek
think on one's feet
v.
98
Idioms
zorluklarla ertelemeden anında mücadele etmek
take the bull by the horns
v.
99
Idioms
yanlış anında yakalamak
catch on the wrong foot
v.
100
Idioms
(hemen) oracıkta (anında) ölmek /can vermek
be killed outright
v.
101
Idioms
anında terk etmek
hop the twig [obsolete]
v.
102
Idioms
anında terk etmek
hop the stick
v.
103
Idioms
(birini/bir şeyi) anında reddetmek
dismiss (someone or something) out of hand
v.
104
Idioms
(birini) anında kovmak
dismiss (someone) out of hand
v.
105
Idioms
anında dönmek/değişmek
turn on a sixpence [uk]
v.
106
Idioms
dikkatsiz/savunmasız bir anında yakalanmak
be caught off (one's) guard
v.
107
Idioms
bir işin en civcivli kısmında/anında olmak
be in the thick of it
v.
108
Idioms
bir işin en civcivli kısmında/anında olmak
be in the thick of things
v.
109
Idioms
anında abayı yakmak
be swept off (one's) feet
v.
110
Idioms
anında vurulmak
be swept off (one's) feet
v.
111
Idioms
(birini) boş bir anında yakalamak
catch (one) napping
v.
112
Idioms
(birini) boş bir anında yakalamak
catch (one) off balance
v.
113
Idioms
(birini) boş bir anında yakalamak
catch (one) off guard
v.
114
Idioms
(birini) boş bir anında yakalamak
catch somebody off (their) guard
v.
115
Idioms
birini boş bir anında yakalamak
take someone off guard
v.
116
Idioms
birini boş bir anında yakalamak
catch/take somebody unawares
v.
117
Idioms
(birini) anında kapının önüne koymak
give (one) the bum's rush
v.
118
Idioms
anında ödemek
pay as (one) goes
v.
119
Idioms
(birini/bir şeyi) anında reddetmek/geri çevirmek
reject (someone or something) out of hand
v.
120
Idioms
düşünmeden/anında reddetmek
reject out of hand
v.
121
Idioms
(olumlu anlamda) hızlı düşünüp anında tepki vermek
think on your feet
v.
122
Idioms
boş bir anında yakalanmış
caught flat-footed
adj.
123
Idioms
boş bir anında yakalanmış
caught unawares
adj.
124
Idioms
çarpma anında
upon impact
adv.
125
Idioms
bir şeyin en civcivli anında
in the heat of the moment
expr.
126
Idioms
bir işin en civcivli anında
in the thick of it
expr.
127
Idioms
bir işin en civcivli anında
in the thick of doing something
expr.
128
Idioms
hemen/anında
in next to no time
expr.
129
Idioms
hemen/anında
in no time at all
expr.
130
Idioms
anında (ödeme)
on the knocker
expr.
131
Idioms
çok mutlu/sevinçli bir anında
in (one's) glory
expr.
132
Idioms
bir şeyin çöküş anında orada olan
in at the death
expr.
133
Idioms
birinin çöküş anında orada olan
in at the death
expr.
134
Idioms
birinin çöküş anında orada olan
in at the finish
expr.
135
Idioms
bir şeyin çöküş anında orada olan
in at the kill
expr.
136
Idioms
bir şeyin çöküş anında orada olan
in on the kill
expr.
137
Idioms
çok mutlu/sevinçli bir anında
in one's glory
expr.
138
Idioms
fırtına öncesi sessizlikte/sessizlik anında
in the calm before the storm
expr.
139
Idioms
fırtınadan önceki sessizlikte/sessizlik anında
in the calm before the storm
expr.
140
Idioms
-in en yoğun anında
in the heat of
expr.
141
Idioms
'-in en civcivli anında
in the heat of
expr.
142
Idioms
'-in en sıcak zamanında/anında
in the heat of
expr.
143
Idioms
(bir işin) en civcivli anında
in the thick of (something)
expr.
144
Idioms
çok mutlu/sevinçli bir anında
in your glory
expr.
Speaking
145
Speaking
ben stres anında voleybol oynarım
I play volleyball when I am in stress
expr.
146
Speaking
ihtiyaç anında
if necessary
expr.
Trade/Economic
147
Trade/Economic
anında öde yöntemi
pay as you go system
n.
148
Trade/Economic
anında teslim ve peşin para ile alınıp satılan mallar piyasası
spot market
n.
149
Trade/Economic
anında teslim döviz kurları
spot rates
n.
150
Trade/Economic
anında teslim döviz alım satım işlemi
spot exchange transaction
n.
151
Trade/Economic
anında kazan kampanyası
instant win campaign
n.
152
Trade/Economic
anında teslim döviz piyasası
spot exchange market
n.
153
Trade/Economic
anında teslim piyasası
spot delivery market
n.
154
Trade/Economic
anında teslim işlemi
spot transaction
n.
155
Trade/Economic
anında işleme yöntemi
on-line processing
n.
156
Trade/Economic
anında teslim sözleşmesi
spot contract
n.
157
Trade/Economic
anında teslim döviz piyasası
spot foreign exchange market
n.
158
Trade/Economic
anında indirim
immediate discount
n.
159
Trade/Economic
anında satınalma
immediate purchase
n.
160
Trade/Economic
anında teslim
spot delivery
n.
161
Trade/Economic
anında teslim
immediate delivery
n.
162
Trade/Economic
anında teslim döviz kuru
spot exchange rate
n.
163
Trade/Economic
anında teslim fiyatı o günkü fiyat
spot rate
n.
164
Trade/Economic
anında teslim kuru
spot exchange rate
n.
165
Trade/Economic
anında üretim
just-in-time production
n.
166
Trade/Economic
bir yabancı paranın vadeli piyasa kurunun anında teslim kurundan daha yüksek olması
forward premium
n.
167
Trade/Economic
gelirin tahakkuku anında vergi kesme
pay-as-you-go system
n.
168
Trade/Economic
kabul anında nakit
cash with acceptance
n.
169
Trade/Economic
menkul kıymet fiyatları hakkında anında bilgi alınabilecek pazarlar
efficient market
n.
170
Trade/Economic
sipariş anında elde bulunması kararlaştırılan stok
safety stock
n.
171
Trade/Economic
sevkiyat anında peşin
cash on shipment
n.
172
Trade/Economic
sevk anında ödeme
cash on shipment
n.
173
Trade/Economic
temerrüt anında riske maruz kredi tutarı
exposure at default
n.
174
Trade/Economic
teslimat anında ödeme
cash on delivery
n.
175
Trade/Economic
ücretin tahakkuku anında vergi kesilmesi
pay as you earn
n.
176
Trade/Economic
vadeli döviz kurlarının anında teslim kurundan prim ya da ıskonto biçiminde ifade edilmesi
swap rate
n.
177
Trade/Economic
yükümlülerden gelirin tahakkuku anında vergi kesmeye dayanan yöntem
pay-as-you-go plan
n.
178
Trade/Economic
taksitle alınan ürün ücretinin satın veya teslim alma anında ödenen kısmına ait
down
adj.
179
Trade/Economic
kriz anında
in time of crisis
expr.
180
Trade/Economic
kriz anında
during a time of crisis
expr.
181
Trade/Economic
kriz anında
in a time of crisis
expr.
Law
182
Law
anında sabıka sorgulama ulusal sistemi
national instant criminal background check system
n.
183
Law
anında sabıka sicil sorgulama ulusal sistemi
national instant criminal background check system
n.
184
Law
failin suç işleme anında var olması gereken zihni durumu
mens rea
n.
185
Law
failin suç işleme anında var olması gereken zihni durumu
guilty mind
n.
186
Law
ölen kimsenin ölüm anında yaptığı beyanlar
dying declaration
n.
187
Law
suçun işlenmesi anında başka yerde olma
alibi
n.
Politics
188
Politics
anında seçim anketi
exit poll
n.
Tourism
189
Tourism
hizmetin karşılanması anında verilen değişim kuponları
coupon
n.
Advertising
190
Advertising
çekim anında ürünün görünür bir noktaya yerleştirilmesi ile izleyicilerin o markaya aşina olmalarının sağlandığı reklam türü
product placement
n.
Technical
191
Technical
anında erişim belleği
immediate-access store
n.
192
Technical
anında adresleme
immediate addressing
n.
193
Technical
anında döküm
snapshot dump
n.
194
Technical
anında erişim
immediate access
n.
195
Technical
anında işlem
immediate processing
n.
196
Technical
anında su ısıtıcısı
instantaneous water heater
n.
197
Technical
anında yardım hattı
hotline
n.
198
Technical
anında yazıcı aygıt
imprinter device
n.
199
Technical
panik fren anında tekerleklerin kilitlenmesini önleyen elektronik sistem
anti blocker system
n.
Computer
200
Computer
anında yardım
online help
n.
201
Computer
anında adresleme
immediate addressing
n.
202
Computer
anında bildirim
push notification
n.
203
Computer
anında durdurma
hard stop
n.
204
Computer
anında erişim
immediate access
n.
205
Computer
anında görüntüleyici
online viewer
n.
206
Computer
anında işlem
immediate processing
n.
207
Computer
anında kayıt
online registration
n.
208
Computer
anında yazıcı aygıt
imprinter device
n.
209
Computer
üzerinden anında ulaşılabilen kaynaklar
online resources
n.
210
Computer
tek başına veya windows ile birlikte çalışabilen anında açılır bir işletim sistemi
hyperspace®
n.
211
Computer
anında durdurmak
hard stop
v.
212
Computer
anında kullanıcı etkileşimi gerektiren
modal
adj.
213
Computer
(anında mesajlaşma programı) i seek you
icq ("i seek you")
abrev.
Informatics
214
Informatics
anında bilgilendirilme
immediate notification
n.
215
Informatics
anında erişim
instantaneous access
n.
216
Informatics
anında yararlanırlık
instantaneous availability
n.
217
Informatics
anında yardım hattı
hotline
n.
218
Informatics
anında durdurmak
hard stop
v.
Telecom
219
Telecom
görüşme anında ani kesilme
hot-cut
n.
Electric
220
Electric
sadece ilk aktivasyon anında çıktı üreten devre
sampling gate
n.
Construction
221
Construction
infilak anında enkazı kuşatmak için kullanılan ağır zincir örgü, kablo veya halat
mat
n.
Automotive
222
Automotive
hava yastığının kaza anında şişmesi, patlaması
airbag deploying
n.
223
Automotive
önden çarpma anında motorlu taşıtlardaki kişilerin korunması
protection of occupants of motor vehicles in the event of a frontal impact
n.
224
Automotive
kaza anında hareketi en aza indiren bir emniyet kemeri türü
inertia-reel seat belt
n.
Transportation
225
Transportation
tehlike anında gemiyi kurtarmak için denize atılan yük
jetsom
n.
Railway
226
Railway
yolcuların çekerek acil durum anında treni durdurabilmesi için bulunan ip veya zincir
communication cord [uk]
n.
Aeronautic
227
Aeronautic
anında okuma
instantaneous readout
n.
228
Aeronautic
tehlike anında uçağı terk etme
abandoning the aircraft
n.
Marine
229
Marine
gözlem anında rüzgar etkisiyle oluşan dalgalar
seas
n.
230
Marine
tehlike anında denize atılan şey
jetsom
n.
231
Marine
(tehlike anında eşyayı) gemiden atmak
jettison
v.
Medical
232
Medical
hastaların acil durum anında tıbbi tedavi tesisine taşınmasında görev alan eğitimli personel
medivac
n.
233
Medical
doğum anında
intranatal
adj.
234
Medical
ölüm anında
perimortem
adj.
235
Medical
ölüm anında
peri-mortem
adj.
236
Medical
nöbet anında
ictal
adj.
Psychology
237
Psychology
anında memnuniyet
instant gratification
n.
Printing
238
Printing
anında fotoğraf baskı makinelerinde kullanılan mürekkepsiz bir basım teknolojisi
zink
n.
Physics
239
Physics
(nükleer santralde) nükleer reaktörü çevresine kaza anında radyoaktif madde salınımını önleyen muhafaza
containment
n.
Biology
240
Biology
döllenme anında
at the instant of conception
expr.
241
Biology
gebe kalma anında
at the instant of conception
expr.
Zoology
242
Zoology
tehlike anında ölü taklidi yapmasıyla bilinen, doğu abd'ye özgü hepçil bir keseli sıçan
common opossum (didelphis marsupialis)
n.
243
Zoology
tehlike anında ölü taklidi yapmasıyla bilinen, doğu abd'ye özgü hepçil bir keseli sıçan
common opossum (didelphis virginiana)
n.
244
Zoology
(hayvanlarda) tehlike anında vücudunun bir parçasını kopararak bırakmak
autotomize
v.
Botanic
245
Botanic
gelişimine çimlenme anında başlayan embriyo
plantule
n.
Linguistics
246
Linguistics
konuşma anında bitmiş (eylem, durum)
perfect
adj.
Philosophy
247
Philosophy
deneyimle anında doğrulanabilen önerme
protocol statement
n.
Environment
248
Environment
anında temizlenme
basic skills decontamination
n.
Military
249
Military
hareketli uçaktan atılan bombanın düştüğü noktanın, bomba atış anında uçağın bulunduğu hizaya olan yatay mesafesi
trail
n.
250
Military
savaş anında siperde kullanılan küçük tekerlekli dar el arabası
trench cart
n.
251
Military
anında bildirme
instantaneous readout
n.
252
Military
anında okuma
instantaneous readout
n.
253
Military
infilak anında görülen parlak flaş
incendiary effect
n.
254
Military
uçuş anında meydana gelen kaza-kırım olayı
accident incident in-flight
n.
255
Military
savaş anında gemide alarm durumu
general quarters
n.
256
Military
savaş anında gemide alarm durumu
battle stations
n.
257
Military
savaş anında gemide alarm durumu
action stations
n.
258
Military
nükleer silahın ani infilak anında ortaya çıkan merkezi parçalanma noktası
zero point
n.
259
Military
(askeri hapishanede) ötesine geçen mahkumların anında kurşuna dizildiği çizgi
dead line
n.
260
Military
hava ile reaksiyona girdiğinde anında patlayan
thermobaric
adj.
261
Military
bombardıman anında
during the bombardment
expr.
Hunting
262
Hunting
patlama anında ortaya çıkan gazın belirli yönlere yöneltilmesini sağlayan çerçeve yapısı
gas ring
n.
Sport
263
Sport
maçın en önemli anında strese yenik düşüp bekleneni veremeyen oyuncu
choker
n.
264
Sport
okçunun atış anında kirişin çarpmaması için göğüs bölgesini koruyan ekipman
chest guard
n.
265
Sport
vurma anında sopayı geri çekerek ve atıcıya doğru dönmeden yavaşça vurmak
drag
v.
Wagering
266
Wagering
golf maçında mevcut bir bahsin iki katı olarak verilen ve bahis anında geçerli olmaya başlayan ek bahis
press
n.
Photography
267
Photography
pozlama anında filmin veya fotoğraf camının üzerinde bulunduğu düzlem
negative photo plate
n.
Printery
268
Printery
baskı anında kağıdın kayması sonucu bulanık veya çift basılmış kısım
slur
n.
Engineering
269
Engineering
anında mühendislik
immediate engineering
n.
Reptiles
270
Reptiles
tehlike anında top halini alan küçük bir orta afrika yılanı
ball python (calabaria reinhardti)
n.
Slang
271
Slang
orgazm anında yüz ifadesi
o face
n.
272
Slang
anında ret
poo-poo
n.
273
Slang
çekim anında kayıt yaparak anında tekrar oynatmayı sağlayan tv kamerası
iso
n.
274
Slang
anında reddetmek
poo-poo
v.
275
Slang
kızgınlık anında karşıdakine çıkışma ifadesi
eat (someone or something)
expr.
Modern Slang
276
Modern Slang
anında müdahil olma
all over it like a monkey on a cupcake
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of anında
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy