Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
ayrılmak
Meanings of
"ayrılmak"
in English Turkish Dictionary : 193 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
ayrılmak
break up
v.
2
Common Usage
ayrılmak
leave
v.
3
Common Usage
ayrılmak
divorce
v.
4
Common Usage
ayrılmak
separate
v.
5
Common Usage
ayrılmak
split
v.
General
6
General
ayrılmak
pull away
v.
7
General
ayrılmak
desist
v.
8
General
ayrılmak
sunder
v.
9
General
ayrılmak
part
v.
10
General
ayrılmak
divorce from
v.
11
General
ayrılmak
got off
v.
12
General
ayrılmak
split off
v.
13
General
ayrılmak
move off
v.
14
General
ayrılmak
dissever
v.
15
General
ayrılmak
lead away from
v.
16
General
ayrılmak
resign
v.
17
General
ayrılmak
break with somebody
v.
18
General
ayrılmak
vacate
v.
19
General
ayrılmak
graduate
v.
20
General
ayrılmak
withdraw from
v.
21
General
ayrılmak
tear oneself away
v.
22
General
ayrılmak
break away
v.
23
General
ayrılmak
walk out of
v.
24
General
ayrılmak
splinter off
v.
25
General
ayrılmak
check out
v.
26
General
ayrılmak
get clear of
v.
27
General
ayrılmak
be separated
v.
28
General
ayrılmak
take one's farewell of
v.
29
General
ayrılmak
wander from
v.
30
General
ayrılmak
split up
v.
31
General
ayrılmak
crack
v.
32
General
ayrılmak
sever
v.
33
General
ayrılmak
diverge
v.
34
General
ayrılmak
disperse
v.
35
General
ayrılmak
break with
v.
36
General
ayrılmak
decamp
v.
37
General
ayrılmak
fall
v.
38
General
ayrılmak
give up
v.
39
General
ayrılmak
stray
v.
40
General
ayrılmak
get
v.
41
General
ayrılmak
revolt
v.
42
General
ayrılmak
deviate
v.
43
General
ayrılmak
get off
v.
44
General
ayrılmak
part from
v.
45
General
ayrılmak
part company
v.
46
General
ayrılmak
divide
v.
47
General
ayrılmak
part with
v.
48
General
ayrılmak
go away
v.
49
General
ayrılmak
parted with someone
v.
50
General
ayrılmak
fork
v.
51
General
ayrılmak
withdraw
v.
52
General
ayrılmak
divaricate
v.
53
General
ayrılmak
walk out
v.
54
General
ayrılmak
defect
v.
55
General
ayrılmak
buzz
v.
56
General
ayrılmak
pull out
v.
57
General
ayrılmak
take leave
v.
58
General
ayrılmak
part company with
v.
59
General
ayrılmak
apostatize
v.
60
General
ayrılmak
dissent
v.
61
General
ayrılmak
differ
v.
62
General
ayrılmak
secede
v.
63
General
ayrılmak
come
v.
64
General
ayrılmak
come unstuck
v.
65
General
ayrılmak
hive off
v.
66
General
ayrılmak
mosey
v.
67
General
ayrılmak
draw away
v.
68
General
ayrılmak
disunite
v.
69
General
ayrılmak
cast
v.
70
General
ayrılmak
go
v.
71
General
ayrılmak
walk off
v.
72
General
ayrılmak
be unstuck
v.
73
General
ayrılmak
fissure
v.
74
General
ayrılmak
draw apart
v.
75
General
ayrılmak
cleave
v.
76
General
ayrılmak
furcate
v.
77
General
ayrılmak
drop out
v.
78
General
ayrılmak
revolt from
v.
79
General
ayrılmak
be off
v.
80
General
ayrılmak
segregate
v.
81
General
ayrılmak
desert
v.
82
General
ayrılmak
cut the painter
v.
83
General
ayrılmak
cut loose
v.
84
General
ayrılmak
detach
v.
85
General
ayrılmak
leave
v.
86
General
ayrılmak
depart
v.
87
General
ayrılmak
quit
v.
88
General
ayrılmak
break apart
v.
89
General
ayrılmak
make departure
v.
90
General
ayrılmak
come away
v.
91
General
ayrılmak
disintegrate
v.
92
General
ayrılmak
differentiate
v.
93
General
ayrılmak
get along
v.
94
General
ayrılmak
get out
v.
95
General
ayrılmak
throw over
v.
96
General
ayrılmak
throw up
v.
97
General
ayrılmak
fly off
v.
98
General
ayrılmak
peel
v.
99
General
ayrılmak
apostatise
v.
100
General
ayrılmak
dirempt
v.
101
General
ayrılmak
twin [scottish]
v.
102
General
ayrılmak
twine [scottish]
v.
103
General
ayrılmak
unhinge
v.
104
General
ayrılmak
unlink
v.
105
General
ayrılmak
unmingle
v.
106
General
ayrılmak
pull
v.
107
General
ayrılmak
vacate
v.
108
General
ayrılmak
unship
v.
109
General
ayrılmak
untwine
v.
110
General
ayrılmak
beleave
v.
111
General
ayrılmak
lete
v.
112
General
ayrılmak
break
v.
113
General
ayrılmak
hike [dialect] [uk]
v.
114
General
ayrılmak
mog
v.
115
General
ayrılmak
move
v.
116
General
ayrılmak
bust
v.
117
General
ayrılmak
gap
v.
118
General
ayrılmak
git [dialect]
v.
119
General
ayrılmak
off
v.
120
General
ayrılmak
roust
v.
121
General
ayrılmak
rout
v.
122
General
ayrılmak
run
v.
123
General
ayrılmak
run off
v.
124
General
ayrılmak
devow [obsolete]
v.
125
General
ayrılmak
disentwine
v.
126
General
ayrılmak
dishaunt
v.
127
General
ayrılmak
disjoin
v.
128
General
ayrılmak
dismiss
v.
129
General
ayrılmak
cut
v.
130
General
ayrılmak
diffind
v.
131
General
ayrılmak
diffract
v.
132
General
ayrılmak
disband [obsolete]
v.
133
General
ayrılmak
discede [obsolete]
v.
134
General
ayrılmak
forego
v.
135
General
ayrılmak
outrive [obsolete]
v.
136
General
ayrılmak
precipitate
v.
137
General
ayrılmak
sejein
v.
138
General
ayrılmak
shove
v.
139
General
ayrılmak
sliver
v.
140
General
ayrılmak
spalt [dialect]
v.
141
General
ayrılmak
stand by
v.
142
General
ayrılmak
subscribe [obsolete]
v.
Phrasals
143
Phrasals
ayrılmak
cut off
v.
144
Phrasals
ayrılmak
dig out
v.
145
Phrasals
ayrılmak
leave out [dialect]
v.
146
Phrasals
ayrılmak
depart with
v.
147
Phrasals
ayrılmak
branch off
v.
148
Phrasals
ayrılmak
pluck away
v.
149
Phrasals
ayrılmak
fall from
v.
150
Phrasals
ayrılmak
go away
v.
151
Phrasals
ayrılmak
split apart
v.
152
Phrasals
ayrılmak
be through
v.
153
Phrasals
ayrılmak
bail out
v.
154
Phrasals
ayrılmak
cash in
v.
155
Phrasals
ayrılmak
break (from)
v.
156
Phrasals
ayrılmak
peel away
v.
157
Phrasals
ayrılmak
shove along
v.
Colloquial
158
Colloquial
ayrılmak
bone out
v.
159
Colloquial
ayrılmak
dust
v.
160
Colloquial
ayrılmak
uncouple
v.
161
Colloquial
ayrılmak
bounce [us]
v.
162
Colloquial
ayrılmak
shuffle off
v.
Idioms
163
Idioms
ayrılmak
be through with
v.
164
Idioms
ayrılmak
pull (up) chocks
v.
165
Idioms
ayrılmak
pull chocks
v.
166
Idioms
ayrılmak
pull up stakes
v.
167
Idioms
ayrılmak
come to life
v.
168
Idioms
ayrılmak
go one's separate ways
v.
169
Idioms
ayrılmak
take one's leave
v.
170
Idioms
ayrılmak
be through with
v.
171
Idioms
ayrılmak
take leave
v.
172
Idioms
ayrılmak
cut bait
v.
173
Idioms
ayrılmak
pull stakes
v.
174
Idioms
ayrılmak
haul off
v.
175
Idioms
ayrılmak
bid adieu
v.
176
Idioms
ayrılmak
break free
v.
177
Idioms
ayrılmak
get going
v.
178
Idioms
ayrılmak
get the push [uk]
v.
179
Idioms
ayrılmak
go your separate ways
v.
Technical
180
Technical
ayrılmak
burst
v.
181
Technical
ayrılmak
disconnect
v.
182
Technical
ayrılmak
leave
v.
183
Technical
ayrılmak
depart
v.
Automotive
184
Automotive
ayrılmak
pull away
v.
Marine
185
Marine
ayrılmak
clear
v.
186
Marine
ayrılmak
sheer off
v.
Archaic
187
Archaic
ayrılmak
pass away
v.
188
Archaic
ayrılmak
avoid
v.
189
Archaic
ayrılmak
discompany
v.
190
Archaic
ayrılmak
shift
v.
Slang
191
Slang
ayrılmak
shag (off)
v.
192
Slang
ayrılmak
butt out
v.
193
Slang
ayrılmak
pull one's freight
v.
Meanings of
"ayrılmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
ayrılmak üzere ayağa kalkma
move
n.
2
General
emekliye ayrılmak
bow out
v.
3
General
ikiye ayrılmak
go into division
v.
4
General
incecik ayrılmak
sliver
v.
5
General
ayrılmak (bağlantı)
become disjoint
v.
6
General
sürüden ayrılmak
go astray
v.
7
General
büyük bir cisimden ayrılmak
segregate
v.
8
General
birbirinden ayrılmak
diverge
v.
9
General
araçla bir yerden ayrılmak
drive off
v.
10
General
otelden ayrılmak
check out
v.
11
General
diğerlerinden ayrılmak
vary from
v.
12
General
ayrılmak (sevdiğinden)
break up
v.
13
General
ayrılmak (asıl konudan)
stray from
v.
14
General
derecelere ayrılmak
graduate
v.
15
General
birbirinden ayrılmak
part company
v.
16
General
işten ayrılmak
leave the job
v.
17
General
asıl konudan ayrılmak
stray from
v.
18
General
parçalara ayrılmak
fall apart
v.
19
General
iki parçaya ayrılmak
shear off
v.
20
General
bağlanıp ayrılmak
engage disengage
v.
21
General
emekliye ayrılmak
step down
v.
22
General
dallara ayrılmak
branch
v.
23
General
ele alınan konudan ayrılmak
wander from the subject at hand
v.
24
General
hiddetle ayrılmak
storm out
v.
25
General
bir yerden ayrılmak
depart from
v.
26
General
ayrılmak (hedeften/fikirden/inançtan)
swerve
v.
27
General
(arılar) oğul halinde kovandan ayrılmak
swarm
v.
28
General
kollara ayrılmak
fork
v.
29
General
konudan ayrılmak
digress
v.
30
General
ayrılmak (gruplara vb)
split up
v.
31
General
bir sınıftan ayrılmak
declass
v.
32
General
ayrılmak (uçak vb)
depart
v.
33
General
ayrılmak (siyasal/dinsel bir örgütten/bir devletten/federasyondan)
secede
v.
34
General
kampı bozup ayrılmak
decamp
v.
35
General
ayrılmak (sevgiliden vb)
leave
v.
36
General
emekliye ayrılmak
retire
v.
37
General
satılık bir şey biri için ayrılmak
be spoken for
v.
38
General
parçalarına ayrılmak
fragmentize
v.
39
General
diğerlerinden ayrılmak
differ from
v.
40
General
sürüden ayrılmak
straggle
v.
41
General
ayrılmak (bir yerden/gruptan)
cut loose from
v.
42
General
kollara ayrılmak
branch
v.
43
General
kollara ayrılmak
branch off
v.
44
General
ikiye ayrılmak
cleave
v.
45
General
hesabını ödeyip ayrılmak (otelden vb)
check out
v.
46
General
ayrılmak (işten)
resign
v.
47
General
parçalara ayrılmak
be shattered
v.
48
General
kol olarak ayrılmak
branch off
v.
49
General
ayrılmak (iş)
retire
v.
50
General
ayrılmak (esas konudan)
wander off
v.
51
General
iki kola ayrılmak
bifurcate
v.
52
General
ayrılmak (üyelikten)
drop out
v.
53
General
ikiye ayrılmak
sever
v.
54
General
bir şirketten ayrılmak
disincorporate
v.
55
General
ayrılmak (bir yerden taşınarak)
take off
v.
56
General
ayrılmak (bir yerden)
cut loose from
v.
57
General
kollara ayrılmak
ramify
v.
58
General
ortaklıktan ayrılmak
leave a partnership
v.
59
General
ortaklıktan ayrılmak
retire from a partnership
v.
60
General
bölgelere ayrılmak
be divided into regions
v.
61
General
ülkesinden ayrılmak
leave one's country
v.
62
General
plandan ayrılmak
abandon the plan
v.
63
General
konudan ayrılmak
wander from the subject
v.
64
General
konudan ayrılmak
wander off
v.
65
General
şirketten ayrılmak
leave the company
v.
66
General
oradan ayrılmak
leave that place
v.
67
General
oradan ayrılmak
leave there
v.
68
General
oradan ayrılmak
depart from there
v.
69
General
kısımlara ayrılmak
be segmented
v.
70
General
kısımlara ayrılmak
be bisected
v.
71
General
kısımlara ayrılmak
be divided
v.
72
General
kısımlara ayrılmak
be separated into sections
v.
73
General
parçalara ayrılmak
break apart
v.
74
General
yayalara ayrılmak
be pedestrianized
v.
75
General
yayalara ayrılmak
be pedestrianised
v.
76
General
yığından ayrılmak
unpile
v.
77
General
bir yerden ayrılmak
make departure
v.
78
General
ofisten ayrılmak
leave the office
v.
79
General
okuldan ayrılmak
leave the school
v.
80
General
kocasından ayrılmak
separate from her husband
v.
81
General
karısından ayrılmak
separate from his wife
v.
82
General
eşinden ayrılmak
separate from one's spouse
v.
83
General
eşinden ayrılmak
get a divorce from
v.
84
General
kocasından ayrılmak
get a divorce from
v.
85
General
eşinden ayrılmak
get divorced
v.
86
General
eşinden ayrılmak
divorce
v.
87
General
kocasından ayrılmak
divorce
v.
88
General
karısından ayrılmak
get a divorce from
v.
89
General
karısından ayrılmak
divorce
v.
90
General
parçalara ayrılmak
break to pieces
v.
91
General
parçalara ayrılmak
chip off
v.
92
General
parçalara ayrılmak
fall to pieces
v.
93
General
evden ayrılmak
leave the house
v.
94
General
izinsiz ayrılmak
take french leave
v.
95
General
-den ayrılmak
break with
v.
96
General
-den ayrılmak
absent from
v.
97
General
dizginleri koparıp -den ayrılmak
cut loose from
v.
98
General
-den ayrılmak
dissent from
v.
99
General
-den ayrılmak
differ from
v.
100
General
-den ayrılmak
dissociate oneself from
v.
101
General
-den ayrılmak
depart from
v.
102
General
-den ayrılmak
part company with
v.
103
General
-den ayrılmak
part from
v.
104
General
-den ayrılmak
vary from
v.
105
General
-e ayrılmak
split
v.
106
General
-den ayrılmak
wander from
v.
107
General
gruplara ayrılmak
group
v.
108
General
gövdeden ayrılmak
disembody
v.
109
General
dolaşarak ayrılmak (bulunması gereken yerden)
stray from
v.
110
General
sevgiliden ayrılmak
break up with the lover
v.
111
General
sevgilisinden ayrılmak
break up with the lover
v.
112
General
istasyondan ayrılmak
pull out
v.
113
General
-den ayrılmak
quit
v.
114
General
işinden ayrılmak
quit one’s job
v.
115
General
doğru yoldan ayrılmak
wander
v.
116
General
yolları ayrılmak
break up
v.
117
General
parçalara ayrılmak
come apart
v.
118
General
erken ayrılmak
leave early
v.
119
General
sahneden ayrılmak
retire from the scene
v.
120
General
üniversiteden ayrılmak
leave the university
v.
121
General
rotadan ayrılmak
turn aside
v.
122
General
görevden ayrılmak
resign
v.
123
General
limandan ayrılmak
leave the port
v.
124
General
malulen emekliye ayrılmak
be retired due to disability
v.
125
General
hızla ayrılmak
leave rapidly
v.
126
General
hızla ayrılmak
leave quickly
v.
127
General
hızla ayrılmak
leave promptly
v.
128
General
hızla ayrılmak
leave swiftly
v.
129
General
maçtan galip ayrılmak
win the game
v.
130
General
maçtan galip ayrılmak
win the match
v.
131
General
(sevgiliden vb) ayrılmak
break up with somebody
v.
132
General
bir yerden ayrılmak
depart from some place
v.
133
General
resmi olarak ayrılmak
separate legally
v.
134
General
bir yere gitmek için ayrılmak
depart for some place
v.
135
General
yasal olarak ayrılmak
separate legally
v.
136
General
gruptan ayrılmak
quit the band
v.
137
General
ülkeden ayrılmak
leave the country
v.
138
General
bir yerden aceleyle ayrılmak
absquatulate
v.
139
General
eşinden ayrılmak
separate from/divorce/split up with one's husband/wife/spouse
v.
140
General
okuldan ayrılmak
drop out of school
v.
141
General
okuldan ayrılmak
drop out
v.
142
General
(birisiyle) vedalaşıp gitmek/ayrılmak
say good-bye to someone and leave
v.
143
General
havadayken ikiye ayrılmak/kopmak
break off mid-air
v.
144
General
bir yerden ayrılmak
quit a place
v.
145
General
bir yerden ayrılmak
leave a place
v.
146
General
moleküllere ayrılmak
dissolve into molecules
v.
147
General
ikiye ayrılmak
split in half
v.
148
General
eşinden ayrılmak
break up
v.
149
General
birbirinden ayrılmak
dissociate
v.
150
General
ortodoks kilisesinden ayrılmak
dissent
v.
151
General
parçalarına ayrılmak
fragmentise
v.
152
General
(askerlikten vb) tazminat ödeyerek ayrılmak
buy yourself out
v.
153
General
gruba ayrılmak
be separated into groups
v.
154
General
küçük parçalara ayırmak/ayrılmak
break up into small pieces
v.
155
General
takımdan ayrılmak
leave the team
v.
156
General
izne ayrılmak
go on leave
v.
157
General
birinden ayrılmak
break up with someone
v.
158
General
görevden ayrılmak
leave the office
v.
159
General
işten ayrılmak
quit work
v.
160
General
gruplara ayrılmak
aggroup
v.
161
General
galip ayrılmak
emerge victorious
v.
162
General
galibeyetle ayrılmak
emerge victorious
v.
163
General
zaferle ayrılmak
emerge victorious
v.
164
General
galip ayrılmak
emerge triumphant
v.
165
General
galibeyetle ayrılmak
emerge triumphant
v.
166
General
zaferle ayrılmak
emerge triumphant
v.
167
General
işten ayrılmak
strike work
v.
168
General
(bir yerden) ayrılmak
walk [obsolete]
v.
169
General
işinden ayrılmak
quit
v.
170
General
bir yerden hızla ayrılmak
jump
v.
171
General
oturduğu çevresinden ayrılmak
unroot
v.
172
General
tabakalara ayrılmak
layer
v.
173
General
katmanlara ayrılmak
layer
v.
174
General
dört dala ayrılmak
quadrifurcated
v.
175
General
bir yerden ayrılmak
check out
v.
176
General
haber vermeden ayrılmak
blanch
v.
177
General
birinden ayrılmak
break
v.
178
General
(dikiş, oluk veya eklemde) katlanmak, bükülmek veya ayrılmak
break
v.
179
General
aceleyle ayrılmak
breeze
v.
180
General
(ulus) gruplara ayrılmak
rend
v.
181
General
kavga edip ayrılmak
bust up
v.
182
General
(dernek veya katılım alanından) ayrılmak
depart
v.
183
General
(bir yerden) ayrılmak
chuck [south africa]
v.
184
General
resmi şekilde ayrılmak
congee [dialect]
v.
185
General
rotadan ayrılmak
deturn [obsolete]
v.
186
General
sıradan ayrılmak
dismiss
v.
187
General
parçalara ayrılmak
disshiver
v.
188
General
rotadan ayrılmak
disturn
v.
189
General
aceleyle ayrılmak
cut
v.
190
General
bir anda ayrılmak
pike
v.
191
General
lor ve peynir altı suyuna ayrılmak
curd
v.
192
General
(gruptan, oluşumdan) ayrılmak
peel (off)
v.
193
General
küçük parçalara ayrılmak
corrade
v.
194
General
kümeden ayrılmak
disaggregate
v.
195
General
kitleden ayrılmak
disaggregate
v.
196
General
parçalara ayrılmak
disassemble
v.
197
General
kamptan ayrılmak
discamp [obsolete]
v.
198
General
aniden ayrılmak
plump
v.
199
General
parçalarına ayrılmak
section
v.
200
General
başçık veya kabuktan ayrılmak
shell
v.
201
General
apar topar ayrılmak
skirr
v.
202
General
apar topar ayrılmak
scur
v.
203
General
apar topar ayrılmak
skive [dialect]
v.
204
General
apar topar ayrılmak
put
v.
205
General
parçalara ayrılmak
spall
v.
Phrasals
206
Phrasals
bir yerden zorla/istemeyerek ayrılmak
tear (oneself) away (from someone or something)
v.
207
Phrasals
hızla ayrılmak
tear away
v.
208
Phrasals
farklı dallara ayrılmak
branch off
v.
209
Phrasals
çiftler halinde bir yerden ayrılmak
pair off
v.
210
Phrasals
çekilerek ayrılmak
pull apart
v.
211
Phrasals
(gemi) limandan ayrılmak
put forth
v.
212
Phrasals
evden ayrılmak
run away
v.
213
Phrasals
görevden ayrılmak
step aside
v.
214
Phrasals
parçalara ayrılmak
pull apart
v.
215
Phrasals
aniden bulunduğu yerden ayrılmak
burst out
v.
216
Phrasals
aniden bulunduğu yerden ayrılmak
burst out (of something)
v.
217
Phrasals
aceleyle ayrılmak
zoom off
v.
218
Phrasals
aceleyle ayrılmak
hurry away
v.
219
Phrasals
aceleyle ayrılmak
hurry off
v.
220
Phrasals
aceleyle ayrılmak/gitmek
bustle off
v.
221
Phrasals
bir yere gitme için (bir yerden) ayrılmak
leave for some place
v.
222
Phrasals
bir şeyden ayrılmak
split off from
v.
223
Phrasals
birinden ayrılmak
split up (with someone)
v.
224
Phrasals
bir yerden hareket etmek/ayrılmak
leave from some place
v.
225
Phrasals
bir yerden aceleyle çıkmak/ayrılmak
rush off from
v.
226
Phrasals
hesabı keserek ayrılmak
check out of
v.
227
Phrasals
hızla ayrılmak
light out
v.
228
Phrasals
hızla ayrılmak
light out of
v.
229
Phrasals
emekliye ayrılmak
bow out of something
v.
230
Phrasals
kimseye haber vermeden işten ayrılmak
quit on someone
v.
231
Phrasals
küçük parçalara ayrılmak
chip away
v.
232
Phrasals
küçük parçalara ayrılmak
crumble something up
v.
233
Phrasals
konudan ayrılmak
digress from something
v.
234
Phrasals
küçük parçalara ayrılmak
crumble away
v.
235
Phrasals
küçük parçalara ayrılmak
crumble up
v.
236
Phrasals
sürüden ayrılmak
stand out
v.
237
Phrasals
-den ayrılmak
separate off from something
v.
238
Phrasals
(at veya bisiklikte vb.) bir yerden ayrılmak
ride away
v.
239
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
split up with
v.
240
Phrasals
(belli bir ücretle) emekliye ayrılmak
retire on something
v.
241
Phrasals
(bir yerden) ayrılmak
tear out of
v.
242
Phrasals
(bir yerden) biri ile gitmek/ayrılmak/çıkmak
leave with someone
v.
243
Phrasals
(bir yerden başka bir yer) için ayrılmak
desert (someone or something) for (someone or something)
v.
244
Phrasals
(bir yerden başka bir yer) için ayrılmak
desert (someone or something) to (someone or something)
v.
245
Phrasals
ikili gruplara ayrılmak
double up
v.
246
Phrasals
kategoriye ayrılmak
fall in
v.
247
Phrasals
gruba ayrılmak
fall in
v.
248
Phrasals
-e ayrılmak
fall in
v.
249
Phrasals
kategoriye ayrılmak
fall into
v.
250
Phrasals
gruba ayrılmak
fall into
v.
251
Phrasals
-e ayrılmak
fall into
v.
252
Phrasals
ikiye ayrılmak
fork out
v.
253
Phrasals
başka bir kola ayrılmak
fork out
v.
254
Phrasals
gruptan ayrılmak
peel off
v.
255
Phrasals
gruptan ayrılmak
peel off
v.
256
Phrasals
bir yerden ayrılmak
proceed from
v.
257
Phrasals
bir yerden ayrılmak
proceed from
v.
258
Phrasals
(bir konuda) ayrılmak
differ about (something)
v.
259
Phrasals
(bir konuda) ayrılmak
differ on (something)
v.
260
Phrasals
kimseye görünmeden ayrılmak
slip out
v.
261
Phrasals
bir yerden ayrılmak
go out
v.
262
Phrasals
tekerlekli bir araçla ayrılmak
wheel out
v.
263
Phrasals
apar topar ayrılmak
jet off
v.
264
Phrasals
(biriyle) ayrılmak
split with (one)
v.
265
Phrasals
apar topar ayrılmak
beetle off
v.
266
Phrasals
tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) ayrılmak
wheel out of (something or some place)
v.
267
Phrasals
hızla ayrılmak
speed off
v.
268
Phrasals
bir hışımla çıkmak/ayrılmak
speed off
v.
269
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
peel off from (someone or something)
v.
270
Phrasals
(birinden) ayrılmak
bail on (one)
v.
271
Phrasals
birinden ayrılmak
bail on someone
v.
272
Phrasals
(birinden) ayrılmak
bail out on (one)
v.
273
Phrasals
(bir şeyden) kollara ayrılmak
branch off (from something)
v.
274
Phrasals
(bir şeyden) farklı dallara ayrılmak
branch off (from something)
v.
275
Phrasals
(bir şeye) ayrılmak
branch out (into something)
v.
276
Phrasals
dallanarak (bir şeye) ayrılmak
branch out (into something)
v.
277
Phrasals
yeni yollara/bölümlere ayrılmak
branch out (into something)
v.
278
Phrasals
ana yoldan ayrılmak
branch off
v.
279
Phrasals
ana yoldan patikaya ayrılmak
branch off
v.
280
Phrasals
(bir şeylere) ayrılmak
break (up) (into something)
v.
281
Phrasals
kırılıp (bir şeylere) ayrılmak
break (up) (into something)
v.
282
Phrasals
küçük parçalara ayrılmak
break (up) (into something)
v.
283
Phrasals
toplanıp kamp alanından ayrılmak
break camp
v.
284
Phrasals
(biriyle) ayrılmak
break off (with someone)
v.
285
Phrasals
(birinden) ayrılmak
break off (with someone)
v.
286
Phrasals
(biriyle) ayrılmak
break with someone
v.
287
Phrasals
(birinden) ayrılmak
break with someone
v.
288
Phrasals
birinden ayrılmak
break someone up
v.
289
Phrasals
(birinden) ayrılmak
break up with (one)
v.
290
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
break with (someone or something)
v.
291
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) aniden ayrılmak
burst out of (somewhere or something)
v.
292
Phrasals
(rıhtımdan/iskeleden) ayrılmak
cast off (from something)
v.
293
Phrasals
otel odasından ayrılmak
check out from (something)
v.
294
Phrasals
otel odasından ayrılmak
check out of (something)
v.
295
Phrasals
(bir yerden) ayrılmak
clear off (of some place)
v.
296
Phrasals
(bir yerden) ayrılmak
clear out (of some place)
v.
297
Phrasals
(bir dinden) ayrılmak
convert from (something)
v.
298
Phrasals
dizginleri koparıp'-den ayrılmak
cut from
v.
299
Phrasals
için ayrılmak
desert for
v.
300
Phrasals
için ayrılmak
desert to
v.
301
Phrasals
(bir konuda) ayrılmak
differ about
v.
302
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
differ from (someone or something)
v.
303
Phrasals
-den ayrılmak
differentiate from
v.
304
Phrasals
konudan ayrılmak
digress from
v.
305
Phrasals
(bir şeyden) ayrılmak
diverge from (something)
v.
306
Phrasals
sessizce ayrılmak
ease out
v.
307
Phrasals
tantana çıkarmadan ayrılmak
ease out
v.
308
Phrasals
sessiz sedasız bırakmak/ayrılmak
ease out
v.
309
Phrasals
sakince ayrılmak
ease out
v.
310
Phrasals
sessizce ayrılmak
ease on out
v.
311
Phrasals
tantana çıkarmadan ayrılmak
ease on out
v.
312
Phrasals
sessiz sedasız bırakmak/ayrılmak
ease on out
v.
313
Phrasals
sakince ayrılmak
ease on out
v.
314
Phrasals
(birinden/bir şeyden) yavaş yavaş ayrılmak
ease away (from someone or something)
v.
315
Phrasals
(bir yerden) ayrılmak/dağılmak
fan out (from some place)
v.
316
Phrasals
konuşmadan ayrılmak
log off
v.
317
Phrasals
görüşmeden ayrılmak
log off
v.
318
Phrasals
(bölge veya aktiviteden) ayrılmak
ride off
v.
319
Phrasals
geri dönmemek üzere ayrılmak
ride off
v.
320
Phrasals
(bir yerden ayrılmak üzere) yola çıkmak
ride off
v.
321
Phrasals
(bir yerden uçakla) gitmek/ayrılmak
fly from (something)
v.
322
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) acilen ayrılmak/yola çıkmak
fly off with (someone or something)
v.
323
Phrasals
'-den hemen ayrılmak
fly out
v.
324
Phrasals
(bir yerden) hemen ayrılmak
fly out of (some place)
v.
325
Phrasals
(birini) istifa etmek/pozisyonundan ayrılmak zorunda bırakmak
force (someone) out of (something)
v.
326
Phrasals
başka yöne ayrılmak
fork off
v.
327
Phrasals
ikiye ayrılmak
fork off
v.
328
Phrasals
başka bir kola ayrılmak
fork off
v.
329
Phrasals
(ordudan) para vererek ayrılmak
buy out
v.
330
Phrasals
sahneden ayrılmak
go off
v.
331
Phrasals
aceleyle ayrılmak
rush away
v.
332
Phrasals
aceleyle ayrılmak
rush off
v.
333
Phrasals
(bir şeyden/yerden) ayrılmak
get out of (something)
v.
334
Phrasals
gözleri ayrılmak
glaze up
v.
335
Phrasals
(bir yerden) usulca/dikkatlice çıkmak/ayrılmak
nose out (of something)
v.
336
Phrasals
ile gitmek/ayrılmak/çıkmak
leave with
v.
337
Phrasals
'-den usulca/dikkatlice çıkmak/ayrılmak
nose out of
v.
338
Phrasals
-den dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak
part over
v.
339
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
part with (someone or something)
v.
340
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) ayrılmak
part with (someone or something)
v.
341
Phrasals
birden işten ayrılmak
quit on (one)
v.
342
Phrasals
(biri/bir şey) yüzünden işten ayrılmak
quit over (someone or something)
v.
343
Phrasals
(belli bir ücretle) emekliye ayrılmak
retire on
v.
344
Phrasals
(belli bir ücretle) emekliye ayrılmak
retire on (some amount of money)
v.
345
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) ayrılmak
secede from (something or some place)
v.
346
Phrasals
-den ayrılmak
separate from
v.
347
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayrılmak/kopmak
separate from (someone or something)
v.
348
Phrasals
daha küçük (gruplara/parçalara) ayrılmak/bölünmek
separate into (something)
v.
349
Phrasals
-den ayrılmak
separate off
v.
350
Phrasals
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
separate off (from someone or something)
v.
351
Phrasals
-den ayrılmak
separate off from
v.
352
Phrasals
-den ayrılmak
separate out of
v.
353
Phrasals
(bir şeyden) ayrılmak
separate out of (something)
v.
354
Phrasals
(dijital bir hesaptan/ağdan) ayrılmak
sign out of (something or some place)
v.
355
Phrasals
(bir şeyden) kırılıp ayrılmak
splinter off (from something)
v.
356
Phrasals
(bir şeyden) ayrılmak
splinter off (from something)
v.
357
Phrasals
(bir şeyden) kırılıp ayrılmak
splinter off (of) (something)
v.
358
Phrasals
parçalara/gruplara ayrılmak
splinter up
v.
359
Phrasals
-e ayrılmak
split in
v.
360
Phrasals
(tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
split in (number or fraction)
v.
361
Phrasals
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
split in (number or fraction)
v.
362
Phrasals
(tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
split into (number or fraction)
v.
363
Phrasals
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
split into (number or fraction)
v.
364
Phrasals
ile ayrılmak
split with
v.
365
Phrasals
-den akın akın gitmek/çıkmak/ayrılmak
stampede out
v.
366
Phrasals
-den güruh halinde gitmek/çıkmak/ayrılmak
stampede out
v.
367
Phrasals
(bir yerden) akın akın gitmek/çıkmak/ayrılmak
stampede out of (some place)
v.
368
Phrasals
(bir yerden) güruh halinde gitmek/çıkmak/ayrılmak
stampede out of (some place)
v.
369
Phrasals
(buharlı bir araç) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak
steam out
v.
370
Phrasals
öfkeyle/bir hışımla oradan ayrılmak
steam out
v.
371
Phrasals
(buharlı bir araç bir şeyden/bir yerden) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak
steam out of (something or some place)
v.
372
Phrasals
öfkeyle/bir hışımla (bir şeyden/bir yerden) ayrılmak
steam out of (something or some place)
v.
373
Phrasals
(bir yerden) hiddetle ayrılmak
storm out of (some place)
v.
374
Phrasals
(daha küçük parçalara) ayrılmak
subdivide into (something)
v.
375
Phrasals
(alt bölümlere) ayrılmak
subdivide into (something)
v.
376
Phrasals
(alt sınıflara) ayrılmak
subdivide into (something)
v.
377
Phrasals
(bir şeyden) hızla/anında kalkmak/ayrılmak
tear off of (something)
v.
378
Phrasals
-den güruh halinde çıkmak/ayrılmak
throng out
v.
379
Phrasals
'-den kalabalık halde çıkmak/ayrılmak
throng out
v.
380
Phrasals
(bir yerden) güruh halinde çıkmak/ayrılmak
throng out of (some place)
v.
381
Phrasals
(bir yerden) kalabalık halde çıkmak/ayrılmak
throng out of (some place)
v.
382
Phrasals
birer ikişer çıkmak/ayrılmak
trickle out (of something)
v.
383
Phrasals
(bir şeyden/bir yerden) birer ikişer çıkmak/ayrılmak
trickle out (of something or some place)
v.
384
Phrasals
(hedeften, fikirden, inançtan) ayrılmak/sapmak
veer off (of) (something)
v.
385
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmak
wander away (from someone or something)
v.
386
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmak
wander from (someone or something)
v.
387
Phrasals
(bir öğretiden, ideolojiden, prensipten) uzaklaşmak/ayrılmak
wander from (someone or something)
v.
388
Phrasals
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmak
wander off (from someone or something)
v.
389
Phrasals
ayrılmak istemek
want out
v.
390
Phrasals
(bir şeyden) ayrılmak
withdraw from (something)
v.
391
Phrasals
ana gruptan ayrılmak
peel away
v.
392
Phrasals
esas bölümden ayrılmak
peel away
v.
Phrases
393
Phrases
senden ayrılmak o kadar zor ki
it's so hard to leave you
expr.
Colloquial
394
Colloquial
çalıştığı şirketten ayrılmak üzere olan bir çalışanın çalışmadan maaş aldığı dönem
gardening leave [uk]
n.
395
Colloquial
taşrada gezmek için arabayla yoldan ayrılmak
boon
v.
396
Colloquial
ayrılmak üzere olmak
be on the rocks
v.
397
Colloquial
doğru yoldan ayrılmak
go astray
v.
398
Colloquial
işten ayrılmak
hang up one's boots
v.
399
Colloquial
temelli/geri dönmemek üzere ayrılmak
leave for good
v.
400
Colloquial
erken ayrılmak
sag off [uk]
v.
401
Colloquial
sıradan ayrılmak
break rank
v.
402
Colloquial
sıradan ayrılmak
break ranks
v.
403
Colloquial
(toplantıdan veda etmeden ayrılmak
ghost
v.
404
Colloquial
(bir şeyden/yerden) ayrılmak
get outta (something)
v.
405
Colloquial
birden ayrılmak/çıkıp gitmek
peace out
v.
406
Colloquial
(bir yerden) çıkmak/ayrılmak
quit (some place)
v.
407
Colloquial
acele ile ayrılmak
cut along [uk]
v.
408
Colloquial
arkasını dönüp bir şey yapmak (gitmek, ayrılmak)
turn round and do something [brit]
expr.
409
Colloquial
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has to push off
expr.
410
Colloquial
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has to run along
expr.
Idioms
411
Idioms
(sevgililer) ayrılmak
call it quits
v.
412
Idioms
işten/görevden ayrılmak
apply for chiltern hundreds
v.
413
Idioms
ayrılmak ya da ayrılmaya hazırlanmak
hoist the blue peter
v.
414
Idioms
iyi ki (bir şeyden veya kişiden) ayrılmak
be well out of (something)
v.
415
Idioms
iyi ki (bir şeyden veya kişiden) ayrılmak
be well out of
v.
416
Idioms
tartışmalı ayrılmak/boşanmak
part brass rags with (one)
v.
417
Idioms
kavgalı ayrılmak/boşanmak
part brass rags with (one)
v.
418
Idioms
tartışarak ayrılmak/boşanmak
part brass rags with (one)
v.
419
Idioms
kavga ederek ayrılmak/boşanmak
part brass rags with (one)
v.
420
Idioms
tartışmalı ayrılmak/boşanmak
part brass rags with
v.
421
Idioms
kavgalı ayrılmak/boşanmak
part brass rags with
v.
422
Idioms
tartışarak ayrılmak/boşanmak
part brass rags with
v.
423
Idioms
kavga ederek ayrılmak/boşanmak
part brass rags with
v.
424
Idioms
bir toplantıdan ayrılmak
cash (one's) chips in
v.
425
Idioms
bir şeyden dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak
part over something
v.
426
Idioms
bir bütün halinde ayrılmak
leave in a body
v.
427
Idioms
haber vermeden işten ayrılmak
take french leave
v.
428
Idioms
gitmek/ayrılmak
hit the trail
v.
429
Idioms
evden ayrılmak
fly the nest
v.
430
Idioms
gelenekten ayrılmak
break with tradition
v.
431
Idioms
evden ayrılmak
leave the nest
v.
432
Idioms
izinsiz ayrılmak
take french leave
v.
433
Idioms
küçük parçalara ayrılmak
crumble away
v.
434
Idioms
konudan ayrılmak
get off the point
v.
435
Idioms
toplu halde ayrılmak
leave in a body
v.
436
Idioms
telaşla ayrılmak/çıkmak
light out for some place
v.
437
Idioms
telaşla ayrılmak/çıkmak
cut out for some place
v.
438
Idioms
(bir yerden) gitmek/ayrılmak
make a move
v.
439
Idioms
(soğuk/tehlikeli) bir yerden ayrılmak
beat a retreat
v.
440
Idioms
(birisiyle) vedalaşıp gitmek/ayrılmak
take one's leave of someone
v.
441
Idioms
(söylenenden) erken ayrılmak
leave ahead of time
v.
442
Idioms
(bir yerden) ayrılmak
take leave of somewhere
v.
443
Idioms
(arkadaş vb) ayrılmak
grow away from
v.
444
Idioms
(rahat bir yerden) kalıcı olarak göç etmek/ayrılmak
pull up roots
v.
445
Idioms
bir yerden ayrılmak
cut a path
v.
446
Idioms
(anlaşamayan taraflar) ikiye bölünmek/ayrılmak
split something down the middle
v.
447
Idioms
iki karşıt gruba ayrılmak/bölünmek
split something down the middle
v.
448
Idioms
(birinin) karşısından ayrılmak
get out of (one's) face
v.
449
Idioms
bu dünyadan ayrılmak
depart from this world
v.
450
Idioms
sıkıcı/iç bayıcı bir yerden ayrılmak
get out of this popsicle stand
v.
451
Idioms
(birinden) ayrılmak
give (one) the shove [uk/australia]
v.
452
Idioms
yedeğe ayrılmak
go spare [uk]
v.
453
Idioms
gözü ayrılmak
go wide
v.
454
Idioms
işten ayrılmak/çıkmak
hang up (one's) hatchet
v.
455
Idioms
görevden istifa etmek/ayrılmak
send in your papers
v.
456
Idioms
hesabı ödemeden ayrılmak
shoot the moon
v.
457
Idioms
seçimden/yarıştan ayrılmak
bow out of the running
v.
458
Idioms
işten ayrılmak
pull the pin [us]
v.
459
Idioms
emekliye ayrılmak
pull the pin [us]
v.
460
Idioms
kamptan/kamp yerinden ayrılmak
pull up stumps [uk/australia]
v.
461
Idioms
kampı toplayıp ayrılmak/gitmek
pull up stumps [uk/australia]
v.
462
Idioms
bir yerden aniden ayrılmak
be off like a prom dress (in may)
v.
463
Idioms
bir yerden ayrılmak üzere olmak
be on the way out
v.
464
Idioms
emekliye ayrılmak zorunda bırakılmak
be put out to grass
v.
465
Idioms
(bir şeyden) ayrılmak/vazgeçmek
bid (something) adieu
v.
466
Idioms
-den ayrılmak
bid adieu to
v.
467
Idioms
(bir şeyden) ayrılmak/sıyrılmak
break loose from (something)
v.
468
Idioms
birinden/bir şeyden ayrılmak
break/cut/tear loose from somebody/something
v.
469
Idioms
emekliye ayrılmak
call it a day
v.
470
Idioms
işten ayrılmak
call it quits
v.
471
Idioms
bir topluluktan çıkmak/ayrılmak
cash in chips
v.
472
Idioms
(birini) istifa etmek/pozisyonundan ayrılmak zorunda bırakmak
force (one) out of office
v.
473
Idioms
karşısından ayrılmak
get out of face
v.
474
Idioms
(birinden) ayrılmak
give (one) the boot
v.
475
Idioms
(birinden) ayrılmak
give (one) the push [uk/australia]
v.
476
Idioms
işten ayrılmak
hang up your boots
v.
477
Idioms
ayrılmak zorunda olmak
have to be moving along
v.
478
Idioms
kaçmak/gitmek/ayrılmak zorunda olmak
have to run along
v.
479
Idioms
(biriyle) öpüşüp ayrılmak
kiss (someone) goodbye
v.
480
Idioms
(biriyle) öpüşüp ayrılmak
kiss goodbye to (someone)
v.
481
Idioms
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
take leave of (someone or something)
v.
482
Idioms
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
wash (one's) hands of (someone or something)
v.
483
Idioms
işten ayrılmak
snatch one's time
v.
484
Idioms
(sporda) emekliye ayrılmak
hang up one's spikes
v.
485
Idioms
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has got to be shoving off
expr.
486
Idioms
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has got to push off
expr.
487
Idioms
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has got to shove off
expr.
488
Idioms
'-den ayrılmak üzere
not long for
expr.
489
Idioms
işten çıkmak/ayrılmak
turn in (one's) badge
Speaking
490
Speaking
kaçmak/gitmek/ayrılmak zorundayım
I have to run along
expr.
491
Speaking
senden ayrılmak istemiyorum
I don't want to break up with you
expr.
Trade/Economic
492
Trade/Economic
emekliye ayrılmak
retire
v.
493
Trade/Economic
görevden ayrılmak
retire from office
v.
494
Trade/Economic
görevden ayrılmak
retire
v.
495
Trade/Economic
görevden ayrılmak
secede
v.
496
Trade/Economic
işten ayrılmak
quit job
v.
497
Trade/Economic
ortaklıktan ayrılmak
withdraw from partnership
v.
498
Trade/Economic
yaş haddinden emekliye ayrılmak
be retired of the age magrin
v.
499
Trade/Economic
yaş haddinden emekliye ayrılmak
be retired on age grounds
v.
500
Trade/Economic
ücretsiz izne ayrılmak
take unpaid leave
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ayrılmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy