English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | babysit with (someone) v. | birinin çocuğuna/çocuklarına bakmak |
Phrasals | babysit with (someone) v. | birinin çocuğuna/çocuklarına göz kulak olmak |
Phrasals | babysit with (someone) v. | birinin çocuğuna/çocuklarına bakıcılık yapmak |
Phrasals | babysit with (someone) v. | (biriyle) beraber birinin çocuğuna/çocuklarına bakmak |
Phrasals | babysit with (someone) v. | (biriyle) beraber birinin çocuğuna/çocuklarına göz kulak olmak |
Phrasals | babysit with (someone) v. | (biriyle) beraber birinin çocuğuna/çocuklarına bakıcılık yapmak |
Phrasals | babysit with (someone) v. | (biriyle) bakıcılık yapmak |
Phrasals | babysit with (someone) v. | (birinin) yanında bakıcılık yapmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | babysit with (someone or something) v. | (birine/bir şeye) bakmak |
Phrasals | babysit with (someone or something) v. | (birine/bir şeye) göz kulak olmak |
Phrasals | babysit with (someone or something) v. | (birine/bir şeye) bakıcılık yapmak |
Phrasals | babysit with (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) gözlemlemek |
Phrasals | babysit with (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) kontrol etmek |
Phrasals | babysit (with) someone v. | çocuğa/çocuklara bakmak |
Phrasals | babysit (with) someone v. | çocuğa/çocuklara göz kulak olmak |
Phrasals | babysit (with) someone v. | çocuğa/çocuklara bakıcılık yapmak |