başarısızlık - Turkish English Dictionary
History

başarısızlık



Meanings of "başarısızlık" in English Turkish Dictionary : 80 result(s)

Turkish English
Common Usage
başarısızlık failure n.
General
başarısızlık balk n.
başarısızlık fizzle n.
başarısızlık throwback n.
başarısızlık washout n.
başarısızlık frost n.
başarısızlık ineffectualness n.
başarısızlık fail n.
başarısızlık setback n.
başarısızlık cropper n.
başarısızlık abortiveness n.
başarısızlık fiasco n.
başarısızlık bomb n.
başarısızlık bankruptcy n.
başarısızlık baulk n.
başarısızlık flivver n.
başarısızlık defeat n.
başarısızlık parapraxis n.
başarısızlık fruitlessness n.
başarısızlık ineffectiveness n.
başarısızlık reverse n.
başarısızlık dud n.
başarısızlık abortion n.
başarısızlık collapse n.
başarısızlık failing n.
başarısızlık bust n.
başarısızlık futileness n.
başarısızlık rebuff n.
başarısızlık miss n.
başarısızlık unsuccess n.
başarısızlık flop n.
başarısızlık inefficacy n.
başarısızlık failure n.
başarısızlık miscarriage n.
başarısızlık defailment n.
başarısızlık catastrophe n.
başarısızlık nonaccomplishment n.
başarısızlık nonachievement n.
başarısızlık non-achievement n.
başarısızlık nonsuccess n.
başarısızlık naught n.
başarısızlık unaccomplishment n.
başarısızlık unsuccessfulness n.
başarısızlık black eye n.
başarısızlık wipeout n.
başarısızlık bomb n.
başarısızlık failance [obsolete] n.
başarısızlık missuccess n.
başarısızlık heart attack n.
başarısızlık clunker n.
başarısızlık the dumper n.
başarısızlık flummox n.
başarısızlık successlessness n.
başarısızlık naught pron.
Colloquial
başarısızlık the dumper [usa] n.
başarısızlık blow-up n.
başarısızlık fizzle n.
başarısızlık brick n.
başarısızlık washout n.
başarısızlık wipe-out n.
başarısızlık blowup n.
başarısızlık brick n.
başarısızlık no go expr.
Idioms
başarısızlık a busted flush n.
başarısızlık the kiss of death n.
başarısızlık a goose egg n.
başarısızlık goose egg n.
başarısızlık small time n.
Technical
başarısızlık defection n.
başarısızlık failure n.
Linguistics
başarısızlık failure n.
Archaic
başarısızlık insuccess n.
başarısızlık foil n.
Slang
başarısızlık comedown n.
başarısızlık clinker n.
başarısızlık bummer n.
başarısızlık brodie n.
başarısızlık packet [uk] n.
başarısızlık dog n.
başarısızlık stink bomb n.

Meanings of "başarısızlık" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

Turkish English
General
geçici başarısızlık eclipse n.
geçici başarısızlık setback n.
ticari başarısızlık business failure n.
geçici başarısızlık temporary failure n.
başarısızlık analizi failure analysis n.
başarısızlık çözümlemesi failure analysis n.
başarısızlık öyküsü failure story n.
aniden iyileşme (hastalık, başarısızlık vb.) rally n.
sürekli başarısızlık bleeding n.
başarısızlık döngüsü bleeding n.
ani başarısızlık mucker n.
şiddetli başarısızlık mucker n.
makam veya itibar kaybıyla sonuçlanan başarısızlık ruination n.
ciddi başarısızlık severe failure n.
başarısızlık korkusu duymak look to one's laurels v.
başarısızlık olarak belirtmek miss v.
başarısızlık ihtimali bulunmayan fail-safe adj.
başarısızlık, tükenmişlik veya mahvoluşun eşiğinde on one's last legs adv.
Phrasals
birini başarısızlık yüzünden okuldan atmak fail someone on something v.
birden fazla seçeneğe yatırım yaparak başarısızlık olasılığını en aza indirmek hedge against something v.
Phrases
başarısızlık durumunda in the event of failure adv.
mücadelede hayal kırıklığı ya da başarısızlık gibi pek çok şeyle karşılaşma olasılığını anlatan deyiş c'est la guerre [french] interj.
Proverb
fazla gurur başarısızlık getirir pride goes before a fall
fazla gurur başarısızlık getirir pride goeth before a fall
fazla gurur başarısızlık getirir pride comes before a fall
başarısızlık sonunda başarıyı getirir failure teaches success
başarıyı sahiplenen çoktur; başarısızlık ise yetimdir success has many fathers; failure is an orphan
başarının ana babası çoktur, başarısızlık ise yetimdir success has many fathers; failure is an orphan
fazla gurur başarısızlık/yenilgi getirir pride cometh before a fall
fazla özgüven başarısızlık getirir pride cometh before a fall
fazla gurur başarısızlık/yenilgi getirir pride cometh before the fall
fazla özgüven başarısızlık getirir pride cometh before the fall
hazırlanmamak, başarısızlık için hazırlık yapmak demektir he who fails to prepare prepares to fail
fazla özgüven başarısızlık getirir pride comes before a fall
fazla özgüven başarısızlık getirir pride comes before the fall
fazla özgüven başarısızlık getirir pride goes before a fall
fazla özgüven başarısızlık getirir pride goes before the fall
fazla özgüven başarısızlık getirir pride goeth before a fall
fazla özgüven başarısızlık getirir pride goeth before the fall
Colloquial
yıkıcı başarısızlık sucker punch n.
(sporda) beklenilenden uzun zamandır süregelen başarısızlık drought n.
(sporda) beklenilenden uzun zamandır süregelen başarısızlık drouth n.
tam başarısızlık foldup n.
başarıyla başarısızlık arasında gidip gelmek be up and down v.
Idioms
başarısızlık abidesi abysmal failure n.
tam bir başarısızlık örneği all about the flops n.
tam bir başarısızlık/fiyasko a real flop n.
(başarısızlık endişesi ile dökülen) soğuk ter flop sweat n.
derin bir başarısızlık abysmal failure n.
tam bir başarısızlık örneği abysmal failure n.
utanç verici başarısızlık kick in the rear n.
utanç verici başarısızlık kick in the seat of the pants n.
tam bir başarısızlık a dead loss n.
başarısızlık göstergesi black mark n.
birden fazla seçeneğe yatırım yaparak başarısızlık olasılığını en aza indirmek hedge one's bets v.
birden fazla seçeneğe yatırım yaparak başarısızlık olasılığını en aza indirmek hedge bets v.
birden fazla seçeneğe yatırım yaparak başarısızlık olasılığını en aza indirmek hedge your bets v.
başarısızlık korkusu duymak look to laurels v.
başarısızlık korkusu duymak look to your laurels v.
başarısızlık getirmek put the skids under v.
(birine/bir şeye) başarısızlık getirmek put the skids under (someone or something) v.
başarısızlık, tükenmişlik veya mahvoluşun eşiğinde on last legs expr.
Speaking
başarısızlık iyi bildiğim bir şeydir failure is something I know too much about expr.
Trade/Economic
ihracatta başarısızlık nonexportation n.
başarısızlık masrafları failure costs n.
Law
kimlik doğrulamada başarısızlık negative identification n.
rüşveti önlemede kurumsal başarısızlık suçu corporate offence of failing to prevent bribery n.
Industry
girişimde başarısızlık oranı mortality n.
Technical
başarısızlık zamanlı veri analizi failure time data analysis n.
başarısızlık ihtimali probability of failure n.
başarısızlık tipleri ve geometrik ölçümler failure types and geometric measurements n.
başarısızlık modu ve etkilerin analizi failure mode and effects analysis n.
başarısızlık analizi fault tree analysis (fta) n.
Computer
çağrı başarısızlık oranı call failure ratio n.
çağrı başarısızlık oranı call failure probability n.
son başarısızlık last failure n.
Informatics
başarısızlık oranı failure rate n.
Telecom
arama başarısızlık oranı call failure ratio n.
Psychology
başarısızlık korkusu fear of failure n.
Statistics
artan başarısızlık hızı increasing failure rate n.
başarısızlık hızı failure rate n.
doğrusal başarısızlık hızı dağılımı linear failure rate distribution n.
koşullu başarısızlık hızı conditional failure rate n.
Education
akademik başarısızlık academic failure n.
Slang
büyük başarısızlık lead balloon n.
başarısızlık nedeniyle istifa etmek zorunda kalmak bilge v.