belirten - Turkish English Dictionary
History

belirten



Meanings of "belirten" in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
Common Usage
belirten indicative adj.
General
belirten embodier n.
belirten explainer n.
belirten denotive adj.
belirten highlighting adj.
belirten determinative adj.
belirten determinant adj.
belirten stating that adj.
belirten evincive adj.
belirten diacritical adj.
belirten innuent [obsolete] adj.
belirten symptomatic adj.
belirten symptomatical adj.
belirten of prep.
Computer
belirten diacritic adj.
Math
belirten determinant adj.
Linguistics
belirten modifier n.
belirten indice n.

Meanings of "belirten" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
varlık belirten substantive adj.
General
iyelik belirten sözcük possessive n.
başlama belirten fiil inchoative n.
manyetik bir iğne aracılığıyla yön belirten pusula magnetic compass n.
bir parçayı belirten sözcük partitive n.
anlamı belirten işaret ideogram n.
anlamı belirten işaret ideograph n.
hoşnutsuzluk belirten bakış frown n.
bir harita üzerinde belirli noktaları belirten sayı veya harf map reference n.
doküman üzerinde, söz konusu dokümanın parti içindeki konumunu belirten rakam veya kod serial number n.
sürücülerin yolun sağını mı solunu mu kullanacakları belirten ülkesel kural rule of the road n.
azami kabarma esnasında suyun ulaştığı düzeyi belirten gösterge high water mark n.
tarih belirten satır dateline n.
üniformalarda rütbe belirten metal çubuklar bar n.
düzeltme yapılmayacağını belirten sözcük stet n.
olay yerine varıldığında/veya hastaneye getirildiğinde hastanın/yaralının çoktan yaşamını yitirdiğini belirten bir kısaltma doa (dead on arrival) n.
hava (görünüş/davranış/söz vb için bir kimsenin durumunu belirten özellik) spin n.
vergi borcunun ödendiğini belirten belge tax certificate n.
belirten kimse remarker n.
tapunun kira süresini belirten kısmı tenendum n.
abd ölçü birimleri sisteminde kabul edilen, kuru ürünlerin ağırlığını belirten ölçü birimi united states dry unit n.
bir şeyin görüldüğünü belirten bağırış view halloo n.
ağaç kütüğündeki sahiplik belirten damga mark n.
postanın üzerinde yer alan ve genellikle postanenin ismini ve postalanma saatini belirten resmi işaret mark n.
hayranlık belirten biyografi hagiographer n.
kelimeleri erilleştiren veya eril olduklarını belirten son hece/ek masculine ending n.
konuşmacının çıkardığı tereddüt belirten ses haw n.
şüphe veya küçümseme belirten ses humph n.
fiil biçiminin cümlede bir gerçekliğin ifade edilip edilmediğini belirten kısmı mood n.
belirten şey designator n.
korku belirten yutkunma sesi gulp n.
onaylamama belirten tıslama sesi hiss n.
görüş belirten kimse opiner n.
yol belirten şey router n.
taksonomik gruba özgü özellikleri belirten kısa açıklama diagnosis n.
kınama belirten sert söz dishonor [us] n.
kınama belirten sert söz dishonour [uk] n.
(eski usul içki kaplarının üzerine) kişi başına içki miktarını belirten işaretlemeler pin n.
(özellikle kanada'da) paranın sahici olduğunu belirten yuvarlak ve renkli noktalar planchette n.
(haber metninde) tarih ve olay yerini belirten satır dateline n.
doğumda verilip çocuğun cinsiyeti ve doğum tarihini belirten isim day name n.
(muhasebecilikte) girdinin kaynağını ve hangi hesaba girildiğini belirten tanımlama referansı folio n.
fikirlerden çok övünme belirten bir konuşma ornament n.
(özellik veya ilişki belirten) terim predicate n.
yük beygirinin standart yük kapasitesini belirten çeşitli birimlere verilen ad seam [dialect] n.
neyin ateşleneceğini belirten emir shell (specify) n.
belirten şey significator n.
kumaşta açıklık veya yırtmaç belirten uzun düz kesik veya işaret slash n.
emir belirten hareket beck n.
-e razı olduğunu belirten bazı adımlar atmak make overtures for v.
günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapmak make speeches emphasizing the meaning and the importance of the date v.
günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapmak make speeches to mark the meaning and importance of the day v.
şaşkınlık veya sevinç belirten sesler çıkarmak aah v.
özellikle dua ve beddualarda kullanılan, istek belirten bir yardımcı fiil may v.
zaman belirten temporal adj.
geçmiş zaman belirten preterit adj.
karşıt fikir belirten adversative adj.
emir belirten imperatival adj.
takdir ettiğini belirten admiring adj.
istek belirten optative adj.
geçmişe özlem belirten nostalgic adj.
ne kadar hor görüldüğünü belirten (birinin/bir şeyin) supercilious adj.
tehlikeyi belirten sematic adj.
inanmadığını belirten incredulous adj.
dolaylı olarak belirten implicit adj.
soru belirten interrogative adj.
şunu belirten stating that adj.
(dilbilimsel) tamamlanma belirten perfective adj.
soru belirten rogatory adj.
dilek belirten desiderative adj.
geçmiş zaman belirten preterite adj.
fiziksel veya mental acıyı belirten racking adj.
ad belirten name adj.
zenginlik belirten trophy adj.
bir noktanın merkez noktasına göre yönünü belirten (harita) zenithal adj.
izin belirten volitive adj.
istek belirten wishful adj.
arzu belirten wishful adj.
beşinci evlilik yıldönümünü belirten woodenly adj.
(konaklama için) memnuniyetini belirten bread-and-butter adj.
boyut ve konum belirten dimensioning adj.
azalma belirten diminutal adj.
azaltma belirten diminutal adj.
küçülme belirten diminutal adj.
küçültme belirten diminutal adj.
eksilme belirten diminutal adj.
eksiltme belirten diminutal adj.
azalma belirten diminutival adj.
azaltma belirten diminutival adj.
küçülme belirten diminutival adj.
küçültme belirten diminutival adj.
eksilme belirten diminutival adj.
eksiltme belirten diminutival adj.
sevgi veya yakınlık belirten bir kelime old adj.
kınama belirten dislogistic adj.
güvencesizlik belirten incertain adj.
şüphe belirten dubitative adj.
bileşik cümlede yüklemi belirten independent adj.
onaylamama belirten disapproving adj.
kınama belirten disapproving adj.
ortodoksluğu belirten orthodoxical adj.
önceden belirten prenuncious adj.
utanç belirten shamed adj.
geç prekambriyen dönemi belirten proterozoic adj.
açıkça belirten professed adj.
piskoposu belirten episcopal adj.
hece belirten syllabic adj.
belirten bir şekilde evidentally adv.
hayranlık belirten complimentary adv.
genellikle emir belirten cümlelerde kullanılan boşluk doldurucu sözcük once [dialect] adv.
bir önceki kelimeyle belirtilen kısmı veya miktarı içeren toplam veya bütünü belirten bir edat of prep.
hükümdar ve tebaa arasındaki ilişkiyi belirten bir edat of prep.
ev sahibi ve mülk arasındaki ilişkiyi belirten bir edat of prep.
bir eylemle ilgili bir zamanı belirten edat of prep.
bir olayla ilgili bir noktayı belirten edat of prep.
bir fonksiyonun sonucu ve temel bir varlık arasındaki ilişkiyi belirten edat of prep.
(oyunlarda) oyuncuyu belirten zamir it pron.
eş anlamlılık belirten bir bağlaç or conj.
eşitlik belirten bir bağlaç or conj.
birbiri yerine geçebilme belirten bir bağlaç or conj.
düzeltme belirten bir bağlaç or conj.
anlam kesinliği belirten bir bağlaç or conj.
iğrenme belirten ünlem yuck interj.
iğrenme belirten ünlem yuk interj.
galce’de iğrenme ve nefret belirten bir ifade ach-y-fi interj.
acı/iğrenme belirten çığlık aargh interj.
sürpriz belirten ünlem nooit [south african] interj.
hayranlık belirten ünlem nooit [south african] interj.
iğrenme belirten ünlem nooit [south african] interj.
tereddüt belirten ünlem uh interj.
sevgi belirten bir sözcük macushla [ireland] interj.
heyecan veya neşeyle bağırmayı belirten bir ünlem whoop interj.
heyecan veya neşeyle haykırmayı belirten bir ünlem whoop interj.
yüksek ve yankılı bir ötüşü belirten bir ünlem whoop interj.
yüksek ve yankılı bir bağırışı belirten bir ünlem whoop interj.
derin bir şekilde nefes almayı belirten bir ünlem whoop interj.
şaşkınlık belirten bir ünlem bless me! interj.
şaşkınlık belirten bir ünlem bless my soul! interj.
şaşkınlık belirten bir ünlem god bless my soul! interj.
heyecan belirten bir nida boh interj.
şaşırma belirten bir ünlem hello interj.
inanmama veya kızma belirten bir ünlem bosh interj.
titremeyi belirten bir ünlem brrr interj.
bıkkınlık, hayal kırıklığı, şaşkınlık veya mutluluk belirten bir ünlem hey-ho interj.
selamlama veya sürpriz belirten bir ünlem holloa interj.
aldatılma veya rahatsızlık belirten bir ünlem chiz interj.
küçümseme veya onaylamama belirten ifade hiss interj.
tereddüt, şüphe, keyif belirten bir ünlem h'm interj.
sorulan soruya cevap beklendiğini belirten ifade hmm? interj.
bıkkınlık, bezginlik veya küçümseme belirten bir ifade ho hum interj.
rahatsızlık, üzüntü veya acıma belirten bir ünlem oy interj.
belirsizlik veya hayal kırıklığı belirten bir ünlem oy interj.
rahatsızlık, üzüntü veya acıma belirten bir ünlem oy vey interj.
neşe veya zafer belirten bir ünlem io interj.
tiksinti belirten bir ünleme sis [south africa] interj.
tiksinti belirten bir ünleme sies [south africa] interj.
yükseklik belirten ön ek acr- pref.
çeşitliliği belirten ön ek vario- pref.
farklılığı belirten ön ek vario- pref.
gırtlakla ilişkiyi belirten bir ön ek gutturo- pref.
herhangi bir alanda mükemmellik belirten sonek -tastic suf.
bir eylemin muhatabı olan kişiyi belirten son ek -ee suf.
bir şeyin küçültme halini belirten son ek -ee suf.
hintçe'de isimlerin sonuna gelen saygı belirten son ek -ji suf.
tapınma belirten son ek -latry suf.
aşırı hürmet belirten son ek -latry suf.
sürekli bir enerji belirten fiil son eki -le suf.
abartılı tutku ve düşkünlük belirten bir son ek -mania suf.
evlilik sayısını belirten son ek -gamous suf.
evlilik türünü belirten son ek -gamous suf.
üreme veya üreme organı türünü belirten son ek -gamous suf.
küçüklük belirten bir son ek -ock suf.
benzerlik belirten son ek -ode suf.
rütbe belirten son ek -dom suf.
derece belirten son ek -dom suf.
makam belirten son ek -dom suf.
küçüklük belirten son ek -cule suf.
bir nitelik veya durum belirten şey anlamını veren bir son ek -ship suf.
sıra sayı numarasını belirten bir son ek -st suf.
Phrasals
(birinden/bir şeyden) hoşlanmadığını/tiksindiğini belirten bir ses çıkarmak snort at (someone or something) v.
Phrases
tıka basa yeme belirten ünlem nom interj.
tıka basa yeme belirten ünlem nom nom nom interj.
(maorice'de) acı, üzüntü veya şaşkınlık belirten nida aue [new zealand] interj.
erkeklerin araba ve alet edevata karşı aşırı ilgisini belirten bir ifade boys and their toys expr.
kadınların belli bir yaşa kadar çocuk sahibi olacağını belirten ifade (the) clock is ticking expr.
kadınların belli bir yaşa kadar çocuk sahibi olacağını belirten ifade biological clock is ticking expr.
keder, ümitsizlik, iğrenme, inanamama belirten ifade you wouldn't read about it [aus] expr.
Proverb
din görevlilerinin yükseldikleri oranda yozlaştıklarını belirten söz the nearer the church, the farther from god
Colloquial
heyecan veya coşku belirten ünlem whee n.
iğrenme belirten ses/ifade ptooey n.
iğrenme belirten ses/ifade ptooie n.
mesajlaşma dilinde gülme belirten bir ifade hehe n.
(göz lehçesinde) gelecek zaman belirten yardımcı fiil gun v.
kadınlar için ideal olduğu düşünülen erkek tipini belirten ifade tall, dark, and handsome adj.
bir alışkanlığın gününü veya gerçekleştiği zamanı belirten edat of prep.
hoşlanmama, rahatsızlık, tiksinti veya gıcık olmayı belirten ünlem ugh interj.
aynı fikirde olunduğunu belirten ünlem uh-huh interj.
aynı fikirde olunmadığını belirten ünlem uh-uh interj.
coşku belirten bir ünlem wahoo interj.
şaşkınlık belirten bir ifade law [dialect] interj.
sevgi belirten bir ifade bless [uk] interj.
aşağılama belirten ironik bir ifade bless [uk] interj.
şaşkınlık, takdir veya zevk belirten bir ünlem hey interj.
düşünmeyi belirten bir ifade mmm interj.
bir şeyden memnun olmayı belirten bir ifade mmm interj.
uzlaşıyı belirten bir ünlem right oh [uk] interj.
anlamayı belirten bir ünlem right oh [uk] interj.
güncellenmiş veya modern versiyon belirten ön ek nu- pref.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten kısaltma bfg (big fat grin) expr.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten kısaltma big fat grin expr.
internet dilinde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten ifade big fat grin expr.
kötü bir davranışın yapan kişiye ileride bazı olumsuz sonuçlar getireceğini belirten bir söz come back to bite you/someone expr.
yenilgiyi kabul ettiğini belirten söz touche! expr.
yazıyla aktarılan bir ifadenin gülerek söylendiğini belirten bir ifade big fat grin (bfg) expr.
çekinme, tereddüt veya hafif karşı çıkma belirten ifade erm [uk] expr.
internet dilinde/yazılı iletişimde karşıdaki kişinin güldüğünü belirten kısaltma bg (big grin) expr.
(sosyal medyada) fotoğrafın üzerinde filtre/herhangi bir oynama olmadığını belirten etiket #nofilter expr.
şaşırma belirten bir ünlem ding-dong expr.
onaylama belirten bir ünlem ding-dong expr.
ne yazık/tüh (anlamında trombon sesini taklit ederek yapılan ve hayal kırıklığı belirten bir ifade) womp womp expr.
şaşkınlık belirten "what the fuck" ifadesinin kısaltması olan "wtf"in nato fonetik alfabesinde yazılışı whiskey tango foxtrot expr.
Idioms
yorumcunun kendi sayfasındaki ilk fotoğrafı beğenirlerse kendisinin de beğenen kişilerin sayfasındaki ilk fotoğrafı beğeneceğini belirten yorum comment back n.
bir konuda/bazı konularda sürekli fikir belirten kimse johnny one-note [us/canada] n.
bilmediği konuda görüş belirten/ahkam kesen kimse armchair quarterback [uk] n.
piyasa değerlerini belirten liste blue book n.
tutucu politik görüşleri nedeniyle gazetelere katılmadığı konularda sinirini/şikayetini belirten mektuplar gönderen kimse disgusted of tunbridge wells [uk] n.
kendi iradesiyle değil başkasının emirleriyle suç işlediğini ve suçlu bulunmaması gerektiğini belirten savunma superior orders n.
ağır/kilolu gibi durmak/gözükmek (bir şeyin ya da bir kimsenin ağırlığının kestirilemediğini belirten ifade) be (a bit) on the heavy side v.
ağır/kilolu gibi durmak/gözükmek (bir şeyin ya da bir kimsenin ağırlığının kestirilemediğini belirten ifade) be (a bit) on the large side v.
razı olduğunu belirten bazı adımlar atmak make overtures about doing something v.
işin ciddiyetini belirten tırnak işareti scare quotes v.
ağzıyla (birini) umursamadığını belirten bir ses çıkarmak give (one) the raspberry v.
geçmişte iyi şeylerin yaşandığını fakat gelecekte çok daha da iyi şeylerin yaşanacağını belirten ifade the best is yet to be expr.
geçmişte iyi şeylerin yaşandığını fakat gelecekte çok daha da iyi şeylerin yaşanacağını belirten ifade the best is yet to come expr.
genelde devlet daireleri veya müşteri temsilciliklerinde esnek ve akla yatkın olmayan reddedilme/bir şeylerin kabul edilmeme durumunu belirten bir ifade computer says no [cliché] expr.
Formal
onaylamama belirten disapprobatory adj.
onaylamama belirten disapprobative adj.
Speaking
ufak bir hata yapıldığını belirten bir ifade whoops-a-daisy n.
şaşkınlık, merak, başarı belirten bir ünlem ha interj.
hayret, başarı belirten ünlem ha! interj.
Trade/Economic
geri ödeme zamanını belirten not time note n.
abd'de belirli hükümet sözleşmelerinin yalnızca küçük işletmelere verilebileceğini belirten yasal düzenleme set-aside program n.
bir üst düzey şirket yöneticisinin görevine son verildiğinde kendisine yüklü miktarda tazminat ve benzeri menfaatler sağlanmasını belirten sözleşme parachute contracts n.
borcun ortadan kalktığını belirten belge release of liability n.
denetim kapsamını belirten paragraf audit scope paragraph n.
gatt'ın tokyo görüşmeleri sırasında kabul edilen ve damping yapan üyelere karşı nasıl bir anti-damping vergisi konulacağını belirten temel yasa anti-dumping code n.
işveren ile işçi sendikası arasında varılan toplu sözleşmenin koşullarını belirten anlaşma abdication n.
nitelik belirten faktör qualitative factor n.
satılan malı belirten poliçe commodity draft n.
zarfın sol üst köşesine göndereni belirten ibare envelope corner card n.
finansal performans ölçütlerini belirten genel bir terim metrics n.
mevduat sahibinin hesabındaki bakiyenin ödenmemesi gerektiğini belirten not hold n.
hisse senedinin uzun vadeli ve temel değerlere sahip olduğunu belirten tavsiye hold n.
şirketin yeni hisselerine hissedarların avantajlı şekilde sahip olma ayrıcalığını belirten devredilebilir sertifika right n.
Law
abd iflas kanununda iflas eden şirketin mahkeme gözetimi altında işini yeniden düzenleyebileceğini belirten kısım chapter 11 [usa] n.
abd iflas kanununda iflas eden şirketin mahkeme gözetimi altında işini yeniden düzenleyebileceğini belirten kısım chapter xi n.
abd iflas kanununda iflas eden şirkete mahkemenin kayyım atayabileceğini belirten kısım chapter 7 [usa] n.
aynı taraflar arasında başka bir davanın görülmekte olduğunu belirten defi plea of another action pending n.
hasarlı yüklenen yükü belirten konşimento foul bill of lading n.
(sanığın) suçun işlendiği sırada başka yerde bulunduğunu belirten iddia alibi n.
söz konusu sözleşmenin taraflar arasındaki eksiksiz ve nihai anlaşma olduğunu belirten hüküm integration clause n.
yasanın davanın belirli unsurlarına nasıl uygulanacağını belirten ve gelecekteki benzer vakalar için emsal teşkil edebilecek mahkeme görüşü kısmı holding n.
yasanın davanın belirli unsurlarına nasıl uygulanacağını belirten ve gelecekteki benzer vakalar için emsal teşkil edebilecek mahkeme görüşleri holdings n.
kira sözleşmelerinde kiranın önceden belirtilen şekilde ödeneceğini belirten ifade yielding and paying n.
kanunen uygulanabilir anlaşmayı belirten belge obligation n.
bir şey karşılığında ne tür bir ödeme veya görevlerin gerçekleştirileceğini belirten kloz reddendo n.
çalışma arkadaşına ihmal sonucu zarar verme vakalarında işverenin mesuliyeti olmadığını belirten yasa fellow-servant rule n.
miras belirten bir belgeye sahip olan willed adj.
Politics
seçime girecek adayın kim olduğunu belirten siyasi konuşma nominating address n.
seçime girecek adayın kim olduğunu belirten siyasi konuşma nominating speech n.
bir devletin diğer bir başka devlete gönderdiği elçisini geri çağırdığını belirten yazısı letter of recall n.
(birleşik krallık'ta) lordlar kamarası'nın bir önergeyi veya kanun teklifini onayladığını belirten ifade content n.
resmi parti politikasına karşı bir politikayı alenen belirten off-message adj.
Tourism
bir rezervasyonun konfirme edilip edilmediğini belirten bilet üzerindeki kutucuk status box n.
Media
gazetecilikte yazarın kendi görüşünü belirten yazı op-ed piece n.
yazarın öznel görüşünü belirten yazı op-ed piece n.
haberden ziyade yazarın bir konudaki yorumunu/karşıt görüşünü belirten yazı op-ed piece n.
1760'ta kurulan bir ticaret gemisi derneğinin belirlediği şekilde yapılan gemilerin detaylarını belirten bir yıllık yayım lloyd's register n.
Advertising
reklamlarda kişinin istediği fiyattan daha azını kabul edeceğini belirten ifade o.b.o. (or best offer) abrev.
Technical
yalıtılmış sistemde basınç, sıcaklık gibi özellikleri belirten niceliklerin değişmediği durum thermodynamic equilibrium n.
yalıtılmış sistemde basınç, sıcaklık gibi özellikleri belirten niceliklerin değişmediği durum equilibrium n.
alkole işlendikten sonra boyasını kaybetmeyen bakterileri belirten söz gram-negative n.
alkole işlendikten sonra boyasını kaybetmeyen bakterileri belirten söz gram-positive n.
kendini belirten alan self-specifying field n.
meteorolojik iletişimde hava sıcaklığı ve rüzgarı kod ile belirten kelime abtop n.
tartarik asidin optik olarak aktif olmayan şekline ait veya onu belirten racemic n.
yön belirten sinyal direction indicator n.
altmış sayısını belirten sexagenary adj.
iki veya üç değerli vanadyum kapsayan kimyasal bileşiklere ait veya onları belirten vanadous adj.
sardunya yaprağından çıkarılan monobazik bir organik aside ait veya onu belirten pelargonic adj.
Computer
bir tür aralık belirten köşeli ayraçlar brackets denoting a type of interval n.
bir bilgisayar portuna bağlanan ve kullanılan yazılımın illegal bir kopya olmadığını belirten cihaz dongle n.
yüz ifadelerini belirten ikon emoticon n.
sosyal medyada paylaşılan fotoğrafın üzerinde filtre olmadığını belirten etiket #nofilter n.
nokta ile başlayıp dosya türü belirten az sayıda harften oluşan karakterler dizisi file name extension n.
bilgisayar dosyasına diğer dosyalardan ayırt edilebilmesi için verilen ve tür belirten bir uzantı içeren isim filename n.
nokta ile başlayıp dosya türü belirten az sayıda harften oluşan karakterler dizisi filename extension n.
(grafiksel kullanıcı arayüzünde) halihazırda aktif bir elemanı belirten gösterge focus n.
(vuruş oyunlarında) düşmanın vurulup hasar aldığını belirten görsel ve işitsel işaret hitmarker n.
gönderilenin rahatsız edici içerik olduğunu ve dikkatli açılması gerektiğini belirten uyarı ifadesi not safe for life (nsfl) n.
belirten anlamına gelen ön ek pebi- pref.
hard diskte yeterli alan kalmadığını belirten bir uyarı aldım I received a warning stating that there is low disk space in the hard disk expr.
bütün kadınların cinsel saldırıların ve cinsiyetçiliğin hedefi olabileceğini belirten hashtag yes all women expr.
Mechanic
makinenin yapımıyla ilgili koşullar altında yapabileceği işi belirten formül modulus of a machine n.
makinenin yapımıyla ilgili koşullar altında yapabileceği işi belirten formül the efficiency of the machine n.
Textile
dokumada atkı sıklığını belirten birim picks/cm n.
matem belirten başörtüsü cypress n.
örgünün inceliğini belirten bir ölçü gauge n.
Automotive
araç kiralamalarında kilometre sınırlaması olmadığını belirten ifade unlimited mileage n.
yakıt tipini belirten etiket fuel labelling n.
otomobilin trafiğe çıkabileceğini belirten sertifika pink slip [australia] n.
Traffic
ingiltere'de park etmeye izin verilmediğini belirten işaret yellow line n.
yolun tek şeride düştüğünü belirten uyarı pinchpoint n.
Aeronautic
yer radar istasyonunun komşu uçakların konumlarını belirten sinyalleri diğer uçaklara ilettiği hava navigasyon sistemi navar n.
acil durum yer belirten verici emergency locator transmitter n.
arızayı belirten etki failure mode n.
uçakların güvenli şekilde uçmaya devam etmesi için uçuş parametrelerinin hangi aralıkta olması gerektiğini belirten grafik flight envelope n.
(britanya'da) hava aracının uçma izni için gereken yükümlülükleri belirten belgeler bcar (british civil airworthiness requirements) n.
havacılık dilinde görüşün en az 10 kilometre olduğu, 5000 feet altında bulutun ve yağışın veya fırtınanın olmadığı hava koşullarını belirten ifade cavok (ceiling (cloud level) and visibility ok) expr.
(eskiden) hava aracı kontağının açıldığını ve motorun pervaneyi döndürmeye hazır olduğunu belirten pilot komutu contact expr.
Marine
gemi veya limanda bulaşıcı hastalıktan şüphelenildiğini belirten sağlık raporu touched bill n.
bir hacme kaç ton mal yükleneceğini belirten rakam stowage factor n.
geminin hangi firmaya ait olduğunu belirten bayrak house-flag n.
maksimum tırmanma mesafesini belirten işaret swash mark n.
(kazanın kendi hatasından değil doğal nedenlerden kaynaklandığını belirten) kaptan beyanı captain's protest n.
muhbir veya gözcü tarafından gemiye iletilen, yaylım ateşi için mesafenin fazla olduğunu belirten bir rapor large spread n.
harekat sırasında tayfanın alacağı pozisyonu belirten liste quarter bill n.
Petrol
izooktan ve n heptan karışımındaki izooktan yüzdesi olarak ifade edilip belirli benzinle aynı vuruntu önleyici özelliklere sahip bir yakıtı belirten bir benzin kalitesi ölçüsü octane number n.
Medical
bir tedavinin uygun olmadığını belirten hal contraindication n.
ilacın alım şeklini, sıklığını ve miktarını belirten bilgi posology n.
her bir gözün retinasında farklı noktaları belirten disparate adj.
larinksi belirten önek laryngo- pref.
başla/kafayla ilgili anormallik belirten son ek -cephalus suf.
Anatomy
organın ya da vücut bölümünün yerini belirten hayali düzlem plane n.
Psychology
parça ve bütünün kaçınılmaz olarak birbirine bağlı olduğunu belirten yapısal aile terapisi terimi holon n.
Physiology
gözdeki veya derideki bir alıcıdan gelip boşluktaki bir yönü veya vücuttaki belirli bir noktayı belirten bilgi local sign n.
Pharmaceutics
ilaç etiketinde, federal yasanın eczacının doktor reçetesi dışında ilaç vermesini yasakladığını belirten açıklama legend n.
(ilacın) ticari olmayan adını belirten generical adj.
Printing
baskıda referans veya dipnot belirten bir sembol double obelisk n.
baskıda referans veya dipnot belirten bir sembol double dagger n.
basımda bir bölümü ya da başlangıcını belirten karakter section n.
Gastronomy
kullanılan üzümlerin bölgesini belirten şarap adı appellation n.
Math
türetilmiş herhangi bir gerçeğe ilişkin hipotezlerin ek varsayımlar ile serbestçe genişletilebileceğini belirten yapısal bir matematiksel ilke weakening n.
koordinat belirten sayısal değer(ler) coordinate n.
doğrultman doğrusu ile bağlantısı bir konik kesit belirten sabit nokta focus n.
sayının bileşenlerini belirten ayırıcı sembollere verilen ad separatrix n.
iki terimin küpkök oranını belirten subtriplicate adj.
Logic
daha genel bir niteliği belirten mantıksal karakter determinate n.
bir sınıfı belirten özelliklerin tümü comprehension n.
formül veya ifadenin türetilme koşullarını belirten sözdizimsel kural introduction n.
bir konuyu belirten connotative adj.
Statistics
olasılık dağılımında yüksek seviye risk belirten kuyruk fat tail n.
birkaç istatistiksel parametre için değer aralığı belirten (hipotez) composite adj.
bir veya daha fazla parametre için aynı değerleri belirten (varsayım) simple adj.
Physics
bir elektron atomunun yörünge açısal momentinin yönünü belirten kuantum sayısı third quantum number n.
müzikal sesin kulakta bir dizi kurucu saf harmonik ton olarak algılandığını belirten bir yasa ohm’s law n.
müzikal sesin kulakta bir dizi kurucu saf harmonik ton olarak algılandığını belirten bir yasa ohm's law n.
periyodik uygulanan kuvvete mekanik sistemin tepkisini belirten katsayı compliance n.
etkileşim veya işlem sonucu bazı niceliklerin veya niteliklerin sabit kaldığını belirten yasa conservation law n.
Chemistry
kakao, yerfıstığı yağından elde edilen asidi belirten theobromic n.
malzemedeki çift bağ yüzdesini belirten sayı bromine number n.
terebik asidin modifiye oksidasyonundan elde edilen beyaz kristalli kompleks asidi belirten terebilenic adj.
tereftalik asit veya türevlerini belirten terephthalic adj.
metanın bir sülfonik (tiyonik) asit türevini belirten methionic adj.
bileşiğin soğurma spektrumunda daha kısa dalga boyuna kaymayı belirten hypsochromic adj.
1 kilogram çözücü başına bir mol çözünen içeren bir çözeltiyi belirten molal adj.
kolik aside benzeyen kristalli bir organik asidi belirten lithofellic adj.
alloksan grubundan olup bal renginde bir toz olarak elde edilen kompleks bir azotlu asidi belirten mycomelic adj.
silikotungstatları belirten silicotungstic adj.
hardal yağında bulunduğu düşünülen oleik asit dizisinden birini belirten sinapoleic adj.
bir şeyin içeriğinde kimyasal ya da kimyasal reaksiyon olduğunu belirten ön ek chem- pref.
bir şeyin içeriğinde kimyasal ya da kimyasal reaksiyon olduğunu belirten ön ek chemi- pref.
bir şeyin içeriğinde kimyasal ya da kimyasal reaksiyon olduğunu belirten ön ek chemo- pref.
bir şeyin içeriğinde kimyasal ya da kimyasal reaksiyon olduğunu belirten ön ek chemio- pref.
dört azot atomu içeren azo ve diazo çift türevlerini belirten ön ek tetraz- pref.
dört azot atomu içeren azo ve diazo çift türevlerini belirten ön ek tetrazo- pref.
üçe ikilik oran belirten bir ön ek subsesqui- pref.
doymamış karbonlu bileşikleri belirten son ek -ene suf.
molekülde hidroksil radikallerinin veya değişebilir hidrojen atomlarının bulunduğunu belirten son ek -hydric suf.
Biology
bir organizmanın bilimsel adında cins adını takip eden ve tür, alt tür belirten kelime epithet n.
farelerdeki cinsiyete bağlı mutasyonu belirten jimpy adj.
(anizogam canlılarda) eşey hücrelerinden daha küçük ve daha hareketli olanı belirten male adj.
çeşitlilik belirten varietal adj.
biyolojik çeşitliliği belirten varietal adj.
hayvan veya bitkinin ortak adını belirten vernacular adj.
hayvan veya bitkinin ortak adını belirten common adj.
hücre dokusunu belirten son ek -enchyma suf.
zigotik yapı belirten son ek -zygous suf.
Astronomy
yerel düzensizlikler haricinde maddenin evrendeki dağılımının homojen ve izotropik olduğunu belirten bir ilke cosmological principle n.
Zoology
çiftleşmeye hazırlık belirten nuptial adj.
zoolojik taksonlarda sınıfın tek bir üyesini belirten son ek -zoon suf.
Botanic
ikiçenekli ağaç ve çalılardan oluşan bir familyayı belirten holly adj.
dutgiller familyasını belirten mulberry adj.
belirtilen şekilde kökü olduğunu belirten bir son ek -rhiza suf.
Agriculture
kuru ürünlerin ağırlığını belirten bir tür ölçü birimi dry unit n.
Social Sciences
(goffman sosyolojisinde) etkileşimin katılımcı için ne ifade ettiğini belirten davranış veya söz keying n.
(malezya'da) yüksek şövalye nişanı belirten bir unvan datuk n.
ırk, halk veya kültürü belirten ön ek ethno- pref.
Education
lise veya üniversite diploması gibi resmi bir programın tamamlandığını belirten belge diploma n.
(kaçıncı sınıfta olduğunu belirten bir sıra sayısıyla kullanılır) ilkokul veya ortaokul öğrencisi grader n.
Literature
hayranlık belirten biyografi hagiography n.
Linguistics
aitlik belirten isimler possessive nouns n.
amaç belirten zarflar adverbs of purpose n.
olumsuzluk belirten kelime negator n.
roma rakamlarında büyük sayıları belirten ters c harfine benzer bir sembol apostrophus n.
eylemin zamanını, tamamlanmasını, süresini veya tekrarlanışını belirten özelliği aspect n.
ironi belirten bir noktalama işareti zing n.
(göstergebilimde) nesneyi belirten işaret veya imleyici representamen n.
cinsiyet alt sınıfına dahil olmayı belirten çekimsel form gender n.
ardışık olmayan türetme aşamalarını belirten bir kural global rule n.
durum veya eylemin yerini belirten anlamsal rol locative role n.
kendi dışındaki nesne veya varlıkları belirten dil object language n.
şeyleri, olayları veya bunların özelliklerini belirten bir dil object language n.
bir şeyin hareket ettiği yeri belirten isim goal n.
eylem belirten isim goal n.
bazı dillerde hareketin yönünü belirten bir gramer formu illative n.
üstünlük derecesi belirten sıfat veya zarf comparative n.
alıntının başlangıç ve bitişini belirten virgül işaretleri commas n.
çifte iyelik belirten sözcük double genitive n.
önerme belirten bağlaç suppositive n.
tamamlanma belirten telic adj.
emir belirten imperative adj.
eylemin zamanını, tamamlanmasını, süresini veya tekrarlanışını belirten özelliğine ait veya ilgili aspectual adj.
bazı dillerde ismin ayrılma halini belirten elative adj.
dilin bir tarafında "l" sesi çıkarıldığını belirten unilateral adj.
üstünlük derecesi belirten equative adj.
koşul belirten essive adj.
durum belirten essive adj.
istek belirten voluntative adj.
geniş zamanda tekrarlayan iş ve oluşları belirten habitual adj.
eşsesli sözcük belirten homophonous adj.
değişimi belirten (fiil) mutative adj.
(gereklilik, görev veya yükümlülük belirten) ifadeler ile ilgili deontic adj.
fiilin ifade ettiği eylemin hareketsiz, istemsiz, dolaysız nedenini belirten bir isim tamlamasının anlamıyla ilgili instrumental adj.
(eylem) alışkanlığı belirten customary adj.
afro-asyatik dil ailesini belirten semito-hamitic adj.
benzeşme belirten similative adj.
tamamlanma belirten şekilde perfectively adv.
yakın ilişki belirten bir işlevsel sözcük with prep.
karşılaştırma, eşitlik veya aynılık belirten bir işlevsel sözcük with prep.
bir dilin yapısındaki birimleri belirten son ek -eme suf.
History
ırk, ikamet ve meslek belirten resmi belge reference book [south african] n.
antik roma'daki sulh hakimine davayı muhakeme etmesi için izin verilen günleri belirten triverbial adj.
800 yılın tamamlanmasını belirten octocentenary adj.
Archaeology
antik miken uygarlığını belirten mycenean adj.
Religious
müslüman ülkelerde saygı belirten bir unvan khoja n.
dini inancını alenen belirten kimse witness n.
hareketleriyle veya sözleriyle isa'ya ve hristiyan inancına sadakatini belirten kimse witness n.
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten bir hristiyan doktrini modalism n.
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktrinini destekleyen kimse modalist n.
kutsama belirten benedictory adj.
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktriniyle ilgili modalist adj.
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten hristiyan doktriniyle ilgili modalistic adj.
ortodoksluğu belirten orthodoxal adj.
Philosophy
insan bilgisinde hiçbir şeyin kesin olmadığını belirten görüş pyrrhonism n.
insan bilgisinde hiçbir şeyin kesin olmadığını belirten görüş pyrrhonian skepticism n.
duygu belirten evaluative adj.
tutum belirten evaluative adj.
yargı belirten evaluative adj.
bazı ifadelerin doğruluğunu belirten modal adj.
Geography
bir cismin yer küre üzerindeki konumunu kürenin iki büyük dairesine göre belirten ifade trigonometrical coordinates n.
göl veya nehir suyundan etkilenip kıyılardakinden farklı bir doğa ve bitki örtüsü olan toprak sınırını belirten çizgi high-water mark n.
harita veya çizimlerde coğrafi sınırları belirten hatlar sheetlines n.
Meteorology
rüzgar hızını belirten sayı beaufort number n.
rüzgar hızını belirten sayı beaufort force n.
eş yağışı belirten isohyetal adj.
Military
abd'de başka bir figürün yanına eklendiğinde aynı madalyadan ikinci kez alındığını belirten askeri nişan oak leaf cluster n.
izin verilen elektromanyetik ve akustik yayım miktarını belirten politika emission control policy n.
taşıyan kişinin güvenliğe kavuşmasını sağlayanın ödüllendirileceğini belirten küçük bir kağıt blood chit (intelligence) n.
askeri kuvvetlerin yönlendirilmesi, koordine edilmesi ve denetimi için yetkilendirilmiş bireyin yetkisini kullanma sürekliliğini belirten derece veya durum continuity of command n.
askeri veya resmi rütbe belirten kuşak scarf n.
Sport
parkurda bitiş çizgisini belirten direk winning post n.
Basketball
periyot veya devrenin bittiğini belirten düdük buzzer n.
top hakimiyetinin hangi takımda olduğunu belirten sayı tabelası oku possession arrow n.
Baseball
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten oran on-base percentage n.
atıcının attığı atış sayısını belirten istatistik ip n.
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten oran obp (on-base percentage) abrev.
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten yüzde ile kale yüzdesinin toplamı ops (on-base plus slugging) abrev.
Card
oyuncunun partnerine elinde bazı kartlar bulunduğunu veya belirli bir tarzda oynamayı istediğini belirten oynayış biçimi signal n.
(iskambil kartlarında) kart değerini belirten işaret spot n.
Music
bağlı nota belirten işaret tie n.
bir bestenin başlangıcını ve bitişini belirten ifade segno n.
1862'de ludwig von köchel tarafından hazırlanan mozart eserleri kataloğunda seri numarayı belirten bir kelime köchel n.
piyanistin sol elle çalması gerektiğini belirten talimat main-gauche n.
bir bölümün orta tempoda çalınacağını belirten bir tempo işareti moderato n.
orta tempoda çalınacağını belirten tempo işaretine sahip bir bölüm moderato n.
kanon içerisindeki ardışık vokal bölümlerin gireceği noktayı belirten s biçimli işaret presa n.
kanon içerisindeki ardışık vokal bölümlerin gireceği noktayı belirten s biçimli işaret guida n.
müziğin sciolto çalınacağını belirten nota yönergesi sciolto n.
nota veya sus biçimlerinin kaç kez tekrar edileceğini belirten basılı işaret simile n.
nota veya sus biçimlerinin kaç kez tekrar edileceğini belirten basılı işaret smile mark n.
birkaç gruba ayrılma belirten müzikal yönlendirme divided adj.
eşlik eden armonileri belirten numaralar bulunduran (pes bölüm) figured adj.
Photography
dijital içeriğin konumunu belirten meta etiketi geotag n.
Printery
metnin yayımlanmasının kabul edilmediğini belirten, metinle birlikte yazara geri gönderilen not rejection slip n.
not veya atıfta geçen ögeyi belirten işaret parallel n.
basılan sayfanın kenar boşluğunda bulunup basıldığı matbaayı belirten işaret veya yazı pressmark n.
bir kağıt sayfayı katlayarak yapılan yaprak sayısını belirten son ek -mo suf.
Abbreviation
gönderilenin rahatsız edici içerik olduğunu ve dikkatli açılması gerektiğini belirten uyarı ifadesi nsfw (not safe for work) n.
film değerlendirmelerinde 18 yaşın altındaki hiç kimsenin sinemaya kabul edilmeyeceğini belirten sembol nc-17 (no children under 17) expr.