Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
German - English
History
bir şeye bir şeye bağlamak
Meanings of
"bir şeye bir şeye bağlamak"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir şeye bir şeye bağlamak
hook something into something
v.
Meanings of
"bir şeye bir şeye bağlamak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 113 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bağlamak (umudu/geleceği/hayatı birine/bir şeye)
stake on
v.
2
General
(bir şeyi) başka bir şeye bağlamak
alligate
v.
3
General
(bir şeyi) daha büyük veya önemli bir şeye bağlamak
bootstrap
v.
4
General
(bir şeye) bağlamak
rig
v.
5
General
bir şeyi bir şeye bağlamak
hook something into something
v.
Phrasals
6
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
affix (something) to (something)
v.
7
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) eklemek/bağlamak
affix (something) to (something)
v.
8
Phrasals
(bir şeyi birine veya bir şeye) bağlamak
affix something to someone or something
v.
9
Phrasals
(bir şeyi birine veya bir şeye) eklemek/bağlamak
affix something to someone or something
v.
10
Phrasals
bir şeye bel bağlamak
bank on something
v.
11
Phrasals
bir kimseyi bir şeye katmak/dahil etmek/bağlamak
wed someone to something
v.
12
Phrasals
bir şeyi bir şeye zincirle bağlamak
chain something to something
v.
13
Phrasals
birini bir yere/şeye bağlamak
hitch someone up to something
v.
14
Phrasals
bir şeyin nedenini başka bir şeye bağlamak
chalk something up to something
v.
15
Phrasals
(ip) bir şeyi bir şeye bağlamak
lace someone into something
v.
16
Phrasals
(bir şeyin sebebini bir başka şeye) bağlamak
chalk up to
v.
17
Phrasals
(bir şeyi başka bir şeye) bağlamak
join with (something)
v.
18
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) kancayla tutturmak/bağlamak
hook (something) onto (someone or something)
v.
19
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) çengelle geçirmek/bağlamak
hook (something) onto (someone or something)
v.
20
Phrasals
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) bağlamak
link up with (someone or something)
v.
21
Phrasals
(bir şey) için (birine/bir şeye) bel bağlamak
look to (someone or something) for (something)
v.
22
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
repose on (someone or something)
v.
23
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
repose upon (someone or something)
v.
24
Phrasals
(birini) kazıklarla (bir şeye) bağlamak
stake (one) to (something)
v.
25
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
strap (someone or something) onto (someone or something)
v.
26
Phrasals
(birini/bir şeyi) telefonda (birine/bir şeye) bağlamak
switch (someone or something) through (to someone or something)
v.
27
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
repose in (someone or something)
v.
28
Phrasals
birine/bir şeye zaman, para bağlamak/gömmek
sink something in (to) someone or something
v.
29
Phrasals
birine/bir şeye zaman, para bağlamak/gömmek
sink something in
v.
30
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
tie into
v.
31
Phrasals
(elektronik bir aleti bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
32
Phrasals
(bir şeyi) direkt kabloyla (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
33
Phrasals
(bir şeyi) direkt kabloları birleştirerek (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
34
Phrasals
(bir şeyi) direkt (bir şeye) bağlamak
wire (something) into (something)
v.
35
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
lay something to something
v.
36
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) perçinle bağlamak/tutturmak
rivet (something) to (something)
v.
37
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/tutturmak
rivet (something) to (something)
v.
38
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (someone or something) to (something)
v.
39
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (something) to (something else)
v.
40
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) bağlamak
join (something and something else) together
v.
41
Phrasals
bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
strap something on to someone or something
v.
42
Phrasals
bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
strap something on
v.
43
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) perçinle bağlamak
rivet (something) onto (something)
v.
44
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak
tighten (something) onto (something else)
v.
45
Phrasals
(kendini/birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
fasten (someone, something, or oneself) to (someone or something)
v.
46
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
append something onto something
v.
47
Phrasals
bir şeyi bir şeye bağlamak
append something to something
v.
48
Phrasals
kendini bir şeye bağlamak
attach oneself to something
v.
49
Phrasals
bir şeye bağlamak/bağlanmak
attach to something
v.
50
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye) zincirle bağlamak
chain (someone or something) to (something)
v.
51
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
connect someone or something (up) to someone or something
v.
52
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
connect someone or something (up) with someone or something
v.
53
Phrasals
(birine/bir şeye) bağlamak
connect (up) to (someone or something)
v.
54
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
count on (someone or something)
v.
55
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
count upon (someone or something)
v.
56
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
depend upon (someone or something)
v.
57
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
depend on (someone or something)
v.
58
Phrasals
(yedekte tutulan birine/bir şeye) bel bağlamak
fall back on (someone or something)
v.
59
Phrasals
(yedekte tutulan birine/bir şeye) bel bağlamak
fall back upon (someone or something)
v.
60
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
fasten someone or something onto someone or something
v.
61
Phrasals
birini/bir şeyi birine/bir şeye bağlamak
fasten someone or something to someone or something
v.
62
Phrasals
bir şeyi (bir şeye) bağlamak
fasten something down (to something)
v.
63
Phrasals
(bir şeye) bağlamak
fasten down to (something)
v.
64
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
figure on (someone or something)
v.
65
Phrasals
birini/bir hayvanı bir şeye bağlamak
harness someone (or an animal) to something
v.
66
Phrasals
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) bağlamak
lash (someone, something, or oneself) to (something)
v.
67
Phrasals
yüksekteki bir şeye bağlamak
lash up
v.
68
Phrasals
(birine/bir şeye) sıkıca bağlamak
latch on to (someone or something)
v.
69
Phrasals
(birine/bir şeye) (belli bir miktar) para bağlamak
lay out (an amount of money) on (someone or something)
v.
70
Phrasals
(birine/bir şeye) büyük miktarda para bağlamak
lay out for (someone or something)
v.
71
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
link (someone or something) up to (someone or something)
v.
72
Phrasals
(birine/bir şeye) bağlamak
link to (someone or something)
v.
73
Phrasals
(birine/bir şeye) bağlamak
link together (with someone or something)
v.
74
Phrasals
(birine/bir şeye) bağlamak
link with (someone or something)
v.
75
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
look to (someone or something)
v.
76
Phrasals
(birini bir şeye) bağlamak
obligate (one) to
v.
77
Phrasals
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project on (someone or something)
v.
78
Phrasals
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project onto (someone or something)
v.
79
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
reckon on (someone or something)
v.
80
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
reckon upon (someone or something)
v.
81
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
rely upon (someone or something)
v.
82
Phrasals
(bir şeye) bağlamak
subjugate to (something)
v.
83
Phrasals
(birine/bir şeye) bağlamak/bağlı kılmak
subordinate to (someone or something)
v.
84
Phrasals
(birini/bir şeyi birine/bir şeye iple) bağlamak
tie (someone or something) onto (someone or something)
v.
85
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
tie (something) on (someone or something)
v.
86
Phrasals
(bir şeyi birine/bir şeye) bağlamak
tie (something) onto (someone or something)
v.
87
Phrasals
(bir şeyi bir şeye) sıkıca bağlamak/takmak
tighten (something) on (something else)
v.
88
Phrasals
(birine/bir şeye) bel bağlamak
trust in (someone or something)
v.
Idioms
89
Idioms
tek bir şeye bel bağlamak
put all your eggs in one basket
v.
90
Idioms
bir şeye bel bağlamak
hang one's hat on something
v.
91
Idioms
belirli bir şeye bağlamak
ascribe to
v.
92
Idioms
(birine/bir şeye) bel bağlamak
hitch (one's) wagon to (someone or something)
v.
93
Idioms
hayatını bir şeye bağlamak
be somebody's life
v.
94
Idioms
umutlarını (birine/bir şeye) bağlamak
build (one's) hopes on (someone or something)
v.
95
Idioms
umutlarını (birine/bir şeye) bağlamak
build hopes on
v.
96
Idioms
birine/bir şeye bel bağlamak
hitch your wagon to someone/something
v.
97
Idioms
(birine/bir şeye) bel bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something)
v.
98
Idioms
(birine/bir şeye) ümit bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something)
v.
99
Idioms
(birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
pin (one's) faith on (someone or something)
v.
100
Idioms
(birine/bir şeye) bel bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something)
v.
101
Idioms
(birine/bir şeye) ümit bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something)
v.
102
Idioms
(birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
pin (one's) hopes on (someone or something)
v.
103
Idioms
birine/bir şeye bel bağlamak
pin your faith on somebody/something
v.
104
Idioms
birine/bir şeye ümit bağlamak
pin your faith on somebody/something
v.
105
Idioms
birine/bir şeye umutlarını bağlamak
pin your faith on somebody/something
v.
106
Idioms
birine/bir şeye bel bağlamak
pin your hopes on somebody/something
v.
107
Idioms
birine/bir şeye ümit bağlamak
pin your hopes on somebody/something
v.
108
Idioms
birine/bir şeye umutlarını bağlamak
pin your hopes on somebody/something
v.
109
Idioms
tek bir şeye bel bağlamak
put all your eggs into one basket
v.
110
Idioms
ümidini (birine/bir şeye) bağlamak
set (one's) hopes on (someone or something)
v.
111
Idioms
(birine/bir şeye) bel bağlamak
set (one's) hopes on (someone or something)
v.
112
Idioms
bir şeye gönül bağlamak
set your heart on something
v.
113
Idioms
bir şeye gönül bağlamak
set your heart on something
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir şeye bir şeye bağlamak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy