bir şeye karşı çıkmak - Turkish English Dictionary
History

bir şeye karşı çıkmak



Meanings of "bir şeye karşı çıkmak" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
Phrasals
bir şeye karşı çıkmak argue with something v.
bir şeye karşı çıkmak balk at something v.
Idioms
bir şeye karşı çıkmak have one's heart set against something v.
bir şeye karşı çıkmak have one's heart dead set against something v.

Meanings of "bir şeye karşı çıkmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 36 result(s)

Turkish English
Phrasals
(bir şeye) söz ve eylemleriyle karşı çıkmak clamor against (something) v.
(birine veya bir şeye) karşı çıkmak protest about (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) karşı çıkmak and protest against (someone or something) v.
nedenlerini sıralayarak/söyleyerek bir şeye karşı çıkmak reason against something v.
(birine/bir şeye) tamamen karşı olmak/çıkmak come down on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak come out against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) şiddetle karşı çıkmak crusade against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak frown at (someone or something) v.
birine/bir şeye karşı çıkmak frown on someone or something v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak go up against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak object to (someone or something) v.
(bir şeye) karşı çıkmak quarrel with (something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak rage against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak rail against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak rise against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak rise up against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak stand against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak stand up against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak stand up to (someone or something) v.
Idioms
birine/bir şeye karşı çıkmak take somebody/something to the mat [us] v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak be against (someone or something) v.
birinin yaptığı/söylediği bir şeye karşı çıkmak/muhalefet etmek cast something in someone's teeth v.
birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak fly in the face of someone or something v.
birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak fly in the teeth of someone or something v.
(bir şeye) şiddetle karşı çıkmak fly in the face of (something) v.
bir şeye şiddetle karşı çıkmak fly in the face of something v.
(birine/bir şeye karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak get the upper hand on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak make a dead set at (someone or something) [obsolete] v.
(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak raise a voice against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak raise one's voice against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak aise an objection (to someone or something) v.
(bir şeye) ısrarlı biçimde karşı çıkmak set (one's) face against (something) v.
(bir şeye) şiddetle karşı çıkmak set (one's) face against (something) v.
bir şeye ısrarlı biçimde karşı çıkmak set your face against something [uk] v.
bir şeye şiddetle karşı çıkmak set your face against something [uk] v.
(bir şeye) karşı çıkmak stare (something) in the face v.