birbirine zıt - Turkish English Dictionary
History

birbirine zıt



Meanings of "birbirine zıt" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
birbirine zıt incompatible adj.
birbirine zıt by the ears adv.
birbirine zıt poles asunder expr.

Meanings of "birbirine zıt" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
General
birbirine zıt iki şey antipodes n.
birbirine zıt olan bir çift şeyden her biri contrary n.
birbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışmak be strange bedfellows v.
birbirine zıt olmak be poles apart v.
birbirine zıt hisleri olan ambivalent adj.
birbirine zıt iki özelliği olan janus-faced adj.
birbirine zıt iki alternatif arasındaki ilişkiye ait binary adj.
birbirine zıt iki alternatif arasındaki ilişkiyi içeren binary adj.
Phrases
iki zıt özellikte nesne birbirine karışmaz oil and water do not mix expr.
Idioms
birbirine tamamen zıt çift a match made in hell n.
birbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışan ikili strange bedfellows n.
birbirine zıt iki şeyden çıkar/yarar sağlamak have (one's) bread buttered on both sides v.
birbirine zıt iki şeyden çıkar/yarar sağlamak have your bread buttered on both sides v.
birbirine zıt iki şeyden çıkar/yarar sağlamaya çalışmak want (one's) bread buttered on both sides v.
peş peşe/arka arkaya birbirine zıt şeyler söylemek say something in the same breath v.
birbirine zıt iki şeyi aynı anda istemek have it both ways v.
kendi çıkarı için iki zıt grubu birbirine düşürmek play both sides against the middle v.
iki zıt tarafı birbirine düşürüp bundan nemalanmak play each end against the other v.
birbirine zıt olmak be poles apart v.
birbirine zıt olmak be worlds apart v.
birbirine tamamen zıt fikirde olan at opposite poles expr.
Electric
baskı devre tahtasının zıt kenarlarında yer alan iki devreyi birbirine bağlayan iletken feedthrough n.
Physiology
birbirine zıt etkileri olan kaslar antagonists n.
Botanic
tropik bölgelerde yetişen, yaprakları birbirine zıt yönde çıkan ve düzensiz gösterişli çiçekleri olan bir ağaç familyası trumpet-creeper family n.
tropik bölgelerde yetişen, yaprakları birbirine zıt yönde çıkan ve düzensiz gösterişli çiçekleri olan bir ağaç familyası bignoniaceae n.
birbirine zıt çıkan yuvarlak yaprakları ve sarı çiçekleri olan çuha çiçeği familyasından çok yıllık bir bitki twopenny grass (lysimachia nummularia) n.
birbirine zıt çıkan yuvarlak yaprakları ve sarı çiçekleri olan çuha çiçeği familyasından çok yıllık bir bitki moneywort n.
birbirine zıt iki renk barındıran çeşitli bitkilere verilen ad bird's-eye n.
birbirine zıt çıkan yuvarlak yaprakları ve sarı çiçekleri olan çuha çiçeği familyasından çok yıllık bir bitki motherwort n.
Literature
iki zıt bölümden oluşan edebi eser (aynı olayı birbirine zıt iki bakış açısından anlatan hikaye) diptych n.
Linguistics
kendiyle çelişen, birbirine zıt iki anlamı olan söz autoantonym n.
Geography
dünya'nın birbirine çap boyunca zıt olan kısımları down under n.
Meteorology
gökyüzündeki zıt iki noktayı birbirine bağlayan bulutlar ark n.
Geology
yer katmanlarının birbirine zıt yönlerde olduğu çizgi anticlinal line n.
Sport
(bilardo) topun oyuna girdiği alanın birbirine çapraz zıt uçlarındaki iki çizgiye verilen ad baulk n.
Entomology
(böcek anteni) birbirine zıt yönde uzun ve düz çıkıntılı kısa eklemleri olan biflabellate adj.
Slang
fiziksel özellikleri birbirine zıt iki arkadaş mutt and jeff [dated] n.
birbirine zıt özelliklere sahip iki arkadaş/ikili mutt and jeff n.
birbirine zıt gitmek butt heads v.