break into - Turkish English Dictionary
History

break into

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "break into" in Turkish English Dictionary : 38 result(s)

English Turkish
Common Usage
break into v. zorla girmek
General
break into v. (hırsızlık amacıyla) girmek
break into v. zorla içeri girmek
break into v. dalmak
break into v. zorla girmek
break into v. tecavüz etmek
break into v. basmak
break into v. girmek
break into v. hırsızlık amacıyla bir yere girmek
break into v. ayırmak
break into v. birden bir şeye başlamak
break into v. konuşmayı kesmek
Phrasals
break into v. zorla/gizlice (sisteme) girmek
break into v. bölmek
break into v. (bir sektöre) girmek
break into v. (bir sektörde/meslekte) kariyer yapmak
break into v. aniden (şarkıya
break into v. konuşmaya) girmek/giriş yapmak
break into v. aniden (konuşmaya
break into v. şarkı söylemeye
break into v. ağlamaya) başlamak
break into v. bir anda (konuşmaya
break into v. şarkı söylemeye
break into v. ağlamaya) başlamak
break into v. bir anda (göz yaşlarına
break into v. kahkahalara) boğulmak
break into v. bir anda hızlanmak
break into v. yedek kaynakları tüketmek
break into v. ilk kodu kırmak
break into v. şifreyi kırmak
break into v. açmak
break into v. kullanmaya başlamak
Idioms
break into v. ansızın gülmeye başlamak
break into v. haneye tecavüz etmek
break into v. kıkırdamaya başlamak
break into v. kapıyı kırarak girmek
break into v. zorla yol açmak
break into v. zorla girmek

Meanings of "break into" with other terms in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

English Turkish
General
break into pieces v. parçalara ayırmak
break into fragments v. parçalarına ayırmak
break into pieces v. parçalamak
break into pieces v. parçalarına ayırmak
break out into a sweat v. ter basmak
break down into v. ayırmak
break into pieces v. parçalanmak
break into small pieces v. ufalamak
break into parts v. parçalarına ayırmak
break into splinters v. parçalarına ayırmak
break into the market v. piyasaya girmek
break into market v. piyasaya açılmak
break into a conversation v. tartışmada araya girmek
break into a conversation v. tartışmayı bölmek
break into a conversation v. söze karışmak
break into a conversation v. sözü kesmek
break into tears v. ağlamaya başlamak
break into tears v. gözyaşlarına boğulmak
break up into small pieces v. tuzla buz olmak
break up into small pieces v. küçük parçalara ayırmak/ayrılmak
Phrasals
break (up) (into something) v. (bir şeylere) ayrılmak
break (up) (into something) v. kırılıp (bir şeylere) ayrılmak
break (up) (into something) v. küçük parçalara ayrılmak
break (up) (into something) v. tuzla buz olmak
break into something v. aniden (şarkıya, konuşmaya) girmek/giriş yapmak
break into something v. aniden (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, gülmeye) başlamak
break into something v. bir anda (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, başlamak) başlamak
break into something v. bir anda (göz yaşlarına, kahkahalara) boğulmak
break something up (into something) v. bir şeyi (küçük parçalara) ayırmak/bölmek
break something up (into something) v. bir şeyi (küçük parçalar halinde) kırmak
break something up (into something) v. bir şeyi kırıp (küçük para) bölmek
break (into) v. (para) bozmak
break (into) v. kahkahaya boğulmak
break (into) v. hızlanmak
break (out into) v. şarkı patlatmak
break (out into) v. hızlanmak
break (into) v. aniden belirmek
break (into) v. aniden gelmek
Phrases
break into a run expr. koşmaya başlamak
Idioms
break into a smile v. kendini tutamayıp gülmek/gülümsemek
break into tears v. ağlamaya başlamak
break out into tears v. ağlamaya başlamak
break into a gallop v. dört nala koşmak
break into a gallop v. dört nala koşmaya başlamak
break into tears v. gözyaşlarına boğulmak
break out into tears v. gözyaşlarına boğulmak
break into tears v. göz yaşlarına boğulmak
break into tears v. göz yaşları sel olmak
break something into small pieces v. paramparça etmek
break something into small pieces v. tuzla buz etmek
break out into tears v. birden ağlamaya başlamak
break into small pieces v. parçalanmak
Trade/Economic
break into market v. pazara girmek