History

break-up

Meanings of "break-up" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	break-up n.	dağılma
2	General	break-up n.	parçalanma
Technical
3	Technical	break-up n.	(radarla tespitte) tek bir katı dönüşün çok sayıda dönüşe ayrılması
4	Technical	break-up n.	(görüntü yorumlama) büyütme sonucu görüntülenen ögenin özelliğini kaybetmesi
Aeronautic
5	Aeronautic	break-up n.	parçalama

Meanings of "break-up" with other terms in English Turkish Dictionary : 124 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	break up v.	ayrılmak
2	Common Usage	break up v.	ilişkiyi kesmek
General
3	General	break up n.	dağılma
4	General	break up v.	eğlendirmek
5	General	break up somebody's marriage v.	yuvasını yıkmak
6	General	break up v.	bitmek
7	General	break up v.	kavgayı ayırmak
8	General	break up with v.	parçalanmak
9	General	break up v.	ufalamak
10	General	break up v.	dağıtmak
11	General	break up v.	bitirmek
12	General	break up v.	bölünmek
13	General	break up v.	ayrılmak (sevdiğinden)
14	General	break up v.	parçalamak
15	General	break up v.	bozuşmak
16	General	break up v.	kırmak
17	General	break up v.	tatile girmek (okul)
18	General	break up the link with somebody v.	ipleri koparmak
19	General	break up v.	çözülmek
20	General	break up with v.	parçalamak
21	General	break up v.	üzmek
22	General	break up the fight v.	kavga edenleri ayırmak
23	General	break up the relationship with somebody v.	ipleri koparmak
24	General	break up v.	dağılmak
25	General	break up with v.	ilişkiyi bitirmek
26	General	break up v.	parçalanmak
27	General	break up v.	sona ermek
28	General	break up the fight v.	kavga (edenleri) ayırmak
29	General	break up with v.	bitirmek
30	General	break up a home v.	yuva bozmak
31	General	break up v.	ayırmak
32	General	break up the fight v.	kavga ayırmak
33	General	break up v.	bozulmak (nişan)
34	General	break up v.	ilişkiyi bitirmek
35	General	break up v.	tatil olmak
36	General	break up v.	tatile girmek
37	General	break up a family v.	yuva yıkmak
38	General	break up the meeting v.	toplantıyı kesmek
39	General	break up with the lover v.	sevgiliden ayrılmak
40	General	break up with the lover v.	sevgilisinden ayrılmak
41	General	break up the demonstration v.	göstericileri dağıtmak
42	General	break up the crowd v.	kalabalığı dağıtmak
43	General	break up v.	çökmek
44	General	break up v.	tükenmek
45	General	break up v.	dağılıp parçalanmak
46	General	break up v.	parça parça olmak
47	General	break up v.	yol ayrımına gelmek
48	General	break up v.	bitkin düşmek
49	General	break up v.	yolları ayrılmak
50	General	break up v.	sonu gelmek
51	General	break up v.	yok etmek
52	General	break up v.	mahvetmek
53	General	stay friends after a break up v.	ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak
54	General	be (still) friends after break up v.	ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak
55	General	be (still) friends after break up v.	ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak
56	General	stay friends after a break up v.	ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak
57	General	break up v.	sinirsel çöküntü yaşamak
58	General	break up v.	sinir krizi geçirmek
59	General	break up with somebody v.	ilişkiyi noktalamak
60	General	break up with somebody v.	(sevgiliden vb) ayrılmak
61	General	the traffic jam to break up v.	trafik açılmak
62	General	break up v.	eşinden ayrılmak
63	General	break up a dog fight v.	kavga eden köpekleri ayırmak
64	General	break up into small pieces v.	küçük parçalara ayırmak/ayrılmak
65	General	break up into small pieces v.	tuzla buz olmak
66	General	break up the fight v.	kavgayı ayırmak
67	General	break up with someone v.	birinden ayrılmak
Phrasals
68	Phrasals	break up v.	parçalara ayırmak
69	Phrasals	break up v.	sabanla sürmek
70	Phrasals	break up v.	son vermek
71	Phrasals	break up v.	feshetmek
72	Phrasals	break up v.	yarıda keserek bitirmek
73	Phrasals	break up v.	(birini) kahkahalarla güldürmek
74	Phrasals	break up v.	dağılmak
75	Phrasals	break up v.	kuvvetten düşmek
76	Phrasals	break up v.	gülmeye başlamak
77	Phrasals	break up v.	(sinyal) düzgün iletilememek
78	Phrasals	break (up) (into something) v.	(bir şeylere) ayrılmak
79	Phrasals	break (up) (into something) v.	kırılıp (bir şeylere) ayrılmak
80	Phrasals	break (up) (into something) v.	küçük parçalara ayrılmak
81	Phrasals	break (up) (into something) v.	tuzla buz olmak
82	Phrasals	break up v.	sesi kesilmek
83	Phrasals	break up v.	sesi kesik kesik gelmek
84	Phrasals	break up v.	kahkahalara/gözyaşlarına boğmak
85	Phrasals	break up v.	kahkahalara/gözyaşlarına boğulmak
86	Phrasals	break up v.	kahkahayı patlatmak/hüngür hüngür ağlamak
87	Phrasals	break up v.	patlamak
88	Phrasals	break up v.	kendini koyvermek/bırakmak
89	Phrasals	break up v.	ara vermek
90	Phrasals	break up v.	monotonluğunu kırmak
91	Phrasals	break up with (one) v.	(birinden) ayrılmak
92	Phrasals	break up with (one) v.	(biriyle) ilişkisini bitirmek
93	Phrasals	break up v.	buzlu veya kayalık zemine kazma vurmak
94	Phrasals	break up v.	sürekliliğini bozmak
95	Phrasals	break up v.	akışını bozmak
96	Phrasals	break up v.	kürlemek
97	Phrasals	break up v.	çözmek
Idioms
98	Idioms	(one's marriage) to break up v.	evliliği bitmek
99	Idioms	(one's marriage) to break up v.	yuvası yıkılmak
Speaking
100	Speaking	people don't just break up with each other out of nowhere expr.	insanlar durup dururken birbirlerinden ayrılmazlar
101	Speaking	I want you to break up with my sister expr.	kız kardeşimden ayrılmanı istiyorum
102	Speaking	I don't want to break up with you expr.	senden ayrılmak istemiyorum
Trade/Economic
103	Trade/Economic	break up value n.	elden çıkarma değeri
104	Trade/Economic	break-up value n.	elden çıkarma maliyeti
105	Trade/Economic	break-up value n.	elden çıkarma değeri
106	Trade/Economic	break-up value n.	hurda değer
107	Trade/Economic	break up of cost n.	kalem kalem maliyet (dökümü)
108	Trade/Economic	break-up value n.	tasfiye değeri
Law
109	Law	break up stolen vehicles for their parts v.	çalıntı otoları parçalamak ve çenç yapmak
Telecom
110	Telecom	break up value n.	tasfiye değeri
Optics
111	Optics	tear film break-up time n.	gözyaşı filmi kırılma zamanı
112	Optics	tear film break-up time n.	gözyaşı tabakası kırılma süresi
Printing
113	Printing	break up for color v.	(tipo baskı malzemesini) her parçanın farklı renkte basılabilmesi için parçalara ayırmak
Chemistry
114	Chemistry	break up v.	çözündürmek
115	Chemistry	break up v.	(madde) bileşenlerine ayırmak
116	Chemistry	break up v.	(madde) ayrıştırmak
Agriculture
117	Agriculture	break up the ground around a tree v.	boğaz açmak
Breeding
118	Breeding	break up v.	(tavukta) gurk olma durumunu beslenme değişikliği ile kontrol etmek
Environment
119	Environment	ice break up n.	buz tıkacı
Geography
120	Geography	break up v.	buzuldan ayrılmak
Geology
121	Geology	continental break-up n.	kıtasal kırılma
Military
122	Military	break up n.	ayrılma
123	Military	break up n.	dağılma
Archaic
124	Archaic	break up v.	zorla girmek