bulmak - Turkish English Dictionary
History

bulmak



Meanings of "bulmak" in English Turkish Dictionary : 77 result(s)

Turkish English
Common Usage
bulmak find out v.
bulmak get v.
bulmak find v.
General
bulmak coin v.
bulmak lay one's hand on v.
bulmak provide v.
bulmak strike v.
bulmak hunt up v.
bulmak happen upon v.
bulmak attain v.
bulmak procure v.
bulmak happen on v.
bulmak hunt out v.
bulmak obtain v.
bulmak lay hands on v.
bulmak ascertain v.
bulmak study out v.
bulmak determine v.
bulmak clear up v.
bulmak hit v.
bulmak cogitate v.
bulmak strike out v.
bulmak contrive v.
bulmak happen v.
bulmak go for v.
bulmak devise v.
bulmak rout out v.
bulmak reach v.
bulmak reason v.
bulmak come by v.
bulmak total v.
bulmak lay one's hands on v.
bulmak meet v.
bulmak amount to v.
bulmak come up with v.
bulmak provide with v.
bulmak detect v.
bulmak discover v.
bulmak find v.
bulmak think up v.
bulmak turn up v.
bulmak invent v.
bulmak pick up v.
bulmak trace v.
bulmak explore v.
bulmak unhide v.
bulmak hatch v.
bulmak git [dialect] v.
bulmak decipher [obsolete] v.
bulmak hit v.
bulmak rout v.
bulmak develop [obsolete] v.
bulmak ingeniate [obsolete] v.
bulmak concoct v.
bulmak fangle [obsolete] v.
bulmak spy v.
bulmak strike v.
bulmak derive v.
bulmak draw v.
bulmak prospect v.
bulmak source v.
Phrasals
bulmak meet with v.
bulmak scare up v.
bulmak account for v.
bulmak scrounge up v.
Colloquial
bulmak flash on v.
bulmak suss v.
bulmak come to light with [australia] [new zealand] v.
bulmak crack [australia] v.
Idioms
bulmak lay hold v.
bulmak lay (one's) a finger on v.
bulmak run to earth v.
bulmak run to ground v.
Technical
bulmak invent v.
bulmak find v.
bulmak locate v.
Marine Biology
bulmak spot v.

Meanings of "bulmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
son bulmak end v.
suçlu bulmak convict v.
yerini bulmak locate v.
şifa bulmak heal v.
vuku bulmak occur v.
uygun bulmak approve v.
General
kitapta son okunan sayfayı bulmak için araya konulan karton, kurdele vb bookmark n.
müşteri bulmak için yavaş ilerleyen taksi crawler n.
yol bulmak için ağaçlara çizilen işaret blaze n.
(işe yarayacak birşeyler bulmak amacıyla yapılan) çöp karıştırma dumpster diving (us) n.
(işe yarayacak birşeyler bulmak amacıyla yapılan) çöp karıştırma skipping (uk) n.
altın veya köle bulmak amacıyla çıkılan yolculuk bandeira n.
bir eserin yazarını bulmak için belge ve el yazısı inceleme bilimi bibliotics n.
eserlerin yazarlarını bulmak için belge ve el yazısı inceleyen kimse bibliotist n.
sürüsüne otlak bulmak için dolaşan bir grup çoban boley n.
sürüsüne otlak bulmak için dolaşan bir grup çoban booly n.
iş bulmak için başka yere taşınan kimse migrant n.
yeraltı suyu bulmak için su arama çubuğu kullanan kimse rhabdomancer n.
yeraltı suyu bulmak için su arama çubuğu kullanan kimse water witch n.
petrol bulmak amacıyla toprağı delme drilling n.
petrol bulmak amacıyla toprağı delme oil production n.
petrol bulmak amacıyla toprağı delme boring n.
kafayı bulmak için ilaç kullanımı pharming n.
(kafayı bulmak için) farklı ilaçları karıştırma pharming n.
işe geri dönmeye niyetli olanları bulmak için grevciler arasında dolaşan grev kırıcı roper n.
maden bulmak için kumları yıkayan kimse streamer n.
cevher bulmak için çakılları uzaklaştıran kimse streamer n.
dengini bulmak mate v.
ortalamasını bulmak average v.
bir iddianın savunulabilecek yanlarını bulmak make out a case for v.
arayıp bulmak look up v.
kusur bulmak find fault with v.
suçlu bulmak find guilty v.
uygun bulmak countenance v.
orta yol bulmak reach a compromise v.
geçici olarak bulmak improvise v.
doğru bulmak approve v.
zeval bulmak wane v.
tesadüfen bulmak stumble across v.
kusur bulmak pick holes in v.
kusur bulmak cavil v.
kusur bulmak chide v.
fırsat bulmak find an opportunity v.
yolunu bulmak find a way out v.
hata bulmak debug v.
uygun bulmak approve v.
için bir yol bulmak contrive v.
toplamını bulmak add up v.
küpünü bulmak cube v.
müstahakkını bulmak get what's coming to one v.
müstahakını bulmak get one's deserts v.
parayı bulmak be in the money v.
düşünüp bulmak excogitate v.
az bulmak consider insufficient v.
çözüm bulmak dope v.
bir şeyin asıl sebebini bulmak get to the bottom of v.
kafa bulmak (dalga geçerek) jeer at v.
bulmak (bir matematik işlemi sonucunda belli bir sayıyı) get v.
hak ettiği cezayı bulmak serve right v.
çare bulmak cure v.
koca bulmak find a hubby v.
cezasını bulmak get what's coming to one v.
gökte ararken yerde bulmak find unexpectedly v.
kafayı bulmak be pleasantly tipsy v.
alıcı bulmak have a market v.
kafa bulmak ironize v.
şeref bulmak be honored v.
bir şeyin anlamını bulmak puzzle something out v.
gitgide azalıp son bulmak taper off v.
koklayarak bulmak scent v.
antipatik bulmak dislike somebody v.
revaç bulmak be in demand v.
petrol bulmak strike oil v.
vücut bulmak begin v.
yüz bulmak be spoilt by v.
formül bulmak find a way to v.
cesaret bulmak be encouraged v.
kafayı bulmak be tanked up v.
suçlu bulmak convict v.
yetersiz bulmak disqualify v.
kolayını bulmak find an easy way v.
akşamı bulmak last until evening v.
tesadüfen bulmak stumble on v.
arkadaş bulmak find a friend v.
kusur bulmak reflect on v.
düşünerek bulmak excogitate v.
son bulmak end up v.
koklayarak bulmak nose out v.
ara bulmak mediate v.
tesadüfen bulmak chance upon v.
rastgele bulmak stumble upon v.
kusur bulmak reprehend v.
kafa bulmak jape v.
çare bulmak find a remedy v.
kusur bulmak reflect upon v.
izleyerek bulmak track down v.
kafa bulmak rally v.
formül bulmak find a way v.
kıvamını bulmak come to its proper consistency v.
neşesini bulmak get in a happy mood v.
aykırı bulmak find something contrary to v.
istikrar bulmak steady v.
çare bulmak find a way v.
son bulmak come to an end v.
anlamsız bulmak find irrelevant v.
bahane bulmak find a pretext v.
havasını bulmak enjoy oneself v.
kusur bulmak criticize v.
bir şeye çare bulmak find a way to do something v.
birini çok çekici bulmak feel an affinity for v.
vücut bulmak come into existence v.
uygun bulmak see fit v.
sabahı bulmak sit up all night v.
tesadüfen bulmak stumble upon v.
yeni müşteriler bulmak drum up business v.
bir şeye çözüm bulmak sort something out v.
cezasını bulmak get one's deserts v.
koklayarak bulmak nose v.
çare bulmak relieve v.
ipucu bulmak find a clue v.
dış değer bulmak extrapolate v.
itidal bulmak become moderate v.
kafa bulmak ride v.
destek bulmak be approved v.
kusur bulmak pick at v.
anlamlı bulmak find something meaningful v.
tesadüfen bulmak chance on v.
arayıp bulmak find v.
parayı bulmak be minting it v.
adamını bulmak find the right person to do a job v.
sabahı bulmak stay awake all night v.
ara bulmak compromise v.
toplamını bulmak totalize v.
ile son bulmak culminate in v.
çare bulmak cope v.
yolunu bulmak conjure v.
fena bulmak deplore v.
uygun bulmak concede v.
koklayarak bulmak wind v.
aykırı bulmak find something incongruous with v.
orta yol bulmak reach a common ground v.
ara bulmak reconcile v.
iş bulmak find employment v.
vakit bulmak get round to v.
çare bulmak find the means v.
toplamını bulmak count up v.
kusur bulmak pick on v.
vuku bulmak result v.
eliyle koymuş gibi bulmak find very easily v.
vuku bulmak transpire v.
nihayet bulmak come to an end v.
son bulmak doom v.
ile son bulmak eventuate in v.
haksız bulmak find unjust v.
kafiye bulmak tag v.
yeniden bulmak recover v.
abartılı bulmak find exaggerated v.
olumlu bulmak approve v.
arayarak bulmak dig out v.
kafa bulmak pull one's leg v.
şifa bulmak recover health v.
yolunu bulmak line one's pockets v.
rastgele bulmak stumble on v.
ateşi bulmak discover the fire v.
vuku bulmak take place v.
kafayı bulmak get pissed v.
suçlu bulmak crime v.
revaç bulmak be in vogue v.
sükun bulmak be calmed v.
derman bulmak find a remedy v.
orta yol bulmak find a middle course v.
çare bulmak obviate v.
araştırarak bulmak rummage out v.
arayıp tarayıp bulmak ferret out v.
uygun bulmak uphold v.
zor bir probleme çözüm yolu bulmak grasp the nettle v.
bulmak (fikir vb) come up with v.
kafa bulmak rib v.
şans eseri bulmak pick up v.
yatacak yer bulmak berth v.
uygun bulmak deem suitable v.
kabahat bulmak find fault with v.
yedi katını bulmak septuple v.
vuku bulmak happen v.
zeval bulmak decline v.
destek bulmak be welcomed v.
bahane bulmak rationalize v.
belasını bulmak get one's deserts v.
bulmak (birini) get hold of v.
kusur bulmak carp v.
sayısını bulmak count v.
çözüm bulmak find a way out v.
kuvvet bulmak strengthen v.
yolunu bulmak contrive v.
çaresini bulmak see one's way v.
takip edilen birinin izini bulmak pick up someone's trail v.
orta yol bulmak find a compromise v.
haklı bulmak recognize v.
koklayarak bulmak smell out v.
dibini bulmak use up v.
az bulmak regard as too little v.
anlamsız bulmak find something meaningless v.
yolunu bulmak find a way v.
bir orta yol bulmak find a compromise v.
belasını bulmak come to grief v.
zeval bulmak lapse v.
kusur bulmak fault v.
layığını bulmak get one's deserts v.
bir şeyi uygun bulmak sit well with v.
çözüm yolu bulmak come up with v.
kalibresini bulmak calibrate v.
arkadaş bulmak find a companion v.
layığını bulmak get what's coming to one v.
cesaret bulmak take heart v.
tekerleği bulmak invent the wheel v.
kusur bulmak arraign v.
ara bulmak settle a dispute v.
gezerek müşteri bulmak drum up v.
uygun bulmak choose v.
kusur bulmak crab v.
araştırıp bulmak mine v.
arayıp bulmak run down v.
kelimeleri zor bulmak grope for words v.
hata bulmak find fault v.
uygun bulmak endorse v.
hata bulmak find fault with v.
çare bulmak remedy v.
menzilini bulmak range v.
çözüm bulmak solve v.
çirkin bulmak find someone ugly v.
alıcı bulmak sell v.
kusur bulmak find fault v.
aralarını bulmak reconciliate v.
teselli bulmak console oneself v.
rastgele bulmak stumble across v.
yiyecek bulmak victual v.
yolunu bulmak manage v.
vuku bulmak grow up v.
rastgele bulmak hit upon v.
geniş yankı bulmak have a broad repercussion v.
basında geniş yankı bulmak have a broad repercussion in press v.
bulmak (çare vb) come up with v.
kusur bulmak pull apart v.
ansızın bulmak catch v.
gökte ararken yerde bulmak meet unexpectedly v.
düşünüp taşınarak bulmak reason out v.
vuku bulmak occur v.
gerekli bulmak require v.
erzak bulmak victual v.
suçlu bulmak return a verdict of guilty v.
çaresini bulmak overcome v.
kusur bulmak cast reflection on somebody v.
yeterli bulmak find it sufficient v.
yeterli bulmak find adequate v.
yeterli bulmak find enough v.
söylemeye fırsat bulmak get a word in edgewise v.
toplamını bulmak totalise v.
meydanı boş bulmak find an opportunity do something v.
kaza sonucu bulmak come by v.
kazara bulmak hit on v.
daima kusur bulmak nag v.
çekici bulmak find someone attractive v.
değer bulmak find one's value v.
doğruyu bulmak find the right thing to do v.
doğru yolu bulmak find the correct path v.
doğru yolu bulmak find the right way v.
yön bulmak find direction v.
anlam bulmak find meaning v.
anlamını bulmak find meaning v.
anlamlı bulmak find meaningful v.
iş bulmak get a job v.
iş bulmak land a job v.
yer bulmak find place v.
aşkına karşılık bulmak (one's love) be reciprocated v.
saçma bulmak find something absurd v.
cevabı bulmak find the answer v.
cevabını bulmak find the answer v.
gerçek aşkı bulmak find true love v.
iş bulmak take a job v.
yer bulmak take place v.
ettiğini bulmak get one's just deserts v.
bakıcı bulmak find a caretaker v.
güzel bulmak find something beautiful v.
ilham bulmak find inspiration v.
güzel bulmak find someone beautiful v.
önemli bulmak deem something significant v.
denge bulmak find the balance v.
önemli bulmak consider something significant v.
önemli bulmak think something significant v.
zevkli bulmak find something pleasurable v.
önemli bulmak consider something as significant v.
dengeyi bulmak find the balance v.
önemli bulmak view something as significant v.
önemli bulmak regard something as significant v.
ilgelenecek yeni bir meşgale bulmak come to grip with v.
çekici bulmak find attractive v.
yanlış bulmak find something wrong v.
şans bulmak get a chance v.
şans bulmak be in with a chance v.
şans bulmak have a chance v.
tatminkar bulmak find something satisfying v.
şaşırtıcı bulmak find something surprising v.
kanıt bulmak find evidence v.
huzuru bulmak find peace v.
yanıt bulmak find answer v.
cevap bulmak find answer v.
uygun bulmak find (something) acceptable v.
haksız bulmak find (something) unjust v.
haksız bulmak find (someone) to be in the wrong v.
hayat bulmak invigorate v.
yaşam bulmak energize v.
hayat bulmak animate v.
hayat bulmak arouse v.
hayat bulmak enliven v.
yaşam bulmak strengthen v.
hayat bulmak strengthen v.
yaşam bulmak animate v.
hayat bulmak energize v.
yaşam bulmak invigorate v.
yaşam bulmak enliven v.
yolunu bulmak find the way to get (something) done v.
yolunu bulmak find the way to do (something) v.
zaman bulmak find time (for) v.
övgüye değer bulmak consider commendable v.
övgüye değer bulmak find praiseworthy v.
övgüye değer bulmak regard as commendable v.
övgüye değer bulmak find commendable v.
iş bulmak find a job v.
fon bulmak find a fund v.
aralarını bulmak reconcile v.
kafa bulmak make fun of v.
kusur bulmak knock v.
imkan bulmak find chance v.
imkan bulmak find opportunity v.
düşünerek bulmak figure out v.
yakışıksız bulmak find off-putting v.
kendini biriyle baş başa bulmak find oneself tête-à-tête with v.
çareyi -de bulmak resort v.
-de teselli bulmak take solace in v.
-e iş bulmak place v.
tesadüfen bulmak hit on v.
çözümü bulmak get out v.
hedefi bulmak get home v.
nedenini bulmak get to the bottom of v.
iyi bulmak choose v.
harikulade bulmak divine v.
çaresini bulmak remedy v.
layık bulmak deem (someone something) suitable of v.
layık bulmak deem (someone something) worthy of v.
sakıncalı bulmak mind v.
niceliklerini bulmak quantize v.
yeni fikirler bulmak latch on v.
doğru bulmak hold it good v.
kalacak yer bulmak fix up v.
istikrar bulmak get firm v.
son bulmak come to the conclusion v.
tesadüfen bulmak alight on v.
son bulmak arrive at the conclusion v.
uygun bulmak agree to v.
rastlantı sonucunda çözüm bulmak alight on v.
tesadüfen bulmak come across v.
şans eseri bulmak chance upon v.
şans eseri bulmak chance on v.
rastlantı sonucu bulmak chance on v.
rastlantı sonucu bulmak chance upon v.
kendini şanslı bulmak consider oneself lucky v.
bir yolunu bulmak make shift v.
dengesini bulmak keep one's balance v.
bir çaresini bulmak make shift v.
sabahı bulmak stay up all night v.
uygun bulmak approbate v.
hitam bulmak expire v.
vuku bulmak arise v.
hitam bulmak end v.
son bulmak run out v.
yanlış bulmak find fault with v.
inandırıcı bulmak find something convincing v.
şans bulmak get chance v.
doğru yolu bulmak find the true path v.
kendini bulmak find oneself v.
mantıklı bulmak find something reasonable v.
sabahı bulmak stay awake till morning v.
eğlenceli bulmak find something entertaining v.
inandırıcı bulmak find it credible v.
tanıma fırsatı bulmak have the chance to know someone v.
büyük yankı bulmak make tremendous impact v.
hitam bulmak draw to the close v.
tanıma fırsatı bulmak get the chance to know somebody v.
büyük yankı bulmak create a tremendous impression v.
tanıma fırsatı bulmak have the chance to meet someone v.
büyük yankı bulmak make an overwhelming impression v.
tanıma fırsatı bulmak get the chance to meet somebody v.
petrol bulmak find oil v.
para bulmak find money v.
ifade bulmak find an expression v.
büyük sürüm imkanı bulmak find a large market v.
kusurlu bulmak prove unsatisfactory v.
seri sürüm imkanı bulmak find a quick market v.
seri sürüm imkanı bulmak find a rapid market v.
yetersiz bulmak prove unsatisfactory v.
teselli bulmak find solace in v.
başlangıç noktasını bulmak trace back v.
kaynağını bulmak trace back v.
yetersiz bulmak find insufficient v.
makul bulmak find reasonable v.
az bulmak find insufficient v.
sahibini bulmak find the owner v.
sahibini bulmak locate the owner v.
komik bulmak find funny v.
yüksek bulmak find high v.
huzur bulmak feel at peace v.
huzur bulmak find peace v.
huzuru bir şeyde bulmak find peace in something v.
uyumlu bulmak deem compatible v.
fuhuş maksadıyla müşteri bulmak için sokaklarda dolaşmak street-walk v.
fuhuş maksadıyla müşteri bulmak için sokaklarda dolaşmak streetwalk v.
konuşma fırsatı bulmak have the opportunity to speak v.
(fiyatlar vb) istikrar bulmak strengthen v.
yeniden hayat bulmak revive v.
faydalı bulmak find beneficial v.
yararlı bulmak find beneficial v.
faydalı bulmak find useful v.
basında geniş yer bulmak have widespread media coverage v.
medyada geniş yer bulmak have widespread media coverage v.
basında geniş yer bulmak have wide press coverage v.
medyada geniş yer bulmak have wide press coverage v.
medyada geniş yer bulmak have wide media coverage v.
basında geniş yer bulmak have wide media coverage v.
ciddi bulmak find something serious v.
bir çaresini bulmak find out some way v.
bir yolunu bulmak find out some way v.
tutunacak zemin bulmak get a foothold v.
son derece önemli bulmak find it very/extremely important v.
cesedi bulmak find the body/dead body v.
yeni bir iş bulmak find a new job v.
bir yolunu bulmak find a way out v.
aşkına karşılık bulmak be loved in return v.
aşkına karşılık bulmak be loved back v.
tekrar/yeniden bulmak refind v.
gece uyuyacak bir yer bulmak bed down some place v.
normal bulmak find it normal v.
kafayı bulmak get drunk v.
iyi bir neden bulmak find a good reason v.
neden bulmak find a reason v.
ceset bulmak find a dead body v.
bir yatırımcı bulmak find an investor v.
görgü tanıkları bulmak find witnesses v.
eşyaları arasında bir şey bulmak find something among one's belongings v.
birini bir şeye uygun bulmak think someone fit for something v.
birini başka birine uygun görmek/bulmak think someone fit for someone v.
bir şeyden -e olarak çıkmak/vücut bulmak emerge from something as something v.
birini yolun kenarında bulmak find someone by the side of the road v.
çalıların arasında bulmak find in the bushes v.
birini seksi bulmak find someone sexy v.
gerçek arkadaşlar bulmak find true friends v.
sakıncalı bulmak find something inconvenient v.
sakıncalı bulmak find something objectionable v.
şık bulmak find it chic v.
verilen görevleri biraz basit bulmak find the assignments a little unchallenging v.
birisini bir iş için yeterli bulmak think someone is qualified v.
birini çok çekici bulmak find someone very attractive v.
birini çok çekici bulmak find someone so attractive v.
yeni bir benlik bulmak gain/find a new identity v.
birini sokakta yerde yatar halde bulmak find someone laying in the street v.
birinin cesedini bulmak find one’s remains v.
birinin cesedini bulmak find one's dead body v.
adresi telefon rehberinden bulmak find the address in the phone book v.
satışı yapacak başka birini bulmak find somebody else to sell v.
orta yol bulmak find a middle way v.
katilin üzerinde bir silah bulmak find a gun on the murderer v.
ilginç bulmak find something interesting v.
rastlantı eseri bulmak find by chance v.
tesadüfen bulmak find by chance v.
bir alıcı bulmak find a buyer v.
bir müşteri bulmak find a customer v.
bir kadın cesedi bulmak find a woman's body v.
doğru insanı bulmak find the right person v.
doğru kişiyi bulmak find the right person v.
ruh eşini bulmak find one’s soul mate v.
ruh ikizini bulmak find one’s soul mate v.
define bulmak find a treasure v.
hazine bulmak find a treasure v.
mutluluğu bulmak/yakalamak achieve/find happiness v.
yararlı bulmak find useful v.
birini itici/çirkin bulmak find someone ugly v.
daha güvenli bir yer bulmak find a safer place v.
başka bir alıcı bulmak find somebody else to sell v.
hata bulmak find mistake v.
kusur bulmak find mistake v.
açıklama bulmak come up with an explanation v.
gerçek nedenini bulmak ya da tanımlamak pinpoint v.
aşkı bulmak find love v.
arayıp bulmak scout out v.
arayıp bulmak scout up v.
daha erken saate bir uçuş bulmak find an earlier flight v.
daha erken saate bir uçuş bulmak get an earlier flight v.
inanılır bulmak find something believable v.
akla yatkın bulmak find something believable v.
akla yakın bulmak find something believable v.
inandırıcı bulmak find something believable v.