cılız - Turkish English Dictionary
History

cılız



Meanings of "cılız" in English Turkish Dictionary : 53 result(s)

Turkish English
Common Usage
cılız weak adj.
cılız lean adj.
cılız skinny adj.
cılız scrawny adj.
cılız puny adj.
General
cılız weakling adj.
cılız puny adj.
cılız undersized adj.
cılız fatless adj.
cılız thin adj.
cılız tender adj.
cılız scraggy adj.
cılız of poor physique adj.
cılız spindling adj.
cılız feeble adj.
cılız sickly adj.
cılız gaunt adj.
cılız spindly adj.
cılız rickety adj.
cılız scrawny adj.
cılız hager adj.
cılız meager adj.
cılız undergrown adj.
cılız meagre adj.
cılız armgaunt [obsolete] adj.
cılız asthenic adj.
cılız elongate adj.
cılız weakly adj.
cılız leptosome adj.
cılız weary [scotland] adj.
cılız leany adj.
cılız marcid adj.
cılız hagged adj.
cılız limpsy adj.
cılız rigwiddie adj.
cılız pindling [dialect] adj.
cılız feeblish adj.
cılız foible [obsolete] adj.
cılız puling adj.
cılız scragged adj.
cılız scragly [dated] adj.
cılız scranny adj.
cılız shilpit [scotland] adj.
cılız muted adj.
cılız scrunty adj.
Slang
cılız rackabones n.
cılız measly adj.
British Slang
cılız mawngy abrev.
cılız morngy abrev.
cılız morngie abrev.
cılız whingey abrev.
cılız half-arsed abrev.
cılız moany abrev.

Meanings of "cılız" with other terms in English Turkish Dictionary : 45 result(s)

Turkish English
General
cılız kimse weakling n.
cılız bir çocuk a skinny kid n.
cılız gösteri ripple of protest n.
cılız protesto ripple of protest n.
cılız bitki örtüsü sparse vegetation n.
güçsüz ve cılız kimse reckling [dialect] n.
cılız kimse asthenic n.
cılız olma undergrowth n.
cılız ışık owllight n.
cılız ve yıpranmış at crowbait n.
cılız kimse feeble [obsolete] n.
cılız hayvan scalawag n.
cılız hayvan scallywag n.
cılız hayvan scallawag n.
cılız hayvan skalawag n.
çok cılız kimse shadow n.
cılız yaratık slink n.
cılız kimse smout n.
cılız kimse smowt n.
cılız çabalar puny efforts n.
cılız cılız yanmak gutter v.
cılız şekilde parıldamak pink v.
tiz ve cılız ses çıkarmak pip v.
cılız şekilde hareket etmek flag [obsolete] v.
cılız ses çıkarmak pule [obsolete] v.
daha cılız sicklier adj.
cılız ve güçsüz wisplike adj.
cılız (insan veya hayvan) mauger [dialect] adj.
cılız (insan veya hayvan) mawger adj.
aşırı cılız overweak adj.
cılız boyunlu scrag-necked adj.
cılız bir şekilde gauntly adv.
cılız bir şekilde leanly adv.
cılız anlamı veren ön ek clin- pref.
Technical
cılız cevher low-grade ore n.
Mining
cılız töz low-grade ore n.
Medical
cılız kimse asthenic type n.
Marine Biology
tereyağı balığıgiller familyasına mensup çeşitli cılız dikenlere sahip küçük deniz balıklarına verilen ad stromateid n.
tereyağı balığıgiller familyasına mensup çeşitli cılız dikenlere sahip küçük deniz balıklarına verilen ad stromateid fish n.
güney ve orta amerika'ya özgü, parlak renkli ve cılız bir yıllık balığı cinsi rivulus n.
Breeding
cılız ve iyi beslenmemiş (pazar hayvanı) shelly adj.
Slang
cılız tip spider n.
British Slang
cılız yumuşak tip mard n.
cılız yumuşak tip mardarse n.
cılız ağlak tip mornge n.