check in - Turkish English Dictionary
History

check in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "check in" in Turkish English Dictionary : 34 result(s)

English Turkish
General
check in n. bagaj kontrolü
check in v. kaydolmak
check in v. giriş yapmak
check in v. kaydını yaptırmak (otel vb'ne girince)
check in v. kaydetmek
check in v. kayıt yapmak
check in v. kayıt yaptırmak
check in v. biletini kontrol etmek (havaalanında)
check in v. biletini kontrol ettirmek (havaalanında)
check in v. kaydını yaptırmak
check in v. gelişini bildirmek
check in v. işe başlama saatini deftere kaydetmek
check in v. yazılı bir kayda tekrar göz atmak
check in v. otel vb'ye girerken kaydolmak
check in v. otele giriş yapmak
check in v. girişini yapmak
Phrasals
check in v. ölmek
check in v. tükenmek
check in v. işi bitmek
check in v. nalları dikmek
check in v. kontrol etmek için iletişime geçmek
check in v. gidişatı sormak için iletişim kurmak
check in v. gidişat hakkında bilgi almak için iletişim kurmak
check in v. durumunu/halini hatırını sormak
Idioms
check in v. kontrol etmek
Tourism
check in n. otele kayıt
check in v. otele giriş yapmak
Technical
check in expr. adını kaydet
Computer
check in n. teslim etme
check in v. kitaplığa geri koymak
check in expr. denetle
check in expr. teslim et
Aeronautic
check in n. havaalanında biletini vize ettirme
Slang
check in v. koruyucu gözaltına girmek

Meanings of "check in" with other terms in English Turkish Dictionary : 80 result(s)

English Turkish
General
check-in desk n. hava terminalinde bilet ve bagajın kontrol edildiği tezgah
check-in islands n. check-in adaları
check-in n. kayıt
check-in n. (otel, havaalanı vb.) varışta yapılan kayıt
check-in n. bulunulan yer
check-in n. mevcut lokasyon
check in at v. kayıt yaptırmak
check something in v. emanete vermek
check something in v. vestiyere bırakmak
check in at the airport v. havaalanında uçak defterine kaydolmak
check in at the hotel v. otele yerleşmek
keep something in check v. kontrol altında tutmak
get stopped in a spot check v. çevirmeye denk gelmek
in check adv. kontrol altında
Phrasals
check in on someone v. birini kontrol etmek
check in at v. girişte kayıt yaptırmak
check in with somebody v. (resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak
check someone in v. birinin girişini yapmak
check someone in v. birinin kaydını almak
check something in v. bir şeyi teslim almak
check something in v. bir şeyi teslim alıp girişini/kaydını yapmak
check something in v. (kütüphaneye) geri vermek
check something in v. iade etmek
check something in v. geri teslim etmek
check something in v. kitaplığa geri koymak
check something in v. kontrol etmek
check something in v. gelen siparişte eksik var mı diye kontrol etmek
check in on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kontrol etmek
check in on (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili her şey yolunda mı diye bakmak
check in on (someone or something) v. (biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check in on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check in on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) nasıl olduğuna bakmak
check in on (someone or something) v. (birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak
Phrases
the check is in the mail expr. ödeme yolda
Colloquial
got stopped in a spot check v. çevirmeye takılmak
Idioms
hold in check v. alıkoymak
hold one's emotions in check v. duygularını kontrol altında tutmak
hold someone in check v. kontrol altında tutmak
keep someone in check v. kontrol altında tutmak
hold in check v. kontrol altında tutmak
hold in check v. sınırlamak
hold (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) alıkoymak
hold (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
hold (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) sınırlamak
hold (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) dizginlemek
hold (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) bastırmak
hold (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) frenlemek
hold (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) zapt etmek
keep (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
keep (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) dizginlemek
keep (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) frenlemek
keep (someone or something) in check v. (birini/bir şeyi) zapt etmek
keep (someone or something) in check v. (birine/bir şeye) sınır koymak
keep in check v. kontrol altında tutmak
keep somebody/something in check v. birini/bir şeyi kontrol altında tutmak/altına almak
hold somebody/something in check v. birini/bir şeyi kontrol altında tutmak/altına almak
the check is in the mail expr. ödeme yolda (bir zaman kazanma yöntemi)
the check is in the mail expr. ödeme yapıldı kısa sürede ulaşır (bir zaman kazanma yöntemi)
Speaking
I'll just check if my friend is in and leave expr. bir arkadaşa bakıp çıkacaktım
I'll just check if my friend is in and leave expr. bir arkadaşa bakıp çıkacağım
check us in expr. girişimizi yap
Tourism
check-in n. otelde oda tutma
check-in n. otele kayıt yapma işlemi
Technical
built-in check n. otomatik kontrol
built-in check n. yapı-içi denetimi
Computer
check-in error n. teslim etme hatası
check in time n. teslim etme saati
check in officevision v. kitaplığa geri koymak
check-in expr. girişte denetle
check-in expr. iade et
Aeronautic
check-in halls n. check-in salonları
check-in time n. check-in zamanı
check-in machine n. check-in makinesi
check-in counter n. check-in kontuarı
check-in area n. check-in alanı
check-in time n. kişinin uçak veya otele check-in yaptırmış olması gereken son saat
check-in n. uçağa veya başka bir araca binmeden önce kalan formalitelerin tamamlanması süreci
check-in n. uçuş öncesi kontrol
check-in machine n. yolcuların havaalanında sıra beklemeden giriş işlemlerini yaptıkları makine
check-in counter n. yolcu kabul gişesi