değişen - Turkish English Dictionary
History

değişen



Meanings of "değişen" in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

Turkish English
Common Usage
değişen changing adj.
General
değişen yoyo adj.
değişen variable adj.
değişen fluxional adj.
değişen fluctuant adj.
değişen choppy adj.
değişen floating adj.
değişen incremental adj.
değişen erratic adj.
değişen unstable adj.
değişen discriminating adj.
değişen modificative adj.
değişen modificatory adj.
değişen vicissitudinous adj.
değişen vicissitudinary adj.
değişen various [obsolete] adj.
değişen mutatory adj.
değişen hit-or-miss adj.
değişen fluxionary adj.
Colloquial
değişen ever-changing adj.
Idioms
değişen in flux expr.
değişen in a constant state of flux expr.
Trade/Economic
değişen floating adj.
değişen instable adj.
değişen inconstant adj.
değişen changeant (fr) adj.
değişen variable adj.
Technical
değişen unstable adj.
değişen fluctuating adj.
Computer
değişen alternating adj.
Marine Biology
değişen erratic adj.

Meanings of "değişen" with other terms in English Turkish Dictionary : 297 result(s)

Turkish English
General
değişen şey variable n.
değişen şey proteus n.
sürekli değişen şey pendulum n.
anlamı ortamına göre değişen el, kol, baş veya vücut hareketi deictic gesture n.
değişen koşullar changing conditions n.
inancı değişen kimse convert n.
çok değişen manzara kaleidoscope n.
değişen maliyetler variable costs n.
renkleri beyaz ile koyu yeşil arasında değişen silikat mineralleri nephrite n.
değişen iklim changing climate n.
değişen ekonomi changing economy n.
değişen şartlar changed conditions n.
değişen şartlar changing conditions n.
değişen bir çevre a changing environment n.
değişen görüş açısı shifting point of view n.
değişen ihtiyaçlar the changing needs n.
değişen ruh hali changing mood n.
parlaklığı zaman içinde değişen yıldız cepheid variable n.
değişen karşılaştırmalar modifying comparisons n.
değişen büyüklük varying magnitude n.
(vücudun/organların) değişen şartlara uyumu adaptation n.
kimyasal işlem sonucu rengi değişen posta pulu changeling n.
görüşleri sık sık değişen kimse changer n.
değişen koşullara uyamama unadaptability n.
değişen kimse varier n.
değişen koşullara uyum sağlama yetisi malleability n.
niceliği değişen bir ölçü mand [uk] [dialect] n.
niceliği değişen bir ölçü maund n.
miktarı bölgeden bölgeye değişen bir ağırlık ölçü birimi maund n.
miktarı bölgeden bölgeye değişen bir ağırlık ölçü birimi mand n.
miktarı bölgeden bölgeye değişen bir ağırlık ölçü birimi maun n.
değeri bölgeden bölgeye değişen bir hacim birimi maund n.
değeri bölgeden bölgeye ve ölçülen ürüne göre değişen bir hacim birimi mawn n.
miktarı değişen bir ağırlık ölçü birimi mawn [scotland] n.
özellikle orkney adaları'nda kullanılmış, değeri bölgeden bölgeye değişen eski bir ağırlık birimi meal n.
24.3 ve 48.6 hektar arasında değişen eski bir ingiliz ölçü birimi hide [obsolete] [uk] n.
değişen kimse/şey transmuter n.
sesin farklı ortamlardan geçerken değişen özelliklerini inceleyen bir bilim dalı diaphonics n.
değişen koşullar ve yeni fikirlerden bihaber kimse dodo n.
sürekli değişen sahne phantasmagoria n.
sürekli değişen manzara phantasmagoria n.
sürekli değişen sahne veya manzara phantasmagory n.
değişen fenotipi gen kaynaklı fenotipi ile aynı olan canlı phenocopy n.
(koşullara göre değişen) mülk geliri state [obsolete] n.
tarihi değişen (yortu) movable adj.
aniden değişen saltatory adj.
daima değişen ever changing adj.
ruhsal durumu birdenbire değişen mercurial adj.
kolay değişen (çehre) mobile adj.
birdenbire değişen whimsical adj.
sürekli değişen kaleidoscopic adj.
çok değişen kaleidoscopical adj.
birdenbire değişen mercurial adj.
zaman zaman değişen fluctuant adj.
sürekli değişen everchanging adj.
sürekli değişen baffling adj.
durmadan değişen ever-changing adj.
durmadan değişen varying adj.
hızla değişen rapidly changing adj.
sık sık değişen multihued adj.
sürekli değişen ever-shifting adj.
ani değişen jumpy adj.
sürekli değişen unsettled adj.
hemen değişen light adj.
şekli değişen versiform adj.
değişen koşullara uyum sağlayabilen malleable adj.
kronolojik olarak değişen moveable adj.
takvimdeki tarihi yıldan yıla değişen moveable adj.
aniden değişen chopping adj.
konuşmacıya göre değişen indexical adj.
hızlı değişen fast-paced adj.
değişen bir halde alternatingly adv.
çok değişen bir şekilde kaleidoscopically adv.
hep değişen turn and turn about adv.
değişen bir şekilde modificatory adv.
arasında değişen ranging between prep.
arasında değişen varying between prep.
Proverb
yeni/değişen hiçbir şey yok there is nothing new under the sun
Colloquial
çok hızlı değişen hava four seasons in one day n.
gün içinde sürekli değişen hava şartları four seasons in one day n.
sürekli değişen şey yo-yo n.
değişen teknolojiyi yakalayamamış kimse pip (postindustrial person) n.
sürekli değişen ever-changing adj.
sürekli değişen yo-yo adj.
değişen birşey yok another day another dollar expr.
Idioms
inişli çıkışlı/çok sık değişen durum a roller coaster n.
insan yaşamını ileri götüreceği düşünülen fakat genellikle yeni problemlere yol açan değişen/yeni dünya/toplum düzeni a brave new world n.
bakana göre değişen görüş/zevk eye of the beholder n.
kişiden kişiye değişen konu matter of opinion n.
(bir şeyin) sürekli değişen şartları/yanları the shifting sands of (something) n.
sürekli değişen in flux expr.
sürekli değişen in a constant state of flux expr.
yeni/değişen hiçbir şey yok nothing new under the sun expr.
yeni/değişen hiçbir şey yok there's nothing new under the sun expr.
Speaking
değişen bir şey yok there's nothing new expr.
Trade/Economic
görev yeri değişen çalışanın işveren veya devlet kurumunca ödenen masrafları relocation costs n.
görev yeri değişen çalışanın işveren veya devlet kurumunca ödenen masrafları relocation expenses n.
piyasadaki hisse senetlerinin ortalama değerine göre değeri değişen yatırım fonu tracker fund n.
başka bir değişkene bağlı olarak değişen değişken dependent variable n.
değişen sermaye floating capital n.
değişen masraf incremental cost n.
değişen üye alternate member n.
değişen maliyet changing cost n.
değişen oranlarda amortisman depreciation at varying rates n.
değişen toplum ihtiyaçları changing societal needs n.
değişen masraf variable cost n.
değişen varyans heteroscedasticity n.
değişen gümrük vergisi differential customs duty n.
faiz oranı sürekli değişen borçlar floating debts n.
hızla değişen tüketici zevkleri rapidly changing consumer tastes n.
ihraç ettiği katılma belgelerini yatırımcının talebi halinde geri alan ve yeniden satan buna bağlı olarak da tedavüldeki pay sayısı sürekli olarak değişen yatırım şirketi open end investment company n.
mevsimlere göre değişen talep seasonal demand n.
sabit olmayan, arz ve talebe göre değişen fiyatlama sistemi surge pricing n.
yaşları 2 ile 6 arasında değişen ranging in age from 2 to 6 n.
kişiye göre değişen subjective adj.
Law
değişen jüri üyesi alternative juror n.
sözleşmenin değişen şartlara uydurulması şartı clausula rebus sic stantibus n.
Politics
siyasi amaçlarla seçim bölgelerinin sınırlarının değiştirilmesi nedeniyle büyüklüğü değişen bir ilçe gerrymander n.
değişen sosyal ve ekonomik yapıya fikren ayak uydurmuş reconstructed adj.
Insurance
sigorta şirketinin yangın veya kaza sonucu beklediği kaybın risk türüne göre değişen tahmini değeri amount subject n.
Tourism
değişen yaprak renklerini görmek için new england'a giden turist leaf peeper [us] n.
sonbaharda değişen yaprak renklerini görmek için ormanlık yerlere seyahat etme leaf peeping n.
Technical
sürekli değişen sıcaklıkları kaydeden bir tür termometre thermograph n.
çapraz değişen manyetik alan transverse alternating magnetic field n.
çabuk değişen takımlar quick-change tooling n.
değişen konumu bildirme feed back n.
değişen yükte çalışma varying duty n.
değişken/değişen kuvvet varying force n.
değişen gerilme alternating stress n.
değişen balistik rüzgar differential ballistic wind n.
düzgün değişen doğru akım pulsating direct current n.
frekansa göre değişen frequency variant n.
kablolarda sıcaklık ve döşeme şekline göre değişen akım taşıma indirgeme faktörü derating factor n.
zamanla değişen parametre modeli time-varying parameter (tvp) model n.
zamanla değişen sistem time varying system n.
uzayda anlık olarak değişen sürat variable velocity n.
değeri bölgeden bölgeye değişen bir su debisi birimi miner's inch n.
sabit akımdan düzgün değişen akım üreten titreşimli cihaz vibrator n.
kapasitans ve endüktanslı bir elektrik sisteminin dengesi bozulduğunda periyodik olarak değişen elektrik akışı oscillation n.
elektriğe çevrilebilen değişen akım, voltaj gibi dalga biçimlerinin incelenmesi oscillography n.
(dönen nesne) değişen eksen etrafında dönmek precess v.
çevre sıcaklığı bağlı olarak değişen vücut sıcaklığına sahip (balık vb) poikilothermal adj.
zamanla değişen time-varying adj.
Computer
değişen parçalar parts replaced n.
değişen toplam running total in n.
değişen hücreler changing cells n.
yer değişen düğmeler swapped buttons n.
değişen_başv changing_ref expr.
Informatics
zamanla değişen sistem time-variant system n.
Electric
voltajı zamana göre değişen bir elektronik devre elemanı time base n.
nemliliğe göre direnci değişen elektronik bileşen hygristor n.
Radio
farklı frekanslara aniden değişen yanıtlar veren (radyo devresi) sharp adj.
Textile
değişen düz ve ters ilmiklerle yapılan bir örgü ilmiği moss stitch n.
Construction
değişen koşullar changed conditions n.
Dyeing
yeşil ile mavi arasında değişen bir renk peacock n.
yeşil ile mavi arasında değişen bir renk paon n.
soluk turuncumsu bir sarı ile sarımsı gri arasında değişen bir renk bisque n.
mor ile mavi arasında değişen bir renk cornflower n.
mor ile mavi arasında değişen bir renk cornflower blue n.
ateş kırmızısına değişen vermilling adj.
Automotive
minibüsten kamyona değişen boyutlarda olup yerleşik ses ve video teçhizatına sahip araç ob van (outside broadcast van) abrev.
Aeronautic
değişen yük alternating load n.
Marine
değişen dalgalar transitional waves n.
değişen rüzgar variable n.
derinliği değişen akış non-uniform flow n.
limanlarda gelgit hareketlerinden dolayı değişen su seviyelerine göre ayarlanabilen yükleme köprüsü link span n.
Mining
kimyasal işlemle değişen mineral alteration n.
açığa çıkınca rengi değişen parachrose adj.
ısı uygulandığında değişen anlamı veren ön ek pyro- pref.
Medical
antipsikotik ilaçların ortaya çıkardığı değişen bilinç durumu neurolepsis n.
pembeden mora değişen renkte doğum lekesi nevus flammeus n.
vücudun önceki öyküsü veya tedavisinin belirli bir kuvvete veya değişen duruma tepkisi üzerindeki etkisi hysteresis n.
vücudun bir etkiden kaynaklı değişen tepkisi hysteresis n.
derece derece değişen gradient adj.
Anatomy
sinir lifi boyunca miyelin kılıfında değişen aralıklarla oluşan daralma node of ranvier n.
Psychology
değişen bilinç durumları alternate consciousness n.
değişen bilinç durumları altered state of consciousness n.
hızlı değişen ruh hali lability of mood n.
hızla değişen duygu durumları hysteria n.
Printing
(özellikle 7 ila 11 inç arasında değişen) kitap boyutu imperial n.
(özellikle 11 ila 15 inç arasında değişen) kitap boyutu imperial n.
Gastronomy
alkol oranı yüzde 80 ile 95 arasında değişen hafif aromalı bir viski light whiskey n.
Math
belli bir aralık boyunca değişen sürekli değişkenlerin oluşturduğu boş olmayan küme region n.
değişen varyans heteroscedasticity n.
zamanla değişen gecikmeli nonlineer sistem nonlinear system with time-varying delay n.
zamanla değişen gecikme time-varying delay n.
bağımsız değişkenin işareti değiştiğinde muğlak değeri yerine işareti değişen (fonksiyon) odd adj.
merkezden uzaklığı değişen paracentric adj.
noktadan noktaya değişen current adj.
Statistics
ardışık bağlanımlı koşullu değişen varyans autoregressive conditional heteroscedasticity n.
değişen dereceli heterograde n.
değişen varyans heteroscedastic n.
genelleştirilmiş ardışık bağlanımlı koşullu değişen varyans generalized autoregressive conditional heteroscedasticity n.
genelleştirilmiş otoregresif koşullu değişen varyans generalized autoregressive conditional heteroskedasticity n.
koşullu değişen varyanslı otoregresif modeller autoregressive models with changing conditional variances n.
otoregresif koşullu değişen varyans autoregressive conditional heteroskedasticity n.
değişen basıklıklı heterokurtic adj.
değişen çarpıklık heteroclitic adj.
değişen varyans ve ardışık bağımlılığa tutarlı heteroskedasticity and autocorrelation consistent adj.
değişen varyanslı heteroscedastic adj.
Physics
periyodik olarak değişen miktarın maksimum mutlak değeri amplitude n.
Chemistry
alkalin maddelerin etkisiyle değişen albümin alkali albumin n.
alkalin maddelerin etkisiyle değişen albümin albuminate n.
rengi gri ve siyah arasında değişen, sulu manganez oksit manganite n.
zamanla düzensizce değişen tempolabile adj.
zaman geçtikçe değişen time-sensitive adj.
elektrik uygulanmasıyla renk veya saydamlığı değişen madde ile ilgili electrochromic adj.
elastikiyeti değişen hydroelastic adj.
esnekliği değişen hydroelastic adj.
Biology
boyutu 50-100 nm arasında değişen, bilinen en küçük bakteriden daha küçük bir mikrop nanobe n.
bir özelliğin normal aktarım ve ifadesini etkileyecek şekilde değişen gen mutant gene n.
çocuğun genetik olarak anneye ait olup anne karnında değişen hücrelere sahip olması chimerism n.
bakteri suşuna bağlı olarak değişen strain-specific adj.
bakteri suşuna bağlı değişen strain specific adj.
değişen genetik yapılı hücrelere sahip (birey) mosaic adj.
(kuş ve memeliler hariç hayvanlar) vücut sıcaklığı ortama göre değişen poikilothermous adj.
Biochemistry
yapısı ve aktivitesi bir metabolik molekülün bağlanmasıyla değişen bir enzimin fonksiyonu allostery n.
yapısı ve aktivitesi bir metabolik molekülün bağlanmasıyla değişen bir enzimin fonksiyonuna ait veya ilgili allosteric adj.
Marine Biology
deniz canlılarının sıcaklık dışındaki etkilere tepki olarak yüzeyde veya değişen derinliklerde düzensiz dağılımına ait veya ilgili allopelagic adj.
Astronomy
değişen yıldız variable star n.
dönümlü değişen yıldız periodic variable star n.
dönel değişen yıldız rotational variable star n.
düzensiz değişen yıldız irregular variable star n.
manyetik değişen yıldız magnetic variable star n.
örten değişen yıldız eclipsing variable star n.
patlayan değişen yıldız eruptive variable star n.
parlaklığı zaman içinde değişen yıldız variable star n.
değişen yıldız variable n.
parlaklığı zaman içinde değişen yıldız variable n.
değişen yıldızlar variable stars n.
parlaklığı zaman içinde değişen yıldızlar variable stars n.
parlaklığı zaman içinde değişen yıldızın en parlak olduğu an maximum n.
kataklizmik öncesi değişen yıldız pre-cataclysmic variable n.
kataklizmik değişen yıldız cataclysmic variable star (cv) n.
iki gök cismi arasındaki tek bir büyüklük ile değişen parlaklık oranı pogson ratio n.
değişen bir yıldızın ışık döngüsünde meydana gelen duraklama standstill n.
zaman içinde yavaşça değişen (astronomik olgu) secular adj.
Zoology
çevrenin sıcaklığına göre vücut sıcaklığı değişen organizma haematocryal n.
çok az değişen ya da belirli olan sıcaklık değişmelerinde yaşayabilen stenothermic adj.
Botanic
beyazdan kırmızıya doğru değişen çanak yaprakları olan bir kuzey amerika bitkisi thimbleweed (anemone riparia) n.
şiddetli yağış ile kuraklık arasında değişen dönemlere uyum sağlamış bitki tropophyte n.
özellikleri kiraz ile vişne arasında değişen çeşitli kültür vişnelerine verilen ad duke n.
özellikleri kiraz ile vişne arasında değişen çeşitli kültür vişnelerine verilen ad duke cherry n.
şiddetli yağış ile kuraklık arasında değişen dönemlere uyum sağlayan tropophilous adj.
şiddetli yağış ile kuraklık arasında değişen dönemlere uyum sağlayan tropophytic adj.
şiddetli yağış ile kuraklık arasında değişen dönemlere uyum sağlayan tropophil adj.
rengi değişen hygrophanous adj.
Forestry
farklı yıllardaki değişen koşullardan bağımsız olarak yaş halkaları düzenli büyümüş olan (ağaç veya orman) complacent n.
(yüksekliği bir ila üç metre arasında değişen) odun yığını strand [dialect] n.
Fishery
balık miktarı belirtmek için kullanılan ve 500 ile 650 adet arasında değişen çeşitli birimler maze [uk] n.
Social Sciences
kadınların değişen toplumsal rolünü reddeden unliberated adj.
kadınların değişen cinsiyet rollerini reddeden unliberated adj.
Linguistics
cümlenin kipine göre değişen kısmı neustic n.
gövdenin son harfi aldığı eke göre değişen fiil thematic verb n.
değişen ses mutable n.
değişen gramer formu mutable n.
bağlama göre değişen birden fazla anlama sahip (sözcük) overloaded adj.
yapısı işlevine göre değişen inflected adj.
History
kronolojik zamanı değişen moveable adj.
tarihi değişen moveable adj.
Religious
hinduizm'de iç temizliğinden öz disipline kadar değişen bir dizi uygulama tapas n.
roma katolik kilisesi ayinlerinin günlük olarak değişen bölümünün giriş kısmı introit n.
Environment
okyanus havzası tabanının yaklaşık 3 mil altından kıta yüzeyinin yaklaşık 25 mil altına kadar değişen derinliklerde bulunan dünya'nın kabuğu ile manto arasındaki sınır moho n.
Geography
değişen su düzeylerini çizelgeye kaydetmek için kullanılan mekanizma hydrograph n.
boyutu değişen ve dibinde akarsu olan dik setli vadi veya dağ geçidi coulee n.
boyutu değişen ve dibinde akarsu olan dik setli vadi veya dağ geçidi coulie n.
akarsuyun değişen seyrine uyumlu fluvial adj.
Geology
k-g’den kd-gb’ya değişen aktif sıkışma bileşenli doğrultu atımlı faylar n-s to ne-sw trending active transpressional strike-slip faults n.
ferromagnezyen mineral oranı yüzde 30 ile 60 arasında değişen (volkanik kayaç) mesocratic adj.
Military
askeri birimin, bütünleme ikmalinin veya değişen personelin boşaltma limanına varacağı ve operasyona destek vereceği son gün latest arrival date n.
Sport
değişen tempolarda yapılan sürekli koşuya dayalı bir atletik egzersiz tekniği fartlek n.
değişen tempolarda sürekli koşuyla yapılan antrenman fartlek n.
Card
oyuncu sayısı 3 ila 12 arasında değişen bir kart oyunu pounce n.
Art
balede değişen ayaklarla bir dizi hızlı dönüş yapma chaînés n.
Music
tema müziği ve konuya göre değişen melodi varyasyonları theme and variations n.
tipik olarak kısa tekrarlanan bas temasında ilerleyen ve üçlü zaman aralığında değişen bölümlerden oluşan bir kompozisyon chaconne n.
17. yüzyıla özgü, zıt mısralarla değişen bir nakarata sahip olan bir müzikal form rondeau n.
tekrar eden ve kademeli olarak değişen kısa melodi parçaları içeren minimal adj.
ölçüsü aniden değişen chromatic adj.
(ses) tonu değişen inflected adj.
(ses) perdesi değişen inflected adj.
Theatre
seyircinin gözü önünde değişen tiyatro sahnesi transformation scene n.
Cinema
hızlıca değişen resim dizisi phantasmagoria n.
Latin
değişen koşullara uyum gösterme rebus sic stantibus n.
Archaic
bölgeye ve dönemlere göre miktarı değişen bir iskoç saman ölçüsü kemple [dialect] n.
Ornithology
zaman içinde tüylerinin rengi değişen bir şahin entermewer n.
Modern Slang
cinsiyeti değişen/belirsiz olan/değişkenlik gösteren kimse abrosexual n.
Heraldry
değişen metal ve renklerden yapılmış compone adj.
değişen renk ve postlardan yapılmış compone adj.
değişen post ve metallerden yapılmış compone adj.
değişen metal ve renklerden yapılmış compony adj.
değişen renk ve postlardan yapılmış compony adj.
değişen post ve metallerden yapılmış compony adj.
tek bir sırada değişen iki rengin oluşturduğu (arma) componé adj.
eğriyi takiben değişen renk parçalarına bölünmüş (arma) componé adj.
tek bir sırada değişen iki rengin oluşturduğu (arma) componée adj.
eğriyi takiben değişen renk parçalarına bölünmüş (arma) componée adj.