dealer - Turkish English Dictionary
History

dealer

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "dealer" in Turkish English Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
Common Usage
dealer n. bayi
dealer n. satıcı
General
dealer n. krupiye
dealer n. kağıt dağıtan kimse
dealer n. iskambil kağıtlarını dağıtan kimse
dealer n. ticaretini yapan kimse (belirli bir şeyin)
dealer n. torbacı
dealer n. tüccar
dealer n. satıcı
dealer n. dağıtıcı
dealer n. (iskambilde) kağıtları dağıtan kimse
Trade/Economic
dealer n. alım satım yapan kişi
dealer n. alım satımcı
dealer n. bayii
dealer n. borsa ajanı
dealer n. borsada kendi adına alım-satım yapan kişi
dealer n. döviz tüccarı
dealer n. döviz veya menkul değer alım satımcısı
dealer n. kendi hesabına alım satım yapan borsa ajanı
dealer n. satıcı
dealer n. tüccar
dealer n. toptancı
dealer n. tacir
Technical
dealer n. satıcı

Meanings of "dealer" with other terms in English Turkish Dictionary : 148 result(s)

English Turkish
General
arms dealer n. silah satıcısı
licenced/licensed dealer n. ruhsatlı bayi
dealer of gold and other precious metals n. sarraf
furniture dealer n. döşemeci
truck dealer n. kamyon satıcısı
bicycle dealer n. bisikletçi
hardware dealer n. nalbur
drug dealer n. zehir taciri
licenced dealer n. ruhsatlı bayi
jewelry dealer n. kuyumcu
junk dealer n. eskici
antique dealer n. antikacı
a dealer in old stamps n. eski pul satıcısı
coal dealer n. kömürcü
scrap dealer n. hurdacı
leather dealer n. derici
hardware dealer n. hırdavatçı
main dealer n. ana bayi
antique dealer n. antika satıcısı
double dealer n. ikiyüzlü
double-dealer n. ikiyüzlü
double-dealer n. iki yüzlü
double-dealer n. dolandırıcı
double-dealer n. sahtekar
cattle-dealer n. celep
news-dealer n. gazeteci
shoe-dealer n. ayakkabıcı
second-hand clothes dealer n. eskici
wheeler-dealer n. kurnaz
drug dealer n. uyuşturucu satıcısı
double dealer n. iki yüzlü
lace dealer n. dantelacı
lace dealer n. dantela satıcısı
slave dealer n. köle tüccarı
slave dealer n. köle taciri
art dealer n. sanat tüccarı
arms dealer n. silah tüccarı
junk dealer n. hurdacı
art dealer n. galerici
tire dealer n. lastikçi
jewelry dealer n. mücevher satıcısı
jewelry dealer n. mücevher alıp satan firma
horse dealer n. at satıcısı
horse-dealer n. at tüccarı
plain dealer n. dürüst tüccar
stamp dealer n. pul satıcısı
Colloquial
wheeler dealer n. alavere dalavere yapan kimse
wheeler dealer n. (işletme ve siyasette) kurnaz işletmeci
wheeler-dealer n. alavere dalavere yapan kimse
wheeler-dealer n. (işletme ve siyasette) kurnaz işletmeci
Idioms
be a double-dealer v. acem kılıcı gibi iki tarafı kesmek
Trade/Economic
general dealer n. bakkal
transient dealer n. aracı tüccar
sub-dealer n. alt bayi
primary dealer n. abd'de federal rezerve bank ile doğrudan alışveriş yapma ve hazine ihalelerine katılma yetkisine sahip olan kırk kadar menkul değer aracı kurumu
sub-dealer n. alt satıcı
inter-dealer trading n. aracıdan aracıya işlem
inter-dealer trading n. aracılararası ticaret
dealer imprint n. bayi damgası
dealer brand n. bayi markası
retail dealer n. bayi
dealer network n. bayi ağı
main dealer n. başbayi
dealer network n. bayi şebekesi
dealer imprint n. bayi işareti
dealer visit n. bayi gezisi
dealer visit n. bayi zyareti
dealer manager n. bayi yöneticisi
stock dealer n. borsa acentesi
local dealer n. bölge bayi
local dealer n. bölge bayii
livestock dealer n. canlı hayvan taciri
exchange dealer n. döviz alım satımı yapan kurum
foreign exchange dealer n. döviz tüccarı
foreign exchange dealer n. döviz taciri
exchange dealer n. döviz ticareti yapan kişi
real estate dealer n. emlakçı
real estate dealer n. emlak komisyoncusu
primary dealer credit facility n. fed'in acil kredilendirme için kullandığı sistem
ship's store dealer n. gemi ihtiyaçları satıcısı
itinerant dealer n. gezgin tüccar
a share dealer n. hisse senedi ticareti yapan kimse
mnk dealer n. hurdacı
silk dealer n. ipekçi
silk dealer n. ipek tüccarı
silk dealer n. ipekli kumaş tüccarı
foreign exchange dealer n. kambist
coal dealer n. kömürcü
coal dealer n. kömür satıcısı
inter-dealer trading n. menkul kıymetler piyasası aracılarının müşteriyle değil de kendi aralarında alım satım yapmaları
dealer in securities n. menkul kıymet tüccarı
option dealer n. opsiyon alıcısı
option dealer n. opsiyon satıcısı
option dealer n. opsiyon sözleşmesi ticareti ile uğraşan
car dealer n. oto galerici
car dealer n. oto galeri
stock dealer n. özel borsa acentası
primary dealer n. piyasa yapıcı banka
primary dealer n. piyasa yapıcılığı sistemi
retail dealer n. perakendeci
primary dealer system n. piyasa yapıcılığı sistemi
primary dealer n. piyasa yapıcı kurum
dealer imprint n. satış mağazasının damgası
dealer brand n. satıcı markası
after-sales dealer support n. satış sonrası bayi desteği
itinerant dealer n. seyyar satıcı
tobacco dealer n. tütün tüccarı
tobacco dealer n. tütüncü
grain dealer n. tahıl tüccarı
wholesale dealer n. toptancı
sub-dealer n. yan bayi
authorized dealer n. yetkili satıcı
authorized dealer n. yetkili bayi
certificate of authorized dealer n. yetkili satıcı belgesi
odd lot dealer n. 1 lottan eksik hisse senedi alım satım işlemleri yapan komisyoncu
local dealer n. yerel bayi
broker-dealer n. kendi adına işlem yapan finans uzmanı
money dealer n. para alan kimse
money dealer n. para yatırımı yapan kimse
money dealer n. para ödeyen kimse
Law
dealer agreements n. bayilik sözleşmeleri
drug dealer n. uyuşturucu satıcısı
Politics
new dealer n. yeni sistemci
new dealer n. abd’de yeni anlaşma olarak bilinen ekonomik politikaları destekleyen kimse
primary dealer system n. piyasa yapıcılığı sistemi
Computer
computer dealer n. bilgisayar satıcısı
authorized apple dealer n. yetkili apple satıcısı
locate dealer expr. dağıtıcıya git
Textile
dry-goods dealer n. manifaturacı
Construction
furniture dealer n. mobilyacı
Automotive
dealer network n. bayi ağı
dealer participation n. bayi desteği
dealer invoice n. bayi faturası
car dealer n. galerici
used car dealer n. kullanılmış oto satıcısı
car dealer n. otomotiv bayisi
car dealer n. otomobil bayii
car dealer n. otomobil bayi
franchised dealer n. yetkili bayi
authorized dealer n. yetkili bayi
lmvd (licensed motor vehicle dealer) [new zealand] abrev. lisanslı motorlu araç satıcısı
Agriculture
cocoon dealer n. kozacı
Art
art dealer n. sanat simsarı
Cinema
death dealer n. ölüm taciri
Slang
corner dealer n. torbacı
dope dealer n. torbacı
drug dealer n. torbacı
Star Wars
junk dealer n. hurda tüccarı