depressed - Turkish English Dictionary
History

depressed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "depressed" in Turkish English Dictionary : 56 result(s)

English Turkish
Common Usage
depressed adj. canı sıkkın
depressed adj. bunalımlı
depressed adj. morali bozuk
General
depressed adj. çökkün
depressed adj. değeri düşürülmüş
depressed adj. bastırılmış
depressed adj. üzülmüş
depressed adj. sıkkın
depressed adj. kederli
depressed adj. süngüsü düşük
depressed adj. morali bozuk
depressed adj. üzüntülü
depressed adj. deprese olmuş
depressed adj. kasavetli
depressed adj. çökmüş
depressed adj. basık
depressed adj. karamsar
depressed adj. durgun (piyasa)
depressed adj. keyifsiz
depressed adj. durgun
depressed adj. düşük
depressed adj. alçak
depressed adj. üzgün
depressed adj. sanayisi gelişmemiş
depressed adj. düşürülmüş
depressed adj. darboğazda olan
depressed adj. buhranlı
Colloquial
depressed adj. depresyona girmiş
Trade/Economic
depressed adj. ekonomik çöküntüde olan
depressed adj. ekonomik çöküntü yaşayan
depressed adj. ekonomik çöküntünün yol açtığı
depressed adj. ekonomik buhranda olan
depressed adj. ekonomik buhran yaşayan
depressed adj. ekonomik buhran kaynaklı
depressed adj. standardın altında
depressed adj. adi
depressed adj. kalitesiz
depressed adj. niteliksiz
depressed adj. bayağı
Technical
depressed adj. aşağıya bastırılmış
Medical
depressed adj. deprese
Anatomy
depressed adj. çökük
depressed adj. ortası içine girmiş
depressed adj. sırttan karna doğru düzleşen
depressed adj. dorsoventral olarak düz
Marine Biology
depressed adj. yassılmış
Zoology
depressed adj. geniş
depressed adj. enlemesine
depressed adj. enli
depressed adj. düz inen
depressed adj. düz
Botanic
depressed adj. geniş
depressed adj. enlemesine
depressed adj. enli
depressed adj. düz inen
depressed adj. düz

Meanings of "depressed" with other terms in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

English Turkish
General
being depressed n. keyifsizlik
depressed arch n. basık kemer
become depressed v. bunalıma düşmek
be depressed v. süngüsü düşük olmak
be depressed v. kahrolmak
be severely depressed v. afakanlar basmak
be depressed v. zulüm görmek
be depressed v. kahretmek
get depressed v. bunalıma girmek
be depressed v. bunalımda olmak
be mentally depressed v. psikolojisi bozulmak
be depressed v. psikolojisi bozulmak
feel depressed v. canı sıkkın olmak
feel depressed v. üzgün olmak
feel depressed v. hüzünlü/kederli olmak
feel depressed v. bunalımda olmak
feel depressed v. morali bozuk olmak
feel depressed v. üzüntülü olmak
pretend to be depressed v. bunalım takılmak
become depressed v. bunalıma girmek
Speaking
I am depressed expr. bunalımdayım
are you depressed? expr. depresyonda mısın?
you're depressed expr. sen depresyondasın
Trade/Economic
depressed demand n. baskı altına alınmış talep
depressed market n. durgun piyasa
depressed market n. fiyatların düşük olduğu piyasa
depressed area n. geri bölge
still-depressed economy n. hala durgunluk/kriz içinde olan ekonomi
depressed economy n. kriz içindeki durgun ekonomi
Politics
depressed areas n. geri bırakılmış bölgeler
Technical
depressed sewer n. basık kesitli pissu borusu
depressed centre grinding wheel type n. çukur göbekli konik taşlama taşı
depressed roadway n. yer düzeyinden aşağıda yol
depressed roadway n. zemin seviyesinden aşağıda yol
Telecom
depressed-inner-cladding fiber n. iç kılıfı sıkıştırılmış lif
depressed cladding n. sıkıştırılmış kılıf
Architecture
depressed arch n. basık kemer
Automotive
brake pedal depressed adj. fren pedalına basılmış
accelerator pedal depressed adj. gaz pedalına basılmış
Medical
depressed mood n. depresif ruh hali
depressed fracture n. kemiğin içeri girmesi suretiyle meydana gelen kafatası kırığı
Geography
depressed area n. azgelişmiş alan
Geology
depressed area n. az gelişmiş alan
depressed area n. çökmüş alan